Etkili bir konuşma yapmak sanattır…
Herkes bu sanata sahip olmak ister, ancak çok az kişi etkili bir biçimde konuşma yapabilir. Dahası, insanlar etkili bir konuşma yapmanın doğuştan gelen bir yetenek olduğu zanneder. Ancak kimse topluluk önünde konuşma yetisiyle doğmamıştır. Yani bu sonradan edinilen bir yetenektir.
Siz de sıkı çalışarak, konuşmanızı düzenleyerek ve etkili hatipleri dinleyerek etkili bir konuşmacı olabilirsiniz.
Bu yazımızda etkili bir konuşma yapmak için uygulayabileceğiniz faydalı 10 tavsiye sunuyoruz sizlere.
1. Konuşmanızı Bölümlere Ayırın
Konuşmayı bir kitap olarak düşünebilirsiniz. Normal bir kitap, genelde 5-6 bölüme ayrılmıştır. Her bölüm kendi başına dursa da bu 6 bölüm birleştiğinde anlamlı bir bütün çıkar ortaya. Bu mantığı konuşmaya da uygulayabilirsiniz. Böylece hem dinleyicilerin dikkatinin dağılmasını engellersiniz, hem de önemli konularda daha iyi bir şekilde değinebilirsiniz.
Parçalara ayrılmış konuşmalar, genelde akılda daha çok yer eder. Bunun nedeni her bölümün kendi başına hatırlanabilir olmasıdır. İyi organize edilmemiş konuşmaların ritmi ve akılda kalıcı bölümleri yoktur, bu nedenle de çabuk unutulur.
Unutulmaz olmak için; örneğin bir hastalıktan bahsediyorsanız, bu hastalığın insan vücudunun farklı bölümlerinde nasıl etki yaptığını anlatmalısınız. Yani cilt, göz, kalp gibi farklı organlara olan etkiler ayrı ayrı anlatmalısınız.
2. Özgün Olun
Konuşma yapmak hassas bir iştir. Sahnede bir başınıza durursunuz. İnandırıcı olmak için de dürüst olmak gerekir. Topluluk önünde konuşma konusundaki uzman isimlerden biri olan Reid Buckley bu konuda şöyle diyor örneğin:
“Meselenin özüne inin. Söylediğiniz şeyleri inanarak söyleyin.”
Örneğin maaş ödemekte zorlanan bir şirketin genel müdürü olarak şirket çalışanlarına hitap ederken durumun farkında olduğunuzu belli edin. Eğer çalışanlar arasında birtakım huzursuzluklar varsa sizin, şirketin başarısıyla övünmeniz hem inandırıcı hem gerçekçi olmaz. Ancak gidişatta bir umut varsa bunu da belirtmekten geri durmayın. Çünkü insanlar, liderlerin onlara parlak bir gelecek vadetmesini ister. Umut aşılarken empati kurmayı da unutmamanız gerek tabii ki.
3. Somut Örnekler Verin
İnsanlar somut ve istatistiki bilgilere, fotoğraflara, videolara, sayılara daha çok ilgi gösterir. Somut örnek sunmadan yapılan konuşmalara dahil olabilmek dinleyiciler açısından oldukça zordur. Bu nedenle somut ve özdeşim kurulabilecek bilgiler vererek konuşma yapmak uzun vadede daha çok akılda kalmanızı sağlar. Yani bir şirketin gelecekteki durumunu anlatırken şirketin sunduğu ürünlerin piyasadaki konumuna, piyasanın hacmine, arz-talep dengesine ve mevcut trendlere değinmeniz gerekir.
4. Uygun Bir Jargon Kullanın
Etkili ve akılda kalıcı bir konuşma için mutlaka dinleyici kitlesinin profilini ve eğitim düzeyini bilmeniz gerek. Söz gelimi doğal enerji kaynakları konusunda doktora sahibi bir akademisyen olduğunuzu düşünelim. İlkokul çocuklarına doğal enerji kaynakları konusunda bir konuşma yapacağınız zaman kullanacağınız jargon ile akademik bir toplantıda yapacağınız jargon arasında fark olmalıdır. Konuşma boyunca sık kullandığınız ve anlamı herkesçe bilinemeyecek kelimelerin anlamını açığa kavuşturmaya da dikkat etmelisiniz.
5. Ortak Nokta Yakalayın
Bir önceki maddeye benzer bir şekilde herkesçe bilinen olay, kişi veya olgulardan örnek vererek herkesin konuşma içine dahil olmasını sağlayın. Konuşmacı ve dinleyici arasında ortak bir bağ yakalandığı takdirde karmaşık konular bile daha anlaşılır hale gelir. Diğer yandan dinleyicilerin bilmediği kavramlara veya kişilere gönderme yaparsanız dinleyiciler sizi anlamakta ve takip etmekte zorlanır. Bu da onların konuşmadan kopmasına neden olur. Grafik tasarım öğrencilerine yönelik bir konuşma yapıyorsanız Photoshop özelliklerinden hareketle bir benzetme yapabilirsiniz, ancak grafik tasarımla alakası olmayan bir dinleyici kitlesine Photoshop örneği verdiğiniz zaman sizi anlama ihtimalleri düşük olacaktır.
