Geride kalma tehlikesi içindesiniz!
Birçok insan kendisine belirli bir düzen belirliyor ve hayatını o düzen çerçevesinde devam ettiriyor. Fakat iş trendleri her geçtiğimiz gün değişiyor. Görünen o ki teknoloji bizim beklediğimizden daha hızlı bir şekilde gelişiyor. Çoğumuz ise çoktan bu değişimlerin etkilerini zaten hissediyor.
“Atalarımızın yaptıklarından daha fazla şey yapmamız bekleniyor bizlerden. Daha bilgili olmamız, daha kısa zamanda daha az parayla yüksek kalitede işler yapmamız bekleniyor.” Bu beklentilere hazırlıksız yakalananları ise zor günler bekliyor. Bu kişiler kendilerinden daha iyi çalışanların gerisinde kalacaklarından sorun yaşayacaklar. Kısacası iş, hazırlıksız olanlar için daha da zor olacak.
Eğer yeniliklere hazırlıklı değilseniz yaptığınız işte fark edilmeyeceksiniz bile… Daha da kötüsü, bu yenilikler ve değişimler çoğumuzun sandığından daha da karmaşık olduğu için zor olan şey yalnızca her gün bir yenisi çıkan trendleri takip etmek değil. Zor olan o trendler arasından doğru olanı takip edebilmek.
Peki, siz hangi trendleri takip ediyorsunuz? Artık kullanımda bile olmayan trendlere mi güveniyorsunuz? Bu trendler kariyerinizi nasıl etkileyecek? Hangileri kariyerinizde sizi daha ileriye taşıyacak? Eğer hırslı ve özenli biriyseniz bu soruları cevaplamak büyük bir sıkıntı.
Çünkü soruların cevapları herkes için aynı değil.
Doğru cevaplandıklarında bu soruların cevapları; isteklerinizi, hedeflerinizi, korkularınızı, üzüntülerinizi, deneyimlerinizi ve dahasını içinde bulunduracak.
Bu soruları cevaplandırmaya nasıl başlayacaksınız?
Etrafınızda olup bitenlerin farkında olduğunuzda karar vermek daha kolay olacak. Bu yüzden sizler için kararlarınıza yardımcı olması amacıyla 2018 yılının iş trendlerini inceledik:
1. Artırılmış Zekanın Hayatımıza Girişi
Yalnızca yapay zeka değil, artırılmış zeka (insan + makine) da hayatımıza girmiş bulunmakta. Artırılmış zekanın iş performansını artırdığı fikri çeşitli endüstriler tarafından onay görür nitelikte. Bu değişimler ilk bakışta gözle görülemese de işlerinde daha yüksek performans sağlamak isteyen firmalar tarafından uygulanıyor.
- Otomotiv: Üretim-montaj hattında çalışanlar yüksek talebe yetişebilmek için artırılmış zeka tabanlı yazılım ve robotlar ile çalışıyorlar. Artırılmış zekanın üretimde kullanılması orta halli müşterilerin daha gelişmiş arabaları satın alabilmesine olanak sağlıyor.
- Havayolu Şirketleri: Diyelim ki uçuşunuz rötarlı olacak. Watson adlı yapay zeka programı uçuş görevlilerini otomatik olarak haberdar ediyor. Dahası rötar sebebiyle hangi yolcuların aktarmalı uçuslarını kaçıracaklarını da uçuş görevlilerine bildiriyor. Ve uçuş görevlilerini, bu yolcuların ne yapmaları gerektiği konusunda, alternatif uçuşlar ve daha birçok konuda bilgilendiriyor.
