Cumartesi, Kasım 23, 2024
Ana SayfaKişisel Gelişim YazılarıTelefon Bağımlılığından Kurtulmanın Yolları

Telefon Bağımlılığından Kurtulmanın Yolları

Telefon veya internet kullanım alışkanlıklarınız konusunda endişeleriniz mi var?

Yazımızda yer vereceğimiz ipuçları telefon ve internete ilişkin bağımlılık boyutundaki alışkanlıklarınızdan kurtulmanıza yardımcı olacak ve çevrim içi/ çevrimdışı hayatınızı dengelemenizi sağlayacaktır.

 

Telefon Bağımlılığı Nedir?

Akıllı telefon, tablet veya bilgisayarlar oldukça üretken araçlar olsa da, bu cihazların devamlı kullanımı iş, okul ve ilişki düzeninizi olumsuz etkileyebilir.

Sosyal medya kullanımına veya çevrim içi oyunlara gerçek insanlarla etkileşimde bulunduğunuzdan çok daha fazla zaman harcadığınızı mı fark ettiniz? Kendinizi mesajları, e-postaları veya uygulamaları kontrol etmekten alıkoyamıyor musunuz?(hayatınızı olumsuz etkileseler bile).O halde teknoloji kullanımınızı yeniden değerlendirmenin zamanı gelmiş demektir.

Telefonsuz kalma korkusu olarak da bilinen “Nomofobi”yi genellikle bir “internet kota aşım problemi” veya internet bağımlılığı sendromu izler. Ne de olsa akıllı telefon kullanımına yönelik bu dürtüyü yaratan asıl şey telefon veya tabletin kendisi değil,telefonun sunduğu ve kullanıcısını kıskıvrak yakalayan oyun, uygulama ve çevrim içi dünyadır.

Telefon bağımlılığı, aşağıda listeleyeceklerimiz de dahil olmak üzere çeşitli dürtü kontrolü problemlerini de beraberinde getirir:

 

1-Sanal İlişkiler

Sosyal ağlara, arkadaşlık uygulamalarına, mesajlaşmaya olan bağımlılık, sanal ortamda edinilen çevrim içi arkadaşları gerçek hayatta kuracağınız ilişkilerden çok daha önemli hale getirebilir. Hepimiz hayatımızın herhangi bir anında restoranda karşılıklı oturan çiftlerin birbirlerini adeta görmezden gelip yalnızca akıllı telefonlarıyla meşgul olduklarına şahit olmuşuzdur. İnternet, yeni insanlarla tanışmak, eski arkadaşlarınızla yeniden bağlantı kurmak hatta romantik ilişkilere başlamak için harika bir platform olsa da çevrim içi ilişkiler gerçek hayattaki etkileşimlerin yerini tutacak denli sağlıklı bir alternatif sayılmazlar. Çevrim içi arkadaşlıklar, çarpıklıklarla dolu  günümüz ilişkileri ile aynı talepleri paylaşıp aynı hayat stresine maruz kalmak yerine hayal dünyası içinde var olma eğiliminde oldukları için çekici gelirler. Arkadaşlık uygulamaları kullanma konusunda ciddi bir bağımlılığınız olduğunda uzun vadeli ilişkiler geliştirmek yerine tüm dikkatinizi kısa vadeli gündelik ilişkilere yönlendirmeniz muhtemeldir.

 

2-Aşırı Bilgi Yüklemesi

İnternette gezinmeniz, video izlemeniz, oyun oynamanız veya haber akışlarını kontrol etmeniz iş yerinde veya okuldaki verimliliğinizi azaltabilir çünkü sizi saatlerce etraftan bihaber bırakır hatta deyim yerindeyse esir alırlar. İnternet ve telefon uygulamalarına bağımlılık gerçek dünya ilişkilerinden tutun da hobi ve sosyal arayışlara kadar hayatınızın diğer pek çok yönünü göz ardı etmenize neden olabilir.

 

3-Çevrim İçi Bağımlılıklar

Oyun, kumar, hisse senedi alım satımı, çevrim içi alışveriş veya eBay gibi açık artırma sitelerinde teklif verme gibi çevrim içi uygulamalara bağımlılık genellikle finansal bağımlılıklara veya iş hayatına ilişkin problemlere yol açabilir. Kumar bağımlılığı yıllardır süregelen bir sorun olsa da, İnternet kumarının mevcudiyeti kumar oynamayı çok daha erişilebilir hale getirmiştir. Hisse senedi alım satımı veya çevrim içi alışveriş de hem maddi hem de sosyal açıdan zarar verici olabilir. Örneğin eBay bağımlıları, açık artırmanın son dakikalarında çevrim içi olmak adına hiç olmadık saatlerde uyanmaya dahi razı olurlar. Bu sürecin sonunda ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almak pahasına da olsa kazanan teklifi verebilme fırsatını kaçırmayı göze alamazsınız.

 

Telefon Bağımlılığının Sebepleri ve İnsan Hayatına Etkileri Nelerdir?

Dizüstü veya masaüstü bilgisayarlarda kullanma dürtüsünün kontrolüne ilişkin belirli problemler yaşayabilirsiniz, ancak telefon ve tabletlerin boyutu ve kullanım rahatlığı bu cihazları hemen her yere götürebileceğiniz ve dürtülerinizi istediğiniz zaman tatmin edebileceğiniz anlamına gelir. Aslında çoğumuzun telefonlarımızdan beş metreden fazla uzaklaşmışlığı dahi yoktur. Telefonlar da tıpkı uyuşturucu ve alkol kullanımı gibi beynin kimyasal dopamin salınımını tetikleyebilir ve ruh halinizi değiştirebilirler.Aynı zamanda da bu zevk verici ödülü yeniden elde etmek adına ekran başına geçer ve bu sayede telefonun başında geçireceğiniz süreyi gün geçtikçe daha çok uzatmış olursunuz.

Aşırı telefon kullanımı genellikle stres, endişe, depresyon veya yalnızlık gibi çok daha derin sorunların belirtisi olabilir. Aynı zamanda, bu sorunları daha da kötü hale getirebilir. Eğer telefonunuzu endişe, yalnızlık veya ötekilik duygularınızı hafifletecek bir “güvenli liman” olarak kullanıyorsanız, elde edebileceğiniz tek şey etrafınızdaki insanlardan uzak kalmanız olacaktır. Telefon bağımlılığı başkaları ile anlamlı ilişkiler kurmanıza, kaygı durumunuzu hafifletmenize ve ruh halinizi güçlendirmenize yardımcı olabilecek yüz yüze etkileşimlere engel olacaktır. Başka bir deyişle, endişelerinizden sıyrılmak için seçtiğiniz yöntem (akıllı telefonunuzla meşgul olma) aslında endişenizi daha da körükleyecektir.

Anlayacağınız, telefon bağımlılığı hayatınızı olumsuz etkileyebilir.

Nasıl mı?

 

1-Yalnızlık ve depresyonu artırır.

Telefonunuzla oyalanırken kendinizi kaybettiğinizde geçici de olsa yalnızlık, depresyon gibi hislerinizin buhar olup uçtuğuna tanık olursunuz, ancak rahatlatıcı gibi görünen bu bağımlılık sonunda çok daha da kötü hissetmenize neden olabilir. 2014 yılında yapılan bir araştırmada aşırı sosyal medya kullanımı ile depresyon ve anksiyete duyguları arasında yakın bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Kullanıcıların, özellikle de gençlerin, kendilerini sosyal medyadaki akranlarıyla sıklıkla karşılaştırdıkları görülmüştür ki bu olumsuzluk temelli kıyaslamalar yalnızlık ve depresyon duygularını daha da tetikler.

 

2-Kaygı uyandırır.

Yapılan bir diğer araştırma ise bir iş yerinde telefonun varlığının dahi insanları fazlasıyla endişelendirmeye yettiğini ve burada çalışan insanların verilen görevleri yerine getirmede diğerlerine oranla çok daha düşük performans gösterme eğiliminde olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bir insan telefonunu ne denli sık kullanırsa yaşadıkları kaygı da o denli fazla olur.

 

3-Stresi artırır.

İş yerinde sıklıkla telefon kullanmanız genellikle iş yerindeki problemleri evinize yani kişisel yaşamınıza da taşıyacağınız anlamına gelir. Her daim telefonunuzu açık tutup ulaşabilir olmanın baskısını üzerinizde hissedersiniz. Sürekli olarak e-postalarınızı kontrol edip yanıtlama ihtiyacı duymanız dahi yüksek stres seviyelerine ulaşmanıza hatta yoğun bir tükenmişlik hissetmenize katkıda bulunabilir.

 

4-Dikkat eksikliği bozukluklarını daha da artırır.

Telefon kaynaklı ve süreklilik arz eden mesaj ya da bilgi akışı, beyin sinirlerinin tamamını zapt edebilir ve söz konusu işe yeniden başlamak zorunda kalmadan bir dakikadan daha uzun bir süre boyunca devam ettirmenizi ve dikkatinizi yalnızca bu işe vermenizi imkansız hale getirebilir.

 

5-Yaratıcı düşünme beceriniz ile konsantre olma yeteneğinizi azaltır.

Telefonunuzdan gelen bildirim sesleri sizi önemli görevleri halletmekten alıkoyabilir, çalışmanızı yavaşlatabilir ve yaratıcılık ila problem çözme becerileri için kritik önem taşıyan sessizlik anlarını tümden yok edebilir. Bugünlerde bizler düşüncelerimizle baş başa kalmak yerine sürekli çevrim içi olmayı tercih ediyoruz ki bu durum yaratıcılık sürecimizi ciddi anlamda sekteye uğratıyor.

Ne dersiniz? Sizce de öyle değil mi?

 

6-Uyku düzeninizi bozar.

Aşırı telefon kullanımı uyku düzeninizi olumsuz etkileyebilir ve bu durum genel ruh sağlığınızı da ciddi anlamda tehlikeye sokar. Hatırlama becerinizi köreltir, net düşünme yeteneğinizi olumsuz etkileyebilir hatta zihinsel becerileriniz ile öğrenme yetilerinizi belirgin miktarda azaltabilir.

 

7-Benmerkezciliği artırır.

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre sosyal medyada çok fazla zaman harcayan kişilerin narsisizm gibi olumsuz kişilik özellikleri gösterme ihtimalinin çok daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sayısız öz çekim yapmanız, hayatınızla ilgili tüm ayrıntıları ya da her konuya ilişkin düşüncenizi paylaşmanız sağlıksız bir benlik algısı yaratabilir, sizi gerçek yaşamdan uzaklaştırabilir ve stresle başa çıkmanızı zorlaştırabilir.

 

Telefon Bağımlılığının Belirti ve Semptomları

Bir kişinin telefon bağımlısı olduğunu iddia etmek için belirli kriterlere ihtiyacınız yoktur. Yani bu değerlendirmeyi yaparken telefonun başında ne kadar zaman geçirdiğinizin, güncellemelerinizi ne sıklıkla kontrol ettiğinizin, ne sıklıkla mesaj gönderip aldığınızın ya da interneti ne derece kullandığınızın özetle rakamların hiçbir önemi olmaz.

Telefonun başında harcadığınız zaman ancak zamanınızı yüz yüze ilişkilerinizi, işinizi, okulunuzu, hobilerinizi veya hayatınızdaki diğer önemli şeyleri ihmal etme pahasına tükettiğiniz durumlar söz konusu olduğunda önemlidir. Sırf Facebook güncellemelerini okumak için öğle yemeğinde arkadaşlarınızla olmak varken onları görmezden geliyor veya direksiyon başındayken ya da okulda ders dinlemeniz gerekirken telefonunuzu sürekli olarak kontrol ediyorsanız, telefon kullanıma alışkanlıklarınızı yeniden değerlendirmenin ve daha dengeli bir sistem kurmanın zamanı gelmiş de geçiyor demektir.

