Personel yönetirken motivasyon eksikliği ve problemli personel yüzünden sabrınız sürekli test edilir. Ve patron olmak demek mükemmel olacağınız anlamına gelmez. Bazen bir şeyler söyleriz ve sonrasında bunlardan dolayı pişmanlık duyarız.
Ancak ortalama bir personelden farklı olan patronların, olay sözlü iletişime geldiğinde yapmak zorunda olduğu belli görevler vardır. Bir şeylerden bıkmış olsanız bile düşünmeden konuşma gibi bir lüksünüz yoktur. Unutmayın örgüt açısından büyük problemlere neden olacak ve personelin şevkini kıracak sözlü yanlışların ortaya çıkmasına engel olmanız gerekir.
İşte özellikle bir olay anında söylemekten kaçınmanız gereken 7 cümle vardır. Vereceğiniz ani tepkiler onarılması uzun sürecek itibarsal zararlara neden olur ve personelinizin size olan güveninin azalmasına neden olur.
Personelinize asla söylememeniz gereken 7 şey
1- “Patron benim. Dediğimi yapın.” Hepimiz yetişkin insanlarız. Personeliniz için sahip olduğunuzdan farklı standartlar belirlerseniz size saygı duymalarını da bekleyemezsiniz.
2 – “Bir işin olduğu için şanslısın.” Personeliniz için gerçekten bu tür duygular hissediyorsanız belki de bir işi olduğu için şanslı olan sizsinizdir. Hiç kimse kendini borçlu gibi hissettiği bir çalışma ortamında olmaktan memnuniyet duymaz. Belli kişilerin çalışma performansından memnun değilseniz o zaman bir profesyonel gibi davranın ve sorunlarla yakından ilgilenin. Sorunları çözmenin bir yolunu bulun veya en kısa zamanda yollarınızı ayırın. Personelin “eteğinizi öpmesi” gerektiği zihniyeti oldukça çiğdir ve liderlik becerilerinizin eksik olduğunun kanıtıdır.
3 – “Hoşuna gitmiyorsa bunu yapması için başka birini bulurum.” Yönetici olarak kontrolün çoğunu elinde tutmanız aptalca davranabilirsiniz anlamına gelmez. Kendine yönetici veya patron diyen birinin liderlik özelliklerini personeli motive etmek için kullanması gerekir. Dediğinizi yaptırabilmek için insanları işleriyle tehdit etmeniz sürdürülebilir bir yol değildir. Tabii ki ilk başta dediğinizi yaparlar ancak eninde sonunda şevkleri kırılır ve bir şeyleri zoraki yapmaya başlarlar.
4 – “Neden bu konuyla ilgili problemi olan tek kişi sensin?” Sürekli direnç gösteren veya performans sorunları yaşayan bir personeliniz varsa en kısa zamanda bu kişiyle konuşma yapmanız gerekir. Size zor anlar yaşatan nispeten daha işbirlikçi bir personelse belki de sadece kötü bir gün geçiriyordur. Sorun her neyse sebepsiz yere aksilik yaptığını düşünmeyin ve yukarıdaki soruyu sormayın. Personellerinizi asla birbirleriyle kıyaslamayın. Bu tıpkı çocuklarınızı kıyaslamaya benzer ve kötü bir fikirdir.
5 – “Bunun için zamanım yok.” Ciddi misiniz? Siz PATRONSUNUZ. Sizin işiniz zaman yaratmaktır. Personelin ricasını geri çevirmek yerine birkaç dakikanızı ayırmalı ve tüm dikkatinizi ona vermelisiniz.
6 – “Stresin ne olduğu hakkında en ufak bir fikrin bile yok.” Herkes streslidir. Hanginizin yaşadığı stresin daha yoğun olduğuna siz karar veremezsiniz ve bu başkalarının yaşadığı stresi önemsememeniz anlamına gelmez.
7 – “Kapının üstüne yazan ismi gördün mü?” Eee, yani? Bu işi tepeden tırnağa sizin kurduğunuzu veya paranızı ve zamanınızı yatırdığınızı biz de biliyoruz. Ancak otoritenizi konuşturmanız performans açısından verimli bir yol değildir. Personel olmazsa düzenli müşterilerinize veya potansiyel müşterilerinize kendiniz hizmet etmek zorunda kalırsınız.
İyi patron olmak isteyen girişimcilere özel yazılar kaleme almaya devam edeceğiz. Bizi takip etmeye devam edin.
