Hiç logolara bakıp, anlamlarının ne olduğunu veya tasarımcılarının nelerden ilham aldığını düşündünüz mü? İşte, neredeyse her gün gördüğünüz logolar ve onların anlamları.
Logonun bir şirketin büyümesi ve başarısında sahip olduğu önemli rolden bahsetmemize gerek yok. Son yollarda ise insanlar ne satın aldıklarına, aldıkları şeyin ürün mü yoksa hizmet mi olduğuna daha fazla önem verir hale geldi. Kalite başta olmak üzere şirketlerin sosyal sorumluluk, çevre dostu olma ve marka kimliği gibi pek çok farklı özelliği de müşterilerin satın alma davranışında değerlendirdiği önemli faktörler arasında yer alıyor. Yıllar içerisinde yola tek bir marka logosu ile çıkan herhangi bir şirket pekala birden fazla farklı logo sahiplenebilmektedir. Hepsi beraber aslında şirketin tarihinin birer görsel kaydı haline gelmekte ve şirketin geleneklerini, değerlerini ve rekabet gücünü yansıtmaktadır.
Aynı zamanda, ünlü bir logoyu gözünüzün önüne getirecek olursanız aklınızda bu logo ile ilişkili belli düşüncelerin ya da hislerin oluştuğuna da tanık olacaksınızdır. Örneğin, McDonald’s şirketinin “Altın Kemer” logosunu düşündüğünüzde aklınıza çok büyük ihtimalle ilk gelen şey çekici cheeseburgerleri ve tatlı dondurmaları olacaktır. Ya da BMW amblemine baktığınızda aklınızda sahibinin yüksek sosyal statüsünü vurgulayan havalı bir araba imajı oluşacaktır.
Bu noktada bazı en iyi marka logolarını bir araya getirdik.
1.Nike
Efsanevi marka, ilk kez, ihracat firması Blue Ribbon Company olarak faaliyetlerine başladı. 1971 yılında spor ayakkabı üretimine başlamaya karar verdi, böylece şirketin bugün dünyaca tanınan ünlü logosunun hikayesi de başlamış oldu.
Bu hikayenin en tuhaf yanı şirketin kurucusu olan Philip Knight’ın ünlü Nike logosunu ilk görüşünde logonun değersiz bir tasarım olduğunu düşünmesiydi. İnanması güç değil mi? Üstelik bu logo Carolyn Davidson isimli bir tasarımcı tarafından sadece 35 dolar karşılığında hazırlanmıştı. Yunan mitolojisindeki ünlü tanrıça Nike tarafından ilham alınan bu logo ile Davidson kuşkusuz eşi benzeri görülmemiş bir hız ve hareket hissini uyandırmaya çalışmıştı. 1978 yılında ise ayakkabı üreten bu şirket logosuna daha koyu bir fon eklemiş ve hareket algısı katmıştır. O zamanlar hiç kimse gelecekte bu amblemin dünyanın en çok tanınan sembollerden biri haline geleceğini elbette tahmin edemezdi. Zaman içerisinde logonun tanınırlığı dünya genelinde o kadar arttı ki şirket 1995 yılında logodan Nike yazısını çıkarma kararı aldı, çünkü marka ismine gerek kalmadan logoyu gören herkesin aklına gelen ilk şey Nike oluyordu. Tasarımcı, sadece 35 dolar için hiç de fena iş çıkarmamış değil mi, ne dersiniz?
2. Coca-Cola
Bahse gireriz, artık ikonik hale gelmiş Coca-Cola logosunun aslında Frank Mason Robison isimli sıradan bir muhasebeci tarafından yaratıldığını pek çoğunuz bilmiyorsunuzdur. Amblemin şüphesiz en karakteristik özelliği 19. yüzyılın son yıllarına ait genel mektuplaşmalarda ve belgelerde sıkça kullanılan “Spencerian” yazı tipi ile yazılmış olmasıdır. 1980 yılında ise marka bu logoyu kıvrımlı harfler kullanarak daha süslü hale getirdi. “C” harfindeki kıvrımlar ağaçtan sarkan lezzetli kirazları andırıyordu. Tüm çabalara rağmen bu yeni tasarım beklenen başarıyı sağlayamadı. Günümüzde satın aldığımız Coca-Cola şişelerinde gördüğümüz tasarım ise Robinson tarafından yaratıldı.
