Sermayesiz İş Kurmak İsteyenlere

Kendi işletmenizi kurmak ve ayakta tutmak refah içinde yaşamak için en iyi yoldur. Zorlu bir yoldur ancak başarılı olan çok insan vardır.

Yeni bir iş kurarken her zaman paraya ihtiyaç olduğu konusunda yanlış bir düşünce vardır. Bu makalenin amacı bu düşüncenin yanlışlığını göstermek ve sermayesiz iş kurmak isteyenlere yardımcı olmaktır.

Her şeyden önce doğru bilgi birikimine sahip olmalı ve sabırlı davranmalısınız. En önemlisi de bu işinize inanmalı ve kendinizi adamalısınız.

Sermayesiz İş Kurmak İsteyenlere Tavsiyeler

İş kurmak isteyen bir kişi sermaye problemi yaşıyorsa şu soruyu sormalıdır:

“Şu an hangi imkanlara sahibim ve bu imkanlarla ben ne yapabilirim?”

Dolayısıyla elinizdeki kaynakları ve sahip olduğunuz ilişkileri inceleyerek hızlı ve etkili bir biçimde piyasadaki eksikleri ve ihtiyaçları tespit edebilirsiniz. Farklı kaynakları harmanlayarak sunulan ürün ve hizmetlere insanların nasıl tepki verdiğini test edebilir; nihai olarak insanların talep gösterdiği ve satın almaya razı olduğu bir ürün ya da hizmette karar kılabilirsiniz.

Böyle bir yaklaşımda  geleneksel iş kurma pratiklerinde olduğu gibi katı kurallar yoktur. Eskilerin dediği gibi “Kervan yolda düzülür.” benzetmesini yapabiliriz.

Şöyle bir örnek verelim:

Cumartesi akşamı 4-5 arkadaşınızı eve davet ettiniz, yemek yiyeceksiniz, takılacaksız. Arkadaşlarınız gelmeden önce kimin hangi yemeği sevmediğini gözden geçirirsiniz böyle bir durumda. Hatta hafta içinde bu kişileri arayıp hangi ne yemek yapmanızı istediklerini bile sorabilirsiniz.

Arkadaşlarınızdan aldığınız bilgiler doğrultusunda bir yemekte karar kılarsınız, internete girip malzemelere bakarsınız, markete gidip alışveriş yaparsınız.

Eve gelince tarife uyarak yemeği yaparsınız.

Bunun alternatifi ise cumartesi sabah mutfağa girip dolaptaki malzemelerle arkadaşlarınızın seveceği bir şeyler yapmaktır.

Yani birinde uzun ve detaylı bir hazırlık sonucu yapılan güzel bir yemek vardır.

Diğerinde ise mevcut kaynaklarla hazırlanan güzel bir yemek vardır.

Şimdi ise size çok düşük sermayelerle iş kurmak için bazı önemli tavsiyeler sunacağız.

1. Elinizdeki Kaynaklarla Başlayın

Beceri: Neler yapabilirsiniz?

Deneyim: Şimdiye dek neler yaptınız?

Bilgi: Ne biliyorsunuz?

Kaynak: Şu anda sahip olduğunuz imkanlar ne? Nerelere erişiminiz var?

Sermayesiz veya düşük sermaye ile iş kurmak istiyorsanız bu 4 unsura çok dikkat etmeniz gerek. Aklınıza ilk gelen opsiyonların ötesine geçin ve biraz daha derin düşünün. Bu süreçte söz konusu sorulara yazılı yanıt vermeye çalışın. Yazarken daha net toplayabilirsiniz bildiklerinizi.

Aldığınız notlar neticesinde ilginç, yeni ve insanların talep gösterebileceği iş fikirleri bulabilirsiniz.

2. Bildiğiniz Alanlara Yönelin

İş fikri bulurken öncelikle kendi bilgi ve deneyiminizin olduğu alanlara yönelmeniz gerek. Kimleri tanıyorsunuz? Nerelerde bulundunuz? Kimlerle bağlantı kurabilirsiniz?

Mevcut ilişkilerinizi yeni pazarlara taşıyarak da para kazanmanız söz konusu çünkü. Tanıdığınız kişileri ve kurumları düşünmeniz çok iyi bir başlangıç olacaktır dolayısıyla.

3. Kaldırabileceğiniz Yükün Altına Girin

“Bu kadar param var ve bu paranın %30’unu geri almam lazım.” düşüncesi ile “Şu anda bu kadar parayı kaybetsem koymaz. O nedenle bu işe yatıracağım ve onu büyütmeye çalışacağım.” düşüncesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Eğer kaldırabileceğiniz kadar yükün altına girerseniz daha esnek ve hızlıhareket edersiniz. Bu da üstünüze binecek stresi kontrol edebilmenizi sağlar. Eğer yaptığınız yatırımdan mutlak surette bir getiri bekliyorsanız hayal kırıklığınız büyük olabilir.

Daha çok kazanç sağlayacak bir iş bulmadan önce iyi kazandığını maaşlı işini bırakmayı reddeden girişimci adayı ile birikimlerinin bir kısmını kurmak istediği işe ayıran girişimci adayı arasında da fark olacaktır. İkinci kişide girişimcilik mantığı daha sağlıklıdır.

4. Deneme Yapın

Bu mantıkla hareket ederseniz esnek olursunuz ve değişimlere daha kolay uyum sağlayabilirsiniz. Bu da sizi rahatlatır. Tek bir hedefe takılı kalıp değişimleri ıskalarsanız başarılı olma ihtimalinizi düşürürsünüz.

Kurumsal şirketler yeni kurulan şirketlere göre daha yavaş hareket eder, yeniliklere uyum sağlamaları daha uzun sürer. Zira bu büyük şirketlerin kaybedecek çok şeyi vardır. Bu nedenle statükodan yana tavır takınır böyle şirketler.

Yeni firmalar ise hiçbir şeye bağlı kalmak zorunda değildir. Onları bağlayan bir şey yoktur. Bu da teknolojiyi, müşteri taleplerini, yasal mevzuatları daha kolay takip edebilmelerini sağlar. Bu apaçık bir avantajdır.

Alternatif düşünebilen bir girişimci karşısına çıkan olumlu ve olumsuz değişimlerden istifade edebilen, olumsuzlukları seri bir biçimde fırsata dönüştürebilen bir kişidir.

Sermayesiz nasıl iş kurulur?

1- Tutkunuzu ve kararlılığınızı artırın. Kararlılık ayırıcı faktördür. Tutku kararlılığı kuvvetlendirir. Heyecan duyduğunuz alanları belirleyin. Çalışmalarla, eğitim kurslarıyla, bilgi ve becerilerle ilgili pratik uygulamalarla heyecan duyduğunuz alandaki becerilerinizi geliştirin.

2- Kendinizi yeniden keşfetmeye hazırlanın. Kendinizi yeniden keşfederken esnek olmanız gerekir.  Mücadele edeceğiniz alanda faaliyette bulunabilmek için doğru eğimi yakalamanız gerekir ve bunu birkaç kez denemeniz gerekebilir.  Kısa dönemde zamana, ekonomik koşullara ve tüketici taleplerine ayak uydurmak için bir işi bırakıp öbürüne geçmeniz gerekebilir.

3- Fikirlerinizi geliştirebilmek için fikirlerinizin üzerinde denemeler yapın. Bütün girişimlerde yola çıkmadan önce hazırlık ve planlama yapmak hayati önem taşır. İşletme planları gelişmenize yardımcı olacak olan belgelerdir. Bir tane taslak hazırlayın ve bir sene içinde görmemezlikten gelin. Açmış olduğunuz ticari girişiminizin uygulamalı haliyle orijinal iş planınızı karşılaştırın ve daha sonra planı yeniden düzenleyin. Senede bir kere ileriye yönelik bu işlemi gerçekleştirin.

4- İşletmenizi hâlihazırda bir işte çalışırken kurun. Girişimcilerin %90’ı kurdukları yeni işlerinde başarılı olana kadar çalıştıkları işi bırakmazlar. Öncelikle ticaret yapmanızı engelleyen hiçbir çalışma sözleşmesine imza atmayın.  Yeterli bilgi ve deneyime sahip olduktan sonra tam zamanlı işçilikten aynı sektörde ve hatta aynı firmada kalarak danışmanlığa geçiş yapın. Bu şekilde aşina olduğunuz çalışma ortamından yavaşça kendinizi çekebilirsiniz ve bu da size yumuşak iniş yapma imkânı sağlar.  Hem duygularınızı hem de zihninizi rahatlatabilirsiniz. Aynı zamanda iş fırsatlarını geliştirmeniz için zaman konusunda size esneklik sağlayacaktır ve ticaretiniz açısından hayati önemi olan ilk yılınızda iş fikirlerinizi cüzdanınızı fazla etkilemeden test etme fırsatı sunacaktır.

