Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana SayfaGirişimcilikİşten Biraz Olsun Uzaklaşmak İsteyen Girişimciler İçin 3 İpucu

İşten Biraz Olsun Uzaklaşmak İsteyen Girişimciler İçin 3 İpucu

Dünyayla ilişiğinizi kesip bebeğiniz gibi baktığınız işinizden kopmak kendini işine adamış bir girişimciye kabus gibi gelebilir, halbuki kendinizle baş başa kalıp kafa dinlemenin ne kadar önemli olduğunu inkar edemeyiz.

Sonuçta, istediğimiz kadar işimize bağımlı olalım, bilimsel araştırmalar arada bir mola veren ve kafa dinlemeyi tercih eden girişimcilerin daha mutlu, sağlıklı ve rakiplerine oranla çok daha üretken olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz tatilde ben de birkaç günlük bir mola verdim ve işimle alakalı almam gereken stratejik kararlar için yeni bir perspektif kazanmaya çalıştım. Kendimi işimden ve sorumluluklarımdan ayırmak düşündüğümden çok daha zor oldu ama bu süreçte rahatlamama yardımcı olan 3 etmen olduğunu keşfettim. Bu yazıda size bir mola verip rahatlamanızda yardımcı olacak bu üç etmenden bahsedeceğim.

 

1- Teknolojiyi terk edin

Belki de şaşırtıcı olacak ama teknolojiyi terk etmek gerçekten de insanı rahatlatabiliyor. Üstelik atabileceğiniz en etkili adımlardan da bir tanesi. Elbette bir parça kendinizi adamalı ve kararlı olmalısınız ama yapılamayacak bir şey değil. Ben kendi adıma bir teknoloji bağımlısıyım. Hem telefonuma hem de tabletime bağımlı yaşıyorum, evdeyken de mutlaka dizüstü bilgisayarımı etrafımda bulunduruyorum. Bu yöntem karşıma çıktığında kendimi tüm bunlardan uzaklaştırmak o kadar imkansız gelmişti ki sadece gülmekle yetinmiştim.

Buna gerçekten ihtiyacım olduğunu ise tuvalete giderken bile telefonumla gittiğimde fark ettim. İlk birkaç gün, çıktığım seyahatte bunu uygulamaya çalıştım. Gittiğim otelde bütün elektronik eşyalarımı bir kasaya kilitledim ve zamanımı otelin bana sunduğu etkinlik ve imkanlarla doldurmaya karar verdim.

Elbette ilk birkaç gün ofiste neler olduğunu, arkadaşlarımın neler yaptığını merak ederek geçti. Ama kendimi takım arkadaşlarımın işinin ehli insanlar olduğunu ve sorumluluklarının altından kalkabileceklerini söyleyerek teselli ettim. Arkadaşlarımsa hangi otelde olduğumu biliyorlardı, acil bir durumda bana ulaşmalarını sağlayacak her bilgiye sahiplerdi. Seyahatimin ortalarına doğru telefonumdan uzak kalmanın getirdiği gerginlikten çoktan kurtulmuştum. Havuz başında içeceğimi yudumlarken kendimi özgürleşmiş hissediyordum.

Kendinizi teknolojiden soyutlamak biraz çaba ve adanmışlık gerektiriyor demiştik, ama sonuçları gerçekten etkileyici. Telefonunuzu ve tabletinizi geride bırakmak içinde yaşadığınız anın tadını çıkarmanızı sağladığı gibi ve çevrenizde olup biteni daha iyi anlamlandırma yolunda da size yardımcı oluyor.

Daha da ilginciyse kendinizle başbaşa kaldığınızda çok daha derin, net ve keskin düşünebildiğinizi fark edecek olmanız. Bağlantıyı kesmeden önce dikkatinizi dağıtan her şey bir anda yok oluyor. Fark ettiğim en önemli şeylerden birisi telefon ve tabletime bağımlı yaşarken sürekli akan ve dikkatimi dağıtan bir bilgi akışı içerisinde olduğumdu. Asla bir şeye tamamıyla konsantre olamıyordum, sürekli ilgimi çeken başka bir şey, bir şeyler vardı. şimdi günlük hayatıma geri döndüm ve çok radikal bir karar alarak bu molaları günlük hayatımın bir parçası haline getirmeye karar verdim: artık her gün birkaç saatimi telefonsuz geçirmeye çalışıyorum ki odaklanma yeteneğimi geliştireyim.