3. Ford
Ford Motor’un efsanevi Henry Ford tarafından üretilmiş üçüncü otomobil şirketi olduğunu biliyor muydunuz? İlki iflas etmişti. Daha sonra adı Cadillac olacak olan ikinci şirketi ise kendi iradesi ile bıraktı. Ford Motor şirketinin ilk ambleminde şirketin yerinin ve adının yer aldığı dekoratif yuvarlak şekiller yer alıyordu. 1927 yılında yeni Ford modelinin tanıtılması ile beraber marka kurumsal kimliğini yenileme kararı da almış oldu. Şimdi ise şirket eliptik şekle sahip mavi bir logo kullanıyor ve söz konusu logo günümüzde insanların kafasında doğrudan başarılı araç imajını yaratacak denli güçlü bir etkiye sahip bulunmaktadır.
4. Apple
Apple’ın logosu, Hristiyan inancına göre Adem ve Havva’nın “Bilgi Ağacı’ndan” kopardıkları yasak meyveyi temsil etmektedir.
Tarihçesi: Apple’in grafik tarihi şirketin kurucu ortaklarından biri olan Ronald Wayne tarafından tasarlanmış süslü bir amblem ile başlamaktadır. Bu amblemin arkasında yatan fikir Newton’ın yerçekimine ilişkin devrimsel buluşuydu. Logonun üzerinde aynı zamanda şirketin adı da (Apple Computer Co.) yer alıyordu. Tasarımın hayal kırıklığına uğrattığı Steve Jobs ise “çok da sevimli olmayan” bir alternatif ile bu süslü logoyu değiştirmek istedi. Tam da bu noktada Rob Janoff elma formunda bir çalışma ile geldi ve böylelikle şirketin adı da kısaca “Apple” halini aldı. Bu değişiklik yaşandığında yıl 1977’ydi. Söz konusu yeni logo daha genç bir müşteri kitlesine sesleniyor ve bilgisayarların renkleri üretebilen eşsiz yeteneğini vurguluyordu. Daha önce mutlaka elmadaki ısırık gösteriminin ne anlama geldiğini merak etmişsinizdir. Bunun cevabı ise oldukça eğlenceli, logoda ısırığın konumlandırılmasının amacı elmanın kiraz ile karıştırılmasının önüne geçilmek istenmesidir.
1984 yılında Apple Macintosh’un hayata getirilmesi ile beraber, ünlü teknoloji devi logonun tek başına Apple şirketini temsil edebilecek kadar güçlü hale geldiğine karar verdi. Böylelikle şirketin adı logodan çıkarıldı. 1984 yılından itibaren de şirket sadece logonun gölgeleriyle oynayarak bu başarılı logoya olan sadakatini hiç bozmadı.
Mutlaka okuyun: Apple’ın İflastan Kurtuluş ve Başarı Hikayesi
5. Pepsi
Pepsi’nin eski logosu soldakidir. Sağdaki yeni logo ise Pepsi’ye 1 milyon dolara mal olmuştur. Logoyu yenilemek için Arnell Associates ile çalışan Pepsi her şeyi yeniden markalaştırmak için milyonlar harcamıştır. Arnell’in 27 sayfalık belgesi sızdırıldığında “Nefes Kesici Tasarım Stratejisi” olarak adlandırıldı. Yeni logonun bir nevi Da Vinci Şifresine sahip olduğu düşünülmektedir. Logo, Feng Shui, Rönesans, Geodynamo, izafiyet teorisi ve daha fazlasını içermektedir.
Tarihçesi: 1893 yılında Caleb Bradham bu markanın 20. yüzyılın en ikonik sembollerinden biri olacağına ve modern kültürü şekillendireceğini muhtemelen tahmin edemezdi. Uzun yıllar değişikliğe uğramayan Pepsi amblemi ilk değişikliğini ancak 1962 yılında yaşadı, “Cola” kelimesi logodan kaldırıldı. Artık kırmızı, beyaz ve mavi renklerinden oluşan yuvarlak bir görselin ortasında sadece “Pepsi” yazısı yer alıyordu. O zamana kadar bu yuvarlak görsel şişe Pepsi’nin kapağını temsil edecek şekilde tasarlanmıştı. 1971 ve 2005 yılları arasında logo üzerinde yapılan değişiklikler ise sade, daha gösterişsiz ve minimalist olma yolunda yapılan değişikliklerdi. Günümüzde ise Pepsi marka logosuna baktığınızda kendi yolculuğunda logonun mükemmelliğe en yakın durduğu yerde olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.
6. Mercedes – Benz
Mercedes-Benz logosu, tüm logolar arasında kendine en çok güvenen logodur. Logoda bulunan üçlü çizgi, şirketin hava, kara ve denizde kalite ve stil açısından sahip olduğu başarıyı temsil etmektedir.
Tarihçesi: İnanması güç ama 20. yüzyılın erken yıllarında Mercedes – Benz (ki o yıllara kadar şirket Daimler Motors Corporation olarak biliniyordu) logosu şu anki ikonik 3 kollu yıldız imajın oldukça uzağındaydı. Eliptik bir dairenin içerisinde basit şekilde “Mercedes” yazıyordu. Peki şirketin adının neden Mercedes olduğunu hiç merak etmiş miydiniz? Mercedes Gottlieb Daimler’ın kızının adıydı. Sadece 7 yıl sonra, 1909 yılında şirket biri üç diğer 4 kollu olan birer yıldız logosu için marka sahipliği aldı ve sonunda ise üç kollu yıldız logosu şirketin yeni sembolü olarak seçildi. 1910 yılından itibaren ise tüm Mercedes – Benz arabaları bu ışıltılı logo ile pazara sürüldü. 1916 yılında, yıldız bir dairenin içerisine alındı.
1916 ve 1921 yılları arasında yıldızın içine yer aldığı dairenin üzerine “Mercedes” adı konumlandırıldı. Şirket logosunun bugün bildiğimiz hali ise 1921 yılında tanıtıldı fakat dairesel görüntüsü 1916 versiyonunun farklılaştırılmış haliydi. 1926 yılında ise iki otomotiv devi DMG ve Benz & Cie birleşti. Yeni adı Mercedes – Benz olan şirketin hikayesi de burada başlamış oldu. Yeni amblem 2 logonun estetik bir birleşimi halini aldı. DMG’nin 3 kollu yıldızı ve Benz’in defne tacı bir araya gelmişti. “Mercedes” ve “Benz” isimlerini logodaki dairenin içerisine yazıldı. Bu sembol 1996 yılına kadar kullanıldı fakat şirket 1921 yılındaki minimalist DMG amblemine, kendi köklerine dönme kararı aldı. Bize de bu kararın keyfini çıkarmak kaldı!
Mutlaka okuyun: Mercedes Benz’in 100 Yılı Aşkın Tarihi ve Başarı Hikayesi
8. Levi’s
Şu anda Levi’s şirketi markanın iki versiyonuna sahip, bir tanesi beyaz ve kırmızıdan oluşan minimalist bir tasarım, diğeri ise 2 atın olduğu ayrı bir tasarım. Atlı tasarım yüksek kalite ve dayanıklılığı temsil edecek şekilde şirketin ürettiği pantolonların üzerinde yer almaktadır. Kırmızı logonun arkasında yatan fikir ise 1940 yılında doğmuş olup, sayısı artan rakipler arasında fark edilebilirliği sağlamayı amaçlıyordu. 1969 yılında ise Walter Landor & Associates tarafından tasarlanan şirket yarasa kanatları formundaki başka bir amblem kullanmaya başladı. Fakat günün sonunda markanın sadık kullanıcıları gösterdi ki şirketin orijinal kırmızı logosu en az diğerleri kadar başarı sağladı. Günümüzde ise Levi’s logosuna bakıldığında akılda canlanan ilk şey güçlü, büyük bir aile imajı oluyor, sizce de öyle değil mi?
9. Burger King
Dünyadaki en büyük ikinci hazır yemek devi olan Burger King zaman içerisinde akıllıca yaratılmış ve detayları olan bir marka imajı yaratmayı başardı. Bunu da ancak McDonalds’s devinin ezeli rakibi olan bir şirket yapabilirdi. Fakat tam tersi şekilde bu güçlü rakip karşısında başarısız olmak da aynı ölçüde kötü olurdu. Burger King’in marka hikayesine bakıldığında, burger üzerinde gururla oturan bir kralın olduğu oldukça karışık şekilde tasarlanmış bir amblem ile yola çıkıldığı görülmektedir. Fakat, bazı pazarlama faaliyetlerinde uzun süre kullanılmaya devam etmesine rağmen bu eğlenceli karakter çok uzun süre hayatta kalamadı. 1969 yılında logoda genel vurguyu hamburger ekmeği aldı. Bu tasarım temel mesajı o kadar başarılı şekilde veriyordu ki çok uzun süre kullanılmaya devam etti. Yine de 1998 yılında amblem mavi bir daire içerecek ve 3 boyutlu etki yaratacak şekilde küçük bir değişikliğe uğradı.
10. Google
Google, logosunda sıralı bir şekilde dört ana renge sahiptir ve ardından ikincil bir renk ile bölünürler. Bu tamamen kasıtlı olarak yapılmıştır. Google, kurallara göre oynamadığını ve aynı zamanda sembolü kaba bir hale sokmadan eğlenceli bir şekle sokabileceklerini göstermek istemiştir. Bunu yapmak için sadece harfleri ve renkleri basitleştirmişlerdir.
Tarihçesi: Google logosunun farklı aşamalardan oluşan hikayesinin başladığı yer için uzak geçmişe gitmeye gerek yok. Hikaye 1997 yılında başlıyor. Bugünün Google ambleminin ilk versiyonu IT devinin kurucu ortağı olan Sergey Brin tarafından tasarlandı. İsmin sonuna ünlem işareti koymak ise Google’ın “Yahoo!” tasarımını bir nevi taklit etme girişimiydi. Fakat kopyalamanın Google gibi güçlü bir markanın yapabileceği en iyi şey olmadığının ayırdına varan şirket 2000 yılında ünlem işaretini logodan kaldırdı. Bu tasarım sayesinde şirket güçlü bir popülerlik sağladı ve 2010 yılına kadar kullanılmaya devam etti. 2015 yılında ise Google, tasarım mükemmelliğinin güzel bir örneğini oluşturacak şekilde son logo versiyonunu kullanmaya başladı.
Mutlaka okuyun: Google’ın Başarı Hikayesi ve Başarı Sırları
11. Warner Bros
Pek çok sinema aşığının da bileceği üzere, bu logoyu gören birinin aklına gelen ilk şey Warner Bros şirketidir. 1923 yılındaki tasarımda kalkan formundaki bir imajın üzerine “WB” harfleri bulunmaktaydı. Logonun üst kısmı film stüdyosunun bir fotoğrafına yer vermekteydi. Şirket 1929 yılında aldığı bir karar ile bu fotoğrafı “Warner Bros. Pictures Inc.” kelimeleri ile değiştirdi. Minimalist trendi takip ederek daha sonra 1936-37 yıllarında Warmer Bros. tasarımdan tüm kelimeleri çıkardı. 1937’de ise kalkan imajına üç boyut etkisi kazandırıldı. 1948’de ilk renkli filmin çekilmesi ile şirket tek renkli logosunu renkli hale getirdi. 1948 ve 1967 yılları arasında ise kalkan imajında mavi ve sarı, hacimli şekilde duran “WB” harflerinde ise altın sarısı renk kullanıldı. 1967’de WB Seven Arts isimli film şirketine satılarak birçok değişim geçirdi. Ünlü kalan imgesi daha basit ve daha köşeli bir form halini aldı. Altında da “Seven Arts” ismi yazıldı. 3 yıl sonra 1970 yılında Warner Bros – Seven Arts Kinney National şirketi tarafından satın alındı. Bu nedenle amblemin dominant unsuru “A Kinney National Company” ismi oldu. 1972’de kısa süreliğine şirket 1948 versiyonuna benzer bir tasarım kullandı. Aynı yıl Saul Bass isimli bir tasarımcı 1984 yılına kadar kullanılacak olan yeni bir marka logosu tasarladı. Yeni tasarım öncekilere göre daha da doğrudandı ve efsanevi “W” harfi birbiri ile kesişen 3 çizgiyi andıracak şekilde konumlandırılmıştı. 1984 yılında ünlü film şirketi 1948 yılındaki mavi ve sarı tasarıma dönerek, renklerine daha fazla canlılık kazandırdı. Son birkaç yıldır da şirket logosu farklı küçük değişikliklere uğramaya devam etti.
12. IBM
IBM logosunun tüm dünya için gizli bir mesajı bulunuyor. Logodaki beyaz çizgiler, eşitliği temsil ederek sağ alt köşede eşit bir görüntü sağlamaktadır.
Tarihçesi: Şirket 1924 yılında Computing-Tabulating-Recording Company şirketi ismini daha cüretkar olan “International Business Machines” ismine dönüştürdü. Elbette, söz konusu isim değişikliği şirketin görsel kimliğinde de radikal değişikliklere gitmesini gerektirdi. 1911’deki CTR amblemin yerini tamamen farklı bir tasarım aldı.Yeni dairesel ikon dünya şeklini oluşturan “International Business Machines” kelimelerini içeriyordu. 1947 yılında firmanın teknik anlamdaki gelişimini takiben hali hazırda kullanılan amblem daha minimalist şekilde IBM logosuna dönüştürüldü. 1956 yılında ise Paul Rand isimli ünlü tasarımcı tarafından harfler daha vurgulu hale getirildi, logo böylelikle şirketin üstün başarısını daha iyi şekilde temsil etmeye başladı. 1972 yılında markanın konumlanma stratejisindeki bazı önemli değişiklikler sebebi ile şirketin logosu bir kez daha değişikliğe uğradı. Çizgili forma sahip bu yeni tasarım artık hızı, çok yönlü ve dinamik olmayı her zamankinden daha iyi ifade eder hale geldi.
