Rekabet Nedir?
Rekabet en kısa anlamıyla insanların ya da şirketler aynı şeyi elde etmek için birbirleriyle yarış içine girmeleri durumudur.
Öyle görünüyor ki, aramızda hayal dünyasında yaşayan insanlar var. Onların dünyasında herkes eşit ve kaybeden diye bir şey yok. Onlar için herkes kazanan ve hiç kimse sonuncu gelmiyor ya da bir takım zorluklar yaşamak zorunda kalmıyor.
Çok güzel bir hayal değil mi? Sonuçta birilerinin birilerine üstünlük kurmasını hiçbirimiz istemeyiz. Keşke o aşırı zengin ve başarılı insanlar olmasa da, 1 milyardan fazla insan komünist bayrağı altında yaşamasa. Mesela futbol maçlarında, takımlar berabere kalana kadar oyuna devam edilse. Evet, rekabetin olmadığı ve herkesin eşit olduğu bir dünyaya inananların sayısı çok fazla fakat işe yaramıyor. Tabii, kendinizi diğerleriyle karşılaştırmamak için geçerli sebepleriniz olabilir fakat rekabeti tamamıyla dışladığınızda, kendiniz dâhil tüm insanlığı, gelişme ve zenginlikten alıkoymuş olursunuz.
Birazcık rekabet yalnızca iyi değil, çok iyi bir şeydir. İşte sizlere rekabetin iyi bir şey olduğunu gösteren 10 sebep:
1. Gelişmenin önünü açar.
Rakiplerimiz olmasa kim bilir şu anda nerede olurduk? Kendimden biliyorum, dünyadaki büyük insanlarla yarışmak ve kazanmak istemeseydim, bu kadar çaba göstermez ve bu kadar şey öğrenemezdim.
Hayatta birilerini geçmek istiyorsanız, gelişmek zorundasınız. Bunun başka yolu yok. Bu nedenle ben bir şeyler konusunda iyi olmak istediğimde, bu şeylerde iyi olan arkadaşlar edinirim kendime.
Bilardo öğrenmek istediğimde, en iyi bilardocularla arkadaş oldum. Şu anda dünya çapında bir bilardo oyuncusu değilim ama rakibime hiç sayı kaptırmadan, oyun aldığım zamanlar oluyor. Her iki durumda da, bir şeyler konusunda benden daha iyi insanları bulmak ve onlarla yarışmanın gelişmeme çok büyük faydası oldu. Aynı zamanda, çok iyi arkadaşlar kazandım. Bu nedenle bir şeylerde iyi olmak istiyorsanız yapmanız gerekenlerden biri de, o konuda sizden daha iyi olan birilerini bulmak ve onlarla yarışmaktır.
2. İnsanlığın gelişimine katkı sağlar.
Eğer rekabet olmasa aya ayak basamazdık. Aya gitmemizin bir sebebi de Rusya ve Amerika arasındaki rekabetti. Amerika’nın amacı Rusları yenmek ve en büyük rakiplerine bir numara olduklarını göstermekti.
Soğuk savaş genel anlamda, (her ne kadar yeniden olmasını asla istemediğim bir şey olsa da) bazı teknolojilerin oluşumuna yol açarak insanlığı tam anlamıyla yüksek bir seviyeye ulaştırdı.
İki devin(Amerika-Rusya) rekabeti sonucu:
* Hızlı jetler
* Uzay Çağı Teknolojisi
* GPS
* İnternet (Rekabet olmasaydı belki de şu an siz bu yazıyı okuyamayacaktınız.)
İnsan ırkı, şu anki gelişimlerinin çoğunu, insanlar, şirketler ve ülkeler arasındaki rekabete borçlu. İnsanlar yarıştıkça yaratırlar ve sonuç olarak tüm dünya gelişir.
Mutlaka okuyun: Rekabeti Kullanarak İşinizi Geliştirmenin Yolları
3. Bizi yaratıcı olmaya iter.
Rakiplerin varlığı ile ilgili iyi bir şey de, sizi yenilikçi yapmasıdır. Rekabet sizin ilerlemek için dar kalıplardan sıyrılıp yeni fırsatlar peşinde koşmanızı sağlar. Herkes, rekabetçi ruhundan vazgeçseydi dünya şu an çok farklı bir yer olurdu.
Mesela; Iphone, bilgisayar ya da otomobil diye bir şey olmayabilirdi. Çünkü yeni şeyler yaratmak için içimizde bir istek olmayacaktı.
“İyi ki rekabet var. Rakiplerimiz, planlarımızı suya düşürdüğünde ya da projelerimizi rafa kaldırmamıza neden olduğunda, bize çalışıp başarmamız için sonsuz sayıda olasılık sunarlar.” – Gil Atkinson
4. Öğrenmemizi sağlar.
Birilerinin kazanması için birilerinin de kaybetmesi lazımdır ki, bu berbattır fakat doğru bakış açısına sahipseniz aslında olumlu bir şeydir. Hepimiz hayatımızın bir döneminde kaybeden olmuşuzdur. Kaybedenler kendilerine gerekli dersleri çıkardıklarında, sürekli olarak kaybeden olmaktan kurtulurlar.
