Aynı anda hem bisiklet sürdüğünüzü hem de koşu bandında yürüdüğünüzü hayal edin. İşte karşınızda Lopifit…
Her şey, Lopifit’in kurucusu Bruin Bergmeester’in “Koşu bandını dışarıda nasıl kullanabilirim?” sorusunu sormasıyla başlamış. Takip eden bir yıl boyunca tüm zamanını bu sorunun cevabını bulmaya adayan girişimci sonunda Lopifit’i bulmuş. Lopifit elektrikli küçük motoru sayesinde, koşu bandı üstünde yürüyen kişinin adımlarını tespit ederek bunu ivmeye çeviriyor ve saatte 27 kilometre hıza ulaşabiliyor.
Lopifit’i çalıştırmak da son derece basit. Önce aküyü aktif hale getirin, sonra koşu bandında geri doğru bir adım atın ve sürüşün keyfini çıkarın. Lopifit’i durdurmak için de bisiklet ve motosikletlerden bildiğimiz iki adet fren bulunuyor. Sağ fren motoru kapatıyor, sol frense koşu bandını durduruyor. Çok basit gibi görünse de Lopifit’e ilk kez binenler tecrübe kazanmak gerektiğini ifade ediyorlar. 2014’te satışa çıkarılan bu bisiklet, 2000 euroluk yüksek fiyatına rağmen çok talep görüyor.
“Lopifitter” adında kendi hayran kitlesini yaratan bu bisikleti gereksiz ve saçma bulanlar da var. Bu kişiler Lopifit’in yürümeye bir alternatif oluşturmadığını, zira bisiklet üzerinde de yüründüğünü ifade ediyorlar. Ancak Lopifit’in özelliği yürüyerek bisiklet hızında mesafe kat etmeye yaraması. Yani her halükarda normal yürüyüşten çok daha hızlı olduğu kesin.
Lopifit’in, bildiğimiz klasik bisikletlerin yerini alması zor görünüyor, ancak bisiklet kültürüne önemli bir etki yaptığını inkar edemeyiz. Hollandalı şirket yetkilileri Tesla ve birkaç üniversiteyle görüştüklerini ve bu inovasyon ürününü başka bir seviyeye taşıyacaklarını belirtiyorlar.