İnternet dünyası kullandığımız dili/dilleri köklü bir biçimde etkiliyor. Bu noktada emoji ve GIF’leri rahatlıkla örnek verebiliriz. GİF dendiğinde loop halinde sürekli aynı görüntüyü tekrarlayan birkaç saniyelik kısa videolar aklımıza gelmeli.
İşte bundan tam 7 yıl önce, Alex Chung arkadaşıyla kahvaltı yaparken GİF’lerden ne kadar keyif aldığını ifade etti, ancak GİF arama ve bulma konusunda temel bir web sitesinin olmadığını fark etti.
Tasarım ve mühendislik geçmişi olan, ABD’nin en büyük firmalarından Comcast, Viacom gibi yerlerde çalışan Chung, bu noktada kendi GİF arama motorunu oluşturmaya karar verdi. Sitenin adına Gifgle adını verdi ancak daha sonra Google’dan gelebilecek davalar için sitenin adını Giphy olarak değiştirdi.
Chung’un bu GİF arama motoru fikri ise kısa sürede büyük ilgi gördü. 2018 yılında Giphy tam 150 milyon dolar yatırım aldı. Şu an Giphy’nin 80 çalışanı var ve siteye her gün dünya genelinde 300 milyondan fazla kişi giriyor.
Bu yazıda CEO Alex Chung ve Giphy’nin ikinci ismi olan Adam Leibshon başta olmak üzere Giphy kurucu kadrosunda yer alan isimlerin ağzından Giphy’nin başarı hikayesini aktaracağız sizlere.
Giphy’nin temel felsefesi aslında GİF’lerin sahibi olmak şeklinde. Bugün nasıl video dendiğinde akla Youtube geliyorsa, arama motoru dendiğinde akla Google geliyorsa, GİF dendiğinde de akla Giphy geliyor. Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya sitelerinde de Giphy’nin veritabanında bulunan GİF’ler rahatlıkla oynatılabiliyor. Yani internetin her noktasına sızmış durumda Giphy. Öyle ki Facebook Giphy’i satın almak istemesine rağmen kurucular bu teklifi reddetmiş.
Giphy’nin baş editörü Tyler Menzel şöyle konuşuyor:
“Giphy ilk kurulduğunda dizilerden, filmlerden, komik videolardan birkaç saniyelik GIF üretmeye başladı. Sitenin ilk kurulduğu dönemde Altın Küre etkinliğine iki çalışanımızı gönderdik. Bu kişiler gün boyu av peşindeydi! Leonardo di Caprio ve Lady Gaga’nın çarpıştığı anı yakalayan çalışanlar bu videonun çarpışma anını GİF’e çevirdi. Bir saniyelik bu ufak hadiseyi internette paylaştık ve gecede 50 milyon kişi izledi. Temel olarak ilk kırılma noktalarından biri bu oldu.”
Her şeyden önce şunu bir açıklığa kavuşturalım. GİF dediğimiz şey aslında jpeg, pdf, mp3, mp4 gibi bir dosya formatı. GİF’in özelliği bir videonun bir saniyelik bir kısmını sonsuz döngü şeklinde oynatması. Özellikle komik ve ilginç anların sürekli bir döngü halinde oynaması GİF’i ilginç ve sosyal medyada kullanması çok etkili bir araç haline getiriyor. İşletme sahipleri GİF’in bu herkesi içine çeken hoş yanından istifade etmesi çok önemli.
Giphy’nin kurucuları Alex Chung ve Adam Leibsohn, GİF’in neden bu kadar etkili olduğunu şöyle anlatıyor:
“Ludwig Wittgenstein’ın dil teorisi bize ipucu veriyor aslında. Sözcükler somut şeyleri anlatmak için çok idealdir ancak soyut şeyleri anlatmada sözcükler çoğu zaman yetersiz kalır. Wittgenstein insanların dil ile iletişim kurmasındaki sınırları görmüş biridir. Biz Giphy olarak yeni bir dil yaratma peşinde miyiz? Hayır.
Wittgenstein’ın ölümünün üzerinden 60 küsür yıl geçti ve dünya yeni iletişim yöntemleri geliştirdi. Özellikle görsel iletişim çok büyük bir ivme yakaladı. GİF, video, Youtube, caps, emoji, selfie… Dijital dünyanın içine doğal nesil artık kendini sözcüklerle değil, görsellerle anlatıyor. “Seni seviyorum” ifadesini sert, romantik, tutkulu, sinirli… onlarca farklı tarzda gösterebilirsiniz GİF ile. Ancak bunu sözcüklerle tek bir biçimde “Seni + seviyorum” şeklinde gösterirsiniz. İşte GİF başta olmak üzere görsel medyanın popülaritesi buradan geliyor. Bağlama uygun bir biçimde aktarıldığı zaman sözcüklerin gücünü aşıyor görsel.”
Giphy 2012’de kurulduktan sonra öncelikle GİF’leri bilen ve seven, GİFsever kitleye ulaşmalıydı. Yani insanları bir şekilde giphy.com adresine davet etmeliydi. İşte bu nedenle şirket kurulduğu ilk yıl neredeyse tamamen SEO, yani arama motoru optimizasyonuna odaklandı. Ayrıca GİF’i olan sanatçılara ve ünlülere ulaştı ve onlara Giphy üzerindeki GİF’lerini sosyal medyada paylaşmaya teşvik etti. Daha sonra firmalar Giphy’den gif-odaklı reklam kampanyaları için yardım istedi. Mesela Subway bu firmalardan ilkiydi. Yani ilk başta Giphy paradan ziyade, sıkı bir takipçi kitlesine ve bilinirliğe ihtiyaç duydu. Bugün de Giphy Studios aracılığı ile Selena Gomez, Converse, McDonald’s gibi firmalarla yakın işbirliği içinde Giphy.
