Kendi konfor alanınızın dışarısına doğru bir adım atmak başarınız ve refahınız için kritik öneme sahiptir.
Beyinlerimiz biraz stres ve rahatsızlık hissetmediğimiz sürece harekete geçme konusunda isteksiz davranmak üzere programlanmıştır. Aslında kendimiz için belirlediğimiz “konfor alanının” dışarısına çıktığımızda performansımız zirve yapar. Diğer yandan kendinizi çok rahat hissederseniz performansınız eylemsizlikten ötürü düşüşe geçer ve başarıdan uzaklaşırsınız. Aşırı
Zirve performans ve rahatsız hissetmek birbiri ile yakından ilişkilidir. Konfor alanınızın dışarısına çıkmak sizi daha iyi yapar ve bu Everest’e tırmanmak gibi aşırı bir eylem olmak zorunda değildir. Sizin limitlerinizi en çok zorlayan şeyler günlük hayatınızda karşılaştıklarınızdır ki bunların hiçbiri Nepal’e uçmanızı gerektirmez. Konfor alanınızın dışına çıkın ve zorlukları kucaklayın:
1. Erken Kalkın
Gündüz insanı olmadığınız sürece sizin için normal sayılandan erken kalkmak sizi konfor alanınızın epey bir dışarısına sürükleyebilir. Ancak işe gitmek için hazırlanmadan çok önce uyanırsanız buna değeceğini göreceksinizdir. Düşüncelerinizi toplama ve önünüzdeki koca gün için zihnen hazırlanma fırsatı tanıdığı gibi günü bir işten öbürüne koşmaktan daha farklı bir biçimde yaşayabilirsiniz. Bu ayrıca size, sağlığınız için birçok faydası olan iyi bir kahvaltı etmek ve spor yapmak için de fırsat tanımaktadır.
Mutlaka okuyun: Sabahları 1 saat erken kalkarak her şeyi değiştirebilirsiniz!
2. İmkansız Bir Amacı Gerçekleştirin
Aslında becerecek kadar yeteneğiniz olmadığını düşündüğünüz bir şeyi gerçekleştirmenin sağlayacağı duyguyu çok az şey sağlayabilir. Bu gibi başarılar konfor alanınızın o kadar çok uzağındadır ki, neredeyse imkansızmış gibi görünürler. Bu belki bir maratonda koşmak veya bir toplantıda konuşma yapmak olabilir. Bu tip başarılar, onları elde etmek için tahammül edeceğiniz her acıya değer çünkü bir kez elde ettikten sonra kendinizi yenilmez hissedecek ve bu zaferinizi sonsuza dek hatırlayacaksınız.
3. Meditasyon Yapın
Çok meşgul olduğunuzda konfor alanınızda sıkışıp kalmanız çok muhtemeldir. Bu gibi durumlarda ne yaptığınız veya yaptığınız şeyi niçin yaptığınızı düşünemezsiniz. Meditasyon bu döngüyü bozmak için harika bir yöntemdir. Harvard Üniversitesi’nden nörolog Sara Lazar meditasyonun beynimizde önemli fiziksel değişiklikler yarattığını keşfetti. Meditasyon; oto-kontrol, odaklanma, sorun çözme, esneklik ve dayanıklılık ile ilgili alanlarda yoğunluğu arttırıyor. İşin iyi yanı ise, bu değişimler tamamen kalıcı oluyorlar.
4. Tek Seferde Bir Şeye Odaklanın
Tamamen tek bir göreve odaklanmak büyük risktir çünkü her şeyinizi verdiğiniz bir şeyde başarısız olma ihtimaliniz vardır. İşte tam da bu yüzden rahatsız edicidir. Birden fazla işi aynı anda yapmak ise tam bir üretkenlik düşmanıdır. Stanford Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar birden fazla işi yapan insanların, tek seferde bir iş yapanlara kıyasla daha az üretken olduğunu kanıtlamıştır. Araştırmacılar, elektronik bilgi akışları ile bombardımana tutulan insanların dikkatlerini veremediklerini, bilgileri hatırlayamadıklarını veya tek seferde tek bir iş yapan insanların yaptığı gibi bir işten diğer işe kolayca geçemediklerini saptamıştır. Tek seferde iki şey yapmaya çalıştığınızda beyniniz her iki görevi başarılı bir şekilde yerine getirebilmek için gerekli kapasiteyi tam olarak kullanamamaktadır. İşleri birbirinden ayırmadığınızda ve gözünüze kestirdiğiniz her işe balıklama ataladığınızda kişisel gelişiminiz için de önemli bir fırsatı kaçırırsınız.
