Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana SayfaGirişimcilikGirişimciler, Değişimlere Karşı Nasıl Dayanıklı Olabilir?

Girişimciler, Değişimlere Karşı Nasıl Dayanıklı Olabilir?

Geçtiğimiz kış mevsimi boyunca hiç mont giymedim. Bunun sebebi soğuktan üşümemem ya da hava sıcaklığının umrumda olmaması değildi. Bunu yapmamın amacı soğuk havaya karşı dayanıklılık kazanmaktı.

Boksör Mike Tyson’ın da bir zamanlar dediği gibi “Ağzının ortasına bir yumruk yiyene kadar herkesin bir planı vardır.” Bu nedenle bir girişimci olarak yumruklara hazırlıklı olmalısınız. Çünkü iş hayatında rahat olmak sonunuzu getirebilir. Örneğin; Kodak, Nokia, Blackberry ve AOL gibi markalar değişen zamana ayak uydurmakta başarısız olmuş liderlerin ders niteliğindeki başarısızlık öyküleridir.

Benim kendime okuduğum mont giymeme mücadelesi ise yalnızca kendimi tetikte tutmanın bir yoluydu. Çünkü eğer yeni yollar denersem bir kalıba girmemiş olurum. Bunun için kendimi her seferinde zorlamak ve dayanıklılığımı ölçmek; mesela daha önce hiç bulunmadığım bir şehre kredi kartlarım olmadan cebimde 10 dolar ile gidip günümü nasıl geçireceğime dair çözüm yolu bulabilecek miyim diye bakmak istiyorum.

Fakat şöyle bir gerçek var ki bazı insanlar yapıları gereği diğer insanlara kıyasla değişimlere ve zorluklara karşı doğuştan daha dayanıklı oluyorlar. Yapılan araştırmalara göre bahsettiğimiz bu insanların diğer insanlara kıyasla daha dayanıklı olmalarının sebebi, beyinlerindeki psikolojik olarak kuvvetli hissetmemizi ve zor durumlara karşı dayanıklı olmamızı sağlayan nöropeptid oranının daha fazla olması. Ancak dayanıklılık doğası gereği geliştirilebilir bir nitelik olma özelliğine sahip.

Örneğin benim uyguladığım dayanıklılık denemelerinin bazıları yapılması çok zorlayıcı ve tuhaf gibi gözükse de yapmış olduğum bu dayanıklılık çalışmaları benim zorluklar karşısında daha mücadeleci olmam ve bu zorluklar karşısında nasıl bir çıkış noktası bulacağım konusunda bana yardımcı oluyor. Ve kendimde yaşadığım bu değişim iş hayatımda etkisini pozitif olarak büyük ölçekte gösteriyor.

Siz de daha dayanıklı, güçlü ve mücadeleci bir girişimci olmak istiyorsanız yapmanız gereken dört şey var:

 

1. Gerçekçi olun.

İyimserlik güzel olsa da büyük rekabetler gerçeklik gerektirir. Bu nedenle iş dünyasında liderlerin kendilerine “Durumun gerçekliğini anladım mı?” sorusunu sormaları gerekli.

Fazlasıyla iyimser olan insanlar genelde tehlikeleri görmekte zorlanır. Daha da kötüsü önlerindeki sorunla mücadele etmek yerine onu reddetme yoluna giderler. Çünkü gerçekler ile yüzleşmek her zaman zor ve rahatsız edicidir. Ancak girişimcilerin başarıya doğru ilerleyebilmeleri için zor durumlarla mücadele edip gerektiğinde de başarısızlığı kabul etmeleri gerekir.

Mutlaka okuyun: Başarısızlığı kabul etmenin ve ilerlemenin 6 yolu

 

2. Problemleri derse dönüştürün.

Hayatta herşey ters gitmeye başlayınca hemen “Neden ben?” diye kendilerini yiyip bitiren insanları hepimiz biliriz. Fakat mağduru oynamak problemleri çözmez. Hayatta elbette zorluklar olacak. Kendinden emin bir girişimci bu zorluklar karşısında “Neler kaybettim?” sorusunu değil “Bu deneyimden neler kazandım?” sorusunu sorar. .

Geçmişte yaşadığımız deneyimler gelecekte daha başarılı olmamız için ders çıkarmamızı sağlar. Bu gerçek bütün başarılı girişimcilerin ve iş adamlarının kabul ettiği bir gerçektir.

