Steve Jobs, Steve Wozniak ile beraber bugün dünyanın en değerli şirketi olan Apple Computers’u kurmuştur. Şirket, Jobs’un rehberliğinde iPhone ve iPad’in de yer aldığı bir dizi devrimsel nitelikte teknoloji ürününün öncüsü olmuştur.
Özet
Steve Jobs 24 Şubat 1955 tarihinde San Francisco, Kaliforniya’da dünyaya geldi. Üniversitede tanışmış olan anne ve babası onu doğar doğmaz evlatlık olarak verdi. 1976 yılında Steve Wozniak ile Apple Computers’ı kurmadan önce Jobs, zekice fakat kontrolsüz bir şekilde farklı işlerle meşgul oldu.
Apple’ın iPod, iPhone ve iPad’i de içeren devrim niteliğindeki ürünleri, günümüzde modern teknolojinin evrimini başlatan ürünler olarak görülüyor. Jobs 1985’te şirketi terkedip, 10 yılı aşkın bir süre sonra şirkete tekrar geri dönmüştür. Jobs, verdiği uzun mücadeleler sonunda 2011’de pankreas kanserine yenik düşerek hayatını kaybetti.
İlk yılları
Steven Paul Jobs, Wisconsin Üniversitesi mezunu iki genç olan Joanne Schieble (daha sonra Joanne Simpson oldu) ile Abdulfattah John Jandali’nin bebeği olarak 24 Şubat 1955’te dünyaya geldi ve ardından ailesi ona isim bile koymadan evlatlık olarak verdi. Babası Jandali Suriyeli bir siyasi bilimler profesörüydü, annesi Schieble ise konuşma terapisti olarak çalışıyordu. Steve’i evlatlık olarak verdikten kısa süre sonra evlenen biyolojik ailesinin, Mona Simpson adında bir çocuğu daha oldu. Jobs 27 yaşına girene dek biyolojik ailesine dair hiçbir bilgiye ulaşmayı başaramadı.
Jobs, Clara ve Paul Jobs tarafından evlat edinilerek Steven Paul Jobs adını aldı. Clara muhasebeciydi ve Paul Sahil Güvenlik emeklisi bir makinistti. Aile Mountain View, Kaliforniya’da, daha sonra Silikon Vadisi olarak anılacak olan bölgede yaşıyordu. Jobs, çocukluğunda babası ile birlikte evlerinin garajında elektronik aletler üzerinde çalışırdı. Paul oğluna elektronik aletleri söküp yeniden birleştirmeyi öğretti. Bu hobi çocuk yaştaki Jobs’a güven, azim ve mekanik beceri aşıladı.
Jobs her zaman zeki ve yenilikçi düşünce yapısına sahip olsa da, gençliği resmi eğitim sisteminden kaynaklanan hüsranlarla dolu geçti. Jobs ilkokulda tam bir haylazdı ve çok sıkılıyordu. Öyle ki, dördüncü sınıf öğretmeni ona ders çalışması için rüşvet veriyordu. Jobs’ın sınavları o kadar iyiydi ki okul idarecileri onu doğrudan liseye geçirmeyi teklif ettiler fakat ailesi bunu kabul etmedi.
Birkaç yıl sonra Homestead Lisesi’nde okurken ileride ortağı olacak kişi Steve Wozniak ile tanıştı. Steve Wozniak o sırada Berkeley’de Kaliforniya Üniversitesi’ne gidiordu. Wozniak, 2007’de PC World’e verdiği bir ropörtajında nasıl bu denli iyi anlaştıklarından bahsederken: ” İkimiz de elektroniği ve dijital çipleri birleştirmeyi seviyorduk.” diyor ve ekliyor: ”O zamanlarda çipin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve onunla neler yapılabildiğini bilen çok az kişi vardı. Ben birçok bilgisayar tasarlamıştım, yani elektronik ve bilgisayar tasarımı konusunda ondan bir adım öndeydim ama yine de ortak ilgi alanlarımız vardı. İkimizin de hayata karşı oldukça bağımsız bir tavrı vardı. ”
Apple Computer
Jobs liseden sonra Portland, Oregon’da bulunan Reed College Üniversitesine kaydoldu. Burada kendine bir gelecek bulamayan Jobs, altı ay sonra dersleri asmaya başladı ve okuduğu bölümü bırakarak sonraki on sekiz ay boyunca sadece ilgisini çeken yaratıcı derslere girdi. Jobs o zamanlar aldığı bir kaligrafı kursunun daha sonraları tipgorafi aşkının gelişmesinde nasıl rol oynadığından birçok kez bahsetmiştir. Jobs 1974 yılında Atari’de oyun tasarımcısı olarak çalışmaya başladı ancak sadece birkaç ay sonra şirketten ayrılarak ruhani aydınlanmayı keşfetmek üzere Hindistan’a gitti. Hindistan’a yapılan uzun bir seyahatin ardından takvimler 1976 yılını gösterdiğinde, Jobs henüz 21 yaşındayken arkadaşı Wozniak ile birlikte Apple Computer şirketini kurdu. İkili, şirketi ilk olarak Jobs’un ailesinin garajında kurdu. Şirkete girişim sermayesi sağlamak amacıyla Jobs, Volkswagen minibüsünü satarkenWozniak ise çok sevdiği bilimsel hesap makinesini sattı.
Jobs ve Wozniak bilgisayar teknolojisini demokratikleştirerek ve makineleri daha küçük, daha ucuz, sıradan kullanıcıların da erişebileceği bir forma getirerek bilgisayar endüstrisinde bir devrim yarattı. Wozniak bir dizi kullanıcı dostu kişisel bilgisayar geliştirmeyi düşündü, Jobs ise pazarlamadan sorumluydu. Apple başlangıçta bilgisayarların tanesini 666.66 dolardan piyasaya sürdü.
Apple I, şirkete 774.000 dolar civarında para kazandırdı. Apple’ın ikinci modeli olan Apple II piyasaya sürüldükten üç yıl sonra şirketin satışları yüzde 700 artarak 139 milyon dolara çıktı. 1980 yılında Apple Computer halka açık bir şirket haline geldi ve borsadaki ilk senesi dolduğunda piyasa fiyatı 1.2 milyar doları buldu. Jobs, Pepsi-Cola’nın pazarlama uzmanı John Sculley’e başvurarak Apple’ın CEO’su olarak rolünü devralmasını istedi.
Şirkette ayrılışı
Gelgelelim, Apple’ın daha sonra çıkardığı bazı ürünlerde önemli tasarım hataları sonucunda şirket bazı ürünleri geri çekmek durumunda kaldı ve müşterilerini hayal kırıklığına uğrattı. IBM’in satışları birdenbire Apple’ı solladı. Apple artık IBM/PC’nin baskın geldiği iş dünyası ile rekabet etmek zorundaydı. 1984’te Apple Macintosh’u piyasaya sürdü ve bu bilgisayarı karşıt kültür yaşam tarzının bir parçası olarak pazarladı: romantik, yaratıcı ve genç. Fakat olumlu satışlara ve IBM’in PC’sinden üstün olan performansa rağmen, Macintosh hala IBM ile uyumlu değildi. Pepsi-Cola’dan Apple’a geçen pazarlama müdürü Sculley, Jobs’un Apple’a zarar verdiğine inanıyordu ve şirketin yöneticileri Jobs’ı yavaş yavaş devre dışı bırakmaya başladılar.
Şirket’in kurucu ortaklarından olan Jobs resmi bir ünvanı olmamasının yanısıra, daha önemsiz pozisyonlara doğru itildi ve bunun sonucu olarak Jobs 1985’te Apple terk ederek NeXT, Inc adlı yeni bir yazılım/donanım şirketi kurdu. Sonraki sene Jobs, George Lucas’tan daha sonra adı değiştirilerek Pixar Animation Studios olan bir animasyon şirketi satın aldı. Pixar’ın potansiyeline inanan Jobs şirkete başlangıçta kendi cebinden 50 milyon dolar sermaye yatırdı. Stüdyo ilerleyen yıllarda Oyuncak Hikayesi, Kayıp Balık Nemo ve İnanılmaz Aile gibi çılgınca popüler olan filmler yaparak toplamda 4 milyar dolar kazanç getirdi. 2006’da stüdyo, Walt Disney ile birleşti ve Steve Jobs Disney’in en büyük hissedarı haline geldi.
Apple’ın yeniden keşfedilişi
Pixar’ın büyük başarısına karşın NeXT Inc. özelleştirilmiş bir işletim sistemi olan ürününün satışlarını Amerika’da yaygın hale getirme çabası içinde bata çıka ilerliyordu. En sonunda Apple bu şirketi 1996 yılında 429 milyon dolar karşılığında satın aldı ve bir sonraki yıl Jobs Apple’ın CEO’su olarak göreve geri döndü.
Steve Jobs tıpkı 1970’lerde Apple’ın başarısını körüklediği gibi, 1990’larda şirketi yeniden canlandırarak hayata döndürdü. Yeni bir yönetim kadrosuyla, değişen hisse seçenekleriyle ve gönüllü olarak aldığı yıllık 1 dolar maaşı ile Jobs Apple’ı yeniden rayına soktu.
Pankreas Kanseri
2003’te Jobs’da nöroendokrin tümör tespit edildi, bu tümör nadir görülen ama ameliyatla alınabilecek cinstendi. Jobs, acilen ameliyat olmayı tercih etmek yerine pesko-vejeteryan bir diyet uyguladı ve Doğu’ya özgü alternarif tedavi seçeneklerine yöneldi. Jobs dokuz ay boyunca ameliyat olmayı erteledi ve bu durum Apple’ın yönetim kurulunu tedirgin ediyordu. Yöneticiler, eğer CEO’nun hasta olduğu haberi yayılırsa hisse sahiplerinin hisselerini çekme ihtimalinden korkuyordu. Fakat neticede Jobs’un gizlilik ilkesi, hissedarların durumu öğrenme ihtimaline ağır bastı. 2004’te başarılı bir operasyon ile pankreas tümörü alındı. Beklendiği üzere, daha sonraki yıllarda Jobs’un sağlığıyla ilgili bazı açıklamalarda bulundu.
Son Yenilikler
Apple, çıkardığı Macbook Air, iPod ve iPhone gibi her biri devrimsel nitelikteki ürünlerle modern teknolojinin evrimine yön verdi. Apple piyasaya yeni bir ürün sürer sürmez, rakipleri onunla kıyaslanabilir nitelikte bir ürün yaratmak üzere çırpınıyordu. Apple’ın üç aylık raporları 2007’de belirgin ölçüde gelişti: Hisselerin değeri pay başına 199.99 dolara çıktı -o zamanki şartlara göre bu rekor kıran bir rakamdı. Şirket 1.58 milyar dolar karın yanısıra, bankada fazladan 18 milyar dolar bakiyesi ve hiç borcunun olmaması ile övündü.
2008’de iTunes Amerika’nın en büyük ikinci müzik mağazası haline geldi – Walmart’tan sonra geliyordu, zaten oranın satışlarını körükleyen de iTunes ve iPod satışlarıydı. Ayrıca Apple, Forbes dergisinin ”Amerika’nın en çok beğenilen şirketleri” listesinde ve hissedarlarına en çok kar getiren Fortune 5000 şirketleri arasında birinci seçildi.
Özel Yaşamı
2009’un başlarında Jobs’un kilo kaybı yüzünden sağlık problemlerinin yeniden ortaya çıktığına dair haberler yayılmaya başladı. Hatta bunlardan birinde karaciğer nakli yaptırdığından sözediliyordu. Jobs bu kaygılara, hormon dengesizliği yaşadığını ifade ederek cevap verdi. Gözlerden uzak geçen bir yılın sonunda Steve Jobs, yalnızca davetiye ile girilen bir Apple etkinliğinin açılış konuşmasını üstlendi.
Özel yaşamı konusunda hassas davranan Steve Jobs, çok nadiren ailesiyle ilgili bilgi verirdi. Bilinenlere göre, Jobs 23 yaşındayken kız arkadaşı Chrisann Brennan’dan Lisa adlı bir kızı oldu. Jobs, kızın babalığını reddeti, babalık davasındaki belgelerde ise kısır olduğunu öne sürdü. Chrisann hayatının büyük bölümünü maddi zorluklarla mücadele içinde geçirirken Jobs, kızı 7 yaşına gelene dek onunla bir baba-kız ilişkisi kurmadı. Ancak Lisa, ergenliğe girdiğinde babası ile yaşamaya başladı.
1990’larda Jobs, Stanford meslek okulunda Laurene Powell ile tanıştı. Powell burada MBA öğrencisiydi. 18 Mart 1991 yılında evlendiler ve üç çocuklarıyla beraber Palo Alto, Kaliforniya’da yaşamaya başladılar.
Ölümü
5 Ekim 2011’de Apple Inc. onun ölümünü ilan etti. Neredeyse 10 yıl boyunca verdiği mücadelenin sonunda Steve Jobs, Palo Alto’da pankreas kanserine yenik düştü. Öldüğünde 56 yaşındaydı.
Kitapları ve Biyografi filmleri
Jobs’un hayatı ve kariyeri üzerine birçok kitap yazıldı. Bunların arasında Walter Isaacson tarafından yazılan 2011 tarihli bir genel biyografi, Karen Blumenthal tarafından yazılan gençlik ve yetişkin yıllarına dair bir biyografi, ve Brent Schlender ile Rick Tetzeli tarafından yazılan ”Steve Jobs olmak” adlı 2015 tarihli bir diğer kitap bulunuyor. Isaacson’un çalışması ana konusu, Jobs’u başarıya ulaştırdığı Apple’ın yöneticisi Tim Cook tarafından eleştirilere maruz kaldı.
Jobs’un hayatından esinlenen biyografik filmler de yapıldı. Bunlar, Ashton Kutcher’ın oynadığı ve sert bir şekilde eleştirilen Jobs (2013) ve Michael Fassbender’ın oynayıp Danny Boyle’un yönettiği Steve Jobs (2015).