Yaratcılığın sadece sanatçılarda bulunması gerektiğini düşüncesini savunanları hatırlıyor musunuz? Peki ya yaratcılığın zaman kaybı olduğunu söyleyenler? Bu zihniyetteki insanlar hala eğitim sistemimizin bir parçası olsa da yaratıcılık günümüz dünyasının en değer verilen becerilerinden birisi.
- İş verenler yaratıcı çalışanlar istiyor.
- Dünyanın dört bir yanında sanatçılar yaratıcılıklarını geliştirmek için canla başla çalışıyor.
- Girişimcilere gelecek olursak, onlar bizce takım elbise giyen sanatçılar.
Yaratıcı düşünme günümüz dünyasında çok fazla kabul gören bir beceri. Yeteri kadar çaba sarf ettiğinde herkes yaratıcılığını bir tık ileri taşıyabilir. Ama ben hala “Ben yaratıcı biri değilim.” diyen insanlarla karşılaşıyorum. Bu tam bir saçmalık ve bence siz de farkındasınız.
Bana göre yaratıcı insanları çok yanlış değerlendiriyoruz. Yaratıcılık deyince aklınıza ne geliyor? Ressamlar mı, müzisyenler mi yoksa sanatçılar mı?
Yaratıcılık aslında alışılagelmiş şeyleri başka türlü yapmaktır. Problemleri farklı bir şekilde ve daha az çabayla çözmeye çalışırsanız işte o zaman yaratıcı davranmış olursunuz.
Şimdi okuyacağınız 4 fikrin yaratıcı düşünme sürecinde işinize yarayacağını düşünüyorum. Ben listemde yeteri kadar uyuyun, koşun, klasik müzik dinleyin gibi klasik tavsiyelere yer vermedim. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum, daha yaratıcı bir insan olmak için dünyayı gezmenize de gerek yok.
Haydi, gelin başlayalım.
1. Kendinize sınırlamalar koyun
Benim yaptığım en büyük hata düşünme hatasıydı. Ben de pek çok insan gibi yaratıcılığımın özgür olduğumda ön plana çıkacağını düşünüyordum.
Ama yanıldım. Kurallar, kısıtlamalar ve sınırlamalar sizi yaratıcı düşünmeye daha çok sevk eder. Bu nedenle, çok küçük düşündükleri için müdürünüzü ya da müşterinizi suçlayacağınıza onlara teşekkür edin.
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un bu konuda çok güzel bir sözü vardır;
“Ben diğer pek çok kısıtlamanın olduğu gibi kalıplara sıkışıp kalmanın da inovasyonun önünü açtığını düşünüyorum çünkü bu kalıpların dışına çıkabilmek için kendi yolunuzu inşa etmelisiniz. “
Kalıplar kırmaktan asla korkmayın. Bütçeniz 10. 000 TL mi? O zaman 5. 000 TL harcayabileceğiniz bir yol haritası hazırlayın. Senaryonuzu teslim etmeniz gereken bir süre mi var? Siz teslim süresinden iki hafta önce bitirin.
Kısıtlı kaynak ve zamanınız olduğunda daha özgün fikirler ürettiğinizi göreceksiniz.
2. Her şeyden çabuk sıkılın
Yaratıcı bir şeyler üretme aşamasındayken ilk yöntem oldukça işe yarar. Ancak elinizde hiçbir şey yokken kullanabileceğiniz bir yöntem daha var.
İlk adımı atmakta, ilk cümleyi yazmakta ya da ilk çizgiyi çekmekte zorlandığınızda her şeyden aşırı sıkılmayı düşünebilirsiniz.
Ama dikkatli olun, bu yöntem sadece hayatınızda her şey yolunda giderken işinize yarar. İşinizden, hayatınızdan ya da kariyerinizden zaten sıkıldıysanız işin dozunu kaçırmayın. Hayatınızda değişik bir şeyler olmuyorsa sıradan şeylere ihtiyaç duyarsınız. Yapmanız gereken tek şey eyleme geçmektir. Ne olursa olsun, siz eyleme geçin yeter.
Ancak fikirleri zihninizde uçuşmaya başlayınca her şeyi bırakın. Böyle zamanlarda yeni bir şeyler yaratmanın, noktaları birleştirmenin ve ortaya yeni fikirler atmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu fark edeceksiniz.
3. Evet deyin.
Bill Gates Microsoft’u henüz yeni kurduğunda İBM, PC adını verdikleri yeni bilgisayarları için bir işletim sistemi arıyormuş. Bill Gates ise İBM’e ellerinde henüz bir satır kodu bile olmayan bir işletim sistemi satmayı başarmış ve sonrasında bu işletim sistemini başka bir kişiden temin etmiş.
Arnold Schwarzenegger ise film yıldızı olarak ün kazanmadan önce çok başarılı bir vücut geliştiricisiymiş. Bu süreçte güzel bir rol kapmakta zorlanıyormuş. Nihayet Conan The Barbarian filmi için seçmelere girdiğinde elinden gelen her şeyi yapmış.
Ona şu soruyu yöneltmişler: “Ata binmeyi biliyor musun?” Daha önce hiç ata binmemesine rağmen f “evet” cevabını vermiş. Arnold filmi çekilmeye başlamadan önce ata binmeyi öğrenebilmek için gece gündüz çalışmış.
Söylemek istediğim şey şu: Evet deyin. Bunun altından nasıl kalkacağınızı daha sonra düşünürsünüz.
4. Sizi önemseyen birine fikirlerinizi anlatın
Hiçbir şey mükemmel değildir ve her fikir daha da geliştirilebilir. Her zaman.
Ancak size yol gösterecek birinin olması gerekir. Bu kişi aynı zamanda eleştirisini de doğru şekilde yapmalıdır. Sizin hakkınızda iyi şeyler düşünmeyen insanların fikrini almanıza gerek yok. Bu tür insanlar fikirleri ve insanları sabote etmekten zevk alırlar.
Bu insanlar yerine sizi önemseyen insanlarla konuşun. Eğer bulamıyorsanız da sizi dinleyecek bir mentörünüz olsun. Sizin ne yapmak istediğinizi anlayan ve “bu şimdiye kadar duyduğum en güzel fikir!” demeyen birinin yanınızda olması çok güzel bir şeydir.
Çünkü fikrinizin üstünde biraz daha düşündüğünüz zaman daha iyi yöntemler geliştirirsiniz ve bu da yaratıcılıktır.
“Bunu bu şekilde yapmam gerekiyor.” mantığıyla hareket etmeyin. Bu geçerli bir mazeret değildir. Tembelliktir.
Bunun yerine yeni çözümler geliştirin, işleri farklı yöntemlerle yapın ve bunu aklınızdan asla çıkarmayın. İşte o zaman gerçekten yaratıcı bir insan olabilirsiniz.