Giphy’nin ikinci yılında TV kanalları, film stüdyoları ile lisans anlaşmaları yapıldı. O dönem GİF için lisans almak gerektiği gibi bir düşünce dahi yoktu ortada. Ancak bugün sosyal medyadaki hemen hemen tüm mecralarda, (600’den fazla sosyal medya sitesinde) Giphy GIF’leri kullanılabiliyor ve bu siteler Giphy’nin veritabanındaki GİF’leri sitelerine entegre edebilmek için para ödüyorlar. Ayrıca bir GİF’in 200-300 milyon izlenme aldığını görmek de diğer şirketleri GİF konusuna odaklanmak için iştahlandırıyor.
Mesela Los Angeles Galaxy adlı futbol takımı Twitter’da sıkİ GIF kullanıyor. Takımın medya sorumlusu Chris Thomas, “Stratejik açıdan GİF kullanmayı daha önce düşünmemiştik. Ancak GİF’ler sayesinde etkileşim miktarı çok iyi bir noktaya geldi. Bu nedenle artık GİF konusuna da ciddi bir biçimde odaklanıyoruz.” diyor. Giphy ile partnerlik kuran L.A Galaxy takımının Giphy’de özel bir sayfası bulunuyor ve kullanıcılar takım için GİF üretebiliyor. Los Angeles Galaxy bu işi o kadar ciddiye almış durumda ki sırf GİF tasarımı konusunda başarılı diye bir personel dahi istihdam etmiş.
Giphy partnerlik anlaşmalarında nakit para gibi bir yöntem izlemiyor. Giphy, firmalara yönelik GIF üretip dağıtıyor. Bu durum hem firmalara fayda sağlarken hem de Giphy’e fayda sağlıyor. Chris Thomas başka bir firmadan böyle bir anlaşma gelse kabul etmeyeceklerini, ancak Giphy’nin uzmanlığı ve tutkusu nedeniyle bu tür bir partnerlik içinde olduklarını ifade ediyor.
2017 yılında Facebook’un Giphy’i satın almaya çalıştığını belirtmek gerek. Instagram’ı 1 milyar dolara, Whatsapp’ı 19 milyar dolara satın alan Facebook’un Giphy için de ciddi bir teklif götürmüş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Peki ama teklif neden reddedildi?
Alex Chung bu konuda şöyle diyor:
“Bir formatın sahibi olursanız ve işinizi giderek büyütürseniz elbette başka kişiler de bunun bir parçası olmak ister.”
Leibsohn ise şöyle diyor:
“Eğer bizim yörüngemizi, bizim mantığımızı takip ederseniz, bizim bu alandaki en büyük oyuncu olduğumuzu fark edersiniz. Biz bu hareketin, bu kültürün bir parçası değil, öncüsü olmak istiyoruz.”
Bu noktada Giphy’nin daha nasıl bir yol izleyeceğini kestirmek güç, ancak Giphy’nin kendi alanının bir numarası olma arzusu son derece anlaşılır. Giphy kendini bir GIF veritabanından daha fazlası olarak görüyor.
Chung şöyle diyor:
“Google’da asla mutlu, üzgün, neşeli kelimelerini aratmazsınız. Ancak bunu Giphy’de yapabilirsiniz. Giphy farklı bir arama motoru. Giphy duygulara yönelik bir arama motoru. Google ile kıyaslanamayız ancak Google’ı GİF konusunda alt edebiliriz. Ayrıca çok ufak bir ekibiz biz. Ofisimiz de mütevazi. Binlerce personelimiz olsa çok daha farklı bir noktada olabiliriz.”
Diğer kurucu ortak Leibsohn GİF’in interneti kaplamasından ziyade dünyanın kendini GIF şeklinde sunma aşamasına geldiğin düşünüyor.
“İnsanlar artık farklı dillerde de okunabilecek, anlaşılabilecek şekilde hareket ediyor. Drake’in klipleri, Donald Trump’ın hareketleri tamamen GİF’lik potansiyel taşıyor ve bunun bilinçli bir biçimde yapıldığını düşünüyoruz.”
Yani şunu diyebiliriz: Giphy’nin nihai amacı 6 saniyelik GİF reklam formatının sahibi olmak ve GIF’i temel bir reklam aracı haline getirmek.
Tenor adlı bir diğer GIF şirketinin CEO’su Jason Krebs şöyle diyor:
“Pazarlamacılara kısa video formatının değerini anlatmak çok zor oldu. Onlar da doğal olarak ihtiyaç duydukları görünürlüğe erişip erişemeyeceklerini öğrenmek istiyorlardı. Tıpkı TV reklamı gibi düşünüyorlardı. GIF’in bilinirlik konusunda harikalar yarattığını gördükten sonra artık bu formatın kendilerine nasıl bir kazanç sağlayacağını öğrenmek istiyorlar. Şu an GIF dünyasında bu soruya yanıt aranıyor diyebilirim.”
Giphy de bu meseleye odaklanıyor fakat bir yanda da markalara yönelik kıymetli bir şey sunuyor. Milyonlaca kullanıcının duygu dünyası… Giphy CEO’su Alex Chung şöyle diyor:
“İnsanların bulunduğu, konuştuğu ve neden X konusu hakkında konuştuklarını anlattığı çok az mecra var. Reklam geliri açısından baktığınız zaman bu büyük bir güçtür. Kullanıcı beğenileri, ilgi alanları, demografik özelikleri ve duygu durumları… Bunları bilmek bugün iş hayatında gücün sahibi olmak demek. Bu nedenle Google arama sonuçları ve Youtube arama sonuçlarından aşırı derecede yararlanıyoruz.”