Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? Günlük hayatınızda başarıyı nasıl yaşıyorsunuz? Bu sorular kulağa bir yoga eğitmeninin sürekli tekrarlandığında ruhani güçlerini uyandırdığı kutsal sorular gibi gelse de sorulmasının bir amacı var.
Bir girişimcinin başarıya ulaşması tamamen kendisi ile alakalıdır ve bu başarıya ulaşabilmek için aşağıdaki sekiz tavsiyeyi aklınızın bir köşesinde tutmanızda fayda var.
1- İş Tutumunuzu Gözden Geçirin
Tutumunuz yalnızca günlük hayatınızda dikkat etmeniz gereken bir unsur değil. İş hayatınızda tutumunuz hevesli, destekleyici, dikkatli olmalı. Bu sayede insanlar sizin yaptığınız işe ilgi duyar ve ürünleriniz de ilgi çeker. Kısacası iş hayatındaki tutumunuz çok önemli olduğundan belli aralıklarla iş hayatınızdaki tutumlarınızı gözden geçirin.
2- Başarısızlığın Negatif Etkisinden Kurtulmak İçin Tutkularınızı Kullanın
Tutku genellikle ateş ile kıyaslanır ama ateş elementi hem yaratma hem de yok etme özelliğine sahiptir. Başarısızlığın içinizde yarattığı yangını söndürmede tutku önemlidir. Tekrar ve tekrar başarısız olsanız bile sizi hiç yılmadan yola devam etmeye itecek tutkunuz nedir?
Bu soruya vereceğiniz cevap hedeflerinizi de içinde barındıracağından sizi her daim hedefe kitlenmiş tutar. Çünkü başarısızlık hayallerinizi yerle bir ettiğinde tutku zedelenmiş egonuza bir ilaç gibi gelir.
Mutlaka okuyun: Tutkunuzu Nasıl Bulursunuz?
3- Özgünlük Çok Önemlidir
Günümüzde iş hayatının odağı artık şeffalığa dayanmakta. Fakat bir girişimci olarak şeffaflık kadar iş hayatınızda özgün olmanız da oldukça önemli çünkü siz kendi markanızın yüzüsünüz.
İnsanlar yalnızca sizin profesyonel hayatınızla değil kişisel hayatınızla da ilgileniyor. Bu da davranışlarınızın işinizin karakterini büyük ölçüde etkilediği anlamına geliyor. Bu nedenle yaptığınız şeylerde özgün olun. Özgün olduğunuzda şeffaflık da kendiliğinden gelecektir. Farklıysanız, farklılığınızı ön plana çıkarın.
Mutlaka okuyun: Rakipleriniz Arasından Sıyrılmanızı Sağlayacak 15 Yöntem
4- Teknolojinin Arkasına Sığınmayın
Bilgisayarınızın, akıllı telefonunuzun ya da internet sitenizin arkasına sığınmayın ve insanlar ile bire bir iletişime geçmeye başlayın. İş yapmak ve yapabilmek için teknolojinin arkasına sığınmamalısınız çünkü iş hayatı hala insanlar ile iletişimi baz alıyor. Teknoloji çağında olsak bile yüz yüze iletişim geri plana atılmamalı.
Elbette kendi platformunuzu oluşturun. Fakat belirli bir başarıya ulaştığınızda kendiniz yerine başka birini ya da bir teknolojik aracı insanlar ile iletişim kurması için yetkilendirmeyin. Görünür olun. Bunu markanızın ününü arttırmak için değil özgün iletişimin gücünü etkili bir biçimde kullanabilmek için yapın.
Mutlaka okuyun: Müşterilerle Etkili İletişim Kurma Yöntemleri
5- Genel Sağlığınız Ön Planda Olsun
Bir girişimci olarak iş-sosyal hayat dengesini kurabilmek neredeyse hayal gibidir. Çünkü çalışanlarınızın belirli çalışma saatleri varken sizin yoktur. Bir girişimci olarak her daim ulaşılabilir olmalı ve iş takibini yapmanız gereklidir.
Bu nedenle sağlığınızı her şeyden önde tutmanız oldukça önemli. Burada sağlık derken bu yalnızca fiziksel sağlığınız değil aynı zamanda ruhsal sağlığınız için de geçerli. Çünkü yıllık check-up’larınızı ve kontrollerinizi yaptırmak ve kendinize zaman ayırmak iş performansınızın daha yüksek olmasını sağlar.
Genel sağlığınız fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlığınızı içerdiğinden ailenizle vakit geçirin, zihninizi boşaltmak için kendinize vakit ayırın, arkadaşlarınızla kahve içmek için zaman yaratın ve sizi mutlu eden şeyleri yapın. Eğer sağlığınıza saygı göstermezseniz, enerjiniz azalır ve en sonunda ya güçten düşer ya da kendinizi bıkmış hissedersiniz.
Mutlaka okuyun: Ofis Dışı Saatlerde İşinizden Uzaklaşmak
Mutlaka okuyun: İşteki Başarınızda Sağlıklı Olmanın Önemi
6- Başarınızda Katkısı Olan İnsanları Ödüllendirin
Birçok insan iş hayatında başarılı olmayı bir strateji oyununa benzetirler fakat unutulmamalıdır ki bu oyunda başarılı olmalarını mümkün kılan küçük kişileri unutan insanlar var. Satranç oyununda her bir taş ayrı öneme sahiptir. Online çok oyunculu oyunlarda her takımdaki bütün oyuncular oyunu kazanmada bir rol oynarlar.
Bu nedenle sizin başarıya ulaşmanızda etkisi olmuş kişileri unutmayın. O kişileri ödüllendirin ve takım üyelerinize daha iyilerini yapabileceklerini aşılayarak onların gerçek potansiyelini ortaya çıkartın. Takımınızdaki her bir üyeyi olabildiğince ilgi alanları ve tutkuları ile ilişkili projelerde görevlendirmeye özen gösterin. Günün sonunda takımın her bir üyesi masaya nasıl bir iş koyuyor? Daha dinamik sonuçlar elde etmek ve çalışanlarınızın ufuklarını genişletmek için az deneyimli olan takım üyeleri ile deneyimli takım üyelerini gruplandırın.
Mutlaka okuyun: Çalışanları En İyi Ödüllendirme Yolları
7- Kalite Nicelikten Önce Gelir
İş hayatında nicelik ve kalite tutarsız bir dengeye sahiptir. Bu nedenle bir çalışan adayının özgeçmişinde yazan niceliklerin ötesinde kime para ödeyeceğinizi bilmelisiniz. Mesela Singapur’da geleneksel endüstrileri ayakta tutmak adına profesyonel kariyere sahip çalışanlar kâğıt üzerindeki işlerinin yanı sıra el becerilerini geliştirmek adına destek alıyorlar.
Bu şu demek; işe birini alırken yalnızca o kişinin özgeçmişinde yazan şeylere bakmayın. Profesyonel hayatın dışında o kişi nasıl biri? Adayın iş görüşmesinde size göstermeyi tercih ettiği yüzünün arkasındaki gerçek yüzünün nasıl olduğunu öğrenmeye çalışın. Öyle ki bazı adaylar iş ilanınızdaki bütün özelliklere sahip olsa da kişiliği şirketinizin kültürü, değerleri, uzun vadeli hedefleri ve vizyonu ile uyuşmayabiliyor.
Mutlaka okuyun: Doğru Çalışan Seçimi Nasıl Yapılır?
8- Geri Bildirimleriniz Konusunda Stratejik Olun
Yeni ürününüzü bir an önce piyasaya sürmek için heyecanlı olsanız da büyük gün gelmeden önce ürününüzü müşteri deneyimlerini temel alarak tekrar ve tekrar test etmeli, müşterilerden gelen geri bildirimlere açık olmalısınız. İstatistiklere göre müşterilerin %64’ü müşterisi oldukları markanın gerçek zamanlı bir geri dönüş yapmasını bekliyormuş.
Bu yüzden siz de geri bildirimlerinizde stratejik olmalısınız. Firmanız içerisindeki departmanlar birbirleri ile iletişim halinde olarak geri bildirim verilerini birbirleri ile paylaşmalı ve çapraz analiz yapmalılar. Departmanların birbirleri arasında yaptığı bu veri paylaşımı firmanızın müşterilerin ihtiyaçlarına ve arzularına göre hareket etmesine yardımcı olur.
Kısaca özetlememiz gerekirse her gün işinize tutkuyla gidin; özgün ve görünür olun. İş alımı yaparken adayların özgeçmişlerinin ötesini görmeye çalışın ve ürününüzü piyasaya sürmeden önce müşterilerinizden gelen geri bildirimler konusunda stratejik davranın. Çalışanlarınızı ödüllendirin. Genel sağlığınızı ihmal etmeyin ve çalışanlarınıza bu konuda örnek olun. Siz bütün bu tavsiyelere dikkat ettiğinizde hak ettiğiniz başarıyı elde etmemenizin imkanı yok.