Mutlaka okuyun: Başarısızlığı Başarıya Dönüştürmek İçin İzlemeniz Gereken 7 Yol

 

3. İşinizi bilin.

Eldekiler ile neler yapabileceğinizi bilmek, dikkat ve disiplin gerektirir. Bu nedenle genellikle farklı yeteneklere sahip yaratıcı insanlar zor durumlar karşısında en iyi çözümleri sunarlar. Engeller arttıkça diğer insanlar ne yapacaklarını şaşırırken bu yaratıcı kişiler, ihtimalleri ve bu ihtimallerin gerçekleşmesi sonucu doğacak olası sonuçları düşünerek çözüm yolu üretirler.

Bu yaratıcı  insanların diğer insanlara kıyasla zorluklara daha dayanıklı olmasının sebebi değişen durumlar içerisinde stres ile nasıl başa çıkacaklarını biliyor olmalarıdır.

Size bu konuda kendimden bir örnek vermek istiyorum: Websitemizi yayınladıktan çok kısa bir süre sonra piyasadaki büyük firmalardan biri de bizim iş yaptığımız alana el attı. Böyle büyük bir firma ile nasıl başa çıkabilirdik ki? Fakat panikleyip ne yapacağımızı şaşırmak yerine müşterilerin ihtiyaç duyduğunu düşündüğümüz ancak büyük firmaların sunmadığı hizmetler var mı, varsa bunlar neler diye araştırmaya başladık. Ve şirket olarak bütün dikkatimizi bu araştırmalara yoğunlaştırdık. İş hayatı zorlu rekabetleri de beraberinde getirdiğinden bazıları kolaylıkla pes edebiliyor. Biz ise daha dayanıklı bir tutum sergileyerek mücadele etmeyi seçtik.

Mutlaka okuyun: Rekabeti Kullanarak İşinizi Geliştirmenin Yolları

 

4. Daha büyük bir amaç için çalışın.

“Anlam arayışı” kuramını bütün girişimciler uyguluyor olsaydı iş hayatlarındaki başarıları farklı bir yerde olurdu. -“Anlam arayışı” kuramı, insanların geçmişte karşılaşmış oldukları zor zamanlara bakarak onlardan büyük çıkarımlar yapmalarını baz alıyor.-

İş hayatında amaç(anlam) ve kar birbirleri ile zıt çizgide olmak zorunda değil. Çünkü bir amacı destekleyen bir şirket hem çalışanları hem de müşterileri için bünyevi bir değer oluşturmuş oluyor. Biz, insanların hayatlarını ve kariyerlerini iyileştirmek adına kararlılıkla çalışıyoruz ve bu ortak amaç, bütün çalışanlar için hem itici hem de birleştirici bir güç olma rolü oynuyor. Öyle ki çalışanlar şirketin geçirdiği zor dönemlerde daha fazla çalışmayı kendileri gönülden istiyor. İşte bu müşterilerin hissedip bizi şirket olarak daha ileriye taşımalarını sağlayacak bir ruh.

İş hayatında kimse zorluklar ve engellere karşı hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Zorluklara dayanıklı olma durumu; bir refleks, engeller karşınıza çıktığında çözüm yolu bulmanızı sağlayacak bir dünya görüşüne sahip olma durumudur. Ve zorluklara dayanıklılıkla karşı çıkabilmek mücadele etmekten korkmamayı, her yolu düşünerek en iyi çözümleri üretmeyi gerektirir.

Mutlaka okuyun: Simon Sinek ile Kendi “Neden”inizi Öğrenmek Üzerine

Tuğçe
Tuğçehttps://www.linkedin.com/in/tugcenurirgas/
Henüz daha lisedeyken Avrupa Birliği Öğrenci Değişim Programı olan AFS'ye kabul edildi ve 1 yıl Hollanda'ya okumaya gitti. Dereceyle girdiği Yeditepe Üniversitesi "Çeviri Bilimi" bölümünden mezun olduktan sonra birçok firmada içerik üreticisi ve yerelleştirme hizmeti verdi. Şu anda ise Sony şirketinin Avrupa pazarına yönelik geliştirdiği projelerde "Proje Müdürü" olarak çalışmakta.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar