Bir şeye “en iyi” olarak hitap ederken sürekli temkinli davranırım. Çocukken hiç kimseyi en iyi arkadaşım olarak ilan etmedim çünkü herhangi bir arkadaşımın onu diğerinden daha az sevdiğimi düşünmesinden korkardım.
Bu yüzden tüm zamanların “en iyi” reklamı olarak tek bir reklam seçmek biraz zor olurdu. Bu gönderide 15 reklam seçmemin nedeni de zaten bu durumdur.
Peki bu reklamlar neden tüm zamanların en iyi reklamları arasındalar?
Markanın büyümesinde önemli bir etkiye sahip oldukları için, karşımıza ilk çıkmalarının üzerinden yıllar geçse de ilk günkü şekilde bu reklamları hatırladığımız için vereceğimiz reklamlar tüm zamanların en iyi reklamları arasındalar. Aslında bu reklamlar ilk yayınlandığında pek çoğunuz daha doğmamış bile olabilirsiniz.
Ama önce…
Reklam Nasıl Yaratılır?
- Reklamınızın kitlesini demografikler ve psikografikler kullanarak tanımlayın.
- Bu kitlenin içeriği nerede tüketeceğine karar verin.
- Marka/ürününüzün nasıl yerleştirileceğine karar verin.
- Bu reklam için şirket hedeflerinizi belirleyin.
- Reklamın kanalını ve biçimini belirleyin.
- Reklamın birincil kopyasını yazın.
- Reklamınızın içine ikna edici bir mesaj yükleyin.
- Logonuza doğal bir eylem çağrısı ve/veya çağrışım ekleyin.
- Markanız, reklam kanalınız ve reklam biçiminiz bir tasarım belirleyin.
Ve şimdi, daha fazla vaktinizi almadan, işte size tüm zamanların en iyi reklamları (hangi reklamı daha çok sevdiğinizi yorumlara yazarak bize de bildirin): Tüm zamanların en iyi 15 reklamı ve bu reklamlardan çıkaracağımız dersler.
En İyi 15 Reklam Örnekleri (Ve Onları Başarılı Reklam Yapan Şeyler)
1. Nike: Just Do It. (Sadece Yap.)
Bir zamanlar Nike ürünlerinin neredeyse sadece maraton koşucularına temin edildiğini biliyor muydunuz? O zamanlar fitness hayranlığı patladı ve Nike’ın pazarlama bölümündeki insanlar, ana rakipleri olan Reebok’u geçmek için fitness hayranlığından faydalanmaları gerektiğini biliyordu. (O sıralar Reebok Nike’tan daha fazla ayakkabı satıyordu.) Ve böylece 1980’li yılların sonuna doğru Nike “Just Do It.” kampanyasını başlattı.
Kampanya işe yaradı.
1988 yılında Nike’ın satışları 800 milyon dolarken 1998 yılı itibarıyla 9.2 milyar doları aştı. “Just Do It.” kısa ve öz bir slogandı fakat insanlar egzersiz yaparken hissetiği her şeyi içerisinde barındırıyordu. İnsanlar bu hissi bugün hala hissediyor. 8 kilometre kadar koşmak istemiyor musun? Just Do It. (Sadece Yap.) Merdivenlerden yukarı 4 kat çıkmak istemiyor musun? Just Do It. (Sadece Yap.) Hepimizin bir şey ile ilişki kurabileceği bir slogan: sınırlarımızı zorlamamızı sağlayan dürtü.
Çıkarılacak Ders
Markanızı sunmanın en iyi yolunu arıyorken kendinize şu soruları sorun: Müşteriler için hangi sorunları çözüyoruz? Ürününüz ya da sağladığınız hizmet ne gibi çözümler üretiyor? İletinizin tümündeki bu ana sorunları bulduktan sonra müşteri ile aranızda inkar edilmesi zor olan duygusal bir seviyede müşterileriniz ile bir bağ kurarsınız.
Mutlaka okuyun: Nike Hakkında Çok Az Kişinin Bildiği 11 Gerçek
2. Coke: Share a Cola (Kola: Bir Kola Paylaş)
Büyük markalar, zaten herkes tarafından çokça tanındıkları zaman, genellikle çığır açan yeni bir şey yapmaya zorlanırlar. Bu yüzden kitleleri çekmek için Coca-Cola ne yaptı? Coca-Cola insanların isimlerini her bir şişenin üstüne yazarak bireyleri etkilemeye çalıştı.
Share a Coke kampanyası 2011 yılında Avustralya’da başladı. Bu yılda Coca-Cola ülkedeki popüler 150 ismi şişelerin üstüne yazarak kişiselleştirdi. O zamanda beri, Coca Cola bu geleneğe uymaya ve isimleri pet şişelerin ve teneke kutuların üstüne yazmaya devam etti. Amerika’da Coca-Cola’nın internet sayfasına girerek takma adınızın ve üniversite logonuzun bulunduğu özel şişeler bile sipariş edebilirsiniz.
Coca-Cola’nın bu reklamı pazarlama ve reklam sektöründe çığır açan bir reklamdı.
Çıkarılacak Ders
Coca-Cola seven insanlar düzenli satın alıcılardır ve şirket de buna güvenerek bireysele indirgenmiş sayılabilecek bir reklam ile gayet başarılı oldu.
Mutlaka okuyun: Coca-Cola’yı Dünyanın En Tanınan Markası Yapan 7 Strateji
3. Always: #LikeaGirl (Orkid: #KızGibi)
Bu yazıyı yazarken bile hala gözlerim dolar.
Orkid markası, bu reklamı ile istediği başarıyla ulaştı. Sadece 2015 Super Bowl müsabakasından sonra hızla popüler olduğu için değil son derece önemli bir mesaj verdiği için bu kadar başarılı oldu.
Kampanya sporu “kız gibi yapma” cümlesindeki algıyı açıklayan bir reklam olarak başladı. Erkeklerin sporu daha iyi yaptığına gönderme yapılıyordu. Reklamın sonunda verilen mesaj açık ve ilham vericiydi: Kızlar da, özellikle ergenlik döneminde, tıpkı erkekler kadar fit ve yeteneklidir.
Çıkarılacak Ders
Sadece kitlenizin değil kitlenizin yaşadığı zorlukların da farkında olun. Her toplumsal sorun, pazarlamacılar ve reklamcıların ele alacağı konular değildir. Kitlenizin sizi destekleyeceğini bildiğiniz toplumsal sorunların üzerinde durun ve böylece sizin bu konudaki hırsınızı paylaşacak bir müşteri tabanına ulaşabilirsiniz.
4. Volkswagen: Think Small (Küçük Düşünün)
Pek çok pazarlamacılar ve reklamcılar, Volkswagen’in “Think Small” kampanyasını altın standart olarak adlandırmayı sever. Doyle Dane & Bernbach (DDB)’daki efsanevi reklam grubu tarafından 1960 yılında yaratılan kampanya bir soruya cevap vermek için düzenlenmiştir: İnsanların sadece bir ürüne değil aynı zamanda bir grup insana karşı olan algısını nasıl değiştirirsin?
Amerikalıların büyük Amerikan arabaları alma gibi bir eğilimleri hep vardı fakat İkinci Dünya Savaşı’ndan 15 yıl sonra bile çoğu Amerikalı küçük ve mütevazı Alman arabalarını satın almıyordu. Peki bu Volkswagen reklamı ne yaptı? Tam da kitlesini algısına oynadı. – Küçük olduğumu mu düşünüyorsun? – Evet, küçüğüm. Volkswagen olduğundan farklı gözükmeyi hiç denemedi.
Çıkarılacak Ders
Bu kampanyadan çıkarılacak en önemli mesaj: Firmanızı, ürününüzü ve sunduğunuz hizmeti olduğu gibi satın ve olmadığı gibi göstermeye çalışmayın. Müşteriler dürüstlüğünüzü görür ve bundan hoşnut kalırlar.
Mutlaka okuyun: Volkswagen’in Başarı Hikâyesi
5. Google: Year in Search (Aramalarla Geçen Bir Sene)
Bu reklam, listemizdeki en eski ve en çok bilinen reklam değil fakat var olduğu dokuz yıl boyunca en etkili olan reklam. (Var olmaya devam da ediyor.) O kadar etkili ve doğru ki, bir an reklam olduğunu unutuyorsun.
“Year in Search” 2009 yılında 12 ay içerisinde insanlar tarafından Google’da en çok yapılan aramaların yazılı olduğu bir rapor olarak başlamıştı. Bir sonraki sene Google bu raporu üç dakikalık bir video haline getirdi. O zamandan beri cesur, dünyanın her bir yerinde olan olaylar hakkında bilgi edinmek için Google’a ne kadar muhtaç olduğumuzu gösteren bir reklam oldu.
Çıkarılacak Ders
Müşterilerinize sizi önemsemelerinin sizin için ne kadar önemli olduğunu gösterin.
6. California Milk Processor Board (Kaliforniya Süt İşleyicileri Heyeti) : Got Milk? (Süt Var mı?)
Kaliforniya Süt İşleyicileri Heyeti “Got Milk?” kampanyası sayesinde Kaliforniyadaki süt satışları sadece bir yılda %7 arttı. Bu reklamın etkisi o kadar büyük oldu ki günümüzde hala bu reklamın parodilerini görmeniz mümkün.
Ufak bir not paylaşayım. Bu reklam süt tüketmeyen insanlar değil zaten süt tüketen insanlara yönelikti.
Çıkarılacak Ders
Olay hep ürününüzden ya da sunduğunuz hizmetten yararlanmayan kişileri hedef almanız değildir. Bazen mevcut olduğunuz kitleyi de ürünüzü ya da hizmetinizi kullanmaya teşvik edebilirsiniz.
7. Metro Trains: Dumb Ways to Die (Ölmenin Saçma Yolları)
Evet, doğru okudunuz: Dumb Ways to Die (Ölmenin Saçma Yolları).
Melbourne Avustralya’da Metro Trains firması bize basit bir mesaj vermek istiyor: Tren raylarında ve çevresinde oynamak yok. Bu tarz davranışlar yaralanmaya hatta ölüme bile yol açabilir fakat sıradan uyarı levhalar yerine Metro Trains firması müşterilerini uyarmak için YouTube sitesinde 2012 yılında 157 milyon kez izlenen bir videoyu kullanmıştır.
Çıkarılacak Ders
Şimdilerde meşhur olan bu kampanya yaratıcı ve hafızada kalır bir şekilde bize bir mesaj iletir. Reklamlarınız kasvetli ve sıkıcıysa reklamda vereceğiniz mesajı bu şekilde yaratıcı olarak vermeye çalışın.
8. Apple: Get a Mac (Bir Mac Al)
Pek çok güzel Apple kampanyası varken bu kampanya en başarılı olanıdır. Bu video, bu reklam kampanyasının defalarca yapılan videolarından sadece bir tanesi ve Mac’e karşı PC tartışmaları, Apple için en başarılı kampanyalardan birisi olarak sonlandı. Bu kampanya yardımıyla Apple kampanyanın ilk yılında pazar payında %42’lik bir artış yaşadı. Bu reklamlar Mac kitlesine çok belli etmeden ürünleri hakkında bildikleri her şeyi tekrar anlatmaktadır.
Çıkarılacak Ders
Ürününüzün harika bir özelliği varsa bunu müşteri kitlenizin gözüne bu özelliği sokmanıza gerek yok. Bunun yerine ürününüzün faydalarını müşterilerin kendi kendilerine deneyimledikleriyle birleştirerek anlatın.
9. Clairol: Does She or Doesn’t She? (Saçını Boyuyor Mu Boyamıyor Mu?)
Clairol bu soruyu 1957 yılında ilk kez saçını boyayan kadınları oranı 15’te 1’di. Sadece 11 yıl sonra TIME Magazine dergisine göre 2 kadından 1’i saçını boyuyordu. Kampanya o kadar başarılı olmuştu ki bazı yerlerde kadınların saç rengi ehliyetlerine yazılmamaya başladı. Ürününüz böylesine büyük devlet işlerinde aksamalara neden oluyorsa birilerinin canını sıkabilirsiniz.
Clairol çoğu pazarlamacının yapacağının tam tersini yapar: Sokakta dolaşan her kadının kendi ürünlerini kullandıklarını söylemelerini istemediler. Kadınların diğer insanların farkı anlayamayacağı kadar ürünlerinin başarılı olduğunu anlamalarını istediler.
Çıkarılacak Ders
Bazen ürününüzün nasıl ve neden işlediğini iletmek müşteriler için yeterlidir. Kanıtlarla göstermek anlatmaktan daha etkili hale gelir.
14. De Beers: A Diamond is Forever (Elmas Kalıcıdır)
1999 yılında AdAge, De Beers firmasının “A Diamond is Forever” sloganını 20. yüzyılın en unutulmaz sloganı olarak ilan etti. Fakat evliliğin pırlanta yüzük olmadan tamamlanmış sayılamayacağını öne süren kampanya var olan bir sektörde sadece başarılı olmadı. Aynı zamanda bu sektörü de kurdu. İnsanlara pırlanta yüzüğün gerekli bir lüks olduğu fikrini aşıladı.
New York Times gazetesine göre N.W. Ayer’ın planı “evlilik teklifi ederken her insanın pırlanta yüzük almak zorunda olduğunu düşünmesi gerektiği” gibi bir algı yaratmaktır.
Çıkarılacak Ders
Reklam kısmen pahalı olmayan ürününüzü lüks ve gerekli olarak gösterebilir.
11. Wendy’s: Where’s the Beef? (Et Nerede?)
Bu kampanyanda hamburger ekmeği ve tatlı yaşlı kadınlar olduğu için bu kampanyanın başarılı olduğunu söylemek yeterli midir? Hayır mı? Hiç sanmıyorum.
Wendy’s bu reklam kampanyasına daha cesur bir şekilde yaklaştı: Rakiplerini hedef aldı. “Et nerede?” cümlesi rakiplerinin hamburgerlerinde etin az olmasına dikkat çekiyordu ve bu kampanya hızlı bir şekilde herkesin diline dolanan bir söz olup çıktı.
Bir sözün ne zaman popüler olup olmayacağını tahmin edemezken Wendy’s akıllı bir şekilde bu popüler olan bu sözcüğü çok fazla kullanmadı. Kampanya 1 yıl kadar sürdü ve kampanyanın kendi rotasını belirlemesine izin verdi.
Çıkarılacak Ders
Kampanyanızın başarılarına ve hatalarına dikkat edin. İşleyen bir şey bulmanız demek bunu devamlı olarak kullanmanız ve artık verdiği mesajdan çıkmanız anlamına gelmez.
