Hepimiz uzun süre dünyanın en zengin adamı olarak bilinen Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates’i tanıyoruz. Fakat Microsoft’un bir diğer kurucu ortağı Paul Allen’ı yalnızca 2011 yılında yayımladığı anıları sayesinde tanıdık. Geçtiğimiz yıl 65 yaşındayken hayata gözlerini yuman ünlü girişimciyi yakından tanımaya ne dersiniz?
Paul Allen da Bill Gates gibi dünyanın en zenginleri arasındaydı. Kendisi 20 milyar dolarlık serveti ile dünyanın en zenginleri listesinde 51. sırada yer alıyordu.
Allen, serveti ile birçok teknoloji firmasına, emlak sektörüne ve sanata yatırım yapmış. Fakat Allen’ın hayatı yalnızca bunlar ile sınırlı değil. Allen’ın hayatı aynı zamanda düzenlediği ve katıldığı rock&roll partileri, yaptığı koleksiyonlar, yatlar ve daha birçok şey ile de oldukça dolu.
Microsoft’un ilk çalışanlarının olduğu bu ünlü fotoğrafda Paul Allen’ı bulabilir misiniz?
Bu da Paul Allen’ın 2015 yılına ait görüntüsü.
Paul Allen kendisini kendi internet sitesi PaulAllen.com’da, “Yardımsever yatırımcı, girişimci, Seahawks ve Blazers takımlarının sahibi, gitarist, nöroloji bilimi destekçisi, uzay lideri & Microsoft kurucu ortağı” olarak tanıtıyordu.
Fakat Paul Allen bu tanımlardan daha fazlasına da sahip.
Allen, Rock yıldızları ile yalnızca partilemiyor, aynı zamanda onlarla doğaçlama müzik de yapıyordu!
Allen gitar çalmayı çok seviyordu. 2013 yılında birlikte albüm yayınladıkları “The Underthinkers” adında bir grubu da vardı. Grubu ile yaptıkları albümdeki her şarkının yazımında da Allen’ın emeği büyük.
Seattle’daki müzik piyasasında dönen dedikodulara göre Allen belirli bazı müzisyenleri kendisine yardımcı olmaları için tam zamanlı danışman olarak tutuyordu. Öyle ki bu müzisyenlerin Allen istediği anda uçağa atlayıp Allen ile birlikte Eric Clapton gibi ünlü rock yıldızlarının da katıldığı partilere katılmak için hazır olmaları gerekiyordu.
Paul Allen’ın “The Underthinkers” adlı grubu ile yaptığı albümdeki misafir sanatçılar arasında Chrissie Hynde, Joe Walsh, Derek Trucks, Doyle Bramhall, David Hidalgo, Ivan Neville ve Heart grubundan Ann ve Nancy Wilson gibi isimler var.
Allen’ın hayranı olduğu Rock & Roll yıldızına itafen açtığı bir müze var.
2000 yılında Allen hayranı olduğu ve Rock’ın kahramanı olarak adlandırdığı Jimi Hendrix’e itafen açtığı Rock & Roll müzesi Experience Music Project tepeden bakıldığında erimiş bir elektro gitar gibi gözüken yapının içerisinde bulunuyor.
Experience Music Project (EMP) kurulduğu günden beri Nirvana’dan The Wizard of Oz’a kadar dünyaca ünlü rock yıldızlarına dair eserleri ve eşyaları içinde barındıran tam teşekküllü interaktif bir müzik müzesi haline geldi.
Bill Gates ile kızlarla tanışabilmek için okul bilgisayarını hackledikleri lisede tanışmışlardı
Mutlaka okuyun: Bill Gates, Sınıfta Tek Erkek Olabilmek İçin Okul Bilgisayarını Nasıl Hackledi?
Allen’ın ikisi tamamen kendisine ait profesyonel 3 spor takımı vardı.
Birçok milyarder gibi Allen’ın da kendisine ait spor takımı var. Fakat diğer milyarderlerin aksine Allen’ın 2 tane takımı vardı! Bu takımlardan birisi 1988 yılında satın aldığı Portland Trail Blazers basketbol takımı bir diğeri ise 1977 yılında satın aldığı Seattle Seahawks futbol takımı.
Allen aynı zamanda yaptığı her maçta düzenli olarak ortalama 30,000 bilet satan Seattle Sounders FC takımının da yarı ortağıydı.
Takımı Seahawks’ın ligdeki başarısının ardından Allen, kendisinin de sahne aldığı nefes kesici bir Super Bowl partisi düzenlemişti.
Takımı Seahawks’ın Denver’i yenmesinin ardından Allen, takım oyuncularının, koçların ve seçili çalışanların da katıldığı bir post-game partisi düzenledi. Bu parti de Grammy ödüllü hip-hop grubu Macklemore ve Ryan Lewis sahne aldı.
Partide Paul Allen, The Underthinkers adlı grubu ile birlikte sahne aldı.
Bir bilim kurgu müzesi açtı.
20014 yılında The Science Fiction Museum’u ve Hall of Fame’i EMP müzesi ile aynı binada açtı. Allen’ın bilim kurgu müzesinde 1950’lerin ünlü televizyon dizisi Forbidden Planet’deki robot Robby ve Kaptan Kirk’in koltuğu gibi şeyler yer alıyor.
