Şanslı birkaç kişiden biri değilseniz, çalışma hayatınızın bir noktasında son derece sıkıcı olduğunu düşündüğünüz bir pozisyonda sıkışıp kaldığınızı hissedersiniz. Ve bu, gayet olağan bir durumdur. Eğer uykunuzda dahi iş yapıyorsanız, işinizi daha iyi yapmanız için gerekli motivasyonu kaybetmeniz son derece kolay olabilir.
Bazen bir yılbaşı ağacını izlemek dahi 9’dan 5’e kadar zaman geçirdiğiniz işinizden çekici gelse de, can sıkıntınızın yol açabileceği telafisi güç birkaç hatalı davranış vardır. Ve günün sonunda tüm suçu yeterince “teşvik edilmediğiniz” gerçeğine atsanız dahi aslında iyi kötü her şey tamamıyla sizin sorumluluğunuzdadır.
Gelin iş yerindeki can sıkıntısının sizleri sürükleyeceği hatalar zincirine hep birlikte göz atalım:
1-İş arkadaşlarınız size ihtiyaç duyduğunda umursamaz bir tavır takınırsınız.
Yaptığınız işten sıkıldığınızda “Hey, su şişeleriyle oynayan kedilerin bir videosu var. Hep izlemek istemiştim. Hadi gel izleyelim, geri kalan işi öğleden sonra da tamamlarım. ” vb. bir cümle duymanız cazip gelebilir. Bazen de harıl harıl çalıştığınız zamanlarda tüm ofisi virüs misali esir alan hangi içerik ise sırf gündemi yakalamak adına bu içeriği izlemek için birkaç dakikanızı ayırmanız gerekir.
Aslında tek sorun sıkıldığınız zamanlarda “gerçekten hızlı halledebileceğiniz ek projeler” e öncelik verme tuzağına düşmenizin kolay olmasıdır. Ve yaptığınız işi sevmeseniz dahi birlikte çalıştığınız kişilerin mutlaka halletmenizi bekleyeceği birkaç iş olacaktır. Bu yüzden bir proje için yardımınıza ihtiyaçları olduğunda işin ucundan tutup tutmamak size kalmıştır – özellikle de siz olmadan devam edemeyeceklerini bildiğiniz zamanlarda iş arkadaşlarınızın yardımına koşmanız kaçınılmaz olacaktır.
Sonuçta iş yerindeki mutsuzluğunuz meslektaşlarınızın suçu değildir, bu yüzden teslim tarihlerini umursamamazlık edip de kişisel mutsuzluğunuzun acısını onlardan çıkarmaya kalkmayın.
2-Sürekli şikayet halinde olursunuz.
Tamam, yaptığınız işe veya ofis ortamınıza ilişkin şikayette bulunmanız gayet doğaldır. Çok da heyecan verici olmayan görevinize dönmeden önce az da olsa içinizi boşaltmanız kendinizi rahatlatmanın iyi bir yolu gibi görünse de, aslında kendinize çok daha fazla zarar vermiş olursunuz.
Bir kere söyleyeceklerinizi duymasını isteyecek denli yakın hissetmediğiniz iş arkadaşlarının da sizi duyma riski vardır – bu kişilerin sorumlunuz veya iş yerinizde çalışan boşboğaz biri olması durumunda da fena halde zarar görebilirsiniz. Ancak bundan da önemlisi, hakkında konuştuğunuz kişilerin çalışmalarından oldukça memnun olan çalışma arkadaşlarınızın da olabileceği gerçeğini unutuyor olmanızdır. Böylesi bir tavırla yalnızca bu insanları rahatsız etmiş olmakla kalmaz, aynı zamanda özellikle de söz konusu kişiler daha heyecan verici bir bölüme geçmenize yardımcı olacak pozisyondalarsa (şu anki şirketinizde veya başka bir organizasyonda),sonrasında onlara yaklaşıp da yardım isteme lüksünü de tümden kaybedersiniz. Sonuçta, her Allah’ın günü bir şeylerden şikayetçi olan bir çalışanı kim bir başkasına tavsiye etmek ister ki?
3- Yeni arayışlara girme zahmetine katlanmazsınız.
Yaptıklarınızdan sıkıldığınızda bu kötü gidişatı değiştirmek adına yeni bir şeyler yapmak da sizin elinizdedir. Bunun anlamı çok daha ilginç olabilecek ek sorumluluklar almanız ya da yeni bir şeyler aramaya başlamanız demek olsa da hiç kimse bu işi yapmak için gönüllü olmayacaktır.
Sıkıcı ya da yorucu olan şey işinizse ve ofis ortamınızdan memnunsanız, şirket içi bir görev değişimi talebinde bulunabilirsiniz.
