İş fikri 1: Sanal Üyelik Hizmeti Sunan Ortak Çalışma Alanları
Uzaktan çalışan girişim şirketleri, sanal üyelik ile ortak çalışma ağlarına katılabiliyor.
Avustralya menşeili bir firma, girişim şirketlerine ve bireysel girişimcilere ortak çalışabilecekleri ofis ağları sunuyor. Fishburners adlı bu firmanın Sidney, Brisbane ve Şangay’da halhazırda gerçek ortak çalışma ofisleri bulunuyor. Fakat ayda sadece 29 Dolar’a girişimciler sanal bir programa katılabiliyor.
Bu program sayesinde girişim şirketleri ve girişimciler, çevrimiçi bir şekilde ortak çalışma topluluklarına katılıyor, bültenleri alıyor, eğitimlere ve etkinliklere erişim hakkı kazanıyor. Ayda 20 Dolar daha fazla ödeyen işletmeler ve girişimciler ise, tüm bunların yanında Fishburners’a ait ortak çalışma ofisini ayda bir kez kullanabiliyor.
Buradaki ana fikir, uzak bölgelerde faaliyet gösteren girişimcilerin ve girişim şirketlerinin daha geniş bir ağın içerisine katılmasını sağlayarak onları desteklemek. Sanal programı satın alarak üyelik yapan deneme aşamasındaki 100 girişim şirketinin, kenar mahallelerde bulunanlarının yarısı, kırsal alanda faaliyet gösterenlerin ise yüzde 35’i hayatta kalmayı başardı.
İş fikri 2: Su Altı Çadırı ile Okyanusta Kamp Yapabileceksiniz
Kubbe şeklindeki yaşam alanı, dalgıçların maruz kaldıkları basıncı azaltmalarına, yemek yiyebilmelerine ve hatta su altında uyumalarına imkan sağlıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren Ocean Opportunity, tasarladığı taşınabilir çadır ile dalgıçların su altında kamp yapabilmelerine imkan verdi. Ocean Space Habitat adı verilen kubbe şeklindeki çadır su altında kurulabiliyor. Çadır iskelet halinde şekil aldıktan sonra sabitlenebiliyor. İç kısmında yaratılan hava kabarcığı, oksijen ile doldurulabildiği gibi oturmak için de yer sunuyor. Taşınabilir su altı yaşam alanı sayesinde balıkçılar 4 ile 6 saat arasında kuru bir alanda kalarak teçhizatlarını çıkarabiliyor, yemek yiyip dinlenebiliyor ve derin sularda maruz kaldıkları yüksek basınçtan bir süreliğine arınabiliyorlar.
Çadır, dalış uzmanı Mchael Lombardi ve NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu disiplinler arası laboratuvarı NYU-X’de Hemşirelik Profesörü olan Winslow Burleson tarafından tasarlandı. Lombardi tarafından patenti alınan ürün halihazırda satışa sunuldu.
İş fikri 3: Markette Aradığınızı Bulmanızı Sağlayan Harita Yazılımı
İsrailli bir girişim şirketi tarafından geliştirilen eklenti, satıcılara alışveriş alışkanlıkları ile ilgili yeni bir perspektif kazandırıyor.
İsrailli girişim firması Oriient, binaların içerisinde insanların yollarını bulabilmesine yardım edecek bir harita yazılımı geliştirdi. GPS gibi çalışan fakat sadece kapalı alanlarda kullanılabilen bu eklenti, insanların alışveriş merkezleri, mağazalar, hastaneler gibi hemen her binada yollarını veya aradıklarını bulmasını sağlıyor.
Eklenti uygulama geliştiricilere aylık ücret karşılığı satılıyor. Ziyaretçilerine aradıklarını bulmalarını sağlayan bir uygulama sunulan alışveriş merkezi olduğunu varsayın, bu uygulama sayesinde, alışveriş merkezindeki mağazaları ve hatta aradığınız ürünün raftaki yerini bile öğrenebileceksiniz.
Dünyanın manyetik alanını ve akıllı telefonlarda bulunan sensörleri kullanarak kişinin tam yerini belirleyen yazılım, bunu bir metrenin altında bir hata payı ile yapabiliyor. Manyetik alanın kararlı yapısı nedeni ile bu yöntem her binada etkili oluyor. Oriient CEO’su ve kurucu ortağı Mickey Balter “Google Haritalar nasıl ki insanların evden işe giderken hangi yolu kullanacağını kontrol ediyorsa, sistemimiz sayesinde de satıcılar müşterileri kontrol edip etkileyebilecek.” diyor.
Harita hizmeti aracılığı ile toplanan veriler satıcılar ve diğer işletmelerle paylaşılacak. Bu sayede de müşterilerin nerelerde gezdiği ve nerelerde vakit geçirdiği anlaşılacak.
Oriient firması bu fikirleri sayesinde şimdiden 2 milyon Dolar’ın üzerinde fon bulmayı başardı.
İş fikri 4: Havadaki Nemi Yakalayarak Temiz Suya Dönüştüren Hastane
Çatıya yerleştirilmiş güneş enerjili hidro paneller sayesinde, havadaki nem içme suyuna dönüştürülüyor.
Jamaika’da bir hastaneye, Zero Mass Water firması tarafından yerleştirilen sistem sayesinde, havadan yakalanan nem ile içme suyu elde ediliyor. Çevre dostu sistem güneş enerjisi ile çalışırken, plastik su şişelerine ihtiyacı da ortadan kaldırıyor.
Bildiğimiz güneş enerjisi panelleri ile bir araya getirilen paneller, biri ısı yaratan bir diğeri de havadaki nemi yakalayan iki adet hidro panelden oluşuyor. Yoğunlaşma ile elde edilen su damlacıkları, minerallerin eklendiği 30 litrelik depoda toplanıyor ve içilebilmesi için bir musluğa gönderiliyor.
Zero Mass Water, iki adet hidro panel ile günlük bir kase kadar su üretebileceklerini iddia ediyor. Firma ayrıca, sistemlerinin 15 yılda 100 binin üzerinde plastik su şişesi atığını ve su israfını engelleyeceğini belirtiyor. Firmanın hidro panelleri hali hazırda satışa sunulmuş vaziyette.
İş fikri 5: Afrika’daki Kızların Okula Devam Edebilmesi İçin Hijyenik ve Uygun Fiyatlı Ped Üretiliyor
Hijyenik pedlere ulaşımı kolaylaştırmak, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan kız çocuklarının hayatını değiştirebilir.
Güney Afrika ülkesi Namibya’da faaliyet gösteren Eco Sanitary Trading firması, uygun fiyatlı hijyenik kadın pedlerini tanıttı. Şirketin Genel Müdürü Naomi Kefas, yoksul ailelerin kız çocuklarının, ped almaya paraları olmadığı için her ay okulu kaçırdıklarını fark ettiklerini ve bunun ardından bahsi geçen ürünü ortaya çıkardıklarını belirtti. Namibya’nın Rundu kentini ziyaret ettiği sırada genç bir kız Kefas’ın yanına gelip bir dahaki gelişinde yiyecek ve mümkünse ped getirmesini rica etmiş. Ped bulamadığı için okulu kaçıran kızların varlığını fark eden Kefas, “O anda, bu kızların hayatlarını değiştirmek için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum.” diyor.
Üretilen uygun fiyatlı hijyenik pedlerin ismi “Perfect fit”. Yerli üretim olan pedler emici ve cepte kolayca taşınarak okula götürülebiliyor. Kendi bütçelerinden Güney Afrika, Kenya, Hindistan ve Çin’e araştırma gezileri düzenleyen ekip, bu ürünü geliştirmek için iki yıl boyunca araştırma yaptı.