5- Faaliyette bulunmayı düşündüğünüz alanda başarılı olabilmek için gerekli olan becerileri kazanmanız gerekir.  Bu becerileri geliştirmenize yardımcı olacak en az maliyetli fırsatları araştırın. Eğitim kurumlarıyla veya firmalarıyla en karlı anlaşmaları yapmanın yollarını bulun. Eğitim ücretini hizmet bitiminde ödeyin. Sonuçta hepimiz sonuç odaklı bir toplumda yaşıyoruz.

6- Unutmayın en önemlisi müşterilerdir. Her zaman müşterilerin ne istediğini anlamaya çalışın. İsteklerini en iyi şekilde karşılamaya çalışın. Bütün işletmelerin odaklanmaları gereken ana konu müşteri tatminidir. Odaklanılması gereken ikincil konular kalite, maliyet/kar, tasarım, ürün ve hizmetlerin işlevi vb. olmalıdır.

7- Yaratıcılığınızın parayla yer değiştirmesine izin verin. Özünüze dönün. Nakit ihtiyacınızı minimuma indirin ve kazancınızı güçlendirin. Yaratıcı fikirler ve konseptler geliştirerek ve uygulayarak satış faaliyetlerinizi agresif bir şekilde arttırın. Her zaman büyük düşünün. Amaçlarınız doğrultusunda büyük adımlar atın ve başarılı olana kadar vazgeçmeyin.

8- Unutmayın sizin en iyi çalışanınız sizsiniz. Küçükten başlayın ve başlangıçta masraf yapmayın. İnsanlara yaptığınız yatırım getirisini garantilemedikçe onlara karşı kuşkucu olun. Eğer belirsiz bir alandaysanız yapmamayı tercih edin. Maaşlar genellikle bütün işletmelerde en büyük yönetim giderleridir. Başlangıçta ve işletmenizin yaşam süresi boyunca maliyetleri mümkün olduğu kadar düşük tutmaya çalışın.

9- Ailenizi işin içine dâhil edin. ( karınız, kocanız ve çocuklarınız ) Başarınıza onları da ortak edin. Büyük şirketlerin çoğu kuşaktan kuşağa geçer. Yapmayı planladıklarınız konusunda ailenizin de sizinle aynı fikirde olduğundan emin olun. Bu konu önemlidir çünkü bunları gerçekleştirmek için ailenizin kaynaklarını, zamanını, parasını, sağlığını ve çabasını kullanacaksınız. İşinizin patronu olduktan bir süre sonra ailenize de patronluk taslamaya başlayabilirsiniz. Aile yaşantınızı tehlikeye atmamak için ailenizle iş kurallarınızı tartışın ve kabul edilen planlara sadık kalın. Her şeye rağmen aile işi yapmak eğlencelidir ancak kendinizi ailenizden ayırırsanız olaylar kötü bir yöne doğru sürüklenebilir.

10- Ortaklık yapısını mümkün olduğunca engellemeye çalışın. Azımız cennetten çıkmadır, çoğumuz cehennemden çıkmadır. İnsanlarla farklı şekillerde ortak olabilirsiniz ancak bu bağlamda hiçbir belgenin altına imza atmayın. Ortak kelimesini kullanırken çok dikkatli olun. Borç senetlerinin ( sözün senet yerine geçmesi gibi ) yasal kavramı gereği ileriki safhalarda özellikle de para kazanmaya başladığınızda size zarar verebilir.

11- Eviniz varsa burası sizin ilk ofisiniz olmalıdır. Evinizin kitaplara ayırdığınız bölümünü iptal edin ve burayı kullanın. Başka bir yere kira olarak ödeyeceğiniz parayı da senetlerinizi ödemek için kullanabilirsiniz. Bunu size önerme sebebimiz oldukça açıktır.

12- Barter yeteneğinizi geliştirin. Barter, bir firmanın satın aldığı mal ve hizmetin bedelini kendi ürettiği mal veya hizmetle geri ödemesidir. Para olmaksızın yapılan, sahip olunan mal ve hizmete karşılık, ihtiyaç duyulan mal ve hizmetin satın alınması işlemidir. Eğer bu sistem işe yaramazsa pazarlık yapmayı deneyin. Bu durum bir firmada çalışan tam zamanlı eleman olmak ve girişimci olmak arasındaki ince çizgidir. Bizim ülkemizde bu tip uygulamalar sıklıkla kullanılır.  Kendinize güvendiğiniz ve işin ustalığını bildiğiniz taktirde başarılı olursunuz. Yasal haklarınızı koruyarak risk alın. Sonuçlar sizi oldukça şaşırtabilir.

13- Rakiplerinize göre daha fazla indirim yapın ve daha iyi para karşılıkları teklif edin. Para konuşur. Tüketiciler verdikleri paranın karşılığını isterler ve dolandırılma fikrinden nefret ederler. Sözlerinizi tutun ve yanlış reklamlarla müşterilerinizi kandırmaya çalışmayın. Eğer bunu yaparsanız en kısa sürede iflas edebilir ve itibarınızı kaybedebilirsiniz. Bu nedenle karar verirken kar marjınızı koruğunuzdan emin olun.

14- Paranızın olmayışını sıkı çalışarak telafi edin. Eğer yaptığınız işten keyif alıyorsanız uzun saatler işinize yatırım yapmanız size eğlenceli gelecektir ve bunu seve seve yapacaksınız. Daha fazla gelir edebilmek için hoşlanmadığınız bir şeyi yapmak zorunda kalırsanız ve bunu yapmak için zamanınızı alırsa stres seviyenizi çok dikkatli yönetmeniz gerekir. Para kazanmaya başlanmadan önce veya heyecan duyduğunuz girişime başlayamadan moraliniz bozulur ve çökersiniz. Tekrardan maaşlı çalışan olmak zorunda kalabilirsiniz.

15- Haklarınızı bilin. Ticaret hukukuyla ilgili özelliklede sözleşme hukuku ve ülkenin mevzuat koşullarıyla ilgili sağlam bilginiz olsun. Sizi çabucak iflasa götürebilecek hukuka ilişkin en ufak bir durumda bile hukuk müşavirinizi arayın. Paralarınızı gönülsüzce vermek istemiyorsanız en kısa sürede bu konudaki bilgi ve becerilerinizi geliştirin

16- Fiziksel, ruhsal ve duygusal durumunuza dikkat edin. Eğer sağılığınız bozulursa her şeyinizi kaybedersiniz. Sağlıklı bir vücut, kafa ve ruh ( duygularınızda dâhil )başarılı olmanızda hayati önem taşır. Gelirinizi kaybetme ihtimaline karşılık serbest meslek sahibi olan kişilerin yaptırdığı sigortalardan yaptırın. İnancınızı koruyun çünkü hayatta kalabilmek için ruhunuzun güçlü olması gerekir.

17 –Dengenizi sağlayın. Hayatınızı bu dengede yaşayın. Dengenizi ve bakış açınızı kaybettiğiniz zaman eninde sonunda gücünüzü kaybedersiniz ve bir daha risk alamazsınız. Uykularınızı kaçırmayın. Buna ek olarak, performansınızı arttırmak için ilaç kullanmak kötü bir fikirdir. Dengenizi bozar ve mantıksız, duygusal kararlar vermenize sebep olur ki bu durum işletmeniz için hiç de iyi olmaz.

Sermayesiz ya da Sınırlı Sermaye ile Kurulabilecek İş Fikirleri

Sınırlı kaynaklarla iş kurmaya çalışan girişimcilerin yöneldiği belli başlı işler ve sektörler vardır.

Hizmet sektörü: Kişinin zamanı ve becerileri odaklıdır. Hizmet sektöründe iş kurmak isteyen bri girişimci bilgi ve becerilerini diğer insanlara çok düşük bir ön yatırım yaparak sunmaya başlayabilir.

Danışmanlık: Danışmanlık işi yapmak için bilgisayara sahip olmak yeterlidir desek yeridir. Yine etkinlik bazlı işlerde de etkili bir pazarlamayla etkinlik öncesi tüm biletler satılarak iş için gerekli masraflar ödenebilir. Kısıtlı bir sermaye ile teker döndürülür.

Performans odaklı işler: Kişinin performansına dayalı olarak diğer insanların gelişimine katkı sağlamasına yönelik işlerdir.

Güney Afrika merkezli perakende zinciri Marko’nun kurucusu Mark Lamberti, iş hayatındaki en önemli bilgileri ergenlik yıllarında yer aldığı müzik grubunda öğrendiğini ifade ediyor.

Performans bazlı işlerde kişinin yaratıcılığı ve pazarlama yeteneği doğru bir birliktelikle sunulduğunda çok daha geniş kitlelere ulaşılabilmekte. Müzisyenler, komedyenler, konuşmacılar, şarkıcılar bu grupta yer alır.

