Marka Kültürü Nedir?
Marka kültürü, şirketlerin markalarını en istikrarlı, rekabetçi ve başarılı şekilde piyasaya sunmak için benimsedikleri yaklaşım biçimlerinin bütününe verilen addır. Firma personeli marka kültürü çatısı altında çalışarak temsil ettiği markayı müşterilerin adeta gözüne sokmaya çalışır. Fakat marka kültürü dediğimizde aklınıza herhangi bir markanın sadece son kullanıcılarda yarattığı algı gelmesin. Bilakis marka kültürü hem bir markayı geliştirmek için gece gündüz çalışan insanları hem de bu süreçte arka planda verilen pek çok kararı yansıtır.
Buradan da anlayacağınız üzere sağlam marka kültürü yaratmak hayli zorlu bir iştir. Neden mi? Cevap çok basit: Önce hayatınızdan feragat edip gece gündüz demeden çalışacaksınız. Bu çabalarınız kimi zaman sonuç vermeyecek, yani yeri gelecek başarısız olacaksınız ama yılmadan yolunuza emin adımlarla devam edeceksiniz. Şimdiden gözünüz korktuysa söyleyelim, canınızı sıkmayın hiç. Bu sürecin ne kadar zor olduğunu bizzat yaşayıp deneyimlediğimiz için marka kültürü oluştururken izleyebileceğiniz en temel adımların bir listesini çıkardık. Şimdi bu adımlara tek tek göz atalım:
1. Adım: Markanızı tanımlayın
Marka, belki de bir şirketin sahip olduğu en önemli varlıktır. Marka algınız ne kadar güçlü ise personelinizin size bağlılığı da o kadar artar. Elbette müşterilerin de sizi tercih etme ve sizden vazgeçmeme ihtimalleri aynı oranda yükselir. Unutmayın, müşterilerin gözünde markanız ne ise siz de osunuz. Bu yüzden de markanızın başkalarından farklı, hatta eşsiz olması gerekir.
Örneğin etrafımıza baktığımızda yüzlerce pizzacı görüyoruz, değil mi? Peki bunlardan bazılarını diğerlerinden farklı kılan şey ne? Tabii ki diğerlerinde bulunmayan imkânlar, tatlar ve hizmetler sunmaları. Mesela biri pizzayı normalden daha kısa sürede teslim ederken öteki eşi benzeri görülmemiş malzemeler sunuyor ya da fiyat/performans oranını öyle bir ayarlıyor ki piyasayı adeta altüst ediyor. Bu esnada sıradan pizzacılar da her zaman yaptıklarını sürdürmeye devam ediyor ve marka algısına herhangi bir katkıda bulunamıyor.
Peki o zaman size şöyle bir soru soralım: Firmanızı özel kılan şeyler ne? Rakiplerinize baktığınızda “Ben bunlardan farklıyım!” diyebiliyor musunuz? İşte bu sorulara vereceğiniz cevaplara göre hareket ederseniz markanızı tanımlayabilir ve ilk adımı tamamlamış olursunuz.
2. Adım: Misyon, vizyon ve değerlerinizi belirleyin
İlk adımı halledip markanızı tanımladıysanız hemen misyon, vizyon ve değerlerinizi yazmaya koyulun. Bu noktada lütfen aşırıya kaçmayın ve markanıza yakışan unsurlar seçin ki hem anlamsız görünmesin hem de çalışanlarınızın benimseyebileceği şeyler olsun. Sonrasında da kendinize seçtiğiniz değerlerden asla taviz vermeyin. Yıllar önce benimsedikleri kalite ve müşteri odaklı hizmet gibi değerlerden taviz vermeyen büyük şirketlerin bugün ne konumda olduklarını hepimiz görüyor, kazandıkları paralara adeta gıpta ediyoruz.
3. Adım: Kendinize bir kimlik yaratın
Marka, misyon, vizyon ve değer kısmını hallettikten sonra artık gönül rahatlığıyla şirket kimliğinize odaklanabilir, firmanızı halka nasıl tanıtacağınızı düşünmeye koyulabilirsiniz. Bu aşamada şirketinizin hizmetlerini, çalışanlarınızı ve iş felsefenizi ortaya koyan renk şemaları, tasarımlar ve sloganlar gibi görsel-işitsel unsurları seçmeniz gerekir.
Yalnız bunları seçerken şunu asla unutmayın: Oluşturduğunuz marka kimliği kalıcı niteliktedir ve çalışanlarınız şirketinizi bu mercekten göreceklerdir. Dolayısıyla marka kimliğiniz ilk adımlarda yarattığınız misyon, vizyon ve değerler gibi tüm kritik unsurları doğru biçimde harmanlayıp gözler önüne sermelidir.
Bu denli başarılı bir kimlik çalışması yapmak bazen inanılmaz derecede zor olabilir. Eğer markanıza kurumsal kimlik kazandırmak konusunda zorluk çekiyorsanız marka ve reklam ajanslarından destek alarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
4. Adım: Çalışanlarınızı en iyi şekilde eğitin
Çalışanlarınızın kişilikleri ve karakterleri şirket kültürünüz üzerinde muazzam bir tesire sahiptir. Çalışanlarınız, aslında markanızın en ön saflarında çarpışan savaşçılardır. Bu doğrultuda canlı ve güçlü bir marka kültürü oluşturarak çalışanlarınızın içlerindeki cevheri ortaya koymalarını sağlayabilir, şirketinize olumlu yönde katkı vermelerine yardımcı olabilirsiniz.
İşte tam da bu amaçla her bir çalışanınıza ihtiyacı olan eğitimleri vermeli, şirketinizin vizyon, misyon ve değerlerini ezberletmekten ziyade özümsetmelisiniz. Yani personelinizin firmanızda neden bulunduklarını idrak ettiğinden emin olmalısınız. Gönlünüzdeki kültürü adamakıllı inşa etmek istiyorsanız belirlediğiniz tüm değerleri tüm çalışanlarınıza tek tek aşılamalı ve bunları iş çıktılarına yansıtmalarını sağlamalısınız.
Mutlaka okuyun: Çalışanlarınızı Neden ve Nasıl Eğitmelisiniz?
5. Adım: İçinize en çok sinen kişileri işe alın
Mevcut çalışanlarınızı eğitin, onlara değerlerinizi benimsetin dedik. Fakat markanızı büyütürken ekibinizi de genişletmeniz, dolayısıyla işe yeni elemanlar almanız gerekir. İşe alacağınız bireylerin de şirket değerlerinizi benimseyecek zihniyete sahip olması gerektiğini söylememize gerek bile yok aslında. Peki şirketiniz departmanlar arası iş birliğine önem veriyor mu? Çalışanlarınızı her daim desteklemek ve kişisel gelişimleri için çaba sarf etmek şirket kültürünüzün olmazsa olmaz bir parçası mı?
Bu sorulara evet cevabını veriyorsanız işe alacağınız kişiler de iletişime açık ve kendini geliştirmek için can atan türden olmalıdır. Aksi takdirde işleyen düzene resmen çomak sokmuş olursunuz! Çarkın bir dişlisi bile eksikse o çark düzgün dönmez. Marka kültürünüz de bozuk çarklara bağımlı kalırsa sonu pek hayırlı olmaz.
İşte bu durumlardan muzdarip olmak istemiyorsanız işe alım süreçlerine büyük önem vermelisiniz. İyi elemanlar alırsanız personel değişim oranlarını azaltır, iş yerinde huzursuzluk çıkmasını önler ve verimliliği ciddi ölçüde arttırabilirsiniz. New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi’nin yakın zamanda sonuçlarını açıkladığı bir araştırmada iş memnuniyeti ve personel değişim oranı gibi unsurların çalışanların iş yeri kültüründen hoşnut olma düzeyleriyle doğrudan ilintili olduğu tespit edildi. Yani buradan hareketle şunu söyleyebiliriz: Sisteminize çomak sokmak yerine hem şirkete hem de mevcut çalışanlarınıza katkıda bulunacak nitelikte elemanları işe alırsanız hep beraber şaha kalkar, firmanızı güzel günlere taşıyabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Doğru Çalışan Seçimi Nasıl Yapılır?
6. Adım: Hikâyenizi anlatın
Markanızı ve kimliğinizi oturtup doğru çalışanları işe aldınız diyelim. O hâlde şimdi markanızı ve marka kültürünüzü kitlelere tanıtma zamanı geldi! Peki bunu yapmanın en iyi yolu ne? Cevap çok basit, kendinize bir hikâye bulmanız ve bunu en etkili biçimde anlatmanız gerekiyor.
Hikâyelerle kitleleri büyüleyebilir, insanlarda çeşitli duygular uyandırabilir, böylelikle kişileri kendinize çekebilirsiniz. Herhangi bir hikâyeniz yoksa köhne bir dükkandan farkınız kalmaz, kimse ürün ya da hizmetlerinizi satın alırken size karşı ekstra bir güven duygusu beslemez. Ayrıca kişilerin dikkatini size vermesini de sağlayamaz, bu sebeple de pek çok müşteriyi baştan kaybetmiş olursunuz.
Kısacası 6. adım kapsamında üstesinden geldiğiniz her zorluğu, elde ettiğiniz her başarıyı ve attığınız her önemli adımı tabiri caizse biraz cilalayarak hikâyeleştirmeli, böylelikle kitlerinin gönlünü kazanıp onlara “Ben X ürünü olmadan yaşayamam!” dedirtmelisiniz.
Mutlaka okuyun: 10 Muhteşem Marka Hikayesi
Sonuç
Yarattığınız marka kültürü mutlaka sattığınız ürün ya da hizmetlerde kendini belli etmeli. Logodan slogana, ambalajdan renklere kadar her şey markanızın kendine has havasını yansıtmalı. Bunların dışında bir de müşteri ile sözlü ve yazılı iletişiminiz şirket kültürüne uygun bir şekilde gerçekleştirilmeli. Unutmayın, iş dünyasında attığınız her adım ne kadar stratejik olursa başarı ihtimaliniz de o denli artar. Stratejik düşünüp net bir marka kültürü oluşturur, üstüne bir de elinden düzgün iş gelen ve değerlerinizi benimseyecek karakterde insanları işe alırsanız emin olun uzun vadede sürdürülebilir büyüme yakalayarak şu anda aklınıza hayalinize gelmeyecek türden başarılar elde edebilirsiniz. Hepinize bu yolda iyi şanslar dileriz!