6. Dinleyicilerle Etkileşime Girin
Dinleyicilerin koltuğa oturup tüm konuşmanızı dinledikten sonra salonu terk etmesini beklemeyin. Bunun yerine konuşmacıların konuşmaya dahil olmasını, size sorular sormasını ve sorduğunuz soruları cevaplamasını sağlayın. Mesajınızın uzun süre akılda kalmasını istiyorsanız dinleyicilerle etkileşime girmeniz büyük önem taşır. Örneğin “öz disiplin” hakkında bir konuşma veriyorsunuz diyelim. Tüm konuşmayı monolog şeklinde kurgulamak yerine, 3 bölüme ayırdığınız konuşmanın her bölümünde dinleyicilerden birine soru sorup, bu soru üzerinden devam ederek konuşma yapabilirsiniz. Bu sayede diğer dinleyiciler de kendilerinden birinin verdiği cevap üzerinden konuşulduğu için özdeşim kurabilir ve konuşmaya daha çok dahil olabilir.
7. Kişisel Hikayeler Anlatın
Bazı kişiler tanımadıkları insanlara kendi hayat hikayelerini ve tecrübelerini anlatmaktan hoşlanmaz. Buna karşın iyi organize edilmiş bir kişisel hikaye, bir konuşmanın akılda kalıcılığı bakımından büyük önem arz eder. Konuşma hazırlayacağınız zaman kendi hayatınızı ve tecrübelerinizi gözünüzün önüne getirin ve yaptığınız konuşmaya katkı sağlayacak bir hikaye tespit edin. Kişisel anılar ve hikayeler, dinleyicilerin sizle empati kurabilmesini sağlar. Anlatacağınız ufak bir komik anı, sizin konuşmanızın daha geniş bir kısmının hatırlanmasını sağlar. Örneğin veganlıkla ilgili bir konuşma yaparken çocukluğunuzu, dedenizin kasap olduğunu, sizin de çocukken kasap dükkanında getir-götür işleri yaptığınızı anlatabilirsiniz. Çarpıcı tezat, insanların zihninde kesinlikle yer etmenizi sağlayacaktır.
8. Akılda Kalıcı Birkaç Cümle Söyleyin
Instagram ve Twitter çağında yaşadığımız malum. Akılda kalıcı, çarpıcı sözleri ve fotoğrafları hatırlıyor; geri alan tüm içeriği unutuyoruz. Bu bakımdan dinleyicilerin aklında yer edici birkaç cümle bulmanız ve bu cümleyi konuşmada birkaç kez tekrarlamanız gerek. Dinleyicilerle ortak bir zemin yakalamak, anlatacağınız şeylerin daha kolay hazmedilmesini sağlamak için akılda kalıcı bir atasözü, deyim, slogan, motto bulmanız gerekir. Bu tür sözler, doğru kullanıldığında eğlenceli de olabilir. Örneğin ciddi ciddi ilerleyen bir slaytın ortasında özlü bir söz koymanız daha etkili olacaktır.
9. Konuşmaya İyi Hazırlanın
Konuşma esnasında tıkanma veya kekeleme normal kabul edilir. Ancak ikinci, üçüncü kez tekrar edilmesi, konuşmaya iyi hazırlanılmadığını gösterir ki bu noktadan sonra geri çevirmek mümkün olmayabilir. Kendine özgüveni olmayan bir konuşmacının söyledikleri de kısa süre içinde unutulur.
Bu bakımdan konuşma öncesinde iyi bir hazırlık yapmalı, anlatacağınız konuyla ilgili bilgilerinizi tazelemeli, konuyla alakalı yeni bilgiler edinmelisiniz. Dinleyicilerden gelebilecek sorulara nasıl daha doyurucu cevaplar verebileceğinizi düşünmelisiniz. Buna ek olarak konuşma tarzınıza, hitabet şeklinize de çalışmalısınız. Konuşmadan önceki gün, evde konuşmanın provasını yapmanız da çok iyi olur. Tıkanmadan, unutmadan akıcı ve anlaşılır bir şekilde konuşmak, başarılı ve etkileyici bir konuşmanın temelini oluşturur.
10. Harekete Geçirici Bir Bitiş Yapın
Etkili ve doğru bir şekilde sonuçlanmayan bir konuşma, dinleyicilerde “olmamışlık” hissi uyandırır. Konuşmayı çok iyi sürdürmenize rağmen bitirişi aceleye getirirseniz insanlar konuşmanın genel başarısını değil; aceleye gelen kapanışı hatırlar. O nedenle konuşmanın sonu anlattığınız şeylerin anlaşılması ve içselleştirilmesi için çok önemlidir.
Gönüllülük konusunda bir konuşmayı dinleyicilere teşekkür ederek düşük profilli bir biçimde bitirdiğinizi düşünün.
Bir de yine aynı konudaki bir konuşmayı Muhammed Ali’den “Başkalarına hizmet etmek, bu dünyada ödediğimiz oda kirasıdır.” sözüyle bitirip dinleyicilere “Kiranızı ödeyin ve gönüllü olun.” diyerek bitirdiğinizi düşünün. Bu tür bir kapanış insanları motive eder, eyleme geçmeye hazır hale getirir.