Aracılık: Aracılık da yine düşük sermayeli iş kurmak isteyenlerin yöneldiği alanlardan biri. Müşteri getirip alışverişten komisyon almak olarak özetleyebiliriz buna. Emlakçılar, cast ajansları, spor menajerliği, konferans koordinatörleri esasında aracılık usulüyle iş yapmaktadırlar. Bu alanda başarılı olmanın altın kuralı sıkı bir çevreye sahip olmak, bu çevreyi iyi kullanmaktır.

Eğitim: Bir öğretmenin özel ders vermesi, özel bir bilgisi olan kişinin bunu kurs ortamına taşıması, spor eğitmenliği, fotoğrafçılık eğitmenliği gibi şeyler son derece düşük yatırımlarla yapılabilir. Çok güzel doğa fotoğrafları çekiyorsunuz diyelim. Instagram’da 7000 takipçiniz var. Her hafta 1 gün 10 takipçinize doğa fotoğrafı çekme kursu verseniz, bu kursa katılımı 200 lira yapsanız ayda 8000 lira kazanabilirsiniz bu işten.

Bu 5 alan başta olmak üzere gelişen teknoloji nedeniyle yazılım, web hizmetleri, blog yazarlığı, vlogger’lık gibi alanlarda da düşük yatırımlarla kendi işinizi kurup para kazanabilirsiniz.

Gördüğünüz gibi önemli olan mesele sahip olduğunuz kaynakları kullanarak hareket etmek. Söz konusu alanlarda iş kurmak için çok cüzi yatırımlar yeterli olabilmektedir.

Sınırlı Sermaye ile İş Kurmanın Dezavantajları

“Neler biliyorum, neler yapabilirim?” gibi bir düşünceyle hareket etmenin çeşitli faydaları olsa bile birtakım dezavantajları da ele almak gerek.

İşin sahibi ile iş arasında çok sıkı bir bağ vardır. Hal böyle olunca işi büyütmek sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Buna ek olarak kurulan işi başkasına devretmek de pek mümkün olmaz. Tabii işi kuran girişimcinin aşırı çalışması ve zihinsel olarak yorulmasını da hesaba katmak durumundayız.

Bu tür zorluklarla baş edebilmek adına girişimciler bildikleri her şeyi yazılı hale getirmeli ve bunları başkalarına öğretmelidir. Yani girişimcinin yanında yükünü hafifletecek kişiler olmalıdır.

Bugün dünyanın en büyük muhasebe firmalarına baktığımızda hepsi yıllar önce çok küçük firmalardı. Ancak bu şirketlerdeki üst düzey yöneticiler kendilerinden sonra gelen çalışanlra işi öğretti. Onları yetiştirdi ve şirkete kazandırdı. Bu zincir sürekli devam etti. Yani şirket içinde bir eğitim ve bilgi aktarımı yaşandı. Düşük bütçeyle büyük işler yapmak isteyen kişilerin de bu tür bir bilgi aktarımına ve yükünün bir kısmını devretmeye ihtiyacı vardır.

Başarı için ipuçları

İşinizle ilgili fikirleri her yerde başkalarıyla paylaşmayın. Anlattığınız harika fikirleriniz başkaları tarafından çalınabilir. Bu yüzden aptalca davranmayın. Eğer fikriniz çalınırsa bu haince hareket bütün güveninizi yerle bir eder. Önlem almak bu durumu iyileştirmeye çalışmaktan daha iyidir.

Kira sözleşmeleri veya işe yeni başlayan çalışanlar için belirli süreli iş sözleşmeleri gibi uzun vadeli sözleşmeler yapmamaya çalışın. Özellikle işletmenin ilk yılında nasıl başarılı olacağınız konusunda belirsizlikler varken büyük taahhütlerde bulunmanız sadece akılsızlık olur. Bunu sakın yapmayın.

Mümkün olduğunca borç para almamaya çalışın. Nakit para kraldır. Böyle devam edin. Eğer paranız olmazsa harcamada yapamazsınız ve büyük faaliyet giderlerini üstlenmek zorunda da kalmazsınız.

Özetle şunu diyerek sonlandıralım yazımızı: Bildiğiniz alanlara yönelmek, elinizdeki mevcut kaynakları kullanmak, tanıdığınız kişilerle bağlantı kurmak son derece özgürleştiricidir. Düşük sermayeyle iş kurmanın pek çok avantajı ve dezavantajı var. Bunları dikkate alarak hareket ederseniz başarılı olmanız gayet mümkün.