Neredeyse yarısı kadınlardan oluşan 26 kişilik bir ekip, Namibya’nın Başkenti Windhoek’te bir fabrikada bu pedleri üretiyor. Firma Namibya Kalkınma Bankası’ndan aldığı finansman ve hibeler ile üretimini sürdürüyor.
İş fikri 6: İş Başvurusu Yapan Çalışanın Çalışma Şeklini Saniyeler İçinde Değerlendiren Yapay Zeka
Alman girişim firması, yapay zeka ve LinkedIn sitesini kullanarak çalışanın çalışma tarzını hızlı bir şekilde değerlendiriyor.
Alman girişim firması Bunch, işe başvuranların çalışma tarzını otomatik olarak değerlendiren bir sistem geliştirdi. Emma adı verilen ve Google Chrome tarayıcısında eklenti olarak çalıştırılan uygulama, LinkedIn üzerinden profilleri tarıyor, gönderileri, önerileri ve başka onlarca göstergeyi değerlendirerek davranış modeli ortaya çıkarıyor.
Yapay zeka ile çalışan algoritma, LinkedIn verileri ile Slack Messages, Glassdoor ve LinkedIn’deki diğer profillerden elde edilen milyonlarca veriyi karşılaştırıyor. Bu veriler sayesinde başvuruda bulunan kişi kişisel olarak kategorize ediliyor ve uyum sağlama, ayrıntıya önem verme ya da dürüstlük gibi özellikleri ortaya çıkarılıyor. İş verenler ise bu verilerin yardımı ile, işe alacakları kişinin kendilerine uygun olup olmayacağına daha kolay karar verebiliyor.
Bu teknoloji Berlin’de bulunan kurumsal psikologlar, veri bilimi uzmanları ve yazılım geliştiriciler tarafından kurulan Bunch adlı girişim firması tarafından geliştirildi. Stanford İşletme Bölümü Kurumsal Davranış Profesörü Charles O’Reilly, Bunch tarafından kullanılan sistemin davranış modelini geliştiren isim.
Emma adlı Google Chrome uzantısı ücretsiz olarak indirilebiliyor. İş arayanlar da bu uygulamayı kullanarak, kendi profillerinin potansiyel iş verenler tarafından nasıl değerlendirildiğini görebiliyor.
İş fikri 7: Halka Açık Çalışma Alanı
WeWork firması ortak çalışma alanı fikrini geliştirip ofislerini halka açmaya karar verdi.
WeWork’un ortak çalışma alanı ve hem alışveriş hem de yemek hizmeti sunduğu yeni fikri hayata geçti. Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentindeki Flatiron mahallesinde uygulanmaya başlayan fikir, herkesin bir masa ya da toplantı alanı kiralayabilmesine imkan sağlıyor. Anlık ya da İnternet sitesi üzerinden önceden kiralanabilecek 100’e yakın oturma alanına sahip ofis alanı “Made By We” adıyla anılıyor ve 4 ile 10 kişi arasında grup toplantılarına izin veriyor.
Made By We ayrıca “We Topluluğu” tarafından üretilen kıyafet, yiyecek ve benzeri ürünlerin satışının yapıldığı bir alan ve içerisinde kafesi de bulunuyor. Firmaya göre bu fikir sadece bir çalışma alanını değil, aynı zamanda topluluğu da anlatıyor.
İş fikri 8: 3 Boyutlu Yazıcı ile Üretilen Set Denizlerdeki Biyolojik Çeşitliliği Artırıp Kirliliği Azaltabilir
Dev otomobil üreticisi Volvo tarafından desteklenen set, denizlerdeki yaşam alanını taklit ederek destekliyor.
Özel olarak tasarlanmış ve 3 boyutlu yazıcı ile üretilen çimento fayanslar, Avustralya’da okyanustaki biyolojik çeşitliliği korumak için kullanılıyor. Fayanslar mangrov ağaçlarını taklit edecek şekilde özellikle düzensiz biçimde şekillendirildi. Bu mangrov ağaçları deniz yaşamı için ideal bir ortam sunsa da, son dönemlerde sayıları hızla azaldı. Projeyi hayata geçiren firma Reef Design Lab’a göre, istiridyeler, yumuşakçalar ve diğer deniz canlıları, bahsi geçen yöntem ile elde edilen fayansların arasındaki yapay çatlaklarda yeni yaşam alanları oluşturuyor. Seti imâl etmek için kullanılan malzeme ise, suya dayanıklı çimento ve geri dönüştürülmüş plastik liflerinden oluşuyor.
Setin tasarımı, dünya devi otomobil üreticisi Volvo’nun desteği ile Sidney Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde yapıldı. Projenin arkasındaki firma, eski lastik ve diğer plastik atıkların okyanusa atıldığını öğrendikten sonra bu fikri geliştirdi.
Avustralya’nın Sidney Limanı’na yerleştirilen 50 adet fayansa “Yaşayan Set” adı verildi ve Sidney Deniz Bilimleri Enstitüsü’ne göre önümüzdeki 20 yıl orada kalacak. Bilim insanları ise, bu çabaya doğal yaşamın nasıl karşılık vereceğini incelemeyi planlıyor.
İş fikri 9: Müşterilerin Kendi Güneş Gözlüklerini Tasarlamasına İmkan Veren Firma
İspanyol çevreci güneş gözlüğü firması geri dönüşümdeki açığı kapatmayı planlıyor.
İspanya’nın Barselona kentindeki güneş gözlüğü firması FOS, tamamen geri dönüşüm malzemelerinden ürettiği gözlükleri müşterilerinin tasarlamasına izin veriyor. Müşteriler değişik miktarlarda renkli dönüşüm plastiklerini kullanarak kendilerine özgü tasarımlarını hayata geçirebiliyor.
Güneş gözlükleri temelde çevreci olmaları için tasarlandı. Menteşe ve vidaları da dahil olmak üzere tek bir malzemeden üretilen bu gözlükleri, ihtiyaç olduğunda firma kendisi tamir edecek. Amaç ise, gözlüklerin tamamen ve sınırsız bir şekilde geri dönüşüme sokulabilmesi. Müşterilerden de, kullanmayacakları gözlükleri kendilerine iade etmelerini isteyen FOS, bu gözlükleri geri dönüşüme sokmayı planlıyor.
Firma ayrıca, müşterilerin bir saatten kısa bir sürede kendi gözlüklerini tasarlayabilecekleri atölyeler kurdu.
İş fikri 10: Temassız Ödeme İçin Parmak İzi Okuyan Banka Kartları
İngiltere’deki NatWest bankası, 30 Pound üzeri alışverişlerde kullanılmak üzere, müşterinin parmak izi ile ödeme yapması için testlerine başladı.
İngiliz NatWest bankası, PIN kodu yerine parmak izi kullanan kartları için pilot uygulama başlattı. Banka, bu uygulamanın İngiltere’de bir ilk olduğunu belirtti. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde banka tarafından 200 kişiye biyometrik kart verilecek ve bu kişiler, banka şubelerine giderek parmak izlerini kayıt ettirecek. Nihayetinde ise, insanların şubeye gitmeden parmak izlerini kayıt ettirebilmeleri sağlanacak.
Kartları tasarlayan dijital güvenlik firması Gemalto, parmak izlerinin bankalarda değil, kişiye ait kartta saklanacağını belirtiyor. Kart aynı zamanda PIN kodu ve temassız ödeme yöntemleri için de kullanılabilecek.
Banka şu noktada, ürünü ülke genelinde kullanmayı planlamıyor. Başka ülkelerde de halihazırda bu teknoloji için çalışmalar sürüyor. Gemalto firması, İtalyan Intesa Sanpaolo’ya da, Mastercard ile birlikte biyometrik temassız ödeme kartı için çalışmalar yapıyor.