Ancak ne işinizden ne de ofis ortamınızdan memnun değilseniz, durumu yalnızca yeni bir iş aramaya başlamakla ortadan kaldıramazsınız. İş hayatı elbette ki zaman zaman stresle veya belirsizliklerle dolu olabilir, ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde sıkıcı bulduğunuz bu işi yapmak dışında başka bir seçeneğiniz yoksa yapabileceğiniz en iyi şey işe ilişkin duygularınızı değiştirmeye çalışmanızdır.
Sizi uyku moduna sokacak denli sıkıcı bir şeyi yapmak üzere pazartesiden cumaya kadar her gün ofisinize adeta sürüklenerek mi gidiyorsunuz? Endişelenmeyin – yalnız değilsiniz. Ancak yine de bu durum özellikle de yapmak isteyebileceğiniz o heyecan verici şeyi bulamadığınızda sürekli olarak aynı hataları yapmanıza sebep olacaktır.
Okları her daim bir başkasına çevirmek son derece kolay olsa da, durumunuzu iyileştirmekle gerçekten ilgileniyorsanız, dönüp şöyle bir kendinize bakmalı ve değişmeye ne zaman ya da nereden başlayabileceğinize odaklanmalısınız. – bunu yapabilirsiniz.
Ne yaparsam yapayım sıkılmaktan kendimi alamıyorum mu diyorsunuz?
O halde size bir hikaye anlatalım.
Şimdi gözlerinizi kapatın ve hayal edin…
“Pazartesi gelip çatmıştır. Alarmınızın sinir bozucu sesi keyfini çıkardığınız sessizlik anını yani tüm huzurunuzu bir anda kaçırır. Alarmınızı erteledikçe erteler, yatağınızı asla terk etmek istemezsiniz. Saatiniz 8’i gösterdiğindeyse vücudunuzun her bir zerresinin ağrıdığını fark edersiniz.
Ofisinize varır, bilgisayarınızı açar ve koltuğunuza yerleşirsiniz. Her şey son derece durağandır, bir düşünceden diğerine sürüklenen zihniniz dışında…”
Bu hikaye bir yerlerden tanıdık geldi mi ?
Cevabınız olumluysa siz de iş yerinde fena halde sıkılanlardansınız ve muhtemelen bu korkunç durumdan kurtulmanın yollarını aramak için buradasınız.
Şanslısınız!
Yazımızın ikinci bölümünde yer vereceğimiz tavsiyeler tam da size göre!
Bu kısımda işinizden sıkılmanızın gerçek nedeninden, bu tarz bir sıkıntıyı göz ardı etmenin az bilinen sonuçlarından ve iş yerinde sıkıldığınızda neler yapabileceğinizden bahsedeceğiz.
İş Yerindeki Can Sıkıntısının Gerçek Nedeni Nedir?
İş yerinde sıkılmanız işinizle alakalı oldukça ciddi problemlerin habercisidir.
Ne gibi problemler diyenler için hemen açıklayalım.
1-İlgi alanınız ile yaptığınız iş uyumlu değildir.
Yaptığınız işin ilgi alanınızla eşleşmemesi yaygın görülen bir problemdir, ancak bazen bunun farkında dahi olmayabiliriz. Böyle anlarda bu işe ilk etapta neden başvurduğunuzu şöyle bir düşünmeniz gerekir.
Sizi cezbeden asıl şey alacağınız maaş mıydı? Yoksa bu iş görüşmesinden başka seçeneğiniz mi yoktu? Ya da yalnızca yeni bir ortamda olmak mı istemiştiniz?
Temel kaygılarınız bunlarsa bu işte çalışmaya devam etmedeki çıkarınızın ne olduğunu yeni baştan düşünmeniz gerekir.
2-Yeteneklerinizi tam anlamıyla kullanamazsınız.
Herkesin güçlü yanları da yetenekleri de farklıdır. Yaptığınız iş yeteneklerinizin tamamını kullanmanıza izin vermediğinde üstlendiğiniz görevleri hiç de zorlayıcı bulmayabilir, dolayısıyla sıkılabilirsiniz.
Daha da kötüsü, şirketiniz için değerli olup olmadığınızı sorgulamaya başlar ve işteki motivasyonunuzu yavaşça kaybedersiniz.
3-Kendinizi geliştirmeye veya öğrenmeye yönelik çok daha az fırsata sahip olursunuz.
00
Aynı görevleri iki hafta, iki ay ya da iki yıl boyunca tekrar tekrar yaptığınızı düşünsenize! Nasıl hissederdiniz? Ölümüne sıkılacağından şüphemiz yok.
Şirketiniz size kendinizi geliştirmeniz, kariyer basamaklarını tırmanmanız ya da yeni şeyler öğrenmeniz konusunda yeterli miktarda fırsat sunmuyorsa ya da kendinizde iyi anlamda herhangi bir gelişme göremiyorsanız, hayal kırıklığına uğramaya başlar ve çok geçmeden kendinizi işinizden sıkılmış bir halde bulursunuz.
4-Vaktinizin çoğunu bomboş geçirirsiniz.
Çalışma esnasında ara vermeniz kendinize nefes alacak zaman dilimleri yaratmanız açısından önemlidir. Ancak bunu yaparken aşırıya kaçmanız problem yaratır.
Çünkü gereğinden fazla boş zamana sahip olmanız aklınızın başka yerlere kaymasına sebep olur.
Öğle arası nerede yemek yiyeceğinizi, ilişkinize dair problemlerinizi veya komşunuzun bu sabah size söylediklerini düşünür durursunuz.
Her ne kadar kafanız yoğunmuş gibi dursa da, aslında bu düşüncelerin asıl kaynağı yaşadığınız can sıkıntısıdır.
5-Yorgun hissedersiniz.
Hayatta başarıyla tamamlamayı arzulayacağınız sayısız hedef veya yöneteceğiniz işinizin ötesinde farklı pek çok şey vardır. Dikkatinizi ve enerjinizi işinizden uzaklaştırmanız son derece kolaydır, çünkü hayatınızın diğer bölümleriyle çok daha fazla meşgul olursunuz.
İş yerinizde daha az çaba harcamanız, daha az motive olmanız demektir ki bu canınızı daha çok sıkar.
6-Net bir hedefiniz yoktur.
Uzun süre aynı pozisyonda çalışan insanlar bir süre sonra kendilerini kaybolmuş hissederler.
Çalıştığınız iş aracılığıyla ulaşmak istediğiniz hedefleri düşünüp kafanızı şişirmeye başlarsınız. Zamanla yinelenen bu günlük rutine alışır, bu sayede işinize olan tutkunuzu ve ilginizi yavaş yavaş yitirirsiniz.
İş Yerindeki Can Sıkıntısını Yok Saymanın Az Bilinir Sonuçları Nelerdir?
Şuan iş yerindeki can sıkıntısıyla başa çıkmak için uygun zaman dilimi olmadığını düşünebilirsiniz, ancak bu sorunu ne kadar uzun süre ertelerseniz, o kadar çok sonuçla yüzleşmek zorunda kalırsınız.
Bizden söylemesi. Can sıkıntınızı yok saymayın, çünkü size zarar verebilir!
Nasıl mı?
1-Stres miktarında artış
Sıkıcı işler gerçekten de stresli olabilir.
Mevcut işinizde becerilerinizin boşa harcanacağını hissetmek de aynı şekilde stres yaratacaktır.
2-Kötü alışkanlıklar geliştirmek
Uzmanlar yaptıkları araştırmalarda, insanların alkol alarak, sağlıksız yiyeceklerle beslenerek veya iş hayatlarında riskli eylemlerde bulunarak sıkıntılarını hafifletme girişiminde bulunduklarını ortaya çıkarmıştır.
Sorunlarınızı çözümsüz bıraktığınızda içinizdeki sıkıntıyı engellemek adına çareyi başka yerlerde ya da şeylerde ararsınız.
3-Zihinsel problemler
Yapılan bir diğer bilimsel çalışma ise genç yetişkinlerin veya yeni mezunların depresyon ya da karamsar ruh hali geliştirebilme ihtimalleri olduğuna ilişkin üzücü bir gerçeği gözler önüne sermiştir.
Bu durumun başlıca nedeni ise gençlerin “Kendilerini rahat hissetmedikleri işleri yapmak zorunda kalmaları, bu nedenle de tatmin duygusundan son derece uzak olmalarıdır.”
4-Verimlilikte azalma
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, yaptığınız işten sıkıldığınızda veya işe olan ilginizi tümden yitirdiğinizde verimliliğiniz belirgin şekilde azalır.
İş Yerinde Sıkılanlara Yönelik Hayat Kurtarıcı 6 İpucu
Eğer harekete geçmezseniz can sıkıntısını gidermeniz pek de mümkün olmayacaktır.
Peki, iş yerinde tüm gün boyunca sizi boğacak olan bu can sıkıntısı nasıl tedavi edilir?
Karamsarlığa kapılmayın.
Neyse ki bu kötü durumu değiştirmenin de yolları var:
1-Patronunuz veya amirinizle iş yerindeki bu istenmeyen durumla alakalı bir konuşma yapmayı deneyin.
Amiriniz ya da patronunuz geri bildirimlerden memnuniyet duyacak kişiler ise bu can sıkıntısı durumunu onlarla konuşmanız her daim iyi sonuç verecektir. Ancak sizi anlayabileceklerine ve size yardım edebileceklerine yüzde yüz inandığınız doğru insanlarla muhatap olduğunuzdan emin olmalısınız.
Amirlerinizden daha zorlu görevler üstlenme veya ilgi alanlarınıza çok daha uygun işlerle uğraşma talebinde bulunabilirsiniz. Bu durum sizi sıkıntılarınızdan kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda gelişime ve öğrenmeye açıklığınız ve bu konudaki istekliliğiniz nedeniyle patronlarınızın takdirini kazanmanızı da sağlar.
2-Sizden beklenenden fazlasını yapmaya gayret edin.
Yeteneğinizi ve zamanınızı tam olarak kullanmak için işinizin gerektirdiğinden çok daha fazlasını yapmaya gayret edin. Tekrarlayan veya zorlu olmayan görevleri tamamlamanızın ardından sorumluluklarınızın ötesindeki görevleri de üstlenmek için ekstra zaman ayırın.
Zamanla işverenleriniz de uyguladığınız bu iş etiğini fark edecek hatta tanıyacaktır. İş hayatınıza zevkle devam edebilmeniz için ilginç görevler üstlenmeyi de deneyebilirsiniz!
3- Boş zamanlarınızda yeni beceriler edinmeye çalışın.
Çalışmadığınız süreler fazlaca uzunsa bu süreyi bilginizi genişletmek veya yeni bir şeyler öğrenmek için kullanabilirsiniz. İyi donanımlı bir kişi her daim patronlarının gözdesi olacaktır.
Örneğin, tasarım ekibinde çalışıyorsanız ancak tasarım yazılımları kullanımına aşina değilseniz, bu boş vakit kendi kendinize bir şeyler öğrenmeye başlamanız için iyi bir şans olacaktır.
4-İşinizden ne beklediğinizi bilin.
Bu önemlidir – amacınızın ne olduğunu bilmeniz sizi daha fazla çalışmak konusunda motive edebilir!
Hedeflerinizi ve tutkularınızı keşfetmek adına zaman ayırmanız yerinde bir tavır olacaktır. Fakat lütfen bu hedefleri bir kenara not almayı ya da küçük post- it’lere yazarak masanıza ya da odanızın duvarına yapıştırmayı unutmayın. Böylelikle bunları her daim kendinize de hatırlatmış olursunuz.
5-Tükenmişlik hissi ile mücadele etmek için ara vermeyi ihmal etmeyin.
Dinlenme süreniz aynı zamanda ileride çıkacağınız çok daha uzun bir yolculuğa hazırlık aşamasında olduğunuz anlamına gelir. Bu nedenle mola vermek konusunda asla tereddüt etmeyin. Buna ihtiyacınız var!
Başarılı olmak isteyenleriniz için bu kritik derecede önemli bir husustur. Ara verin ve hazır hissettiğiniz zaman işinizin başına geri dönün. Kısa bir molanın gücünü asla hafife almayın!
6- Sizi ilerleme kaydetmekten alıkoyduğunu düşünüyorsanız, mevcut işinizi bırakın.
Yazımızda yer verdiğimiz her yöntemi denediniz, ancak halen daha iş hayatınızın sıkıcı olduğunu mu düşünüyorsunuz? O halde mevcut işinizden ayrılmayı düşünmelisiniz.
Unutmayın, fırsatlar her yerdedir ve bir yerlerde sizi bekleyen çok daha iyi bir iş olabilir.
Hayatınızda köklü bir değişiklik yapın ve kendinizi şımartmaya şimdiden başlayın!
Son Söz
İş yerinde sıkıldığınızı hissettiğiniz an bunun gözden kaçırmamanız gereken bir uyarı işareti olduğunu fark etmelisiniz. Bu, hayattaki amacınızı dahi ıskalayabileceğiniz anlamına gelebilir.
Bu sıkıntının devam etmesine izin verirseniz, zihinsel sağlığınızı hatta mutluluğunuzu da tehlikeye atmış olursunuz.
Her gün aynı şeyleri yapmayı bırakın ve kendinize sıkılmak için fırsat tanıyın. Ardından kariyeriniz ve hayatınızla ilgili sizi yeniden heyecanlandıracak bir değişiklik yapmaya hazır olun.
Unutmayın, hepimiz zor zamanları rahatlıkla atlatabilecek kapasiteye sahibiz. Yalnızca, bazen bir işe başlamadan evvel küçük bir motivasyona ihtiyaç duyarız. Umarız yazımız sizi bu konuda yüreklendirmeye yetmiştir.