Telefon veya İnternet kullanımında aşırıya kaçmaya ilişkin uyarı niteliği taşıyan belirtiler arasında şunları saymamız mümkündür:

1-Evdeki veya işteki sorumlulukları vaktinde tamamlayamama:Çevrim içi sohbet etmek, mesajlaşmak veya video oyunları oynamakla meşgul olduğunuz için akşam yemeği hazırlamayı unuttuğunuz ya da kirli çamaşırlarınızın dağ gibi yığıldığı oldu mu hiç? Ya da işlerinizi halletmeye her zamankinden daha geç başladığınız bu nedenle de hiçbir şeyi zamanında yetiştiremediğiniz bir an hatırlıyor musunuz?

2-Aile ve arkadaşlardan soyutlanma:Telefonunuzda geçirdiğiniz uzun süreler nedeniyle sosyal ilişkilerinizde çuvallıyor musunuz? Herhangi bir iş veya arkadaş toplantısında iken sürekli telefonunuzu kontrol ettiğiniz için söylenenleri takip etmekte zorlandığınız oldu mu hiç? Peki, arkadaşlarınız veya aileniz, telefonda harcadığınız zamanın fazlalığı ile ilgili endişelerini dile getirdiler mi? “Gerçek” hayattaki hiç kimsenin sizi (eşinizin bile) çevrim içi arkadaşlarınız kadar anladığını düşünmüyor musunuz?

3-Gizli gizli telefon kullanma:Telefonunuzu kullanmak için kimseye çaktırmadan sessiz sakin bir köşeye mi çekiliyorsunuz? Telefonunuzu herkesten gizli kullanıyor veya çevrim içi olduğunuz süreler konusunda patronunuza veya ailenize yalan mı söylüyorsunuz? Çevrim içi olma süreniz kısaldığında ya da kesintiye uğradığında sinirleniyor musunuz?

4-Bir şeylerden geri kalma korkusu: Telefonunuzu düzenli olarak kontrol etmediğinizde yaşadığınız o oyun dışı kalma hissinden nefret ediyor veya önemli haberleri/ bilgileri kaçırdığınızı mı düşünüyorsunuz? Başkasının sizden çok daha  kaliteli zaman geçirebileceği ya da heyecan verici bir yaşam sürebileceği ihtimallerinden endişelenip sosyal medyayı sürekli olarak kontrol etme ihtiyacı mı duyuyorsunuz? Geceleri dahi sırf telefonunuzu kontrol etmek adına uykudan uyandığınız oluyor mu?

Gelelim işin psikolojik boyutuna… Telefonunuzu evde bıraktığınız, bataryanızın tükendiği ya da işletim sisteminizin çöktüğü anlarda derin bir korku, endişe veya panik hissine kapıldığınız oldu mu hiç? Ya da telefonunuzun titrediği izlenimine kapılıyor ancak kontrol ettiğinizde yeni mesaj veya güncellemenin olmadığını mı fark ediyorsunuz?

Ne dersiniz?

Her biri tanıdık senaryolar, öyle değil mi?

 

Telefon Bağımlılığına İlişkin Çekilme Semptomları

Telefon bağımlılığının yaygın belirtilerinden bir diğeri de telefon kullanımınızı azaltmaya çalıştığınız dönemlerde deneyimlediğiniz çekilme semptomlarıdır. Bu semptomlar şu şekillerde kendilerini gösterirler:

  • Huzursuzluk
  • Öfke veya sinirlilik
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Uyku problemleri
  • Telefonunuza bir an evvel erişmeye duyulan tarifsiz bir özlem

 

Telefon Bağımlılığını Yenme Konusunda Yararlanabileceğiniz İpuçları

Telefon kullanımınızı kontrol altına almak adına atabileceğiniz birkaç adım mevcuttur. Bu ufak çaplı adımları kendi başınıza atabilmeniz mümkündür ancak söz konusu olan bağımlılık olduğunda, hele hele de şeytana uymanın bu denli kolay olduğu günümüz teknoloji dünyasında, bağımlılığınızı kendi başınıza yenmeniz bir hayli zordur. Bu nedenle eski moda yöntemlere başvurmanız; ailenizden, arkadaşlarınızdan veya profesyonel uzmanlardan yardım almanız gerekecektir.

Sorunlu alanlarınızı tanımlamanıza yardımcı olması adına telefonunuzu ona gerçekten ihtiyaç duymadığınız etkinlikler için ne zamanlar ve ne kadar süre kullandığınızı not alın. Dilerseniz telefonunuzda geçirdiğiniz süreyi takip etmenizi sağlayacak ve bu konuda size yardımcı olabilecek belirli uygulamaları da kullanabilirsiniz. Telefonunuzu günün hangi zaman dilimlerinde daha çok kullanıyorsunuz? Bunun yerine yapabileceğiniz başka aktiviteler var mı? Telefon kullanım alışkanlıklarınızı ne kadar iyi anlarsanız, bu alışkanlıkları azaltmanız ve zaman yönetiminizi yeniden ele almanız bir o kadar kolay olacaktır.

 

1-Sizi telefon kullanmaya iten tetikleyicilerinizi tanıyın.

Yalnız kaldığınız zamanlarda mı yoksa çok sıkıldığınızda mı telefonunuza sarılma ihtiyacı hissediyorsunuz? Örneğin, depresyon, stres ya da endişe ile mücadele ettiğiniz zamanlarda aşırı telefon kullanımı yoluna gitmeniz bu kötü ruh halini hafifletmenin etkili bir yoluymuş gibi görünebilir. Bunun yerine, rahatlama teknikleri uygulamak gibi ruh halinizi yönetmenin daha sağlıklı ve daha etkili yollarını bulmalısınız.

 

2-Birebir etkileşim ve çevrim içi etkileşim arasındaki farkı anlayın.

İnsan, sosyal bir varlıktır. Bu nedenle hiçbirimiz toplumdan soyutlanmak istemeyiz veya birebir etkileşimlerimiz için yalnızca teknolojiye güvenemeyiz. Başka bir insanla yüz yüze sosyal etkileşimde bulunmanız – göz teması kurmak, beden dilini kullanmak – kendinizi sakin, güvende ve anlaşılmış hissetmenize neden olur hatta bu sayede stresi ortadan kaldırmayı da başarırsınız. SMS, e-posta veya mesajlaşma yoluyla etkileşimde bulunmanız sözel olmayan bu ipuçlarını es geçmeniz demektir ki bu durum asla duygusal iyiliğiniz üzerinde aynı etkiye sahip olmaz. Ayrıca, çevrim içi arkadaşlarınız kriz durumlarında sizlere sarılamaz, hasta olduğunuzda sizi ziyaret edemez veya sizinle birlikte mutlu bir olayı kutlayamazlar.

 

3-Sorunlarla başa çıkma becerilerinizi geliştirin.

Belki de sizin için stres veya öfke ile başa çıkmanın en iyi yolu tweet atmak, mesajlaşmak veya blog yazmaktır. Ya da başkalarıyla ilişki kurmakta sorun yaşıyor ancak çevrim içi ortamlarda çok daha iyi iletişim kurabildiğinizi düşünüyorsunuzdur? Sorun yaşadığınızı düşündüğünüz bu alanlara ilişkin becerilerinizi geliştirmeye çalışmanız günlük hayatın stres ve sıkıntısını telefonlarınıza güvenmeksizin gidermenize yardımcı olur.

 

4-Bağımlılık davranışınızı destekleyebilecek temel problemleri tanıyın.

Geçmişte alkol ya da sigara bağımlılığı ile ilgili sorunlarınız oldu mu? Telefon kullanımıyla ilgili herhangi bir şey size daha önceki zamanlara ait bu kötü alışkanlıkların yarattığı o geçici uyuşukluk ve rahatlama hissini mi hatırlatıyor?

