Yatırım, hepimizin bildiği üzere servet oluşturmak için kullanılan bir araçtır. Ancak yaygın kanının aksine yatırım, sadece varlıklı bireylerin icra edebileceği bir eylem değildir. İsteyen ve aklını kullanan herkes bütçesine uygun bir yatırım programı belirleyerek yatırım yapabilir. Üstelik ufak miktarlar koyarak uzun vadede birikim yapmayı sağlayan yatırım araçlarının türemesiyle birlikte artık “Param yok ki, ne yatırımı yapayım!” gibi bahanelere yer yoktur. Peki yatırım ile kumar arasındaki fark nedir sizce? Cevap son derece basit: Yatırım, uzun vadede meyve veren bir süreçtir ve öyle kaşla göz arası şark kurnazlığı yaparak kısa yoldan zengin olmaya çalışan kumarbazlar için pek de doğru seçenek değildir.
Bu işlerin kolay olmadığını pekâlâ anlıyoruz, o yüzden de yatırımın ne olduğunu bilmeyenler için kapsamlı bir yazı hazırladık. Yazımızda yatırımın anlamından tutun da paradan para kazanmaya, piyasaların yapısından belli başlı stratejilere kadar pek çok farklı konuyu ana hatlarıyla ele almaya çalıştık. Hepinize keyifli okumalar dileriz.
Yatırım Nedir? Nasıl Yatırım Yapabilirim?
Gelir ya da kâr elde etmek amacıyla eldeki para veya sermayeyi kullanarak yapılan girişimleri yatırım olarak adlandırırız.
Efsanevi iş adamı Warren Buffett, yatırım kavramını “gelecekte daha fazla kazanabilmek için şimdi bir miktar parayı harcamak” olarak tanımlar. Yatırımın amacı, elinizdeki serveti büyütmek için paranızı bir ya da birden fazla şekilde değerlendirmektir.
Hatta olayı daha da kısa biçimde açıklayacak olursak “yatırım çok çalışmaktan ziyade daha akıllıca hareket etmekten ibarettir” diyebiliriz. Çoğumuz sahip olduğumuz işe dört elle sarılır, gerektiğinde gece gündüz çalışırız. İşte geçirdiğimiz saatlerin bazen haddi hesabı olmaz, tabii bununla birlikte hayatımızda pek çok şeyden feragat ettiğimiz gibi stresten de nasibimizi alırız. Peki çalışıp durduk, sonra ne yapacağız? Parayı bir kenara koyup mucizelerden mi medet umacağız? Tabii ki de hayır. Boş boş beklemektense gidip alın teriyle kazandığımız parayı daha aydınlık gelecekler için değerlendireceğiz!
Şimdi konuya başka bir açıdan yaklaşalım. Yatırım, aynı zamanda elinizdeki parayı hangi alanlarda kullanacağınızı ve sizin için nelerin öncelikli olduğunu belirlemenizi de sağlayan bir eylemdir. Paranızı harcayarak kısa vadede benliğinizi tatmin edebilirsiniz. Mesela yeni bir kıyafet alarak kendinizi şımartabilir, Maldivler’de leziz ve egzotik bir akşam yemeği yiyerek keyfinize keyif katabilirsiniz. Bu saydıklarımızın hepsi hayatınızı güzelleştiren ayrıntılar olup aslında isteklerinizi bastırmak için gerçekleştirdiğiniz eylemlerdir Yatırım ise kısa vadede birtakım lükslerden vazgeçmenizi ve finansal anlamda geleceğinizi önceliklendirmenizi gerektirir.
Yatırım yapan insan bir yandan hayatını idame ettirirken bir yandan da gelecek günleri düşünerek parasını en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır, doğru hareket ederse de eninde sonunda emeklerinin mükâfatını gani gani alır.
Karlı Yatırım Yapmak İçin Atmanız Gereken 10 Adım
1- Araştırma yapın
Yatırım yapmaya başlamadan önce çok iyi araştırmalısınız. Bilgi sahibi olmadan yatırım yapmak, yüzme bilmeden dibini göremediğiniz bir suya atlamak gibi olur. Yaşam giderleriniz, kredi borçlarınız ve gereksiz kredi kartı harcamalarınız, yatırım yapmak için geriye pek bir birikim bırakmayabilir. Bunun için harcamalarınızı da kontrol altına almalısınız.
2-Bilgi sahibi olun
Yatırım yapmak için finans uzmanı olmanıza gerek yok fakat bazı terimleri bilmeniz size daha sağlıklı kararlar vermenize yardımcı olacaktır. Hisse senedi, tahvil, yatırım fonu gibi paranızı koyabileceğiniz araçları iyi öğrenin. Ayrıca, yatırımlarınızın faydalı olmasını istiyorsanız finansla daha çok ilgilenmelisiniz. Piyasayı okumayı öğrenmeli, portfolyönüzü nasıl daha iyi hale getirebileceğinizi araştırmalısınız. Bunun için başarılı yatırımcılar tarafından yazılan kitapları okuyabilirsiniz. Onların başarı hikayeleri sizde hayatınıza yön verecek düşünceler uyandırabilir.
Mutlaka okuyun: Finansal Eğitiminize Yatırım Yapmak Yapacağınız En İyi Yatırımdır!
3-Amacınızı belirleyin
Gerekli miktarda parayı ayırıp nasıl yatırım yapabileceğinizi öğrendikten sonra yatırım yapmaktaki amacınızı belirlemelisiniz. Evet tüm yatırımcıların amacı parasına para katmak olduğu gibi hepsinin deneyimleri ve ihtiyaçları da farklıdır. Geliriniz, ne kadar risk almak istediğiniz, mal varlıklarınızın değeri gibi faktörler yatırımınızı doğrudan etkiler. Ayrıca, hangi yatırımın sizin için iyi olacağı, doğrudan sizinle ilgilidir. İş hayatına yeni atılmış genç bir insanla, emekliliğini doldurmuş bir kişinin hem ihtiyaçları hem beklentileri farklılık gösterecektir. Bu yüzden, yatırım yapmadan önce hedefinizi iyi belirlemelisiniz.
4- Limitlerinizi belirleyin
Sizin için hangi yatırım aracının iyi olacağına karar vermeden önce ne kadar risk alabileceğinize düşünün. Yatırımınızdaki önemli bir düşüş sizi zayıflatır mı? Maceracı bir insan mısınız? Yoksa garantici mi? Yatırımınızı yapmadan önce bu sorulara cevap bulabilmelisiniz. Risk alma isteğiniz yaşınıza, gelirinize ve hedeflerinize göre değişecektir.
5- Ne çeşit bir yatırımcı olduğunuza karar verin
Çok sık yapılan yanlışlardan bir tanesi de hedeflerin ve risk alma isteğinin uyuşmamasıdır. Hem paranızı tamamen güvende tutup hem de yüksek riskler alamazsınız. Garantici yatırımcılar genellikle paralarının yüzde 70 – 75 ‘ini düşük riskli yatırımlara yönlendirirler. Hazine bonosu gibi kalanıyla da güvenilir şirketlerin hisse senetlerini almayı tercih ederler. Öte yandan daha agresif olan yatırımcılar ise yüksek riskler alıp neredeyse paralarının tamamıyla hisse senedi alırlar. Siz hangi gruptansınız?
6- Yatırımınızın masraflarını iyi hesaplayın
Yaptığınız yatırımların masrafları getirisinden daha fazla olabilir. Mesela, aktif bir yatırımcıysanız ve hisse senetlerine yatırım yapıyorsanız brokerlar sizlerden yüksek komisyonlar isteyebilir. Ayrıca, paranızı yatırım fonlarına koyarken bankaların önünüze çeşitli komisyonlar koyduğunu unutmayın bu yüzden size sundukları seçenekleri iyi değerlendirmeye çalışın.
7- Bir uzmandan yardım alabilirsiniz
Ayırmak istediğiniz zamana ve almak istediğiniz riske göre bir uzmanla anlaşabilirsiniz. Unutmayın, yatırım uzmanı seçmek ciddi bir iştir ve bunu yaparken kişinin ününe, performansına ve referanslarına dikkat etmelisiniz. Size sunacağı yatırım planı ve fazladan sağlayacağı hizmetleri göz önünde bulundurun.
8- Yatırımınızı seçin
Neye yatırım yapacağınız sizin portföyünüzü oluşturan temel ögelerden biri olacak. Eğer garantici bir insansanız ve yatırımlarınızı buna göre şekillendirmek istiyorsanız o zaman yatırım portföyünüz düşük riskli, gelirinizi arttırmaya yönelik ürünlerden oluşacaktır. Devlet tahvilleri, hazine bonoları, vadeli mevduat hesapları gibi. Paranızı yönetirken, hepsini bir yatırım aracı altında tutmadığınıza dikkat etmeniz gerekir. Çeşitli hisse senedi ve tahvillere yatırım yapmalı, düzenlü para getiren bir gelir oluşturmalı ve bir kısmını nakit olarak saklamalısınız. Böylece paranızı 3’e bölmüş ve risk oranını azaltmış olursunuz.
9- Duygularınızı işinize karıştırmayın
Endişelerinizin ya da hırslarınız yatırımınızı yönlendirmesine izin vermeyin. Bu sizin kazancınızı sınırlayabilir ya da kaybınızı arttırabilir. Unutmayın kısa dönemli dalgalanma normal karşılamalı ve paniğe kapılmamalısınız. Hırsınız yüzünden, satmanız gereken hisse senedini bekletip daha çok kazanmak isteyebilir ve bu nedenle bir düşüş yaşayabilirsiniz. Endişeleriniz, kar edecekken erkenden sizi satmaya zorlayabilir. Yatırım yapma konusunda istikrarlı olmak istiyorsanız, ne kadar risk almak istediğinizi tekrar gözden geçirmeli ve daha garantici bir yaklaşım sergilemeye başlamalısınız.
Mutlaka okuyun: Yatırımcı Psikolojisi ile İlgili Kaçınmanız Gereken 8 Tuzak
10- Yatırımlarınızı sürekli gözden geçirin ve değişimlerden haberdar olun
Yatırımlarınızı çeşitlendirdikten bir süre sonra daha farklı alanlara ağırlık vermek isteyebilirsiniz. Çünkü piyasa değişkendir ve sizin piyasayı sürekli takip ederek ürünler hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Böylece yatırımlarınızı daha sağlıklı bir şekilde düzenleyebilir ve kazancınızı maksimum seviyeye çıkarabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Paranızı Güvenli Bir Şekilde Her Yıl İkiye Katlamanın Yolu
Paradan Para Kazanmak
“Paradan para kazanmak”, adından da anlaşıldığı gibi herhangi bir varlık üzerinden elde edilen gelirin tekrardan yatırım amaçlı kullanılması ve bunun sonucunda daha da fazla kazanç sağlanmasıdır. Bu stratejinin düzgün bir şekilde işlemesi için elde ettiğiniz kazançları hemen kendiniz için harcamak yerine tekrar yatırımla değerlendirmeli ve sabırlı olup işi zamana bırakmalısınız. Şayet bu taktiği uygularsanız yatırımlarınızdan hiç beklemediğiniz düzeyde verim alabilir ve kâr sağlayabilirsiniz. Bu yöntemi bilhassa genç yatırımcılar için tavsiye ettiğimizi de belirtelim. Hatta gençler için en iyi sistem budur desek yeridir zira erken yaşta elindeki parayı habire yemek yerine sürekli yatırım yaparak değerlendirenler ilerleyen yıllarda muazzam bir birikime sahip olabilirler. Paradan para kazanma felsefesinin önemini anlamanız için son derece yerinde bir örnek verelim dedik:
1- Apple hisselerine yatırım yapmak
Günümüzün teknoloji devi Apple’a 31 Aralık 1980’de yapılan 10.000 dolarlık bir yatırım 2017 şubat sonu itibarıyla tam 2.709.248 dolar değerine ulaşmıştır. Yani bu hesaba göre 31 Aralık 1980’de 10.000 dolarını Apple’a yatıran ve parasına dokunmayan bir kişi yılda %16,75 oranında kazanç elde etmiş oluyor.
Hemen önemli bir detay verelim: Apple, 2012’de hissedarlarına temettü ödemeye başladı. Bu durumda 31 Aralık 1980’de 10.000 dolar yatıran kişi Apple’ın 2012’den itibaren verdiği temettü ödemelerini tekrar yatırıp değerlendirmese bile şubat 2023’ün sonunda elinde yine 10.247.949 dolar gibi hatırı sayılır bir rakam olacaktı. Yani siz siz olun, paradan para kazanmaya çalışın ve gerçekten ihtiyacınız yoksa “altın yumurtlayan tavuğu” kesmeyin.