13. NASA
Ulusal Havacılık Danışma Komitesi NASA olarak yeniden yapılandığında NASA denilen kurum da oluşmuş oldu. Bilindiği üzere kurumun bir değil üç tane amblemi bulunmaktadır: Köfte olarak da bilinen işareti, “Solucan” olarak bilinen logosu ve mührü. Mühür ciddi anlamda yıldızlar ile ilgili önemli bir kariyere sahiptir: Başka Eisenhower tarafından onaylanan bu mühür daha sonra Başkan Kennedy’nin bizzat kendisi tarafından değiştirilmiştir.
14. Microsoft
Bulunduğu dönemin son moda trendlerini yansıtmakta olan Microsoft logosu 1975 yılında tasarlandı ve 1979 yılına kadar kullanıldı. 1980 yılında ise ünlü bilgisayar şirketi daha sadece ve stil sahibi bir amblem tercih etmeye başladı, tek sıra halinde “Microsoft” kelimesi yazıyordu. 1982 yılına gelindiğinde ise şirket amblemi, “O” harfini öne çıkaracak şekilde küçük bir değişikliğe uğrattı. Markanın hayranları bu yeni tasarımı o kadar sevmişti ki şirketin 1987 yılında bu logoyu bırakma hamlesi büyük bir boşluk yarattı. Fakat şirket görsel tarihini Scott Baker tarafından tasarlanan oldukça sade bir tasarım ile devam ettirme kararı aldı. “O” ve “S” harflerini hafifçe bölen çentik formu logonun hız ve büyüme hissini vermesini sağlamıştı. 90’ların sonları ve 2000’li yıllarının başları söz konusu IT devinin altın çağıydı ve şirketin son logosu dünyanın en ünlü grafik tasarımlarının başında geliyordu.
15. Adidas
Adidas logosu, insanların üstesinden gelmesi gerektiği engelleri temsil etmek için bir dağa benzemektedir. Aslında daha önce logoda üç çizgi vardı ve herhangi bir anlamı da yoktu. Bu yüzden üç çizgiyi bir dağa benzetecek şekilde yeniden tasarladılar.
Tarihçesi: Adi Dassler pek çok yeteneğe sahip biriydi. Rakiplerinin arasında ayırt edici olabilmeleri için ayakkabıların üzerine 3 çizgi koyma fikri tamamen ona aitti. Bu üç çizgi formu yıllar içerisinde küçük değişikliklere uğrayarak zamanla olgunlaşmıştır. 60’lı yıllarda Adi Dassler ve karısı Käthe yonca formuna sahip başka bir amblemi şirket logosu olarak kullanmaya karar verdi. 1997 yılında ise Alman ayakkabı üreticisi yeni kurumsal sembolünü kamuoyuna duyurdu, sembol dağ formunu yaratacak şekilde konumlandırılmış üç çizgiyi içeriyordu. Söz konusu dağ sembolü ise şirketin karşılaştığı zorlukları ve peşinde olduğu hedefleri ifade ediyordu.
Mutlaka okuyun: İki Kardeşin Ezeli Düşmanlığından Doğan İki Marka: Adidas ve Puma’nın Hikayesi
16. Starbucks
1971 yılında marka kimliği arayışındayken Starbucks kurucuları 14. yüzyıla ait bir ahşap gravür keşfettiler. Gravürde iki kuyruğa sahip güzel bir deniz kızı resmedilmişti. Böylelikle, kurucular bu sembolüden feyz alarak modern grafik tasarımın en ünlü örnekleri arasına girecek olan bir amblemi de meydana getirmiş oldular. Bu gravürü prototip olarak referans alan Teryy Heckler taç giyen çıplak bir deniz kızının yer aldığı bir amblem tasarladı. Daha sonra Heckler çalışmasına birtakım küçük dokunuşlar da yapmaya devam etti. Tasarımın yeniden ele alınması kararı ilk kez 1987 yılında, II Giornale ve Starbucks tek bir marka çatısı halinde birleştiğinde alındı. 1992 yılında ise Heckler logo tasarımını yeniden elden geçirdi. Artık deniz kızının yüzünde gizemli bir gülüş vardı ve iki kuyruğu da daha az fark edilebilir durumdaydı. 2011’de tüm tasarım ekibi yeteneklerini bir araya getirerek daha ikonik bir tasarım ortaya çıkardılar. Dairenin kenarındaki çizgileri kaldırarak arka fon rengini siyahtan daha iyimser bir yeşile döndürdüler. Böylesine keskin bir tasarım değişikliği şirketin 40 yıllık geçmişi ve markanın dünya genelinde sağladığı bilinirliği düşünüldüğünde oldukça anlamlı bir adımdı. Markanın popülerliği o kadar fazla ki, günümüzde çay severler bile gözleri kapalı bu logoyu gördüklerinde kolayca Starbucks ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmektedir.
Mutlaka okuyun: Starbucks Logosunun Hikayesi ve Tarihçesi
17. Volkswagen
“V” harfi “volks” yani Almanca’da halk demektir ve “W” harfi “wagen” yani araç demektedir. Halk için üretilen araçlar anlamına gelir.
Tarihçesi: Her şey, Porsche şirketi yeni bir Volkswagen arabası için en başarılı tasarım yarışmasını düzenlediğinde başladı. Yarışma, pek çok başarılarının arasında 30’larda Beetle modelinin motorunu geliştirmek de olan tasarımcı Franz Reimspiess tarafından kazanıldı. Orijinal siyah ve beyaz amblem “VW” harfleri ile dönemin Hitler rejimini yansıtacak şekilde bir gamalı haç içeriyordu. Şirketin ikinci logosunda ise gamalı haç yoktu ve bir fandan ziyade daha çok bir araba lastiğine benzeyen bir forma sahipti. İkinci dünya savaşından sonra, ünlü araba üreticisinin kontrolü İngilizlere geçti ve adı Beetle olarak değiştirildi ve tabi logo konsepti de farklılaştırıldı. VW harfleri sansürden geçmişti fakat daire formu Nazi bayrağı ile ilişkilendirildiği için logodan kaldırılmıştı. Fakat İngiliz yönetimi Volkwagen mağazası için alıcı bulamayınca fabrikanın kontrolü tekrar Alman hükümetine geçti. Zaman içerisinde ise otomotiv markası logoda siyah ve beyaz renklerini terk ederek, bunun yerine mavi ve açık gri renklerini kullanmaya başladı.
18. VISA
VISA logosu şirketin kurulduğu yıl dünyaya geldi. Orijinal halinde şirketin adı iki satır şeklinde yer alıyordu, üst satırda yer alan iki harf mavi, aşağıdaki iki harf ise sarı renkteydi. 2006 yılında şirket daha fark edilebilir ve öne çıkan bir yazı tipi kullanmaya başladı. 2014 yılında ise sarı renk amblemden çıkarıldı ve logo tipi tek renkli bir hal aldı. Bugün ise tüm VISA kart geçen yerlerde ya da reklam kanallarında da görebileceğiniz üzere yeni tasarım biraz daha koyu bir görünüme sahip bulunmaktadır.
19. Shell
Akaryakıt devi Shell doğadan ilham alarak deniz kabuğunu kurumsal sembolü haline getirdi. Shell logosunun gelişim tarihi ise bize şirketin karmaşık bir görselden tek başına şirketi sembolize edebilen sade bir tasarıma ne şekilde gelebildiğini göstermektedir. Çok uzak geçmişte 1900 yılında, amblem siyah beyaz bir tasarıma sahipti. Neredeyse 50 yıl sonra 1948 yılında ise görselde kırmızı ve sarı renkler kullanılmaya başlandı. Logonun bu hali on yıllarca neredeyse hiç değişmeden kullanılmaya devam etti, sadece şirketin adının yeri zaman zaman değişikliğe uğradı. 1999 yılında ise söz konusu uluslararası şirket adını amblemden çıkarma ve kurumsal kimliği için sadece deniz kabuğuna güvenerek yoluna devam etme kararı aldı.
20. Lego
1932 yılında yaratılan ilk Lego amblemi grafik tasarım dünyasındaki minimalizm akımının en güzel örneklerinden biriydi. Amblemde sadece şirketin adı yer alıyordu. Bu şekilde aslında markanın kurucusu Ole Kirk Christiansen memleketi Billund’a atıfta bulunuyordu. 1936 yılında, oyuncak üreticisi logoya gök kuşağı görünümü kazandıracak şekilde renklendirdi. 1950 yılında ise “LEGO” adı bir dairenin içerisine konuldu ve “Billund Danmark” kelimeleri eklendi. 3 yıl sonra 1953’de şirket kırmızı bir arka fonun üzerinde iri yarı ve beyaz harflerin olduğu yeni bir logo tasarımı paylaştı. 1956 yılında da marka adının altında “System” kelimesi eklendi, “LEGO” kelimesine ise daha büyük ve siyah bir görünüm kazandırıldı. 1973’de daha sade olmanın yolları arandı ve ünlü oyuncak şirketi “System” kelimesini logodan çıkardı, logo bu sefer de sarı renk bir görünüme kavuştu. Amblemin bugünkü bildiğimiz hali ise 1998 yılında oluştu ve görünüm itibari ile özellikle çocukların dikkatini çekecek şekilde daha keyifli ve eğlenceli bir logoya dönüştürüldü.