Mutlaka okuyun: Bill Gates ve Steve Jobs Neden Çocuklarını Teknolojiden Uzak Büyüttü?

 

2- Yeni ilgi alanları edinin

Zamanımın çok büyük bir kısmını okuyarak, yazarak ya da iş hayatım hakkında düşünerek geçiriyorum. Yakın zamanda fark ettiğim bir diğer şey de sadece yaptığım işe odaklanıyor olmamın aslında beni ne kadar kısıtladığı. Yeni hedefim başka hobiler, ilgi alanları edinerek perspektifimi genişletmek ve dünyaya yeni bir bakış açısı kazanmak.

Tatildeyken okuduğum kitaplardan birisi Thomas Jefferson’ın hayatı üzerine bir biyografiydi. Okuduğum en hafif kitaplardan birisi olmasa da muhteşem bir bireyin zengin tarihi hakkında çok daha fazla bilgi edinmemi sağladı.

Dikkatimi çeken bir diğer nokta kitabı okurken ilginç gelen fikirlerin ve yöntemlerin altını çizmemdi. Bu fikirleri ve yöntemleri kendi hayatıma ve kariyerime de uygulayarak bir fark yaratabileceğime inanıyorum. Bu perspektif değişimi bana gelecekte yazabileceklerim hakkında yeni fikirler verirken bakış açımın da genişlemesini sağladı ve bana ilham verdi.

Mutlaka okuyun: Ultra Başarılı İnsanların Hobileri

 

3- Takımınıza güvenin

Geçmişte takımıma güvenmek benim için o kadar kolay bir şey değildi. Her arkamı döndüğümde bir şeylerin yanlış gideceği hissi ve takımımın benim yokluğumda verimli çalışamayacağı korkusu onlara körü körüne güvenmemi engelliyordu. Bu da onların üzerine bir yük yüklüyordu haliyle. Bu korkum aslında bizim organizasyonel olgunluğumuzun ve yönelişimizin bir ürünüydü tabii.

Zaman geçti ve bugünlere geldik, artık benim yokluğumda işleri yürütebilecek bir takımdan çok daha fazlasına sahibim. Gözüm kapalı onlara güvenebiliyorum ve biliyorum ki ben olmasam da benim kurduğum bir işi ilerletebilir, büyütebilir ve güçlendirebilirler. İyi bir lider olmanın asıl belirtisi de budur zaten, başarılı liderler kendilerini kesinlikle elzem görmezler. Sonuçta, bir liderin yapabileceği en iyi şey takımındakileri daha başarılı yapmak ve onları güçlendirmektir.

Tabii bu noktaya gelmek uzunca bir zaman ve oldukça çok çaba gerektirdi, kimi zaman zor kararlar vermem ve takımımızın yapısını değiştirmem gerekti. Ama önemli olan nokta bütün bu süreç ve kararlar boyunca takımımın değerini kavradığımdı. Saygı duyduğunuz, yokluğunuzda güvendiğiniz ve hatta hayranlık duyduğunuz bir takım oluşturmanın değeri paha biçilemez.

Mutlaka okuyun: Harika Bir Ekip Kurmak ve Yönetmek

Dünyayla ilişiğimi kesmek ve rahatlamak tıpkı benim gibi bütün girişimcilerin denemesi ve programlarına eklemesi gereken bir şey. Her ne kadar yılda bir gittiğimiz egzotik tatiller de aynı işlevi karşılasa da uzun dönemde daha yararlı olan şey bu rahatlama anlarını günlük hayatımıza da serpiştirerek rutinimizin içinde sakin kalabildiğimiz ve kendimizi dinleyebildiğimiz anlar yaratmak.

Bir haftalık bir tatilin ne kadar rahatlatıcı olduğunu gördüğümde aklımda tek bir soru vardı: “Bunu günlük rutinime uygulasam ve sürekli bu mental durumda olsam neler neler yapardım!”

 

İlginizi çekebilir

Ofis Dışı Saatlerde İşinizden Uzaklaşmak
İşe Ara Verip Tatile Çıkmanız Gerektiğinin 12 Belirtisi
Sevin KAYTAN
Sevin KAYTAN
Londra Üniversitesi Ekonomi ve Finans bölümünden Üstün Başarı Programı kapsamında mezun oldu. Tüm dünyada girişimcilikle ilgili birçok araştırmada yer aldı. Şu anda ise kariyer yolculuğuna Paris'te bulunan "OECD Girişimcilik Merkezi" nde devam etmekte.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar