Sylvester Stallone gibi bir insan bir daha dünyaya gelmez.
Zorluklara göğüs gererek başarıya ulaşan karakterlere can vermesi bir yana, Stallone’nin gerçek hayat hikayesi de oynadığı karakterlere çok benziyor. Belki de bu nedenle ünlü aktör, oynadığı filmlerde gerçekçiliği çok iyi yakaladı.
Ne dersek diyelim, Sylvester Stallone tam anlamıyla bir ikondur ve öyle kalacaktır.
Bu yazımızda Rambo’nun, Rocky’nin hayat hikayesini paylaşacağız ve ilginç anektodlar aktaracağız.
İlk Yılları
Aktör, yazar, yönetmen ve yapımcı Sylvester Stallone, 6 Temmuz 1946’da New York’ta doğdu. Boksör Rocky Balboa ve Vietnam’da savaşan komando John Rambo karakterleriyle hafızamıza kazınan aktör, doğumu esnasında yaşanan bir talihsizlik yüzünden bir miktar konuşma bozukluğu yaşıyordu ve yüz kasları da doğuştan sarkıktı.
Zor bir çocukluk yaşayan Stallone ve kardeşi Frank, anne babalarının geçimsizliğinden olumsuz etkilendi. İlk çocukluk yıllarının koruyucu bir ailede geçiren Stallone’nin babası, o 5 yaşındayken Washington’a taşındı ve burada güzellik salonu açtı. Stallone ise yıllarca Maryland’de yaşadı ve anne-babasının boşanmasının ardından babasıyla kaldı. Duygusal olarak bu ayrılıktan etkilenen Stallone okul hayatında da pek başarılı olamadı ve birkaç kez okuldan atıldı.
Birkaç yıl sonra annesiyle birlikte yaşamaya başlayan Stallone, problemli gençlerin gittiği bir liseye kaydoldu. Buradan mezun olduktan sonra İsviçre’de bulunan bir Amerikan üniversitesine gitti. Burada tiyatro eğitimi aldı ve daha sonra Miami Üniversitesi’ne geçiş yaptı. Tiyatro okumaya devam etti. Mezuniyetinin ardından doğduğu şehir New York’a taşınarak oyunculuk kariyerini sürdürmeye çalıştı.
Oyunculuk Kariyeri
Oyunculuk kariyerinin başlamasını beklerken Stallone çok çeşitli işlerde çalıştı. Central Park hayvanat bahçesinde aslanların kafesini temizledi. Sinemalarda mihmandarlık yaptı ve hatta The Party at Kitty and Stud’s (1970) adlı bir erotik filmde oynadı. Bu dönemde Woody Allen’ın Bananas (1971) adlı filminde ufak bir rol aldı. Ancak onun esas çıkış yapmasını sağlayan film The Lords of Flatbush (1974) oldu. Bu süreçte Sasha Czack ile evlendi.
Oyunculuğa ek olarak yazmaya da ilgi duyan Stallone, profesyonel boks kariyerine sahip olmak için çabalayan bir genci konu alan senaryo yazdı. Söylentilere göre Stallone, yazdığı senaryoyu ancak başrolde kendi oynaması koşuluyla satmayı düşünüyordu.
Parasızlık ve hamile bir eşe rağmen doğru yapımcıları bulana kadar bu senaryoyu bekletti ve sonunda Stallone kendi yazdığı senaryoda başrol oynadı. Bu filmi biz Rocky olarak biliyoruz.
Rocky ve Rambo Yılları
1976’da vizyona giren ve John Avildsen tarafından çekilen Rocky, hem gişede hem de seyirciler nezdinde büyük bir başarı yakaladı. En iyi film, oyuncu ve yönetmen olmak üzere 10 dalda Oscar’a aday gösterildi. Rocky ile aynı dönem vizyona giren Taxi Driver’ın bir miktar gölgesinde kalmasına rağmen Rocky yine de etkili ve çarpıcı bir film olarak dikkat çekti. Rocky Balboa’nın sıfırdan zirveye ulaşmasını konu alan film, gişede 117 milyon dolar hasılat yaptı.
Bu filmle çıkış yakalayan Stallone, F.I.S.T. adlı 1978 yapımı filmde de bir sendika liderini canlandırdı. Stallone’nin performansı beğenilse de film sinemada beklediği ilgiyi göremedi. Kendisini ünlü yapan Rocky’e tekrar odaklanarak Rocky 2’de oynadı. Bu kez filmin yönetmeni de kendisiydi üstelik. 1982 yılında da serinin 3. filmi çekildi.
Aynı yıl Stallone yeni bir projeye daha girişti: Rambo…
First Blood (1982) adlı filmde izleyenlerin karşısına çıkan Vietnam askeri John Rambo gişeyi tekrar salladı ve 1983 yılında devam niteliğinde Staying Alive çekildi. Bu filmde John Travolta da yer alıyordu ancak serinin ilk filmi kadar başarı yakalanamadı.
Aktör olarak farklı rollerde de şansını deneyen Stallone, 1984 yılında Dolly Parton adlı komedi filminde oynadı ve film tam anlamıyla iflas etti. Böyle olunca Rocky ve Rambo filmleri birbirini izledi. Yani seyirciler, Stallone’yi komedi filminde değil; savaşçı ve boksör filmlerinde görmedi istedi.
Kariyerinde Düşüş Yılları
1990’ların ortasından itibaren Sylvester Stallone’nin kariyeri de sönmeye başladı. Dredd (1995), Daylight (1996) gibi etkisiz filmlere imza attı. Büyük bütçeli filmlerden ayrılıp bu kez bağımsız dramalarda yan rollerde yer almaya başladı. Cop Land (1997) bunlardan biriydi mesela. Bu filmde Harvey Keitel, Robert de Niro ve Ray Liotta gibi isimler de yer alıyordu. Stallone bu filmdeki polis rolüyle epey beğeni topladı.
Tekrar başrolünde yer aldığı yapımlara yönelen Stallone, Carter (2000) filmiyle hem iyi hem kötü eleştiriler aldı. Senaryosunu yazdıp oynadığı Driven (2001) gişede 32 milyon dolar hasılat yaptı. Shade (2004) filmi ise kimsenin ilgisini çekmeyi başaramadı.
Stallone bunun üzerine en iyi bildiği şeye devam etti. Rocky Balboa (2006) yılında vizyona girdi ve bir miktar da olsa Stallone’nin hayat hikayesinden esinlenildi. Eski ağırsiklet boks şampiyonunun emeklilik döneminde son bir maça daha çıkmasını konu alan film totalde 85 milyon dolar hasılat yaparak iyi bir başarı gösrerdi.
People dergisine verdiği röportajda Stallone şöyle diyordu:
“Son 10 yılda bir düşüş içinde olduğumun farkındayım. Kendi başıma kalmak için yeterince zamanım oldu. Bu hem acı hem de tatlı bir durum. İşte bu nedenle Rocky Balboa’ya bir şans daha verdi.”
Yine benzer şekilde 2008 yılında Rambo da tekrar sinemaya geri döndü. Bu filmin de senaryosu ve yönetmenliği Stallone’ye aitti. Bu film de 42.7 milyon dolarlık bir hasılatla görece çok iyi bir iş çıkardı.
2010 yılında Stallone, Bruce Willis ve Arnold Schwarzenegger ile birlikte “The Expendables” filminde yer aldı. Ayrıca filmde Transporter’dan bildiğimiz Jason Statham da vardı. Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini de Stallone üstlendi.
Kişisel Hayatı
Yıllarca eleştirilerin hedefinde yer alan Stallone, azımsanamayacak kadar da takdir ve beğeni topladı.
Cesar Ödülü, Stockholm Film Festivali gibi pek çok festivalde en iyi oyuncu ödülü aldı. 2008 yılında Zürih Film Festivali’nde verilmeye başlanan “altın ikon” ödülünün ilk sahibi o oldu örneğin. 2012 yılında da Hollywood Yaşam Boyu Başarı ödülü aldı.
Üç kez evlenen Stallone şu an eski model Jennifer Flavin ile evli ve üç çocuk sahibi. Sasha Czack’tan da iki çocuk sahibi ayrıca.
2012 yılında Stallone’nin en büyük oğlu Sage Stallone, Los Angeles’taki evinde ölü bulundu. Rocky 5 filminde babasıyla birlikte rol alan senarist ve yapımcı Sage Stallone’nin ölümünden sonra şöyle bir açıklama yaptı.
“Zaman her şeyi iyileştirir. Bunu da aşacağız. Bu hayatın gerçeği. Hayata dönmezsek kısır bir döngünün içine gireriz.”
2017 yılında ise Stallone, 1990’lı yıllarda bir kadına tecavüz etmekle suçlandı. Davanın henüz sonuçlandığını belirtmekte fayda var.
Sonuç
Sorunlu bir çocukluk, başarısız bir okul hayatı, oyunculuk kariyerine adım atabilmek ve bir yandan da geçimini sağlayabilmek için hayvanat bahçesi temizliği gibi işler…
Evet, Sylvester Stallone o meşhur tabirle tam bir “hustler” idi. Tutkusunun peşinden giden, bu uğurda pek çok yanlış yapan ancak yine de adını sinema tarihine altın harflerle yazdıran, unutulmaz karakterlere can veren bir isim Sylvester Stallone.
Onun inadı, azmi ve çalışkanlığının sizlere ilham olmasını diliyoruz!