21. Hewlett-Packard (HP)
Hewlett-Packard logosunun 1939 yılından itibaren neredeyse hiç değişmeden bugüne kadar gelebildiğini söylesek inanır mıydınız? 2011 yılında “H” ve “P” harfleri üzerinden diyagonal çizgiler çizerek tasarıma daha dinamik bir izlenim vermeye dair planlar yapıldı. Fakat, bu planlar kağıt üzerinde kaldı. Sonuç olarak ise logo 2016 yılında değiştirildi. Bugünkü halinde ise gök mavisi bir arka fonun üzerinde yuvarlak formlara sahip “H” ve “P” harfleri yer almaktadır.
Mutlaka okuyun: HP (Hewlett Packard) Nasıl Kuruldu? Tarihi ve Başarı Hikayesi
22. GAP
1969 ve 1986 yılları arasında, ünlü moda markası kurumsal sembolü olarak sadece adını kullandı. Bu logo tipinden daha iyi bir örneği bulmak ise bize göre zaten kolay olmazdı. Daha sonra “GAP” kelimesi mavi bir kürenin içerisine eklendi. Basit olmasına rağmen oldukça etkili olan bu logo marka fanları tarafından o kadar sevildi ki şirketin 2010 yılında bu logoyu değiştirme kararı sosyal medya üzerinde yoğun şekilde protesto edildi. Neyse ki, firma sevenlerini dinledi ve eski logosunu kullanmaya devam etti.
23. Canon
Sadece koyu Canon aşıkları bilir, orijinal Canon logosunda Budistlerin merhamet tanrıçası Kwannon yer alıyordu. (Hazı yeri gelmişken şunu da belirtmek gerekir ki, Canon markası ilk yıllarında “Seiki Kogaku Kenyudho” olarak bilinmekteydi.) Hatta tanrıçanın adı şirketin ilk kamerasına verildi. 1935 yılında kazanılan büyük başarıyı takiben Japon firması üretimini ölçeklendirdi ve marka kimliğini güçlendirdi. Sonuç olarak ise 1956 yılında şirket kırmızı logosunu yenileyerek şu anda hepimizin bildiği ve sevdiği formuna kavuştu.
24. BMW
BMW’nin havacılık sektöründe bir geçmişi var ve logoları da geçmişine bağlı bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Mavi ve beyaz, uçakların göğü deldiğinde bıraktığı izi temsil etmektedir. Aslında BMW’nin 2. Dünya Savaşı’nda da, Alman ordusu için uçak motoru üretmek gibi bir rolü vardı.
Tarhiçesi: Otomotiv devi BMW (Bayerische Motoren Werke GmbH) 1916 yılında 2 uçak motoru üreticisi olan Rapp Motorenwerke ve Flugmaschinenfabrik isimli şirketlerin birleşmesi sonucu ortaya çıktı. İkonik BMW sembolünün ilk versiyonu Rapp-Motorenwerke markası tarafından kullanılan yuvarlak formlu bir amblemdi. Üzerinde bir at ve siyah beyaz bir Bavyera bayrağı vardı. Daha sonra BMW logosunda siyah bir dairenin içerisinde iki siyah ve iki beyaz çeyrek dilimi yer alıyordu. İkinci dünya savaşından sonra şirket askeri amaçlar ile malzeme üretmemeye başladı ve böylelikle otomotiv dünyasına giriş yaptı. Günümüz BMW logosu ile 1917 yılındaki versiyonunun birbirine olan benzerliği ise oldukça şaşırtıcı. Ünlü araba üreticisi zaten etkili olan tasarımını geliştirmek ihtiyacı hiç duymadı. En fark edilebilir değişim ise sadece 2000 yılında ambleme dikkat çekici 3D etki kazandırıldığında yaşandı.
25. Audi
Basit ve sade, değil mi? Bu halkaların her biri 1932 yılında Auto-Union Consortium kurucusu dört şirketi temsil etmektedir. Bu şirketler DKW, Horch, Wanderer ve Audi şirketleridir.
Tarihçesi: 1932 yılına kadar kullanılan şirketin ilk logosu için, Audi kıvrımlı Art Nouveau şekillerinden ilham aldı. 1932 yılında ise ekonomik kriz boyunca maliyetlerin azaltılması için şirket başka 3 otomotiv şirketi, DKW, Horch ve Wanderer ile birleşti. Böylesine büyük bir yapısal değişiklik hepimizin bildiği birbiri içerisine geçmiş 4 dairenin yer aldığı yeni bir logonun ortaya çıkmasına vesile oldu. Her bir daire Auto Union AG’nin bir parçasını temsil ediyordu. 1965’te ise şirket ismini Audi olarak değiştirdi ve daha sonra da Volkswagen Group tarafından satın alındı. 2009’da ise 100. kuruluş yıl dönümünü kutlamak için Audi meşhur logosunu yeniledi ve logonun daha güzel bir görünüm kazanmasını sağladı.
26. Toyota
Toyota’nın logosundaki üç elips, üç gönlü temsil etmektedir: müşterinin gönlü, ürünün gönlü ve teknoloji alanında elde edilen ilerlemenin gönlüdür.
27. McDonald’s
Evet, “M” harfi McDonald’s anlamına geliyor ve başka bir anlamı da yok. 1960’lu yıllarda McDonald’s logoyu değiştirmek istedi ancak kendi tasarım danışmanları ve psikolog Louis Cheskin logodan vazgeçmemeleri konusunda ısrarcı oldu. BBC’ye göre, kendisi, müşterilerin bilinçsiz bir şekilde logoyu “besleyici göğüs sembolü” olarak algıladıklarını söylemiştir. Bu doğru olsun ya da olmasın, logoları, dünyada en çok bilinen logolardan birisidir.
Tarihçesi: Efsanevi kariyerinin başında şirketin adı “McDonald’s Famous Barbeque” idi. Bununla uyumlu olarak ise 1940 tarihli logoda şirketin adını altı iki kere çizilmiş olan “Famous” kelimesi ile birlikte yer almaktadır. 1948 yılında marka adı “McDonald’s Famous Hamburgers” olarak değişti, beraberinde de şirket bu yeni marka kimliği için büyük bir çalışma yürüttü. 1948 ve 1953 yılları arasında şirket maskotu olarak “Speedee” isimli sevimli şefini kullanmaya devam etti. 1960 yılına gelindiğinde ise, şirket “M” formundaki ünlü “Altın Kemer” amblemini tanıttı. Stanley Meston tarafından yaratılan bu amblem ise daha sonra baştan çıkarıcı “fast food” (hazır yemek) furyasının en ünlü sembolleri arasında yer almaya başlayacaktı.
Fakat, McDonald’s şirketinin marka yolculuğu henüz tamamlanmamıştı. 1968 yılında hazır yemek lideri “M” harfini sadeleştirdi ve “McDonald’s” kelimesinin rengini siyaha döndürdü. Ancak 1983 yılına gelindiğinde şirket grafik tasarımını pek çoğumuzun hatırlayacağı şekline getirmiş oldu, kırmızı bir arka fonun üzerinde beyaz ile yazılmış McDonald’s ve altın “M” harfi. 2003 yılında şirket “M” harfinin altına “i’m lovin’ it” sloganını ekleme kararı aldı. 2006 yılındaki yeni tasarım kampanyasının bir parçası olarak da ünlü restoran zinciri logosundaki fazlalık detayları atarak sadeleşme ve sadece ikonik “M” harfi ile yola devam etme kararı aldı.
28. Mobil
Bu logonun önemi, renklerindedir. Kırmızının gücü, mavinin ise şirketin sağladığı güven ve sadakati temsil ettiği söylenmektedir.
Mutlaka okuyun: İş Dünyasında Renklerin Anlamları
29. FedEx
Bu logo oldukça yaratıcıdır. Eğer yakından bakarsanız, E ve x harfleri arasında bir ok görebilirsiniz. Bu ok, şirketin ileri görüşlülüğünü ve geleceğe yönelik bakış açısını temsil etmektedir.
30. NBC
Niçin tavus kuşunun çok fazla rengi olduğunu merak ettiniz mi? Bunun sebebi, 1950’li yıllarda NBC’nin sahibinin televizyon üreticisi RCA olması ve RCA’nın ilk renkli televizyonları üretmeye başlamış olmasıdır. RCA, siyah ve beyaz televizyon izleyen insanların ne kaçırdığını göstermek istemiştir, bu yüzden renkli bir logo yaratmışlardır.
31. Amazon
Okun, gülen bir yüz oluşturduğunu düşünebilirsiniz. Bu, Amazon’un müşterilerini mutlu etme amacını ana hedefleri olarak belirlediği anlamına gelebilir. Ayrıca okun A’dan Z’ye gitmesi, Amazon’un her çeşit ürün sattığı anlamına da gelmektedir.