Diğer birçok girişimciden farklı olarak, hayatım boyunca 9-5 mesaili bir işte çalışmak istemediğimi erken yaşta fark ettim. Daha fazlasını istiyordum, üniversite sonrası girdiğim ilk işimden 6 ay sonunda ayrıldım ve kendi işini kurmak için ailemin yanına taşındım.
9 haftalık yoğun bir çalışma döneminden ve elimdeki tüm parayı harcadıktan sonra, ilk iş fikrimi hayata geçirdim. Fakat, beklenmedik şekilde hızlı bir başarısızlığa uğradım. Bunun ardından üzerinde çalışmaya başladığım diğer iki iş fikrinde de başarı sağlayamadım.
Bu başarısızlıkların sonunda vazgeçmek ve ofis yaşamının sıradanlığına dönmek yerine, bu deneyimleri önemli dersler çıkardığım birer fırsat olarak değerlendirdim. “Bu iyi iş fikirleri müşteri nezdinde neden karşılık bulamamıştı? Nerede yanlış yapmıştım? Doğru yaptığım şeyler nelerdi?” gibi sorulara cevaplar aradım. Bu özdeğerlendirme ve edindiğim derslerden yola çıkararak daha iyisini yapma yönündeki istekliliğim, girişimcilikte şansımı bir kez daha denememe vesile oldu. Böylelikle, bir danışmanlık şirketi olan dördüncü şirketimi kurdum.
Bu kez çabalarım sonuç verdi. 27 yaşına geldiğimde, yani danışmanlık işine girdikten sadece 5 yıl sonra, 10 milyon liradan fazla para kazanmıştım. Ayrıca belirtmeye gerek yok ama ailemin yanından da taşınmıştım.
İşte sizlere girişimcilik hayatında deneme yanılma süreci boyunca edindiğim derslerden verebileceğim 4 tavsiye:
1. Hızlıca kendi kişisel imajınızı yaratın
Kendi kişisel imajlarını yaratmanın girişimciler için anahtar niteliğinde birkaç faydası var. İlk olarak sizi bir adım öne çıkaracak bir imaj oluşturmanız, yeni işinizin güvenilirliğini de artıracaktır.
“İnsanlar sizi tanıdığında, size ve sahip olduğunuz imaja güvendiğinde, yeni işinize de o denli güven duyacaktır.”
İkincisi ise, hitap ettiğiniz kişi sayısını ne kadar yüksek tutarsanız temas kurduğunuz potansiyel müşteri sayınız da o kadar artacaktır. Bu imajı yaratabilmek için hem kendinizi hem de şirketinizi olabildiğince tanıtmaya, kendinizi ve işinizi anlatabileceğiniz etkinliklere katılmaya ve çok hızlı bir şekilde sosyal medya üzerindesizi güçlü bir takipçi grubu yaratmaya çalışmakta fayda var.
“İster katıldığınız etkinlikler ister sosyal medya üzerindeki paylaşımlarınız olsun, her bir iletişim kanalında yaptığınız her faaliyetin size yeni müşteri kazandırma potansiyeline sahip olduğunu aklınızdan çıkarmayın.”
Mutlaka okuyun: Küçük Bir Şirketi Marka Haline Getirmek İçin 10 Tavsiye
2. İnsanlarla kurduğunuz iş ilişkilerini paraya dönüştürün.
Birçok girişimci ve girişimci olmaya çalışan pek çok kişi, düşündüğünden çok daha fazla kişiyle iş bağlantısına sahip durumdadır.
“İşe ilk koyulduğunuzda, arkadaşlarınız ve aile üyelerinizin de iş bağlantısı kurduğunuz kişiler arasında olduğunu unutmayın.Yakın çevrenizde bulunanlar arasında sahip olduğunuz potansiyel müşteri sayısı sizi şaşkınlığa uğratabilir.”
Arkadaşlarınız, aile üyeleri, arkadaşlarınızın arkadaşları, bu kişilerin hepsi ihtiyaçları olan insanlar ve unutmayın ki girişim projeniz ile ilgili tanıdığınız insanlarla temas kurmak, hiç tanımadığınız kimselerle temas kurmaktan her zaman daha kolaydır.
Mutlaka okuyun: İş Dünyasında Çevre Edinmenin Yolları
3. Öğrenmekten asla vazgeçmeyin.
Ne tür bir iş fikrinizin olduğu ya da yeni işinizi ne zaman kurduğunuzun bir önemi yok, hayatınızda her zaman bir öğrenme eğrisi bulunacak.
Seçtiğiniz sektörü iyi tanıdığınızı ne kadar düşünseniz ya da başarılı bir girişimci olmak için ne kadar zaman geçirmiş olsanız da, her zaman yeni zorluklarla karşılaşıyor olacaksınız. Ya sektörde kimi değişiklikler olacak ya da daha önce yolunuza çıkmamış diğer engellerle yüz yüze geleceksiniz.
“Günümüzde bilgiye olan sınırsız erişim sayesinde girişimciler her konuda kendilerini geliştirme fırsatına sahip. Yüzlerce kitap okuyun; pazarlama, satış, muhasebe, strateji hatta kişisel gelişim konularında bile kendinizi geliştirmeye çalışın. İş fikrinizi başarılı bir şekilde hayata geçirmek ve geliştirmek için bu, hayati bir öneme sahip.”
Mutlaka okuyun: Kendinizi Geliştirmenin Yolları
4. Reddedilmek ile başa çıkmayı öğrenin.
Her yeni bir işe başladığınızda, reddedilmekten büyük bir korku duymanız çok normaldir.
Özellikle doğası gereği içe dönük biriyseniz insanları aramak ve potansiyel müşterilere ulaşmaya çalışmak size sandığınızdan daha çok korku yaşatabilir. Fakat, dış dünyaya açılmanın ne kadar önemli olduğunu kavradığınızda reddedilmek ile başa çıkmayı da öğrenmeye başlarsınız.
“Kendinizi tanımadığınız insanlarla işiniz hakkında konuşmaya zorlamanız ve iş konusunda reddedilmenin kişisel bir mesele olmadığını anlamanız, başarıya giden yolda önemli aşamalardır.”
Mutlaka okuyun: Başarısızlık korkusunun üstesinden nasıl gelinir?
