2011 yılında hayatını kaybeden ve arkasında büyük bir manevi miras bırakan Steve Jobs, Apple markasını dünyaya kazandıran isim. İnovasyona, tasarıma büyük önem veren; azim ve kararlılığı ile yılmadan mücadele eden Jobs’un hayatına baktığımız zaman genç girişimcilere ve aslında herkese örnek olabilecek pek çok unsur bulunuyor.
Şimdi Steve Jobs’un düşünce tarzından ve felsefesinden neler öğrenebileceğimize bakalım.
Tavsiye 1. En Kalıcı İnovasyonlar Sanat ve Bilim Birlikteliğiyle Yaratılır
Steve Jobs, her zaman Apple ve diğer bilgisayar firmaları arasındaki temel farkın Apple’ın teknoloji ve sanata eşit değer vermesi olduğunu ifade etti. Orijinal Mac üzerinde çalışan ekipte tarih, edebiyat, resim, sosyoloji eğitimi almış kişiler çalışıyordu. Apple’ın ürünlerini bu kadar ayrı kılan ise bu yaklaşımdı. iPad ve diğer tabletleri kıyaslarsanız iPad’ın kendine has bir ruhu, bir stili olduğunu görürsünüz. Mühendislerden ve bilim insanlarından sanata ve tasarıma bu kadar önem vermelerini pek bekleyemezsiniz tabii. Bu nedenle bir şirketin lideri olarak ekibinize vizyonu siz öğretmelisiniz.
Tavsiye 2. İnsanlara Ne İstediklerini Bizzat Siz Öğretmelisiniz
İşletme teorisinde bir düşünce akımı vardır. Müşteriye yönelik bir ürün hazırlarken müşteri görüş ve önerilerine önem vermek gerektiğini savunan bu düşünce akımı Steve Jobs tarafından kabul görmemiştir. Hatta bu düşünceye karşı çıkan ilk isimlerden biri de odur. Modern müşteriler ne istediklerini her zaman tam olarak bilemeyebilir. Özellikle daha önce görmedikleri, duymadıkları, dokunmadıkları şeyler için bu daha da geçerlidir. Apple, ilk tableti ürettiğinde pek çok kişi bu ürüne şüpheyle yaklaştı. Ancak insanlar ellerine iPad’i aldıklarında bunun harikulade bir ürün olduğunu hemen fark ettiler. Daha önce iPad olmadan nasıl yaşadıklarını dahi unuttular. Apple tarihinin en hızlı büyüyen ürünü olan iPad, bir girişimcinin ve ekibinin ürününe güvenmesinin önemini gösteren ikonik bir ürün oldu teknoloji dünyası için.
Henry Ford’un da dediği gibi:
İnsanlara ne istediklerini sorsaydım daha hızlı giden at üretirdim.
Tavsiye 3. Başarısızlıktan Asla Korkmayın
Steve Jobs, bizzat işe aldığı kişi tarafından Apple’dan atıldı. Ancak o Apple’dan kazandığı parayla kimsenin önemsemeyeceği yatırımlar yapmaya girişmedi. Kendini toparladı ve tekrar tutkuyla sevdiği işi yapmaya devam etti ve tekrar Apple’ın başına geçti ve markayı zirveye taşıyan ana aktör oldu.
2005 yılında Stanford Üniversitesi mezuniyet töreninde yaptığı efsanevi konuşmada şöyle diyordu Jobs:
“Kimse ölmez istemez. Cennete gideceğini bilen kişiler bile oraya gitmek için ölümü göze alamazlar. Ancak ölüm kaçınılmazdır. Kimse ondan kaçabilmiş değildir ve öyle de olması gerekir. Ölüm, hayatın en büyük icadıdır. Hayatım değişim unsurudur ölüm. Eskiyi süpürüp yeninin filizlenmesini sağlar. Şu an siz yenisiniz ancak bir gün siz de eskiyecek ve yaşlanacaksınız.
Zamanınız kısıtlı. Bu yüzden başkalarının hayatını yaşayarak onu israf etmeyin. Dogmaların tuzağına düşmeyin. İnsanların sesinin kendi iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin. Kalbinizi ve sezginizi takip etme cesaretine sahip olun. Bunun dışında her şey ikinci plandadır.”
Mutlaka okuyun: Hatalarınızdan Çıkarabileceğiniz Dersler
Tavsiye 4. Mevcut Durumu En İdeal Hale Getirin
Hayatta ne kadar planlı programlı olsanız bile geleceği asla tam olarak tahmin edemezsiniz. Gelecek pek çok bilinmezlik içerir. Bugün sevgilinizden ayrılmış olabilirsiniz. 4 sene emek verdiğiniz şirket hala tam olarak para kazanamıyor olabilir. Çok istediğiniz işe alınmamış olabilirsiniz. Fakat bunların hepsi gelecekteki başarınızın tohumları olabilir. Hayatınızın nasıl olması gerektiği konusunda ancak belli bir kontrole sahipsinizdir. Yani eksik parçaların nasıl tamamlanacağı bilemezsiniz. Tek yapmanız gereken mevcut parçalarla en iyi sistemi kurmaya çalışmaktır.
