Hızlı şekilde iş bulmanıza yardımcı olacak, üstelik yapması da fazla zamanınızı almayacak birkaç şey var. İş arayan birçok kişinin farkında olmadığı bu ayrıntılarla etkili bir iş arama süreci yürütebilirsiniz.
Örneğin, son günlerde konuştuğum biri iş mülakatından sonra teşekkür notu gönderilmesi gerektiğini bilmiyordu. Başka bir tanesi ise özgeçmişine bütün deneyimlerini yazmasının gereksiz olduğunun farkında değildi.
Okuyacağınız listedeki bazı ipuçları, fark yaratabilecek küçük ayrıntılardan ibaret. Diğerleriyse iş bulmanızı ciddi anlamda kolaylaştıracak önemli şeyler. İş avındayken göz önünde bulundurmanız gereken 15 ipucunu sizlerle paylaşıyorum.
Listedeki maddelere şöyle bir göz atın, hangilerini yaptığınızı görün ve yapmadıklarınıza bir şans verin. Keyifli okumalar!
1. İnternette iş ararken gelişmiş arama seçeneğini kullanarak zamandan tasarruf edebilirsiniz.
Kariyer.net ve Yenibiriş gibi başlıca iş arama sayfalarının “Gelişmiş Arama” seçeneği bulunuyor. Böylece, anahtar kelimeler, mekân, işyerinin yakınlığı, iş unvanı, şirket, iş tipi, gönderme tarihi ve benzeri unsurları özel olarak belirleyebilirsiniz.
2. Bulduğunuz her işe başvurmak pek de iyi bir fikir olmayabilir.
Aramanızı kalifiye olduğunuz işler üzerine yoğunlaştırın. Böylece mülakata çağrılma ihtimalinizi artırmış olacaksınız. Rastgele özgeçmiş ve önyazı göndermek sadece vakit kaybı olacaktır. İş avcılığına başlamadan önce, ne tarz bir iş aradığınızdan iyice emin olun.
Hatta daha iyisi, çalışmak isteyeceğiniz şirketlerin bir listesini çıkarın ve sizi fark etmeleri için elinizden geleni yapın.
3. Başvuru yaptığınız bir şirketten yanıt beklerken başka yerlere başvurmaktan vazgeçmeyin.
İş arayan birçok kişi, hedefine ulaşmadan önce yaklaşık 15 farklı yerden ret cevabı alıyor. Hatalarınızdan ders alın ve doğru teklifi alana dek başvuru yapmaya devam edin. En kötü ihtimalle birkaç iş teklifi arasından işverenlerden habersiz seçim yapacaksınız. Hiç de fena bir durum değil doğrusu.
4. Özel bir önyazıya ihtiyacınız var, aksi takdirde özgeçmişinize bakılmayabilir.
Bir işvereni sizi mülakata çağıracak kadar etkileyebilmeniz için sadece birkaç saniyeniz var. Bizzat tanıdığım işverenler, bütün başvuruları incelemelerine rağmen önyazılarının ilk paragrafında şirkete ne katabileceklerini yazmayan adayları mülakata çağırmadıklarını söylüyorlar. İş yeterliliklerini nasıl karşılayabileceğiniz ve nasıl etkili önyazı hazırlayabileceğiniz hakkında bilgi sahibi olmalısınız.
5. Özgeçmişiniz de başvurduğunuz işe yönelik olmalı.
Mesele sadece önyazı hazırlamak değil. Özgeçmişiniz de başvurduğunuz işle uyumlu olacak şekilde düzeltilmeli ve ayarlanmalı.
Bunları yapmazsanız özgeçmişiniz aday takip sistemi kullanan şirketlerin veya kişilerin ilgisini çekmeyebilir. Amaca yönelik bir özgeçmiş yazmayı bilmeniz gerekiyor.
6. Özgeçmişinize bütün tecrübelerinizi yazmanıza gerek yok.
Bir kişi bana yaklaşık 40 yıllık iş tecrübesinin bulunduğu özgeçmişini vermişti. Ne yazık ki tecrübeleriniz kimseyi etkilemeyecek. Bu kadar fazla tarih ayrıntısı başvuran kişiyi yaşlı gösterirken, verilen bilgi ve sahip olunan tecrübe de birçok iş pozisyonu için gereğinden fazla kalabiliyor. Özgeçmişinize hangi tecrübeleri ve tarihleri koyacağınızı iyi bilmelisiniz.
7. Özgeçmişinize tam zamanlı çalışma dışındaki tecrübelerinizi ekleyebilirsiniz.
Eğer belli bir süredir çalışmıyorsanız özgeçmişinizde işten ayrıldığınızdan beri hiçbir şey yapmamışsınız imajı oluşsun istemezsiniz. Özgeçmişinizi, çalışma tecrübelerinizin dışında güçlendirecek başka şeyler de var. Çalışmadığınız süreçte yaptığınız ne gibi şeyleri özgeçmişinize ekleyebileceğinizi bilmelisiniz.