Müze; korku filmleri, fantezi filmleri ve bilim kurgu filmleri olmak üzere üç bölüme ayrılmış. En ünlü korku filmi yönetmenlerinden olan Roger Corman, John Landis ve Eli Roth korku filmi bölümü koleksiyonunun oluşturulmasında Allen’a yardımcı olmuş.
Müze o kadar kapsamlı ki içerisinde bir korku filmi sahnesindeymiş gibi çığlık atarken fotoğraf çekilebileceğiniz ses geçirmeyen fotoğraf kabini bile bulunuyor.
Paul Allen’ın vintage II. Dünya Savaşı savaş uçakları koleksiyonu dahi vardı!
Paul Allen aralarında vintage savaş uçaklarının da bulunduğu birçok şeyin koleksiyonunu yapıyordu.
Yukarıda 2008 yılında Allen’ın II. Dünya savaşı savaş uçakları koleksiyonunu halka ilk açtığında çekilmiş fotoğrafı görüyorsunuz.
Allen’ın sanat koleksiyonu bir hobiden de öte; bir işti!
Bloomberg’in verilerine göre Allen’ın sahip olduğu bir Mark Rothko eseri bir açık arttırmada 56.2 milyon dolara satıldı.
Allen aynı zamanda Portland ve Seattle Sanat Müzelerinde sergilenen olan Avrupa ve Amerika manzaralarından oluşan kendi koleksiyonundan 40 adet baş yapıt eserin küratörlüğünü de yaptı.
2 adet büyük yatı vardı
Allen dünya üzerindeki en büyük yatlardan birinin sahibiydi. Bu Octopus isimli devasa 414 feet uzunluktaki yatın ortalama 250 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Octopus isimli bu yat Allen’ın hem bir çok çılgın Noel partisine ev sahipliği yapmış hem de Mick Jagger ve Damian Marley gibi ünlü yıldızları ağırlamıştı.
Octopus o kadar büyük bir yat ki kendi denizaltısı bile var! Bu denizaltında ortalama 10 kişi iki haftaya kadar yaşayabiliyor.
Allen’ın diğer yatı ise devasa 92 metre uzunluğundaki Tatoosh idi.
Allen’ın son birkaç yıldır Tatoosh adındaki bu yatını satmak istediği fakat son anda bu fikrinden vazgeçmişti.
Allen, Tatoosh’u 2010 yılında ilk satışa koyduğunda 160 milyon dolar fiyat belirlemişti. Tatoosh 20 misafir ve 30 mürettebat barındırabiliyor. Aynı zamanda içerisinde sinema, yüzme havuzu, basketbol kortu, kayıt stüdyosu, spor salonu ve iki adet helikopter pisti bulunuyor.
Bir keresinde Paris ve Nicky Hilton da bu devasa yatı bir aylık uzun tatilleri için kullanmış. Paris ve Nicky Hilton’un Kış Olimpiyatları için Sochi’ye yaptıkları bu tatil aynı zamanda bu yat ile yapılan en uzun seyahat olmuş.
Dünya’nın en büyük uçağını inşa etmek için bir uzay girişimine yatırım yapıyordu.
Paul Allen, Stratolaunch Systems’ın kurucu ortağı idi. Bu girişimin amacı daha hafif ve daha büyük uçaklar kullanarak havayolu insan taşımacılığı ve kargo sektörünü daha ulaşılabilir fiyatlarda sunmak. Allen’ın kurucu ortağı olduğu bu girişim 30,000 feet yüksekliğe ulaşmak için roketlerini kullanıyor ve daha sonra bu roketlerden ayrılıyor.
2017 yılında şirket; yalnızca 589,7 kg ağırlığında, bir futbol sahasından daha büyük kanat genişliği ve 747 motoru olan dünyanın en büyük uçağını inşa etti.
Allen aynı zamanda bir malikane koleksiyoneriydi.
Diğer bir çok milyarder gibi Paul Allen’ın da emlak sektöründe oldukça geniş bir portföyü vardı; öyle ki kendisinin neredeyse dünyada gidebileceği her yerde bir malikanesi bulunuyordu.
Örnek vermek gerekirse Allen, Vulcan Capital adını verdiği yatırım şirketinin bir ofisini de Palo Alto’da açtığında ofise yakın olması için Silikon Vadisi’nin en pahalı semti Atherton’dan 22,000 metre kare büyüklüğünde tamı tamına 27 milyon dolarlık bir malikane satın aldı.
6 yatak odalı bu evin aynı zamanda iki odalı ayrı bir misafir evi ve beş arabalık devasa bir garajı bulunuyor.
Paul Allen okyanusun gürültüsünden rahatsız olduğu için Malibu’daki malikanesini satmış!
Paul Allen, geçtiğimiz ay “Milyonerler Plajı” olarak da bilinen Carbon Beach’deki 28 milyon dolarlık Malibu evini satmış. Aynı muhitte Oracle’ın kurucu ortağı Larry Ellison’un da birkaç adet evi bulunuyor.