Mutlaka okuyun: Apple Hisse Senedi Alınır mı?
2- Genç yaşta girişimlere başlamak
Paradan para kazanma meselesini anlatırken yatırımlara genç yaşta başlamanın öneminden bahsettik, şimdi bir kez daha bu konunun altını çizelim.
25 yaşında bir genç düşünün. Bu genç arkadaş “60 yaşıma geldiğimde kenarda en az 1 milyon liram olsun.” şeklinde bir hedef koyuyor. Bunun üzerine kendine ayda en az %5 kazandıracak bir yatırım planı yapıyor. Böyle bir durumda bu arkadaşın her ay 880,21 lirayı yatırımla değerlendirmesi gerekir.
Bu kişi yatırımlara 35 yaşında başlasa ne olurdu? Böyle bir durumda 60 yaşına kadar 1 milyon liraya ulaşmak için her ay 1.679,23 lira yatırması gerekirdi.
Farz edelim ki 45 yaşındasınız, hemen hemen hiç birikiminiz yok ve siz de 60 yaşınıza kadar 1 milyon lirayu kasanıza koymak istiyorsunuz. Hemen şimdi aylık %5 kazandıran yatırımlara başlasanız ayda 3.741,27 lira gibi bir rakamı değerlendirmeniz gerekir. Aradaki büyük farkı görüyor musunuz? 25 yaşında paranızı değerlendirmeye başlarsanız aylık bazda 45 yaşındaki birine göre 4 kat daha az para koyarak işinizi halledebilirsiniz! Üstelik erken başlayarak emeklilik günleriniz için de para biriktirebilir, geleceğinizi sağlama alabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Kazançlarınızla Şirketinize Yeniden Yatırım Yapmak
Kendini Tanımak
Dürüst olalım, herkes aynı yatırım stratejisini kullanacak diye bir kaide yoktur. Her insanın yatırım amacı, yatırım yaptığı zaman dilimi ve maddi imkanları birbirinden ciddi ölçüde farklıdır. Dolayısıyla da kendi sınırlarınızı ve beklentilerinizi iyi bir şekilde belirleyip bunlar doğrultusunda hareket etmeniz her zaman yararınıza olacaktır.
1- Hedefleriniz
Herhangi bir hisseye ya da emlağa para yatırırken amacınız nedir? Mesela “Azı karar çoğu zarar; çok risk almayayım, kazancım fazla olmasa da sorun değil.” mi diyorsunuz? Yoksa iki çocuklu bir ebeveynsiniz ve evlatlarınızın üniversite masraflarını rahatlıkla karşılayabilmek gibi uzun vadeli bir gayeniz mi var?
Belki de hayatta onlarca maddi hedefiniz var ve hepsi için farklı yatırımlar yapmayı göze aldınız? Gördüğünüz gibi bunların hepsi mümkün. Burada asıl söylemek istediğimiz şey şu: Siz siz olun, herhangi bir şeye emek ve para harcamadan önce kendinize “Amacım ne?” sorusunu defalarca sorun. Bu soruya dürüstçe cevap verirseniz kendiniz için muhakkak en doğru yolu bulursunuz.
Mutlaka okuyun: Zengin Olmanızı Sağlayacak 3 Garanti Yöntem
2- Risk toleransınız
Risk kelimesi pek çok şey çağrıştırabilir ancak mevzubahis yatırım ise bu sözcük ile kastedilen anlam para kaybetme ihtimalidir. Başka bir deyişle risk derken yatırdığımız herhangi bir miktarın değer kaybedeceğini, hatta sıfırlanabileceğini belirtmek isteriz.
Yapacağınız her türlü yatırımda öyle ya da böyle bir miktar risk vardır. Bazen hisselerin seyri kasırganın etkisiyle alabora olan bir gemiyi andırır. Mesela 2008’de Borsa İstanbul endeksi tam %51 değer kaybetmiştir. Bunun aşırı derecede büyük bir düşüş olduğunu ve bulanık sulardaki her çalkantının sizi böylesine bir batağa sokmayacağını hemen belirtelim. Lakin ufak ya da orta dereceli sallantılar da piyasalarda oldukça yaygın görülür.
Bu noktada şu soruyu sorun kendinize: Hisselerimde en fazla ne kadarlık bir düşüşü tolere edebilirim? Risk toleransınız büyük oranda yaşınıza ve paraya ihtiyaç duyacağınız zaman dilimine bağlıdır. Yani emeklilik için birikim yapan 20’li ya da 30’lu yaşlarında biri hisselerinde meydana gelebilecek ufak dalgalanmalara pek de aldırış etmez. Buna karşın 60’lı yaşlarda bir insan yatırım yaparken daha ihtiyatlı davranır çünkü büyük bir kaybı telafi edecek kadar zamanı olmadığının farkındadır. Buradan hareketle yatırımlarınızı parayı kullanacağınız zamana endeksli olarak yapmanız gerektiğini söyleyebiliriz.
Konuyu iyice açıklığa kavuşturmak adına son bir örnek daha verelim: Diyelim ki 32 yaşındasınız ve daha yeni çocuk sahibi oldunuz. Çocuğunuzun lise ve üniversite yıllarını düşünerek şimdiden her ay bir miktar para ayırıp bunu yatırımlarla değerlendiriyorsunuz. Daha çocuğunuzun liseye başlamasına 14, üniversiteye girmesine ise neredeyse 18 yıl var. Hâliyle böyle bir durumda makul riskler alabilirsiniz. Peki diyelim ki çocuğunuz büyüdü, liseye başladı. Üniversite günleri de yavaştan ufukta belirmeye başladı. Yine aynı riskleri alıp saldırgan bir tavır takınabilir misiniz? Elbette hayır. Bu döneme geldiğinizde artık vites küçültmeli ve riskleri en alt düzeye indirerek kayıpları mümkün mertebe azaltmaya çalışmalısınız.
Mutlaka okuyun: Yatırımcı Psikolojisi ile İlgili Kaçınmanız Gereken 8 Tuzak
3- Alım-satım sıklığınız
Ne kadar süre aynı yatırımla devam edeceksiniz, yani elinizdeki mevcut hisselere tutunacaksınız? Daha önce de hakkında pek çok yazı kaleme aldığımız yatırım duayeni Warren Buffett, sahip olduğu hisseleri nadiren elden çıkardığını ve piyasalardaki çalkantılardan fazla etkilenmediğini söylüyor. Buffett’in başarıyla uyguladığı bu stratejiye piyasa jargonunda “hisse alıp elde tutma” (buy and hold) taktiği denir.
Öte yandan bir de habire hisse alıp kısa sürede bunları elden çıkarmaya çalışan kurnaz borsacılar vardır. Eğer işinizin ehliyseniz ve piyasaları doğru okuyabiliyorsanız bu taktiği kullanmanızda sakınca yoktur. Ancak henüz yeni yetme bir yatırımcıysanız siz siz olun, sürekli al-sat yapmaktan kaçının.
Yeri gelmişken söyleyelim, elbette 40 sene boyunca aynı hisseleri elinizde tutun demiyoruz. Hatta belirli zaman aralıklarıyla portföyünüzü gözden geçirmenizde ve değişen trendlere göre yatırımlarınızı biçimlendirmenizde fayda var.
Mutlaka okuyun: Acemiler İçin Borsada Para Kazanma Rehberi
4- Bilginin size sağladığı rahatlık
Bazı yatırım araçlarını düzgün kullanabilmeniz için son derece karmaşık bilgilere ve takip becerilerine sahip olmanız gerekir. Bununla birlikte diğer birtakım araçları ise kullanmak oldukça kolaydır. Buradan hareketle yatırımla ilgili kararlar verirken bilgi düzeyinizi ve hem araştırma hem de takip için ayırabileceğiniz süre miktarını hesaba katmanız gerektiğini söyleyebiliriz.
Zaten sabahtan akşama kadar çalışmanızı gerektiren bir işiniz varsa ve “Hisselerimi 7/24 takip etmem mümkün değil.” diyorsanız maliyeti yüksek olmayan tahvil, yerli ve yabancı hisselere yatırım yapmayı düşünebilirsiniz. Bu sizi tatmin etmez mi? O zaman hayatını bu işe adamış profesyonellerden destek alın ve ortak yatırım fonları gibi uzun vadede getirisi yüksek olan gelir kaynaklarını seçin. Bu tarz fonlarla yavaş kazanırsınız ancak elinize geçen rakam gerçekten sağlam olabilir.
“Bilgim de deneyimim de yeterli.” diyorsanız ortak fonlara, bireysel hisselere, gayrimenkule ya da alternatif yatırım kanallarına yönelebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Finansal Eğitiminize Yatırım Yapmak Yapacağınız En İyi Yatırımdır!
Teknolojinin Yatırım Dünyasına Etkisi
Son yıllarda teknoloji, hayatımızın hemen hemen her alanını derinden etkiledi. Hâl böyle olunca yatırım da teknolojiden nasibini aldı. Hatta teknoloji sayesinde sıradan insanlar da parayla oynayabilir hâle geldi ve aracılara ödenen komisyonlar ciddi ölçüde azaldı.
1- Menkul kıymet alıp satmak
Seneler evvel yatırımcılar paralarını değerlendirmek istediklerinde kendi başlarına hareket edemiyorlar, ille de brokerlardan destek almak zorunda kalıyorlardı. Elde başka alternatif olmayınca hisse alım satımı yapmak için komisyon ödenmesi gerekiyordu. Söz konusu komisyonlar da açıkçası el yakan miktarlardaydı. Üstelik iş bununla da bitmiyordu; günümüzdeki gibi internet ve dijital ekranlar da mevcut olmadığı için yatırımın ne alemde olduğuna dair bilgi almak kolay değildi. Hatta kimi zaman aylarca bekleyip kişinin ev ya da iş adresine gönderilen hesap özetlerine bakmaktan başka çare yoktu.
Günümüzde ise yatırımcılar tek tuşla internete girip en az komisyon alan aracı firmaları bulabiliyor ya da kimseye muhtaç kalmadan menkul kıymetler piyasasında işlem yapabiliyor. Üstelik çok cüzi komisyon oranlarıyla…
2- Robo danışmanlar
Son 10 yılda karşımıza çıkan en büyük inovasyonlardan biri hiç şüphesiz robo danışmanlardır. Günümüzde Betterment ve Wealthfront gibi dünyanın önde gelen finans şirketleri, algoritmalardan yararlanan portföy yönetim araçları olan robo danışmanları aktif şekilde kullanıyor. Robo danışmanlar vasıtasıyla genellikle düşük bedelli borsa yatırım fonlarına yatırım yapılıyor. İnsan faktörünü devreden çıkaran robo danışmanlar yatırım maliyetlerini de hatırı sayılır biçimde azaltıyor.
Robo danışmanlar sadece belli başlı hisselere yatırım yapmakla da kalmıyor. Mesela hem Betterment hem de Wealthfront, vergiye tabi yatırım hesapları ile kaybedilen vergilerin geri alınmasını sağlayan hizmetler sunuyor ve bu aşamada robo danışmanlar kullanıyor. Ayrıca Betterment, mali danışmanlarla dirsek temasında bulunan bir robo danışmanlık hizmeti bile sunuyor.
Yatırım Araçları Nelerdir?
Günümüzde pek çok farklı yatırım türü mevcut. Yatırım ortaklıkları, borsa yatırım fonları, bireysel hisseler, kapalı uçlu yatırım fonları, gayrimenkul, alternatif yatırım biçimleri veya şirket sahibi olmak bunlardan sadece birkaçı dersek abartmış sayılmayız. Şimdi gelin, en yaygın yatırım türlerinden bazılarına şöyle bir göz atalım:
1- Hisse senetleri
Herhangi bir şirketten hisse alarak o firmanın başarısında rol oynayabilirsiniz. Şirketin hisselerinde meydana gelen değer artışlarından yararlanabilir, dönemsel olarak tarafınıza ödenecek temettülerin tadını çıkarabilirsiniz. Hissedarlar, herhangi bir likidasyon durumunda şirketin varlıkları üzerinde de söz sahibidirler.
Hisse senedi sahipleri, hissedar toplantılarında oy kullanabilir ve az önce belirttiğimiz gibi belirli aralıklarla dağıtılan temettülerden payını alır. İmtiyazlı hisse senedi sahiplerinin oy hakkı yoktur ancak bu kişilerin temettü ödemeleri konusunda sıradan hissedarlara göre üstünlüğü vardır. Ayrıca şirketin varlıkları üzerinde normal hissedarlara göre daha büyük bir hakka sahiptirler.
Mutlaka okuyun: Borsaya Nasıl Yatırım Yapılır?
2- Tahviller
Tahvil, dönemsel faiz ödemeleri karşılığında yatırımcıların şirketlere belirli miktarlarda borç para vermelerini sağlayan yatırım aracıdır. Anonim şirketler, devlet kurumları ve belediyeler gibi pek çok kuruluş tahvil çıkarabilir.
Mesela herhangi bir anonim şirketi tarafından çıkarılan bir tahvilin değeri 1000 lira civarında olabilir ve altı ayda bir faiz kazandırır. Şirketlerin yayınladığı tahvillerden elde edilen faiz tamamen vergiye tabidir. Ancak yerel yönetimler gibi kamu kuruluşları tarafından çıkarılan tahviller pek çok ülkede vergiden muaftır.
Tahviller, tıpkı hisseler gibi sıfırdan ya da ikinci el pazarından satın alınabilir. Tahvilin değeri pek çok değişkene göre artıp azalabilir. Bu değişkenlerden en önemlisi de hiç şüphesiz faiz oranlarının seyridir. Faiz oranları hangi yönde hareket gösteriyorsa tahvil fiyatları da tam tersi doğrultuda değişim gösterir.
3- Yatırım fonları
Yatırım fonu, bir yatırım yöneticisi tarafından idare edilen ortak bir yatırım aracıdır. Kişiler, bu tarz fonlar aracılığıyla hisse senetlerine ya da tahviller gibi birtakım araçlara yatırım yapabilirler.
Borsada işlem gününün son bulmasıyla birlikte yatırım fonlarının değeri belirlenir. Ayrıca hisse alım satım işlemleri de piyasaların kapanmasından sonra gerçekleşir.
Yatırım fonlarından yararlananlar borsa gibi pek çok piyasayı pasif olarak takip edebilir. Bunun dışında yatırım yöneticisinin aktif olarak hisseleri ya da tahvilleri seçmesine imkan sunan yatırım fonları da mevcuttur. Yeri gelmişken belirtelim, bahsettiğimiz aktif türden yatırım fonlarına sahip olmak için genellikle daha büyük rakamları gözden çıkarmanız gerekir. Bir fona ne kadar masraf ederseniz yani giderleriniz ne denli çok ise belirli bir süre zarfında elinize geçecek net yatırım kazancınız da o doğrultuda azalacaktır.
Yatırım fonları da temettü ödemeleri, faiz ya da sermaye kazançları şeklinde yatırımcılara para kazandırır. Tabii yatırımcıya ödenen bu paralardan ülkeden ülkeye değişim gösteren vergilere tabidir. Nasıl hisse ya da tahvillerinizi satıp kâr yapıyor ya da zarar ediyorsanız yatırım fonlarında da aynı durum söz konusudur. Yani herhangi bir alım satım işlemini doğru zamanda gerçekleştirirseniz kâr yapar, aceleci davranır ya da piyasaları yanlış okursanız zarar edersiniz.
Yatırım fonları düşük bütçeli yatırımcıların çok kısa sürede farklı farklı yatırım araçlarına sahip olmalarını ve portföylerine çeşitlilik katmalarını sağlar. Örneğin yabancı şirketlerden hisseler alan bir yatırım fonunda 50 hatta belki de 100’ü aşkın yabancı firmanın hissesi bulunabilir. Bazen 2000 lira ya da daha düşük miktarda yapacağınız bir yatırımla zaman içerisinde o fonda yer alan tüm varlıkları satın alabilirsiniz. Uzun lafın kısası, yatırım fonları bütçesi ne olursa olsun çoğu yatırımcının portföyüne çeşitlik katmak ve bu esnada gelirini arttırmak için kullanabileceği harika bir yatırım biçimidir.
Mutlaka okuyun: Yatırım Fonu Nedir? Nasıl Kazandırır?
4- Borsa yatırım fonları (ETFs)
Borsa yatırım fonları ya da İngilizce adıyla exchange-traded funds (ETFs) pek çok yönden yukarıda ele aldığımız yatırım fonlarına benzer. Aralarındaki temel fark borsa yatırım fonlarının işlem günü içerisinde değerlendirilmesi, yani normal hisse senetleri gibi gün boyunca alınıp satılmasıdır. İşlem günü sonunda alım satımları gerçekleşen standart yatırım fonlarının aksine borsa yatırım fonları piyasalar açıkken değerlendirilir.
Çoğu borsa yatırım fonu S&P 500, Barclay Toplam Tahvil Endeksi ve Russell 2000 gibi piyasalarda pasif olarak işlem görür. Lakin son yıllarda aktif olarak yönetilen borsa yatırım fonlarının da türediğine şahit oluyoruz. Kalite, düşük volatilite ve ivme gibi faktörlere göre hareket eden bu yatırım araçlarına “akıllı beta borsa yatırım fonları” da deniyor.
Mutlaka okuyun: En İyi Yatırım Yolları
5- Alternatif yatırımlar
Hisse senetleri, tahviller, yatırım fonları ve borsa yatırım fonları (ETFs) dışında daha pek çok para kazanma yönteminin mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Dilerseniz hemen şimdi bunlardan birkaç tanesini ele alalım.
Mesela ofis ya da ev alarak gayrimenkul yatırımları yapabilirsiniz. Dilimizde GYO olarak geçen gayrimenkul yatırım ortaklıkları sayesinde yatırımcıların paraları ortak bir havuzda toplanır ve emlak satın alınır. GYO’lar da tıpkı hisseler gibi alınıp satılır. GYO’lara yatırım yapmayı sağlayan yatırım fonları ve borsa yatırım fonları (ETFs) da mevcuttur.
Serbest fonlar ve özel sermaye fonlarını da alternatif yatırım biçimleri kategorisine dahil edebiliriz. Tabii bu iki yatırım şeklinden yararlanabilmeniz için önce “akredite yatırımcı” olmalı, bunun için de belirli bir net değer ve gelir seviyesine erişmelisiniz. Serbest fonlara yatırılan paralar hemen hemen her alanda kullanılabilir ve bilhassa çalkantılı piyasalarda tabiri caizse ayakta kalmanızı sağlayabilir.
Özel sermaye fonları ise şirketlerin halka arz olmadan sermaye arttırmasını sağlar. Bu ikilinin dışında bir de yatırımcılara emlak havuzlarından hisse veren özel gayrimenkul fonları mevcuttur. Son olarak belirtelim, bu saydığımız alternatiflerin çoğu, paraya erişim konusunda birtakım kısıtlamalar getirmektedir. Yani diyelim ki alternatif bir fona 10.000 lira koydunuz, bu parayı işlettiniz ve bir müddet sonra her gün bir kısmını çekmek istiyorsunuz. İşte alternatif yatırım türlerinin çoğunda buna izin verilmez ve paranızı çekmek için belirli zaman aralıklarını beklemeniz gerekir.
Mutlaka okuyun: Yatırım İçin Ev Almak Mantıklı mı?
Son söz
Tatil yapmak istiyorsunuz ve arabanıza atladınız, yola çıkacaksınız. Önce gideceğiniz adresi, orada neler yapacağınızı, hangi yemekleri deneyeceğinizi düşünmez misiniz? Tabii ki de düşünür ve yolda hem zaman hem de para kaybetmemek için mümkün mertebe planlı davranırsınız. İşte yatırım dünyasında da aynı şekilde planlı olmakta fayda var. Ne hedefliyorsunuz? Emeklilik günleriniz için para biriktirmek mi? Yoksa kendinize güzel bir ev almak mı? Hedefiniz her ne ise kendinize tanıdığınız zamanı ve risk toleransınızı da ona göre ayarlayın. Ayrıca portföyünüze biraz da olsa çeşitlilik katmaktan imtina etmeyin; neticede piyasaların nasıl bir seyir göstereceğini kesin olarak bilemeyeceğimiz için her zaman önlem almakta fayda vardır.
Rehber niteliğindeki bu yazımızın yatırım hayatınızda size bol kazanç ve başarı getirmesini dileriz. Unutmayın, başarıya giden uzun soluklu yolculuğunuz daha yeni başlıyor! Bu yolda da mühim olan her hatadan ders almak, gündemi takip etmek ve sabırlı olmak. Hepinize kolay gelsin!