8. Yönetici veya mesleğinde başarılı bir insan gibi giyinin.
Belki de dış görünüşün bu kadar önemli olması adil değil. Fakat ne yazık ki oldukça önemli. Mülakatın ilk birkaç dakikası o kritik ilk izlenimi oluşturduğunuzu unutmayın. Başvurduğunuz işe ve şirkete uygun giyindiğinize emin olun. Farklı iş ve ortamlar için nasıl giyinilmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi olun.
Mutlaka okuyun: İyi Bir İlk İzlenim Bırakmak İçin İpuçları
9. Kendiniz olun.
İnsan Kaynakları uzmanı Susan Heathfield kendiniz olmanız gerektiğini söylüyor. Çalışılmış cevaplar, yapmacık gülüşler ve sırf işvereni etkilemek için inanmadığınız şeyleri söylemek karşınızdaki kişiyi yanlış yönlendirebiliyor. İşverenler kimi işe aldıklarını bilmek isterler ve işin ilk gününde karşılarında o kişiyi görmeyi umarlar.
10. Hikâye anlatıcılığı, tecrübelerinizi ve yeteneklerinizi paylaşmanız için harika bir yöntemdir.
İşverene nasıl biri olduğunuzu göstermenin yolu hikâye anlatmaktan geçiyor. Mülakatta karşılaştığınız soruları yetenek ve tecrübelerinize dayanarak o durum gerçekten yaşanıyormuş gibi cevaplandırın. Karşı tarafa ne kadar somut bilgi sağlarsanız işvereniniz sizin o kadar kalifiye olduğunuzu düşünecektir. Mülakat sorularına nasıl cevap verileceğini iyi bilmeniz gerekiyor.
11. Önceki işvereniniz hakkında asla kötü bir şey söylemeyin.
Ben de bir zamanlar işe alım yöneticisi olarak çalışıyordum. Görüştüğüm adaylar eski patronları hakkında kötü şeyler söylerken sinirlerimin nasıl bozulduğunu hâlâ hatırlıyorum. Gerçekten de, eski patronunuz ve iş arkadaşlarınız hakkında kötü sözler sarf etmek bir mülakatta yapabileceğiniz en büyük hatalar arasında yer alıyor. Eskiden çalıştığınız yer için kötü şeyler söylediğinizde mülakatı yapan kişi kendine: “Kim bilir buradan ayrılınca bizim hakkımızda neler diyecek?” sorusunu soracaktır.
12. İş görüşmesinden sonra bir teşekkür notu gönderin.
Mülakatın devamını getirebilmek son derece önemli. Teşekkür notu göndererek karşı tarafa sizi işe uygun bulmalarından ötürü müteşekkir olduğunuzu göstereceksiniz. Ayrıca bu notta işe olan ilginizi tekrar belirtebilir ve mülakat esnasında atladığınız bir noktaya değinebilirsiniz. İş görüşmelerinizin ardından nasıl teşekkür edeceğinizi bilmelisiniz.
13. Ağ oluşturma, başarılı bir iş avının vazgeçilmez bir unsurudur.
İster internet üzerinden isterse bir kişi vasıtasıyla olsun, birçok iş hâlâ sahip olunan sosyal bağlantılar aracılığıyla bulunuyor. Etrafınızdaki herkese duyurmadan kimin size yeni bir iş bulabileceğini bilmeniz mümkün değil. Bağlantılarınızı bir şirkette nasıl kullanabileceğiniz hakkında bilgi sahibi olmalısınız.
14. İşe alınma noktasında referansların büyük bir etkisi olabilir.
Referanslar oldukça önemli ve inanın bana bütün işverenler referanslarınıza bakıyor. Patronlarınızdan, iş arkadaşlarınızdan, müşterilerinizden, astlarınızdan ve tedarikçilerinizden referans alın. Bunları LinkedIn gibi sitelerde saklayın ve mümkün olan her an paylaşın. Süpervizörünüzün size kötü referans vereceğinden endişe duyuyorsanız, tanıdığınız diğer kişilerden referans almaya çalışabilirsiniz.
15. Aynı iş için birden fazla başvuru yapmanızda hiçbir sakınca yok.
Diyelim ki hayalinizdeki işe başvurdunuz, ama şirket size geri dönüş yapmadı. Üstüne üstlük iş ilanını yeniden yayında gördünüz. Böyle bir durumda “bir başvuru daha” yapmanın hiçbir sakıncası yok. Fakat bu kez iş gerekliliklerini karşıladığınızı özgeçmişinizde ve önyazınızda belirtmeye özen gösterin. Ayrıca LinkedIn’de dolaşarak kimleri tanıdığınızı kontrol edin. Belki ikinci seferde başarıya ulaşabilirsiniz. Bir şirketteki bağlantılarınızı nasıl bulacağınızı bilmeniz gerekiyor.