Allen 2010 yılında bu malikane için 25 milyon dolar ödemiş. Fakat anlatılanlara göre okyanusun gürültüsünden rahatsız olduğu için bu malikanesini satmaya karar vermiş.
Allen yalnızca malikanesini değil, kendine ait adasını da satmış.
2013 yılının sonlarında, Paul Allen, 118,168 hektarlık muhteşem adasını 8 milyon dolara satmış.
Verilere göre Allen bu adayı satışa koyduğu ilk yıl olan 2005 yılında adanın fiyatını 25 milyon dolar olarak belirlemiş olsa da daha sonra müşteri çıkmayınca fiyatta indirime gitmiş.
Allen’ın diğer evleri gibi Seattle’daki evi de muhteşem.
Allen’ın Seattle’ın ufak kesimlerinden biri olan Mercer Island’da yer alan evi tamı tamına 10,000 metrekare büyüklüğünde, ağaçların ve yeşilliğin arasında yer alıyor.
Fotoğraftaki yatın üzerinde sekizgen bir helikopter iniş pisti bulunyor..
Allen, en sevdiği sinemanın yıkılacağını öğrendiği zaman sinemayı satın almış.
Allen, The Cinerama adındaki sinemayı satın alıp ses ve projeksiyon sistemlerini iyileştirerek sinemanın kapanmasına engel olmuş. Fakat bütün bu yenilikleri yaparken sinemanın kendine özgü vintage ekranını korumuş.
Allen’ın yatırım şirketi Vulcan Investment yalnızca bu sinemayı değil, aynı zamanda da Seattle’ın bitmeye yüz tutmuş birçok yerini satın alarak tekrardan canlandırmış ve bu yerleri şehrin en havalı mekanları haline getirmiş.
Nörolojiye adanmış bir enstitü kurmuş.
Allen, aralarında The Allen Institute for Brain Science’ın da (Nöroloji için Allen Enstitüsü) bulunduğu birçok yardım projesine milyon dolarlarca yardımda bulundu. Allen’ın kendi kurduğu The Allen Institute for Brain Science, brain-map.org adlı internet sitesinden düzenli olarak nöroloji ile ilgili araştırmalar paylaşıyor.
Seattle’ın en başarılı girişimcilerinden biri olan Oren Etzioni’nin aklına girmiş!
Çok fazla bilinmese de Paul Allen’ın Institute for Artificial Intelligence ya da diğer bir adıyla AI2 adını verdiği bir kuruluşu vardı.
Allen, bu kuruluşu ile birlikte Seattle bölgesinin teknoloji alanında en büyük isimlerinden biri olan Oren Etzioni’yi de AI2 projesine dahil etmiş.
Etzioni ve Allen, AI2 kapsamında dersler verip sınavlar yapabilen, insanlar için dizayn edilmiş bilgisayarlar üretmek istediklerini söylüyorlar.
Yardım derneklerine 1,5 milyar dolar üzerinde bir meblağ bağışlamış.
Kurmuş olduğu iki enstitünün yanı sıra Allen farklı alanlarda birçok yardım kuruluşuna da milyon dolarlarca bağışta bulundu. Öyle ki 2011 yılında 327,6 milyon dolar bağış yaparak yılın en cömert Amerika vatandaşı seçilmiş.
Paul Allen’ın desteklediği projeler arasında Okyanus ve Afrika vahşi yaşamı koruma gibi dünya çapında ses getiren projeler yer alıyor. Allen’ın destekte bulunduğu bu projelerin yanı sıra filleri korumayı amaçlayan bir organizasyon olan Elephant Without Borders da yer alıyor.
İki kez kanseri yendi ve 2018 yılında 65 yaşındayken hayata veda etti!
Paul Allen, Hodgkin hastalığı olarak da bilinen bir tür lenf kanseri hastası. Allen bu hastalığın ortaya çıkması ile birlikte 1983 yılında Microsoft’daki işinden tedavi olmak için ayrılmış.
Ne yazık ki 2009 yılında Allen’ın farklı bir tür lenf kanserine yakalandığı ortaya çıktı ve 2018’in Ekim ayında hayata gözlerini yumdu. Bill Gates yakın arkadaşının öldüğü gün duygu yüklü bir mesaj yayınladı. Mesajında şunları söyledi:
“Paul hakkında düşündüğümde ailesini ve arkadaşlarını çok seven bir tutkulu adamı hatırlıyorum. Ayrıca oldukça parlak bir teknolojist ve büyük işler başarmak isteyen bir hayırseverdi. Büyük işler başardı da.”
“Paul bilgisayarların dünyayı değiştirebileceğini önceden görmüştü. Lisedeyken kimsenin kişisel bilgisayarın ne olduğunu bilmediği zamanlarda bilgisayar işlemcilerinin gelişerek süper güçlü olacağını ve bunun yeni bir endüstri olacağını tahmin etmişti. Onun bu ileri görüşü birlikte yaptığımız her şeyin başlangıç noktası oldu.”
“Paul daha uzun yaşamayı hak ediyordu. Elindeki zamanı iyiye kullanırdı. Kendisini derinden özlüyorum.”