- Pazarlama: Artırılmış zekanın kullanımı konusunda dikkat çeken sektörlerden biri de pazarlama: Amazon çalışanları üretkenliklerini artırabilmek adına artırılmış zeka kullanıyor. Amazon çalışanları dinamik fiyatlandırmaları düzenlemek için artırılmış zekayı kullanıyor. Artırılmış zekayı; değişik faktörleri baz alarak ürünlerin açıklamalarını, sıralamalarını değiştirmek ve sizin harcayacağınız para miktarını belirlemek için kullanıyorlar. Örneğin bir ürünü sıklıkla alıyorsunuz o ürüne daha fazla fiyat ödeyebiliyorsunuz. Bunun yanı sıra düzenli olarak siteden alışveriş yapan müşteriler ürünlere daha fazla para öderken, nadiren ya da düzensiz olarak alışveriş yapan müşteriler daha az para ödüyorlar.
2. Yapay Zeka yaygınlaşıyor
Yapay zeka gün geçtikçe daha fazla yerde kullanılıyor. Microsoft, Windows 10 ile çalışan yarım milyon cihazın zaten yapay zeka yardımıyla çalıştığını açıkladı. Google, TensorFlow’u piyasaya sürdü. Amazon, geliştiricilerin çeşitli yapay zeka uygulama iskeletleri ve servisleriyle çalışmaları için yapay zeka dostu bir platform geliştirdi.
Mutlaka okuyun: Yapay Zekâ Nedir? Örnekleri Nelerdir?
Peki bunlardan ne çıkarım yapmalıyız?
Yapay zeka gittikçe günlük hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlayan bir bağımlılık halini alıyor. Şimdi bu gelişmelerin ilginç yanlarını inceleyelim.
Bu büyük firmalar yalnızca bir kereye mahsus kullanılıp sonra eskiyecek ürünler üretmiyor, aynı zamanda bu ürünleri hem dış hem de iç uygulamalar yoluyla firmalarının her kısmına entegre ediyorlar.
Şimdilik bunlar iyi haberler. Yapay zeka hala gelişim aşamasının başlarında olduğundan çoğu insan için bu işlerini kaybetmek anlamına gelmiyor. Ve en azından önümüzdeki bir on yıl boyunca da aynı şekilde devam edicek gibi görünüyor. Bu da çoğu insan için iyi bir haber çünkü uzun bir süre boyunca işleri yapay zeka ile çalışan aletler ya da servisler tarafından ellerinden alınmayacak.
Mutlaka okuyun: Gelecekte Ortaya Çıkacak İlginç Meslekler
3. Otomasyon büyük bir yükselişte
Bir içecek firması olan Budweiser doğal olarak her gün dükkanlara sipariş teslim ediyor. Bu teslimatları özel ya da farklı kılan şey ise nakliye sektöründe çığır açacak cinsten: Otto ve Budweiser dünyanın kamyonla yapılan ilk otonom yük teslimatını yapmak için bir araya geldiler.
Otto ve Budweiser kamyonun yazılım ve donanımını güncelleyerek kendi kendine giden bir kamyon oluşturmaya başardılar ve bu kamyon ilk denemesinde yaklaşık 200 km yol katetti. Bu gelişme, nakliye sektöründe yapılan taşımacılığın %70’nin kamyonla yapıldığı düşünülürse büyük bir devrim niteliğinde.
Otomasyonun yükselişe geçişi belirli alanlarda yapılan büyük harcamalar ve hızlı gelişmeler tarafından destekleniyor.
Diğer yandan yapay zeka ve gelişmiş donanımlarla çalışan otomasyon araçları, tahmin ettiğiniz üzere iş sektöründe büyük değişiklikler yaşanmasına neden oluyor. Örneğin:
- Pizza Hut siparişleri ve ödemeleri almaları için garsonları işten çıkartıp onların yerine robotlarla çalışmaya başladı.
- Walmart 7.000 muhasebe çalışanını işten çıkartarak yeni araçlarlar kullanmaya başladı.
- iPhone üreticisi Foxconn 60.000 çalışanını işten çıkartarak robotlarla üretim yapmaya başladı.
- Wendy’s en düşük maaşla çalışan çalışanlarını işten çıkartarak robotlar kullanmaya başladı.
Beyaz yakalı ya da mavi yakalı hiç fark etmiyor.
Otomasyon, artırılmış zekadan yapay zekaya kaymaya başladıkça işlerin dengesi bozulmaya başlıyor. Kimse yapay zekanın en üst noktaya ne zaman ulaşacağını bilmiyor fakat bütün sektörler devamlı olarak yapay zekanın gelişiminden etkilenecekler.
Pazarlama sektörü ise güvende denebilir. Çünkü pazarlama sektörünün yapay zeka ile işlemesi çok normal sayılmaz değil mi? Yani en azından şimdilik.
Bütün bu gelişmeler tam şu anda yaşanıyor. Ve bütün bu gelişmeler beklenmedik sonuçlara yol açmaya hazırlanıyor.
Mutlaka okuyun: Günümüzdeki Robotik İnovasyonlar
4. Kalitenin öneminin arka plana düşmesi ile deneyim ekonomisinin ön plana çıkması
Dondurma Müzesi. Hiç duymuş muydunuz? Bu müze dondurmanın tarihi ile alakalı değil. Ya da dondurmanın nasıl yapılacağı ile de ilgili değil. Bu müze insanların dondurmalarla oynaması için. Özellikle de yetişkinlerin birbirlerinin üzerlerine dondurma süslemeleri fırlatması için bir müze. Ve bu müzenin önünde çok uzun kuyruklar oluşuyor.
Tüketiciler yeni bir deneyim için can atıyorlar. Bu nedenle Dondurma Müzesi var, size dondurmanın tarihi ya da nasıl yapıldığı ile ilgili şeyler anlatmak için değil, bir dondurma gibi hissedip eğlenceli vakit geçirmek için.
Düne kadar Toplam Kalite Yönetimi (TQM) organizasyonları ile devamlı ürün kalitesi sağlanarak firmalar müşteri kazanıyordu. Sizin ürünlerinizin kalitesi daimi oldukça müşterileriniz de size daha sadık oluyordu.
Fakat bu durum değişti.
Bugün deneyim ekonomisi ön planda. İnsanlar konserler, yemekler ve seyehatlere daha çok para harcamaya meyilliler. Deneyim ekonomisi ile ilgili sorun da bu! Firmalar hala işlerini eski usül devam ettirmeye çalışıyorlar. Fakat bu şekilde işler istenildiği gibi gitmiyor.
İnsanlar firmalarla duygusal bir bağ deneyimlemeyi ve ortak değerleri paylaşabilmeyi arzuluyorlar. Daha da önemlisi, savundukları şeyleri ve duyguları temsil eden firmaları görmek istiyorlar. Bir hikaye istiyorlar.
Mesela Volvo’nun nasıl bir hikaye ortaya koyduğunu gördünüz mü? Volvo’nun bu 3 dakikalık reklam filmi ile ilgili harika bir detay var.
Reklam insanlar arasında bir yankı uyandırdı. Peki bir yankı uyandırdığını nereden anlıyoruz? Çünkü insanlar kendi istekleriyle reklamı izlemek için YouTube’da reklamı aratıyorlar. Volvo’nun bu reklamı hedef kitle ile birlikte doğru noktalara vurgu yaptı.
İnsanların günümüzde firmalarından beklentisi de tam olarak bu.
İnsanlar firmaların baştan sona kadar güzel bir deneyim sunmalarını istiyorlar. Güzel şey şu ki; eğer deneyim ve değerler varsa insanlar ürünlerinize daha fazla para harcamak istiyorlar.
Peki bu artık kalitenin bir anlamı olmadığı anlamına mı geliyor?
Pek sayılmaz. İnsanların unutmama mekanizması var ve bu kalitenin sadece geri plana düştüğü anlamına geliyor. Yani insanlar kaliteyi zaten unutmuyor. Bu yeni dönem otantikliğin başlangıcı. İnsanlar kendi yaşam tarzlarına ve kendilerine yakın buldukları firmalardan bir şeyler satın almayı istiyorlar. Kendi savunduğu değerleri, amaçları ve idealleri savunan firmalarla çalışmak, onların ürünlerini kullanmak istiyorlar.
5. Zamanın gerisinde kalmışlık
Birçok dev firma küçülmeye giderek yüzlerce mağazasını kapatıyor. Toys”R”Us ise iflas ediyor. 40’dan fazla büyük marka ya mağazalarını kapattı ya da tamamen iş dünyasından çekildi.
Yüzlerce alışveriş merkezinin 2023 yılına kadar kapanması öngörülüyor.
Ekonomi her yıl büyüyor. Bu büyük markaların kapanmak yerine büyümesi gerekmiyor mu? Peki neden durum tersi?
Birinci sebep, büyük kira borçları… Online alışverişin yükselişe geçmesi de diğer bir etken. Diğer yandan azalan orta sınıf ve deneyim ekonomisi de bir etken. Bütün bunlar mağazaların kapanmaları için yeterli sebepler. Ve Bloomberg’in yaptığı habere göre durum gün geçtikçe daha da kötüleşmeye devam ediyor.
Trendler hızla çoğalıyor, sektörlerde bu yeniliklere ayak uydurmaya çabalıyorlar.
6. Sözün özü, değerler
Kasım 2016. REI isimli hazır giyim markası tehlikeli bir karar verdi.
Yılın en çok satış yapılan gününde, Kara Cuma’da (Black Friday) mağazalarının kapalı olacağını duyurdu. Hatta o gün mağazalarının yanı sıra dağıtım merkezlerini ve genel merkezinin de tamamen çalışmayı durdurdular. Çalışanlarına o gün dışarıda keyifli bir gün geçirmeleri için ekstra ücret bile ödediler.
Marka bu uygulamaya #OptOutside adını verdi.
Bu uygulama bir reklam kampanyası değildi. REI söylediklerini lafta bırakmadı ve müşterileri firmayı bu uygulama için bir nevi ödüllendirdi. Yalnızca ilk günde 2.7 milyon etkileşim elde ettiler. Sosyal medya etkileşimleri %7000 oranında arttı. Marka bu olanlardan %9.3 oranında kazanç elde etmesinin yanı sıra aynı sektördeki diğer markalara oranla mağaza satışlarında %7 artış ve online satışlarında da %23 artış olduğunu rapor etti.
Bu olanlardan sonra 150’den fazla şirket aynı uygulamayı uyguladı ve Kara Cuma günü kapılarını kapattılar.
REI yeni bir uygulamayı ortaya atmış oldu. Ve aldıkları pozitif geri bildirimler sayesinde bu yıl da aynı uygulamayı tekrarlayacaklar. Peki REI markasının bir sorunu mu var? Hayır.
Peki bu olay neden yaşandı?
Ortak değerler.
Değerler trendi sürekli büyümeye devam eden bir trend.
Havas Grup tarafından yürütülen Meaningful Brands’in yaptığı bir araştırma için dünya çapında 300.000 kişiyle röportaj yapıldı. Yapılan araştırmada 33 ülkede 15 sektörde 1.500 markayı analiz ettiler.
Sonuçlar aşağıdaki şekilde.
- Değer kavramı iş hayatı için insanları harekete geçirici önemli bir kavram.
- İnsanlar şu an kullandıkları markaların %74’ü piyasadan silinseydi bunu umursamazlardı.
- Tüketicilerin %84’ü markaların bir içeriğe sahip olmasını bekliyor.
- Markalar tarafından üretilen içeriklerin %60’ı yetersiz, alakasız ya da tüketiciye ulaşmada sorunlu.
- %75’imiz markaların hayat kalitemize katkıda bulunmasını umuyor fakat %40’ımız markaların bunu yapmak için çabaladığına inanıyor.
- Markaların %27’den azı hayat kalitemize katkıda bulunuyor.
- Marka pazarlama sürecinde bir anlama sahip olmak cüzdan payını dokuz kat daha arttırıyor.
Ortak değerler tüketici ve marka arasında bağlantı ve sadakat oluşturuyor.
Ortak değerler neler?
“Ortak değer, markanın ve tüketicinin markanın felsefesi ya da amacı hakkında inanca sahip olmasıdır.”
Tüketiciler için ortak değerler her zaman önemli olmuştur. Bu değerler için beklenti ve istek her geçen gün artmaya devam ediyor. Tüketiciler markaların onlar için önemli olan şeyin ne olduğunu anlamalarını ve bu verileri onların ilgisini çekip hayat kalitelerini yükseltmek için kullanmasını bekliyorlar.
7. Ürkütücü 4’lü
Çoğumuz bağımlıyız…
Ürkütücü 4’lüye; Google, Apple, Facebook ve Microsoft’a bağımlıyız. Ama başka çaremiz yok.
İşin aslı herkes Facebook’tan nefret ediyor ama kimse kullanmayı bırakamıyor. Çoğumuz Google’ı seviyor ve kullanmaktan kendimizi hiç alıkoyamıyoruz. Apple kullanıcıları ise gururlu bir şekilde kendilerini bağımlı olarak anıyorlar.
Neden?
Çünkü yukarıdaki bu dörtlü; arkadaşlarınız, aileniz ve sevdiğiniz şeylerle dolu bir ortam yarattılar. İki spesifik içerik etrafında bir iş modeli yarattılar.
İki tip tüketici-marka ilişkisi var.
- Zoraki ilişki= Bağlantıda kalmayı sürdürmeliyim.
- Adanmış ilişki = Bağlantıda kalmak istiyorum.
Zoraki ilişkilerde firmalar bizi bir arada tutmak için acıyı kullanıyorlar. Adanmış ilişkiler; ortak değerler, hayırseverlik ve bütünlük kavramları üstünde duruyor. Manevi değere sahip detaylar ile bizi bağlantıda kalmamız için motive ediyorlar.
Şimdi bu büyük dörtlüye daha yakından bakalım.
- Yeni ürünler ve servisler üretmek (iPhone X, Google Home Mini)
- Ürün güncellemeleri (Microsoft Teams)
Bu yukarideki amaçlardan hangisi önemli bir amaç?
İş dünyasındaki yerlerini iyi belirlemiş firmalar bu büyük dörtlünün yarattığı değişimlerden fayda sağlıyorlar. Başarılı pazarlamacılar bu büyük dörtlünün daha da büyümesini istiyorlar çünkü kendileri de onların büyümesinden fayda elde ediyorlar.
Herşey hazırlıklı olmakla başlıyor. Neyin karşınıza çıkacağını kabullenirseniz hazır olmak için hala zaman var. Tüketiciler firmalara ne istediklerini bir şekilde gösteriyorlar. Rekabetçi karaktere sahip firmalar kendilerini bu isteklere hızlı bir şekilde adapte ediyorlar. Ama çoğu insan bütün bu gelişmelerin ve yeniliklerin gerisinde kalacak. Çünkü onlar hala kendilerine dayattıkları rutin hayatı yaşıyorlar. Bütün bu trendlerin hızla yükselişe geçmesini fark etmiyorlar bile. Geçtiğimiz yıldan daha hızlı bir şekilde ileriye gittiğimizi göremiyorlar.
Bizden hep atalarımızdan daha fazla şey başarmamız beklenecek. Eğer bu değişimlere hazırlıksız yakalanırsanız daha da çok çalışmanız gerekecek. Eğer karşınıza çıkacak yenilikler için kendinizi hazırlarsanız işinizi daha kolay bir şekilde ileriye taşıdığınızı göreceksiniz.
Daha az kaynak kullanarak daha kısa zamanda daha iyi kalitede ürün veya hizmet üretmek istemez misiniz? O zaman doğru trendleri takip edin ve onlara odaklanın. Yeniliklere ve gelişmelere hazır olmak için kendinize zaman ayırın ve göreceksiniz ki artık sadece atalarınızla değil kendinizle de övünebileceksiniz!