Kaybetmek, hatalarımızdan ders almayı sağlayarak bize hayat deneyimi kazandırması açısından olumlu bir şeydir. Böylelikle kendimizi geliştirebilir ve gelecek sefer kazanan olabiliriz (ve her zaman gelecek sefer vardır). Rekabeti ortadan kaldırdığınızda ise insanları yalnızca kazanma duygusundan mahrum etmiş olmazsınız aynı zamanda, onların öğrenme ve gelişme şanslarını da ellerinden almış olursunuz.
Mutlaka okuyun: Hayat Boyu Öğrenmeyi Benimseyerek Başarılı Olmak
5. İnsanların yeni bir şeylerle ortaya çıkıp şanslarını denemelerine olanak sağlar.
Ben insanlara şans tanınmasından yanayım. Bu, büyük deneyimlerle dolu bir hayat yaşamamız için gereklidir. İnsanları, şanslarını denemeleri için motive eden en önemli unsurlardan biri de rekabettir.
Rakiplerinizi gölgede bırakmak istiyorsanız yeni bir şeyler ya da fikirler yaratmak zorundasınız. Sağlıklı rekabet sizi daha güçlü kılacağını da unutmayın.
Mutlaka okuyun: Sektörünüzde Rekabet Üstünlüğü Sağlamanın Yolları
6. Amacımıza odaklanmamızı sağlar.
Toplumdan rekabet unsurunu çıkardığımızda görülen tablo komünizmdir. Komünizmde herkes ister beyin cerrahı isterse McDonalds’da yerleri süpüren biri olsun, aynı parayı kazanır.
Sonuç? Büyük şeyler başarmak isteyen insan sayısı azalır. Eğer maaşı bir hademe ya da fast food restoranında çalışan biriyle aynı olacaksa kim o kadar okuyup doktor olmak ister ki?
Rekabet amaçlarımıza odaklanmamızı sağlar. Sırf, diğer insanlara kıyasla kendimizi daha çok geliştirme imkânı bulabilmek amacıyla daha çok şey başarmak isteriz. Rekabet olmazsa tembelleşir ve motivasyon kazanmakta zorlanırız. Rekabet bizi başarmaya iten, yegâne kuvvetlerden biridir.
7. Rekabet bizi gerçek dünyaya hazırlar.
Eğitim sistemimizde not enflasyonu yaşanmakta. Yıldan yıla öğrencilerin not ortalamaları gitgide yükselmekte. Bunun sebebi, çocukların daha zeki olmaları değil, öğretmenlerin notlar konusunda daha hoşgörülü olmasıdır.
Öğrencilerine bol bol not dağıtan öğretmenler var. Bu onları ve öğrencilerini dışarıya karşı iyi gösteriyor. Sorun şu ki, bu durum çocukları dış dünyaya hazırlamıyor.
Dünyanın her yerinde rekabet oranı yüksek. Bir işe başvuru yapan ya da kendisi için bir şeyler yapmaya çalışan tek siz değilsiniz. Rakiplerinizin çoğunun notları sizin gibi yüksektir. Bu nedenle notlar başarıyı etkileyen faktörlerin başında gelmez. Bunun için rekabetçi ruha ve başarma azmine sahip olmanız gerekir.
8. Doğanın bir parçasıdır.
Maymunlar ve tüm hayvanlar alemi rekabetçi bir yaşam sürüyor. Hatta küçük çocuklar bile sürekli olarak birbirileriyle yarış halindedirler. Rekabet hayatın doğasında vardır ve dünyanın düzenidir.
Bir şeyler konusunda her zaman en iyi olmak isteriz. Çünkü rekabet, milyonlarca yıl süren evrimleşme sonucunda atalarımızdan bize miras kalan bir güdüdür.
9. Hayatı daha eğlenceli kılar.
Rakiplerimizin olması hayatımızı daha eğlenceli bir hale getirir. Gelişmemiz ve büyük işler başarmamız konusunda itici güç oluşturur.
Rekabetin olmayışı bir süre için size hoş gelebilir fakat zaman geçtikçe meşgul olacak bir şeyler ararız ve hayatımıza bir anlam katmak isteriz. Rekabet de tam olarak bunu yapar.
10. Çocukların bir şekilde rekabete ihtiyaçları vardır.
“Rekabetin ilk kuralı: Kazanmayı, diğerlerinden çok istemelisiniz!”
Herkesin yaşamak ve kazanmak için bir tutkuya ihtiyacı vardır. İşte bu rekabet ruhu, bizi hayallerimizi gerçekleştirmek ve bir numara olmak için her şeyimizi vermeye iter. Bu nedenle, çocuklarınıza hem eğlenmek hem kazanmak amacıyla spor yapmalarına izin verin. Bu onların hayat yolunda kendilerini geliştirmelerine ve yaptıkları işe yüreklerini koymalarına olanak tanır. Onlara insan olmanın temelini aşılar ve hayatta büyük işler başarma yolunda ilerlemelerini sağlar.