 

5-Destek ağınızı güçlendirin.

Arkadaşlarınıza ve ailenize özel zaman dilimleri ayırdığınızdan emin olun.

Utangaç mısınız? Endişelenmeyin, sosyal sıkıntıların üstesinden gelmenin ve sosyal medyaya veya İnternete güvenmeden kalıcı arkadaşlar edinmenin başka yolları da var. Sizinle benzer ilgi alanlarına sahip kişileri bulmak için, iş arkadaşlarınızla bir arada olmaya çalışmayı, bir spor ekibine veya kitap kulübüne katılmayı, bir kursa kaydolmayı veya iyi bir amaç uğruna gönüllü bir aktivitede yer almayı deneyin. Bu sayede sizin gibi insanlarla etkileşime girebilir, ilişkilerinizin doğal yoldan gelişmesine izin verir ve yaşamınızı iyileştirecek ya da ruh sağlığınızı güçlendirecek arkadaşlıklar kurabilirsiniz.

 

Telefon Kullanım Alışkanlıklarınızı Değiştirin

Çoğu insan için telefon kullanımını kontrol altına almak ha deyince gerçekleşecek bir durum değildir. Diyete başladığınızı düşünün. Diyetteyken yemek yemeye nasıl ihtiyaç duyuyorsanız, telefon bağımlılığından kurtulma sürecinde de zaman zaman-işiniz, okulunuz veya arkadaşlarınızla iletişimde kalmak için-telefonunuzu kullanmanız gerekecektir. Amacınız daha sağlıklı bir kullanım süresine ulaşmak olmalıdır.

Nasıl mı?

1-Telefonunuzu ne zaman kullanabileceğinize yönelik hedefler belirleyin.Örneğin, telefon kullanımınızı günün belirli saatleri ile sınırlandırabilir, ödevinizi tamamladığınızda veya ev işlerinden birini bitirdikten sonra kendinizi belirli bir süre telefon kullanmakla ödüllendirebilirsiniz.

2-Telefonunuzu kapalı tutun.Örneğin direksiyon başında olduğunuzda, toplantıda, spor salonunda, akşam yemeğinde veya çocuklarınızla oynarken yani günün belirli saatlerinde telefonunuzu kapalı tutun. Tuvalete giderken asla ama asla telefonunuzu yanınızda taşımayın.

3-Telefonunuzu yatağa getirmeyin. Telefon ekranının yayacağı mavi ışık telefonunuzu yatmadan önceki iki saat boyunca kullanmanız durumunda uyku kalitenizi olumsuz etkileyebilir. Uyumadan önce tüm elektronik cihazlarınızı kapatın ve gece boyunca şarj olmaları adına başka bir odada bırakın. Geceleri telefonunuzdan e-Kitap okumak yerine, gerçek bir kitap alın. Bu sayede daha iyi uyumakla kalmayacak, okuduklarınızı da çok daha net hatırlayabileceksiniz.

4-Telefon kullanımınızı daha sağlıklı etkinliklerle değiştirin. Yalnız kalmış veya sıkılmışsanız telefon kullanma dürtüsüne dayanmanız oldukça zor olabilir. Meditasyon yapmak, kitap okumak ya da arkadaşlarınızla yüz yüze sohbet etmek vb. aktivitelerden yararlanarak zamanınızı farklı bir şekilde geçirmenin yollarını arayın.

5-“Telefon yığını” oyunu oynayın. Sizin gibi telefon bağımlılarıyla vakit geçirmeye ne dersiniz? “Telefon yığını” oyunu oynayın. Birlikte öğle yemeği ya da akşam yemeği yerken veya bir şeyler içerken herkesin telefonlarını ön yüzleri masaya dönük şekilde bırakmasını sağlayın. Telefonlar çalsa dahi hiç kimsenin cihazını almasına izin verilmez. İçlerinden birisi zaafına yenilip telefonunu kontrol etmeye kalkarsa bu kişi aynı şeyi başkaları için de yapmak zorundadır.

6-Sosyal medya uygulamalarını telefonunuzdan kaldırın.Böylece Facebook, Twitter ve benzeri uygulamaları yalnızca bilgisayarınız üzerinden kontrol edebilirsiniz. Ve şunu asla unutmayın: Sosyal medyada gördüklerinizin gerçek hayatın net bir yansıması olduğu durumlar pek nadirdir- insanlar hayatlarının pozitif yanlarını abartmayı, yaşadıkları şüphe ve hayal kırıklıklarını ise geçiştirmeyi tercih ederler. Kendi hayatınızı bu stilize yaşamlarla kıyaslamaya çok daha az zaman harcamanız hem modunuzu yükseltecek hem de kendinizi değerli görmenize yardımcı olacaktır.

7-Telefonunuzu kontrol etme sürenizi sınırlandırın.Telefonunuzu birkaç dakikada bir kontrol etme gereği duyuyorsanız, bu süreyi 15 dakikaya çıkararak kendinizi bağımlılıktan olabildiğince uzak tutmaya gayret etmelisiniz. Sonra kontrol sürenizi artırarak önce 30 dakikaya, ardından da bir saate çıkarın. Yardıma ihtiyacınız mı var? Telefon erişiminizi otomatik olarak sınırlayabilen uygulamalardan yararlanabilirsiniz.

8-Bir şeylerden geri kalma korkunuzu yenin. Telefon kullanımınızı sınırladığınızda bazı davetleri, haberleri ya da yeni dedikoduları kaçırma ihtimalinizin olacağını da kabul etmeniz gerekecektir. İnternette çok fazla bilgi vardır, bu nedenle her şeyden haberdar olmanız neredeyse imkansızdır. Bu gerçeği kabul etmekle özgürleşecek ve teknolojiye olan bu gözü kapalı güven duygunuzu bir nebze de olsa kırabileceksiniz.

Telefon Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?

Telefonun kullanımınızı sınırlandırmak için daha fazla yardıma mı ihtiyacınız var? Cevabınız olumluysa dijital ortamdan ayrılmanıza yardımcı olacak detoks programları sunan bu alanda uzman tedavi merkezlerinden yararlanabilirsiniz. Bireysel veya gruplar halinde yapılan terapilerle teknoloji kullanımınızı kontrol etmeye ilişkin büyük bir yardım almış olursunuz.

Bilişsel-davranışçı terapi, bağımlılık yaratan davranışları durdurmak ve telefon ya da İnternet kullanımına ilişkin algınızı değiştirmek adına adım adım takip edebileceğiniz yollar sunar. Bu terapi, telefon kullanımını körükleyen rahatsız edici duygularla (stres, endişe veya depresyon gibi) başa çıkmanın çok daha sağlıklı yollarını öğrenmenize de yardımcı olabilir.

Aşırı teknoloji kullanımını azaltmak için çevrim içi destek sunan ve yüz yüze toplantıların düzenlendiği bazı kuruluşlara ait destek grupları da mevcuttur. Tabii ki, herhangi bir bağımlılık destek grubundan tam olarak yararlanabilmek için gerçek hayattan insanlara ihtiyacınız vardır. Çevrim içi destek grupları yardım kaynaklarını bulmanıza yardım eder, ancak bu durumun dahi telefonunuzda daha fazla zaman geçirmek adına kullanabileceğiniz bir bahaneye dönüşmesi an meselesidir.

 

Telefon Bağımlılığı Olan Çocuk ve Gençlere Nasıl Yardım Edebiliriz?

Bir çocuğu veya genci telefondan uzak tutma girişiminde bulunmuş her yetişkin, çocukları sosyal medyadan, mesajlaşma uygulamalarından veya çevrim içi oyun ya da videolardan ayırmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi bilir. Onlar henüz telefon kullanımını kendi çabalarıyla azaltma konusunda yeterli olgunluğa erişmiş sayılmazlar, ancak telefonlara el koymak veya telefon kullanımını yasaklamak vb. sert yöntemler genellikle çocuğunuzda endişe yaratıp geri çekilme semptomları oluşturacak, nihayetinde de bağımlılık sorununun devamlılığını sağlayacaktır. Bunun yerine, çocuğunuzun dengeli bir tavır takınmasına yardımcı olacak yeni yöntemler denemelisiniz:

1-Etkili bir rol model olun.Çocuklar davranışları taklit etmeye yönelik güçlü bir dürtüye sahip olarak dünyaya gelirler, bu nedenle sizlerin de kendi telefonunuzu ve İnternet kullanımınızı iyi yönetebilmeniz son derece önemlidir. Yemek masasına oturmuş bir yandan kendi telefonunuzu incelerken diğer yandan da çocuğunuza cep telefonunu bırakmasını söylemek pek de akıllıca bir tavır değildir. Siz siz olun telefon kullanımınızın sizi ebeveyn-çocuk etkileşiminden alıkoyacak bir boyuta gelmesine asla müsaade etmeyin.

2-Çocuğunuzun telefon kullanımını takip etmek ve gerektiğinde sınırlamak için kontrol amaçlı uygulamalardan yararlanın.Çocuğunuzun veri kullanımını sınırlandırabilen veya bu tarz aktiviteleri günün belirli saatlerinde yapılabilecek şekilde kısıtlayabilen bir dizi uygulama mevcuttur. Bazı uygulamalar ise hareket halinde olduğunuz süreler boyunca mesajlaşmanıza engel olurlar, böylelikle çocukların -örneğin direksiyon başında oldukları sırada-telefonlarını kullanmalarına engel olabilirsiniz.

3-“Telefonsuz” bölgeler oluşturun. Telefon veya tablet kullanımını, çocuğunuzun etkinliklerine göz kulak olabileceğiniz ve çevrim içi olduğu süreyi sınırlayabileceğiniz ev sınırları içerisinde bir ortak alan belirlemek suretiyle de en aza indirebilirsiniz. Yemek masasında ve yatak odalarında telefon kullanımını yasaklayın ve geceleri belli bir saatten sonra telefonlarını kapalı tutmaları konusunda ısrarcı olun.

4-  Farklı ilgi alanlarını ve sosyal faaliyetleri teşvik edin. Çocuğunuzu, takım sporları, izcilik ve okul sonrası kulüpleri gibi farklı hobilere ve etkinliklere yönlendirerek ekranlardan uzak tutun. Elektronik aletlerden uzakta ailecek zaman geçirin.

5-Çocuğunuzla telefon bağımlılıklarının altında yatan sebepleri konuşun. Telefon bağımlılığı çok daha derin sorunların habercisi olabilir. Çocuğunuzun uyum sağlamak konusunda sıkıntıları mı var? Yakın zamanda strese girmesine neden olacak yeni bir gelişme yaşandı mı?-taşınma veya boşanma gibi- Çocuğunuz okula veya eve ilişkin sorunlarla mı boğuşuyor?

6-Yardım alın.Gençler genellikle ebeveynlerine karşı isyankar bir tavır sergilerler, ancak aynı bilgiyi farklı bir otorite figüründen duyduklarında dinleyip uygulamak konusunda çok daha istekli olmaları muhtemeldir. Spor hocanızdan, doktorunuzdan veya çocuğunuzun saygı duyduğu bir aile dostundan yardım istemeyi deneyin.

Çocuğunuzun telefon kullanma alışkanlığı konusunda ciddi endişeleriniz varsa profesyonel danışmanlık hizmeti almaktan çekinmeyin.

 

İlginizi çekebilir

Instagram Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur?
Teknoloji Bağımlığından Kurtulmanın Yolları
Televizyon Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur?
Telefonu Daha Az Kullanmak İstiyorsanız Önce Sebebini Anlayın
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar