Apple kurucusu Steve Jobs arkasında çok büyük bir miras bıraktı. Onun hayat hikayesini bilmek; girişimcilik, yenilik, hayat, teknoloji, çalışma, azim ve ölümle ilgili sözlerini anlamak bir girişimcinin mutlaka yapması gereken şeylerden biridir.
Yani Steve Jobs tüm girişimcilerin örnek alması gereken büyük bir insan. Biz de onun ufuk açan ve hayata bakışımızı değiştiren sözlerini sizler için derledik:
⇒ Geçen 33 yıl boyunca aynanın karşısına geçip kendime şu soruyu sordum. “Bugün hayatımın son günü olsa bugün yaptıklarımı yine de yapar mıydım?” Uzun süre cevabım “Hayır” oldu. İşte o zaman bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım.
⇒ Haklı olmak umrumda değil. Ben başarıyı ve doğru şeyi yapmayı önemsiyorum.
⇒ Müşterilerinize hiç olmadığı kadar çok yaklaşın. Öyle ki daha onlar fark etmeden önce onlara ihtiyaç duydukları şeyi söyleyin.
⇒ Büyük işler yapan insanların hem teori hem de pratikte başarılı olduğunu görürsünüz.
⇒ Yaptığımız şeylerden ziyade yapmadığımız şeyler için gurur duyuyorum.
⇒ Yaptığınız işi sevmiyorsanız başarılı olamazsınız.
⇒ Gece rahat uyuyabilmek için estetik ve kaliteye sonuna kadar önem vermek zorundasınız.
⇒ Dün için üzülmek yerine gelin, geleceği inşa edelim.
⇒ İnsanlara karşı yumuşak değilimdir çünkü onların gelişmesini isterim.
⇒ İnsanlara beklememelerini öğütlerim her zaman. Özellikle gençlerin bir şeyler yapmaları gerekir, zira o yaşta henüz kaybedecekleri bir şey yoktur.
⇒ Detay önemlidir. Detay kusursuz hale gelene kadar beklemeye değer.
⇒ Odaklanmak ve sadelik benim hayat felsefemdir.
⇒ Ürünlerimize hangi özellikleri ekleyeceğimiz konusunda çok dikkatliyiz, zira bu özellikleri geri çıkaramayız.
⇒ Eğer hayatınızı yaratıcı bir şekilde yaşamak istiyorsanız, geriye dönüp bakmamalısınız. Yaptığınız her şeyi ve kim olduğunuzu bir kenara atabilmelisiniz.
⇒ Kim olduğunuzu hatırlamanın en iyi yolu, kahramanlarınızın kim olduğunu hatırlamaktır.
⇒ Cesaret, kader, hayat, karma ya da başka bir şey. Mutlaka bir şeye inanmalısınız.
⇒ İnsanlar sizi performansınıza göre değerlendirir. O halde sonuca odaklanın. Kalite ölçütü olun. Bazı insanlar kusursuzluğun norm kabul edildiği ortamlarda çalışmaya alışkın değildir.
⇒ Zamanınız kısıtlı. Bu zamanı başkalarının hayatına hizmet ederek yaşamayın. Başka insanların düşüncelerine takılıp kalmayın.
⇒ Mezarda dünyanın en zengin insanı olmanın benim için hiçbir anlamı yok. Gece harika bir iş çıkardığımı düşünerek yastığa başımı koymak… İşte bunun bir anlamı var.
⇒ İç sesinizin başkalarının düşünceleri tarafından bastırılmasına müsaade etmeyin.
⇒ Hayat bazen kafanıza tuğlayla vurur. İnancınızı kaybetmeyin.
⇒ Korsan olmak, deniz kuvvetlerine katılmaktan daha zevklidir.
⇒ Bugün hayatınızın son günü olsa, bugünü nasıl değerlendirirdiniz?
⇒ Mücadelemi sürdürmemin tek bir nedeni var: Yaptığım işi seviyor olmam. Sevdiğiniz şeyi keşfetmek zorundasınız.
⇒ İşiniz hayatınızın büyük bir kısmını kaplayacak. Bu süreçte memnuniyet duymanın tek yolu ise başarılı işler yapmak. Sevdiğiniz, yapmaktan keyif aldığınız şeyi bulana dek elinizdekine razı olmayın.
⇒ Bugünkü aklım eskiden olsaydı pek çok şeyi daha iyi yapardım. Ancak birçok şeyi de daha kötü yapardım. O halde önemli olan tek şey bugüne odaklanmaktır.
⇒ Hayatta en çok yapmadığınız şeylerden pişmanlık duyarsınız. O gece hoşlandığınız kızı dansa kaldırmadığınız için pişmanlık duyarsınız.
⇒ Kimse ölmek istemez. İnsanlar cennete gideceklerini bilseler ölmek istemezler.
⇒ Ölüm, hayatın en büyük icadıdır. Demode modelleri ve fikirleri yenileriyle değiştirmek için kurulu bir sistemdir ölüm.
⇒ Ölüm olmasa ilerleme çok yavaş olurdu.
⇒ Yardım istediğimde beni reddeden kimseyle karşılaşmadım. Sadece insanlar yardım istemeyi bilmiyorlar.
⇒ Pek çok kişi ne kendisine gelen telefonlara cevap verir ne de başka birini arar. Pek çok kişi başkalarından bir şey istemez. Hayal kuran insanlar ile bu hayali gerçekleştiren insanlar arasındaki fark budur.
⇒ Apple’ın başarısı alanında en iyi insanları istihdam etmesinden ileri gelir.
⇒ Bir şeyi yapıyormuş gibi davranırsanız o şeyi gerçekten yapabilirsiniz.
⇒ Harekete geçmelisiniz. Hata yapmaya istekli olmalısınız. Eğer hata yapmaktan korkuyorsanız ileri gidemezsiniz.
⇒ Bazen Tanrı’ya inanıyorum bazen inanmıyorum. %50-%50 diyebilirim.
⇒ Hayatın bir zeka ürün olduğunu, rastgele bir şey olmadığını düşünüyorum.
⇒ Startup kurup sonra bunu satan ya da halka arz eden ve nihayetinde parayı alıp hayatına devam kişilerin kendilerine girişimci demesinden nefret ediyorum.
⇒ Eğer çok çalışmaya ve çok soru sormaya razıysanız iş hayatını çok hızlı bir biçimde öğrenebilirsiniz.
⇒ The Beatles’ı örnek alıyorum iş hayatında. 4 tane adam birbirinin negatif düşüncelerini kontrol etti. Herkes birbirini dengeledi ve ortaya çıkan sonuç parçaların toplamından daha fazlası oldu. İş hayatı da böyledir. Şahane işler tek bir kişi tarafından yapılamaz, başarı bir ekip işidir.
⇒ Ben müşterilerin zeki olduğuna ve üzerinde iyi düşünülmüş ürünler istediğine inanıyorum.
⇒ Pazarlama alanında evrenin görüp görebileceği en iyi örnek Nike’tır. Nike ayakkabı satıyor. Ama Nike markasını düşündüğünüz zaman aklınıza sadece ayakkabı gelmiyor. Nike reklamlarına bakın, ayakkabı hakkında tek kelime edilmediğini göreceksiniz. Nike reklamlarında atletleri ve sporu yüceltiyor. Çünkü Nike böyle bir marka, Nike bu değerleri önemsiyor.
⇒ Hayatınızın sonuna kadar şekerli su mu satmak istiyorsunuz? Yoksa dünyayı değiştirecek işler yapmayı mı?
⇒ Benim görevim bir şeyin berbat olduğunu söylemektir, insanları mazur görmek değil.
⇒ Yetenekli insanları bulup onlarla bir şeyler üretmek konusunda oldukça iyiyimdir.
⇒ Şirketler milyar dolarlık bir hale dönünce az ya da çok vizyonunu kaybeder. Üst yönetim ve işçiler arasında bir orta yönetim kademesi oluşur. İşte bu noktada şirketin tutkusu ve vizyonu yavaşla sönmeye başlar.
⇒ Zeki insanları işe alıp onlara ne yapacaklarını söylemek bana anlamsız geliyor. Zeki insanları bize ne yapmamız gerektiğini söylemeleri için işe alıyoruz Apple’da.
⇒ İnsanların baskı altında nasıl olduklarını görmek isterim ben.
⇒ Asla zengin olma hayaliyle bir şirket kurmayın. Amacınız inandığınız bir şeyi hayata geçirmek ve şirketi kalıcı kılmak olsun. Zaten bu mantığa sahip olduğunuzda para gelir sizi bulur.
⇒ Bugünkü teknolojiyle 3 kişi bir garajda çalışarak Microsoft’ta 200 kişinin yaptığı işin üstesinden gelebilir.
⇒ Microsof’taki arkadaşlar AR-GE için 5 milyar dolardan fazla para harcıyor, ancak tek yaptıkları Google ve Apple’ı taklit etmek.
⇒ Microsoft’un tek problemi damak tadına sahip olmayışı.
⇒ Microsoft adına üzülüyorum. Microsoft’un başarısına dair hiçbir sözüm yok. Bu başarıyı hak ettiler. Ancak üçüncü kalite ürün üretmeleriyle ilgili benim şahsen bir sorunum var.
⇒ Nitelik nicelikten çok daha önemidir.
⇒ Eğer insanlar mükemmeliyetin beklendiği bir ortamda çalışıyorsa, bu insanlar mükemmeliyeti yalnızca öz motivasyon sayesinde yakalayabilir. Eğer bir şirketin kültüründe üstün başarının saygı görmesi ve takdir edilmesi var ise, bu şirketteki insanlara üstün performans beklediğinizi söylemenize gerek yoktur.
⇒ Teknoloji sektöründe bizim ailemize ve arkadaşlarımıza tavsiye etmekten mutlu olmayacağımız ürünler var. Hayır bunu yapamayız, müşterilerimize çöp gönderemeyiz.
⇒ Mac’in milyonlarca satacağını düşünüyorum çünkü Mac’i başkaları için değil, kendimiz için ürettik.
⇒ Sürekli yeni piyasalara girmeyi düşünüyoruz fakat sadece “hayır” diyerek en önemli şeylere odaklanabiliriz.
⇒ İnsanlar yaptığınız işe karşı büyük bir tutkuya sahip olmanız gerektiğini söylüyor ve bu gerçekten doğru. Çünkü tutkusu olmayan her makul insan bir süre sonra pes eder. Bir şeyi gerçekten sevmiyor, yaparken eğlenmiyorsanız pes edersiniz.
⇒ Toplum nezdinde “başarılı ve başarısız” olarak görülen insanlara baktığını zaman başarılı insanların yaptıkları işi sevdiğini ve azmettiğini fark edersiniz ki bu çok zor bir şeydir. Yaptığı işi sevmediği için yarıda bırakanlara gelince, kim sevmediği bir işte ısrarcı olmak ister ki…
⇒ Apple’da insanlar günde 18 saat çalışıyor.
⇒ Başarılı girişimcilerle başarısız girişimcileri ayıran şey tamamen azimdir. Hayatta bazen çok zor zamanlar olur ve insanlar pes eder. Onları suçlayamıyorum.
⇒ Bir aileniz varsa ve şirketinizin ilk dönemlerindeyseniz, iki şeyi aynı anda nasıl götürebildiğinize şaşarım. Günde 18 saat, haftada 7 gün çalışmak… Eğer tutkunuz yoksa, ayakta kalamazsınız.
⇒ Bill Gates’in bir röportajını okudum. “20’li yaşlarımda çok ama çok çalıştım.” diyor. Bunu çok iyi anlıyorum çünkü ben de 20’li yaşlarımda çok sıkı çalıştım. Bu harika bir şey aslında çünkü bu sürede birçok şey yapabilirsiniz. Ancak bu kadar yoğun tempoyu ilerleyen yaşlarda yapamazsınız, yapmak da istemezsiniz. Bu deneyim size hayatta en önemli şeyleri fark etme ve diğer insanlarla birlikte çalışma konusunda çok şey öğretir.
⇒ Pixar bir maratondu, 100 metre koşusu değildir. Bazen maraton koşarken neden bunu yapıyorum diye sorarsınız. Ancak sonra bir yudum su içer, rüzgarı arkanıza alır ve koşmaya devam edersiniz.
⇒ Apple’da bir yıl bir ömür gibidir. Her yıl ciddi problemler, önemli başarılar, yeni bilgiler ve insani deneyimler vardır.
⇒ Başarılı olmamda tüm takdiri eşim hak ediyor. Eve akşam 10’da gelir, direkt yatağa girer, sabah 6’da kalkıp duş alır ve işe giderdim. Eşim bu süreçte beni destekledi ve benim yokluğumda ailemizi bir arada tuttu.
⇒ Tek başınıza işe alım yapamazsınız. En başarılı adayları en başarılı personelleriniz haline getirmek için kolektif bir anlayışla ilerlemeniz gerek.
⇒ Odaklanma ve basite indirgeme benim mantralarımdır. Çünkü basit olan karmaşık olandan çok daha zor olabilir: Düşüncelerinizi basite indirgemek ve zihninizi temizlemek adına çok çalışmalısınız. Unutmayın sonunda buna değecektir, çünkü bunu bir başardınız mı üstesinden gelemeyeceğiniz şey yoktur.
⇒ 12-13 yaşlarındayken bir şey yaratmam gerekiyordu ve bazı parçalara ihtiyacım vardı. Ben de Palo Alto telefon defterinden Bill Hewlett’in telefonunu bulup onu aradım. 20 dakika boyunca güzel bir sohbet ettik. Beni tanımıyordu ancak ihtiyaç duyduğum parçaları gönderdi ve yazın Hewlett-Packard’da staj teklifi etti. Bir yaz boyunca vida sıktım ve kendimi cennette gibi hissettim.
⇒ Ben uzun vadeli düşünen bir insanım.
⇒ Vaktiniz kısıtlı ve bu vakti başkalarının hayatı için harcamayın. Dogmaların ağına düşmeyin, başka insanların düşüncelerinin sizi yönlendirmesine izin vermeyin.
⇒ Apple’ı Apple yapan temel şeylerden biri dayanışma kültürüdür. Apple’da bir tane bile komite yoktur. Apple, startup gibi organize olmuş bir şirkettir. Bir kişi Mac’ten sorumludur, bir kişi ABD pazarlamadan sorumludur, bir kişi yurtdışı pazarlamadan sorumludur, bir kişi iPhone yazılımından sorumludur. Apple olarak gezegenin en büyük startup’ıyız.
⇒ Apple insanlara işlerini halletmeleri için cihaz üretmekten ibaret değildir. Gerçi bunu da çok iyi yapıyoruz, fakat Apple tüm bunların toplamından daha fazlasıdır. Apple’ın temel felsefesi tutkulu insanların dünyayı daha iyi bir yer yapabileceklerine olan inançtır.
⇒ Apple’da 25.000 kişi çalışıyor. 10.000 kişi mağazalarda çalışıyor. Benim görevim en tepedeki 100 kişiyle birlikte çalışmak.
⇒ Genç bir şirketin sahip olduğu hız ve yaratıcılığa sahibiz. Ancak hiçbir startup’ın baş edemeyeceği kadar büyük kaynakları yönetme konusunda da rakipsiziz.
⇒ Kendini yönetebilen insanlar çok başarılıdır. Bu kişilerin yönetilmeye ihtiyacı yoktur. Bir şeyin nasıl yapıldığını bildikten sonra gidip o şeyi gerçeğe dönüştürürler. Bu insanların ihtiyacı olan tek şey ortak vizyondur. Buna da liderlik denir: Liderlik, vizyona sahip olmak, bu vizyonu çevrenizdeki insanlara anlatabilmek ve ortak bir amaç doğrultusunda fikir birliği sağlamak demektir.
⇒ Harekete geçmelisiniz, başarısız olmaya razı olmalısınız.Şirketiniz iflas edebilir, telefonlarınıza cevap verilmeyebilir. Eğer başarısızlıktan korkarsanız fazla ileri gidemezsiniz.
⇒ Çalışanlarıma karşı son derece dürüstüm. Benimle aynı odada olmanın bedeli budur. Ben bir kişiye veya bu kişinin fikirlerine berbat diyebilirim. İşte burada B sınıf oyuncular ile A sınıf oyuncular birbirinden ayrılır. Benim sözlerime karşı direnebilen ve ayakta duran kişiler şöyle der: “Evet, çok serttir. Hayatımda yaşadığım en sert deneyimdi, ancak ne olursa olsun pes etmeyeceğim.”
⇒ 1979 yılında bir sınıfa 15 adet Apple bilgisayarla girdim ve öğrencilerin bu bilgisayarları kullandığını gördüm. Apple tarihinin dönüm noktalarından biridir bu an.
⇒ Bence bu ülkedeki herkes bilgisayar programlamayı öğrenmeli, en azından bir yazılım dili bilmeli. Zira yazılım dili size nasıl düşünmeniz gerektiğini öğretir.
⇒ Apple, diğer şirketlerden gelen “sığınmacılarla” inşa edildi. Bu kişiler bir önceki işlerinde son derece parlak takım oyuncuları ve problem çözücülerdi.
⇒ 23 yaşında 1 milyon dolarım vardı. 24 yaşında 10 milyon dolarım vardı. 25 yaşında ise yüzlerce milyon dolarım vardı. Ancak bu hiç önemli değildi, çünkü ben bu işi asla para için yapmadım. Ben zenginliği, zekamı tasdik eden bir şey olarak görmedim. 100 milyon dolarım olduğunda bile bu parayla hayatımı mahvetmeyeceğime söz verdim. Zira bu kadar parayı harcamama imkan yoktu.
⇒ Yaratıcılık şeyler arasında bağlantı kurabilmektir. Yaratıcı insanlara bir şeyi nasıl yaptıklarını sorduğunuz zaman kendilerini birazcık da olsa suçlu hissederler çünkü aslında yaptıkları farklı bir şey yoktur. Onlar yalnızca bir şeyleri fark etmeyi başarmıştır. Gördükleri bu şey de zaman içinde net ve yalın bir gerçeklik kazanmıştır.
⇒ Hayat devam ediyor ve ondan öğrenecek çok şey var.
⇒ İnsanların “insani deneyim” konusundaki algısı geliştikçe, daha iyi tasarımlar yapacağız.
⇒ Bir şeyi olabildiğince iyi yapmaya çalışırım. İyi bir marangoz, gardrobun arkasını kimse görmeyecek olsa bile yine de kaliteli kereste kullanır. Bu yüzden kullanıcılar Apple ürünlerinin içini görmeseler dahi her bir sanat eseri niteliğindedir.
⇒ İyi bir tasarım yapmak için anlamak gerek. Bir şeyi gerçekten kavramak için kendinizi tutkulu bir şekilde o şeye adamanız gerekir. Yani o şeyden bir ısırık almalı, tadını algılamalısınız. Hemen yutmamalısınız. Çoğu insanın bunu yapmak için zamanı yok maalesef.
⇒ Basit bir şey yapmak sıkı bir çalışma gerektirir. Temel zorlukları idrak etmeli ve bu problemlere şık çözümler sunmalısınız. Bu da o şeyi gerçekten anlamakla mümkündür.
⇒ Hayatımın en önemli şeyi artık yoktu, her şey elimden adeta uçup gitmişti ve bu beni mahvediyordu. Silikon Vadisi’ni terk etmeyi bile düşündüm. Ancak birden kafama dank etti: Ben her şeye rağmen yaptığım işi çok seviyordum. Bu düşünce sayesinde her şeye en baştan başlamaya karar verdim.
⇒ İç sesinizin başkalarının gürültüsü altında boğulmasına izin vermeyin. Kalbinizi ve sezgilerinizi takip etme cesareti gösterin.
⇒ Gençlik yıllarımda The Whole Earth Catalog diye bir yayın vardı. Bizim neslin kutsal kitabı gibi bir şeydi. Steward Brand tarafından yazılan şiirsel bir kitaptı bu.
Steward ve ekibi bu dergiyi birkaç sayı çıkardılar ve 1970’lerde son sayı basıldı.
Bu derginin son sayısının arkasında kırsal bir alanda akıp giden bir yolun sabah saatlerinde çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Altında ise şöyle yazıyordu: “Stay hungry, stay foolish” (Aç kal, budala kal) Daima kendim için bu sözü şiar edindim. Şimdi de sizler için aynı şeyi diliyorum.