5. Gönüllü Olun
Herkesin tamamen fedakar sebeplerle gönüllülük görevini üstlenmesi harika olurdu ancak hepimizin yapması gereken işleri ve belirlediği bazı öncelikler var. Sorun şu ki, işte geçen uzun bir günden sonra gönüllülük, YouTube üzerinden komik videolar izlemek gibi şeyler sayesinde arkaplana atılır. Gönüllülük aynı zamanda hem kendinizi iyi hissettirir hem de çevrenizi genişletir. Hiç gönüllülüğü önceliği yapmış biri ile tanıştınız ve onun eskisinden daha iyi biri olamadığına tanık oldunuz mu? Ben olmadım.
6. Konuşma Pratikleri Yapın
İnsanoğlunun büyük bir çoğunluğunun kalabalık önünde konuşmaktan, ölümden korktuklarından daha fazla korktuklarını duymuşsunuzdur. Aslında dünya nüfusunun yüzde 74’ünde glossofobi vardır (kalabalık içinde konuşma korkusunun havalı ismi). Bu yüzden, evet bu da bir zorluktur. İster bir masada beş kişiye hitap edin, ister beş bin kişilik bir gruba, daha iyi bir konuşmacı olmak kariyeriniz için büyük bir nimettir.
Mutlaka okuyun: Büyük Liderlerin 10 İletişim Sırrı
7. Tanımadığınız Birileri İle Konuşun
Eğer aşırı derecede bir dışa dönük bir insan ya da politikacı değilseniz yeni insanlarla konuşmak büyük ihtimalle sizi bir şekilde rahatsız hissettirecektir. Ama yine de yapın. Sosyal etkileşim, ruh haliniz için iyidir (her ne kadar sevmeseniz de), çevrenizi genişleştir, size yeni fikirler verir ve özgüveninizi arttırır.
8. Dilinizi Isırın
Dilinizi ısırmak, birine karşı söylemek istediklerinizi söylemekten kendinizi alıkoymak ve gerçekten onlar hakkında ne düşündüğünüzü söylememek için iyi bir yoldur ancak bu his geçicidir. Ertesi gün, öbür hafta veya diğer yıl ne olur? Kendinizin sürekli haklı olduğunu ispatlamak insanın doğasında vardır ancak çoğu zaman bu güdü işe yaramaz. Herhangi bir tartışmada kontrol edemediğiniz duygular sizi haklıyken haksız çıkartabilir ve ikili ilişkilerinize ciddi ve kalıcı hasarlar verebilir. Duygularınızı bilip onları kontrol edebilirseniz tartışmalarınızı daha akıllıca yürütür ve vakti gelince doğru hamleleri yapabilirsiniz. Ancak zamanınızın büyük bir çoğunluğunda dilinizi ısırmanız gerekecektir.
9. Hayır Deyin
San Francisco, Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan araştırma hayır demekte ne kadar çok zorlanırsanız o kadar çok stres, tükenmişlik ve hatta depresyon yaşayacağınızı kanıtlamıştır. Hayır demek birçok insan için gerçekten büyük bir zorluktur. Hayır, aslında gerçekten de güçlü bir sözcüktür. Hayır deme vakti geldiğinde, sanmıyorum veya emin değilim gibi şeyler söylemekten kaçının. Yeni bir şeye hayır demek aslında elinizdeki şeyleri onurlandırır ve elinizdekileri başarılı bir şekilde tamamlama fırsatı sunar. Hayır demeyi öğrendiğinizde kendinizi gereksiz kısıtlamalardan kurtaracak ve enerjinizi ve vaktinizi hayatınızdaki daha önemli şeyler için kullanabileceksiniz.
10. İşleri Ertelemeyi Bırakın
Değişim zordur. Kişisel gelişim de zordur. Yapmak istediğiniz ama çekindiğiniz şeyleri yapmak da zor olabilir ancak bunları yapabilmenin en iyi yolu bunları yapmaya başlamaktır. İşler giderek zorlaştığında her zaman bu işleri yarına bırakma düşüncesi en kolay kaçamağınız olacaktır. Sorun şu ki, o yarınlar asla gelmez. Bir işi yarına bırakmak sadece bir bahanedir. Ya onu yapmak istemiyorsunuzdur ya da ona emek vermeden sonuçlarını kolay yoldan elde etmek istiyorsunuzdur.
Mutlaka okuyun: İşleri Ertelemekten Kurtulmanın Yolları
Sonuç
Kendi rahat alanınızda kalmak, durgunluk anlamına gelir. İstiridye bile birkaç kum tanesi ile rahatsız edildiğinde inci üretir. Dünyadaki kimse kendini çok rahat hissederken kayda değer bir iş başarmamıştır.
