Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana SayfaGenelSanal Gerçeklik Ekonomiyi Canlandırabilir mi?

Sanal Gerçeklik Ekonomiyi Canlandırabilir mi?

1995 yılında, dünyanın ilk internet reklamcılığı şirketi için girişim sermayesi toplamaya çalışmış fakat tek bir yatırımcı bile bulamamıştım. Hiç kimse dünya çapında ağın ne demek olduğunu bilmiyordu ve kimse bunun tutacağına inanmadı. Oysa dört sene sonra melek yatırımcılar, sonu “.com” ile biten her şeyi bir yatırım fırsatı olarak görüp bu tarz şirketlere para yağdırma yarışına girdiler.

İnternet ya da uzun adıyla dünya çapında ağ ile kısa sürede ekonomide nirvanaya ulaşıldı ve her şey değişti. O kadar ki, ekonominin çarkları hızla dönmeye başladı. Müzik, seyahat ve alışveriş gibi sektörlerde büyük gelişmeler gözlendi. İnternet kullanıcıları, bilgiye kolayca erişebildiklerinden uygun fiyatlı ürünlere yöneldiler, bu da alışverişi körükledi.

Sanal gerçeklik, dünya çapında ağa nazaran çok daha fazla değişim gösterme eğilimindedir ve her pazara hitap edişiyle, sanal ortamda çoğu şeyi ulaşılabilir kılmaktadır.

Evinizin tüm mobilyaları ve eşyalarıyla online olarak bir sanal kopyasını oluşturduğunuzu hayal edin.

Bir sanal gerçeklik gözlüğü taktığınızda, örneğin Oculus Rift marka; gözlükle izlediğiniz evin, gerçekten içindeymiş gibi hissedersiniz ve joystickle odaları gezebilirsiniz.

Evinizin bir modelini dakikalar içinde sanal ortama taşıyabilirsiniz. Böylelikle evi boyadığınızda ya da yeni halılar koyduğunuzda nasıl göründüğünü, bu gözlükle izleyebilirsiniz. Boyanın rengini, dekoratörün çalışmasını ya da halıyı beğenirseniz bir tıkla satın alma imkânına sahip olursunuz. Yakında, Oculus Rift marka gözlükler sayesinde, yanınızda iki güzel kız, bir alışveriş merkezine gidip, giysi alışverişi yapabileceksiniz. Gördüğünüz her şey, üç boyutlu olacak ve ölçüleri sizinkiyle aynı olan avatarınızla, giysileri sanal ortamda deneyebileceksiniz. Mağazadaki tüm giysiler sanal ortamda erişilebilir hale gelecek. Mesela tek tıkla, sanal gerçeklikte üzerinize giydiğiniz bir eteğe uygun bir ayakkabı bakabileceksiniz.

Eğer öğrenciyseniz, Rift’inizle sanal gerçeklikte, sınıflara girebileceksiniz. Gerçek öğrenciler ve en iyi öğretmenlerle, istediğiniz dersler için en iyi sınıfları gezebileceksiniz. Online eğitim olanaklarının ve teknolojinin de yardımıyla, gerçek okulların en iyi eğitimcilerinden ders alma imkânınız olacak. Dersleri dinlediğiniz ya da konuyla ilgili Powerpoint sunumlarını ve videoları izlediğiniz esnada, eğitimciyle canlı sohbet etme imkânı bulacak ve ona istediğiniz soruları yöneltebileceksiniz. Sınavlar, bu gözlüklerle yapılacak ayrıca diğer öğrencilerle grup projeleri yapabileceksiniz. Bu gözlükler vasıtasıyla, arkadaşlıklar kurup grup çalışmasına katılabileceksiniz. Sanal gerçeklik yoluyla eğitim, zaten Virtual World Web tarzı sitelerde uygulanmakta.

Böylelikle çoğu sektör büyük bir değişim süreci yaşayacak. Bu da ölçek ekonomisine göre büyük tasarruflara yol açarak her şeyin ucuzlamasını sağlayacak. Aynı zamanda, sanal mallardan oluşan, yeni bir Pazar segmenti oluşmasını sağlayacak. Böylelikle yeni hizmet sağlayıcılar hatta bununla ilgili olarak bir evden üretim sektörü oluşacak.

Yüksek teknolojide, tasarımcılara, grafik tasarımcılarına ve yazılım geliştiricilere ne kadar ihtiyaç duyulduğunu söylemek yersiz olur. Sanal gerçeklik gözlükleri kullananların sayısında oluşacak dev artışla, haptik cihaz talepleri de hızla artacak. Haptik cihazlar, dokunma duyusunu ileten giysi ya da objelerden oluşmaktadır. Bunlar sanal objeleri kavrayıp, hareket ettirmeye yarayan bir eldiven, kostüm ya da ayak değirmeni olabilir. Bu gibi cihazlar sayesinde, kullanıcı sanal bir ortamda tur atabilir ve tıpkı gerçek hayattaki gibi çeşitli objelere dokunabilir ya da insanlarla temas kurabilir.

Yeni haptik ürünlerin piyasaya girişiyle, daha fazla insan Virtual World Web’e katılacak, bu da daha fazla sanal ortam ve içerik oluşumuna yol açacak böylelikle haptik cihazlar ve sanal gerçeklik gözlükleri daha konforlu ve gelişmiş bir hale gelecek bu da sanal âleme daha fazla insan çekilmesine neden olacak ve bu kısır döngü böyle sürüp gidecek.