Tavsiye 5. Kalbinizin Sesini Dinleyin
Pek çoğumuzun kalbinde ses yoktur. Doktor olmaya ailemizin isteğiyle ya da maaşın yüksekliği nedeniyle karar veririz. Sonunda başarılı olsak bile hayata dair söyleyecek bir sözümüz olmaz. Steve Jobs ise bunun tam tersi bir kişiliğe sahipti. O tutkusunu, azmini işine yönelten, sürekli yeni bir şeyler kovalayan, daima plan yapan bir insandı. Jobs, kafayı adeta bilgisayarlarla bozmuş bir kişiydi. Graphic User Interface’i (GUI) gördüğünde bundan etkilendi ve bilgisayarın geleceğinin bu arayüzle değişeceğine inandı. Eğer kalbinin sesini dinlememiş olsa, sadece kazandığı paraya odaklanmış olsa bugün Macintosh diye bir şey olmayacaktı. Özetle kafanızın ve kalbinizin sesini dinlemeye çalışın. O sizin bilinçaltınızın ne istediğini, sizin hangi istikamete gitmeniz gerektiğini sizden çok daha iyi bilir.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs: “Tutkusu Olan İnsanlar Dünyayı Değiştirebilir!”
Tavsiye 6. Başkalarından Beklentileriniz Olsun
Steve Jobs’un çalışanlarına karşı sert, mükemmeliyetçi ve kontrol manyağı bir patron olduğunu biliyoruz. Burada onun işini umursadığı çıkarımını yapabiliriz. En iyi performansı göstermek isteyen ve ekibinden de en üstün performansı bekleyen bir isimdi o. Peki bu kadar sert bir patron olmasına rağmen nasıl piyasanın en iyi mühendislerini ve tasarımcılarını Apple’a çekebildi? Çünkü yetenekli insanlar da üstün performansa inanır. Normalde 10 üzerinden 8 düzeyinde bir yönetici, işe en fazla 6 düzeyinde bir çalışan alır ve böylece ortamdaki en zeki kişi olmaya çalışır. Ancak Steve Jobs gibi biriyseniz, 10 üzerinden 9 olsanız bile 10 üzerinden 11 olan insanları işe alırsınız.
Mutlaka okuyun: Harika Bir Ekip Kurmak ve Yönetmek
Tavsiye 7. Haklı Olmaya Değil, Başarılı Olmaya Odaklanın
Apple’dan atıldığında Steve Jobs’ın kullandığı bir ifade bu. Eğer başkalarının iyi fikirlerini çalıp daha iyi hale getirecekseniz bunu yapın. Apple III çıktığında bilgisayarın ana kartında pek çok sorun vardı, ancak Jobs bu sorunun üzerinde sıkı bir şekilde çalıştı ve problemi çözdü. Eğer Jobs bu model üzerinde ısrar etseydi bugünkü Mac tasarlanamazdı.
Tavsiye 8. Çevrenizi Yetenekli İnsanlarla Donatın
Apple=Steve Jobs değildir. Steve Jobs’ın başarısında birlikte çalıştığı yetenekli insanların payı çok büyüktür. Phill Schiller, Jony Ive, Peter Oppenheimer, Tim Cook, Ron Johnson gibi Jobs’ın A takımında yer alan isimlerin hepsi son derece parlak ve başarlı insanlar. Jobs’ın ölümünden sonra Apple’ın borsada sağlam kalmasının nedeni bu ekibin varlığı. Steve Jobs da kötü kararlar verdi, işe aldığı John Sculley onu işten attı ancak yine de Jobs’ın etrafını yetenekli insanlarla donatmasının Apple’ın başarısında kilit rol oynadığuını söyleyebiliriz. Yani Steve Jobs’un azmi, kararlılığı ve vizyonu kadar çalışma arkadaşlarının da başarılı kişiler olması çok mühim bir mesele.
Tavsiye 9. Aç Kalın, Budala Kalın (Stay hungry, stay foolish)
Steve Jobs 2005 yılında Stanford Üniversitesi mezuniyet töreni konuşmasında şöyle diyordu:
“Gençlik yıllarımda The Whole Earth Catalog diye bir yayın vardı. Bizim neslin kutsal kitabı gibi bir şeydi. Steward Brand tarafından yazılan şiirsel bir kitaptı bu.
1960’ların sonlarında kişisel bilgisayarlar ve masaüstü yayıncılık henüz ortada yokken, tüm kitap daktilo, makas ve polaroid fotoğraf makinesiyle tasarlanmıştı. Google’ın kitap versiyonu diyebiliriz. Google’dan 35 yıl önce son derece idealist, çok iyi kavramlarla tasarlanmış bir dergiydi bu.
Steward ve ekibi bu dergiyi birkaç sayı çıkardılar ve 1970’lerde son sayı basıldı.
Bu derginin son sayısının arkasında kırsal bir alanda akıp giden bir yolun sabah saatlerinde çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Altında ise şöyle yazıyordu: “Stay hungry, stay foolish” (Aç kal, budala kal)
Daima kendim için bu sözü rehber edindim. Şimdi de sizler için aynı şeyi diliyorum.
Aç kalın, budala kalın.”
Tavsiye 10. Çalışmak, Kararlılık ve Vizyonla Her Şeyi Başarmak Mümkündür
Gelmiş geçmiş en büyük CEO ve modern bilgisayar teknolojisinin babası olarak bilinen Steve Jobs da neticede bir insandı. Babaydı, eşti, arkadaştı. Onun hayatını yakından inceleyerek onun vizyonu ve azminden ilham alabilirsiniz. 1990’lı yıllarda Jobs Apple’a geri döndüğünde şirketi iflastan kurtardı ve yıllar içinde Apple’ı dünyanın en büyük markası haline getirdi.
Mutlaka okuyun: Apple’ın İflastan Kurtuluş ve Başarı Hikayesi