Pazar geliştikçe, sanal gerçeklik deneyimi, daha kaliteli ve kullanıcı dostu ürünlerle, tam anlamıyla muhteşem bir hal alacak. Sanal gerçeklik, daha evvel çok defalar denendi. Tarihçesi 80’li yıllara dayanmakta ve 90’lı yıllarda gelişimine devam etti. O yıllarda, bir atari oyunu olan Virtuality, müşterilerine oyunla birlikte sanal gerçeklik gözlükleri satıyordu. Bunun yanı sıra, Computer Gaming World adında bir de dergileri vardı.

Bu gibi denemelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından halk, sanal gerçeklik gözlüklerinin şimdilik hayal olduğuna ve ancak gelecekte, teknoloji ilerlediğinde gerçekleşebileceğine kanaat getirdi.

Geçtiğimiz seneyse hayal gerçek oldu. Oculus Rift, Ağustos 2012’de bir Kickstarter kampanyasıyla sanal gerçeklik sektörünü tekrar hayata döndürdü ve aradığı sermayenin 10 kat fazlasına kavuşarak, 2,4 milyon dolar para topladı.

Ürün, Rift markasıyla ilk kez piyasaya çıktığında, müşterilerin yüzünü güldürdü ve Oculus imzalı sanal gerçeklik gözlükleri taleplere yetişemez oldu. Mart 2014’te, Oculus VR (sanal gerçeklik gözlükleri) tanesi 300 dolardan, toplam 60 bin adet (üretimin tamamını) sattı. 60 bin adet gözünüze, pek büyük bir sayı gibi gelmeyebilir fakat Facebook’un ilgisini çekmeye yetti ve Facebook, Mart 2014’te, 2 milyar dolara şirketi satın aldı ve üretim hedefini bir milyar adete çıkardı. Bir milyar adet ise büyük bir sayıdır ve bu Facebook’un başarısıdır. Bu durum, sanal gerçekliğin pek yakında, hepimizin hayatına gireceğini söylüyor. Üstelik bu kez, teknolojisi onaylanmış, büyük sermayelerle desteklenmekte ve pazarda dev bir paya sahip.

Sanal gerçekliğin sağladığı başarı; dünyada oluşacak radikal değişimlerin ve yeni bir refah dalgasının habercisi sayılmaktadır.

Öğrenciler okula gitmek yerine, evlerinden sanal sınıflara girip okuyacakları için toplu taşıma araçlarının yaratmış olduğu hava kirliliği azalacak. Öğrenciler evlerindeyken, gerçek bir sınıftaymış gibi sıra arkadaşlarına sahip olacak ve grup çalışmalarına katılabilecekler. Sanal gerçeklik sayesinde, eğitmenlerin verdikleri gerçek zamanlı dersler, binlerce hatta milyonlarca öğrenciye ulaşacak ve bu eğitmenler dünya çapında ün kazanacak.

Buna bağlı olarak, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde, eğitimde olduğu gibi müzik sektöründe de büyük değişimler yaşanacak.

Şirket çalışanları, banka ve devlet memurları, evlerinden çalışacaklar fakat müşterileriyle gerçekten bir ofiste ya da bankadaymış gibi görüşecekler. Aslında, fazla bir şey değişmeyecek. Yalnızca tüm işlemler sanal olarak yapılacak. Şunu da hatırlatalım, bu sayede kuyrukta bekleme çilesi sona erecek. Sanallığa bağlı olarak, her şeyin fiyatı aşırı oranda düşecek. Avatarınız için yeni bir gardırop yapmak isteyecek ve giysiler satın alacaksınız tabi bunlar sanal giysiler olduğundan gerçek giysilere oranla fiyatları çok düşük olacak. Bir alışverişkolik sembolik ücretlere, gardırobunu son moda giysilerle donatacak. Eğlence anlayışı da kökten değişecek. Mesela Super Bowl turnuvasını, en yakın arkadaşınızla birlikte en ön sıradan yalnızca 20 dolara izleyebileceksiniz. Birkaç peniye dünyanın en ünlü gruplarının konserlerini izleyebileceksiniz. Yalnıca, 25 cente hiç evinizden çıkmadan, yolculuk masrafı yapmadan ve otel ücreti ödemeden bir su parkına gidip çılgınca eğlenebileceksiniz.

Sanal gerçekliğin başka bir avantajı daha var ki o da güvenlik. Mesela ya bir grip salgını ya da daha da kötüsü ölümcül bir salgın başlarsa?

Tüm işlerinizi, okulunuzu, alışverişinizi ve eğlencenizi evinizin güvenli ortamında yaparak, gerçek hayata benzer bir gerçeklik yaşamak, bulunmaz bir nimet değil midir? Evet, sanal gerçekliğin, gerçek oluşuna kısa bir zaman kaldı. Ondan sonra sanal ile gerçek birbirine karışacak ve bir süre sonra, sanal gerçeklik bize, gerçek hayattan daha gerçek gelmeye başlayacak.

 

İlginizi çekebilir

Sanal Gerçeklikle İlgili İş Fikirleri
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar