Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana SayfaGirişimcilikGirişimci Olmak İsteyenlere Tavsiyeler

Girişimci Olmak İsteyenlere Tavsiyeler

Doğru karar almak önemlidir, ancak geleceğin Mark Zuckerberg’i olmak isteyen kişilerin, aynı zamanda tutkulu ve azimli kişiler olmaları gerekir. Şimdi size farklı girişimcilerin, girişimcilik dünyasına nasıl girilebileceği ile ilgili tavsiyelerini sunuyoruz:

 

Girişimci Olmak İçin 1. Tavsiyeler

Girişimci olmak için diplomanızın, paranızın, çok yüksek bir IQ’nuzun ve hatta şahane bir fikrinizin olması gerekmez. Girişimcilerin yaptığı tek şey düzenli olarak kazanç sağlayan bir şey yaratmaktır.

Bir şirketi tasarladığınız bir makine olarak düşünün. İşte McDonalds örneği:

mcdonalds-calisma-sistemi-__

Makinenizin belirli ve değişmez parçaları var. İnsanlar bir şey satıyor ve kazandığı parayı gelecekte daha çok satış yapmak için yatırımda kullanıyor. Geri kalan miktar ise kar olarak nitelendiriliyor.

İşte Google Örneği:

google-in-calisma-sistem__

Böyle bir makine tasarlayıp bunu işletebilirseniz gerçekten zengin olursunuz. Bu kolay bir iş değildir. Ancak karşınıza çıkan engellerin birçoğu sizi durduramaz.

Peki ya siz? Genç, fakir ya da vasıfsız mısınız? Öğrenci misin? İşinizden nefret diyor musunuz? Belki biraz isyankarsınız? Harika. Kötü alışkanlıklarınız yoksa ve sırılsıklam terleyene kadar çalışmaya hazırsanız girişimcilik dünyası sizi bekliyor.

Ancak sabit maaşınız varsa, konut kredisi ödüyorsanız, okula giden çocuklarınız varsa işiniz daha da zor. Yine de imkansız değildir, bu durum kısaca kaygan zeminde dans etmeye benzer.

Bir girişimcinin sahip olması gereken en önemli özellik, enerji dolu olması ve kararlılığıdır. İkna edici olmak da faydalı olur ve bu sonradan da öğrenilebilen bir şeydir. Girişimciliğe 21 yaşında içe kapanık bir genç olarak başladım. Sonrasında geçimimi sağlayabilecek için nasıl satış yapıldığını çabucak öğrendim.

Bu kadar girizgah yeter. Paradan bahsedelim biraz da. Fikirlerin önemi hakkında duyduğunuz abartılı lafları unutun öncelikle. Fikirler ucuz şeylerdir. Bir iş fikri tek başına bir bardak sudan daha değersizdir. En azından suyu içebilirsiniz.

Elbette bir fikre ihtiyacınız var. Ancak en başarılı şirketlerin olağanüstü fikirler üzerine kurulmadığını anlamalısınız. Starbucks kahve zinciri. Facebook, MySpace’in birkaç tık üstü. Google, Yahoo’nun birkaç tık üstü.

Orijinal fikirler çok abartılıyor. Yeteri kadar ilgi görmeyen şey ise zamanlamadır. Google, daha iyi bir arama motorunu tam zamanında üretti. Bunu şimdi denemek isteyenlere ise bol şans. Bu nedenle girişimci olarak piyasada yeterince karşılanmayan bir ihtiyacı fark etmeniz gerekir. Orijinal ya da değil, bir sonuca ulaşabilecek ürün ya da hizmet sunmalısınız. Çoğu zaman yeterince verimli çalışmayan halihazırdaki bir fikri geliştirmek, tamamen yeni bir fikir bulmaktan daha kolaydır.

İnsanlar rekabet nedeniyle iş kurmaktan korkar. Ancak rekabet iyi bir şeydir. Yeni bir restoran açmak için en uygun yer, başarılı bir restoranın hemen yanıdır. Zira sizden önce açılan restorant, o bölgeye müşteri çekme zahmetine sizden önce katlanmıştır. Birçok başarılı iş, kendinden önceki işlerin başarısından faydalanır. Bu nedenle birkaç rakibinizin olması, hiç rakibinizin olmamasından genelde daha iyidir. Rakiplerinizden %10 daha iyi olsanız yeter.

Ben şahsen sizin ve arkadaşlarınızın almak için can atacağı şeyler sunarak başlamanızı öneririm. Faaliyet alanınız hakkında daha çok şey bilirsiniz ve müşterileri daha iyi anlarsınız. Yaptığınız işe tutkuyla bağlı olursunuz bu sayede. Şirketinizi “ne” sorusu yerine “niye” sorusu etrafında kurarsanız kendinize ve çevrenize ilham kaynağı olursunuz. Bir sonraki adıma geçmek için bir parça ilhama ihtiyacınız olacak zira.

Şirket kurmak, çocuk sahibi olmak gibidir. Herkes ne yaptığınızı bildiğinizi zanneder, ancak bebekler ve şirketler yanlarında kullanma kılavuzuyla gelmezler. Bazı şeyler düşe kalka öğrenilir.

Muhtemelen daha en başlangıçta çuvallarsınız. Amacınız darphane gibi para basan bir iş, bir sistem kurmaktır, ancak bu sistemin parçaları henüz hazır değildir ya da maliyetleri sizin elinizdeki kaynaklardan daha yüksektir. Belki fikriniz pek doğru değil ve yanlışın nerede olduğunu henüz bilmiyorsunuz. Bunların hepsi normal şeyler.

Şirket kurmanın önemli bir kısmı, insanların size sizden daha önce inanmalarını sağlamaktır. Steve Jobs, Apple’ı kurduğunda parası ve müşterisi yoktu. Ancak sonuç olarak dünyanın en büyük girişimcilerinden biri olarak anılıyor şu an. İlk önce henüz üretilmemiş Apple bilgisayarlarını sipariş etmesi için yerel bir bilgisayar mağazasını ikna etti. Daha sonra bilgisayar parçaları satan bir satıcıyı, ona parça satması için ikna etti. Bunun için yerel bilgisayar mağazasından gelen siparişleri gösterdi güvence olarak. Steve ve arkadaşları garajda ilk bilgisayarlarını ürettiler. Zamanında teslim ettiler siparişlerini. Bundan cüzi bir kar elde ettiler. Yani Apple yoktan var edildi adeta.

Birçok taze girişimci başlangıçta bu tür hamleler yapar. Korkutucu gelebilir, ancak işin doğası böyledir. Bir seferinde sipariş gelmeden önce personelin maaşını kredi kartımdan ödemiştim. İşler rayına girene kadar renk vermezsiniz böyle durumlarda.

Tüm bunlar olurken hem mükemmel bir şirket kurmaya çalışırsınız (idealizm) hem de faturaları ödemeye çalışırsınız (realizm.) İkisinden birinin eksikliği sizin zararınıza olur sonuçta. İdealist/realist ortaklıkların bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden biri budur.

Büyümek için aceleci olmayın. Büyük bir şirket olmayı hedefleyin ama. Harcama yapmak ve personel almakla başlayın mesela. Şirketin vizyonunu anlatan havalı metinler yazarak vakit kaybeyin. Küçük bir şirketsiniz ve amaçlarınız var. Bir şeyler üretip satın. İnsan Kaynakları departmanı gibi şeylerin zamanı var, bunlar sonraki adımlar. Şirketinizi tamamen değiştirirseniz şaşırmayın. Kendine has şirketler müşterilerin istediğine göre kendini adapte eder.

Piyasada yeterince tutunun, elde ettiğiniz naçizane başarılarla yeniden yatırım yapın ve bunları birleştirin. Daha sonra şirketinizin öz amacı, esas hedefi ortaya çıkar.

Küçük şirketlerin başarmakta zorlandığı bir adım vardır. Şimdiye dek şirketinizin değişmez tek bir parçası var: Siz. Eğer geçmişte muhasebeciyseniz muhtemelen finans departmanının başında olursunuz. Programcı iseniz, şirketteki en iyi kod yazan kişi sizsinizdir. Ne iş yaparsanız yapın, kendinizi şirketin olmazsa olmazı olarak bulacaksınız. Ve tabii fazla çalıştığınızı hissedeceksiniz de.

Şimdi işin zor kısmına değinelim: Kendinize boş zaman yaratmanız gerekir. Yarın ölseniz bile şirket sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam edebilmelidir. Tüm zamanınız şirket hakkında çalışarak geçmeli, bizzat şirket için çalışarak değil. Bunun bir alternatifi de asistan/lar edinmektir. Bazı şirketler bu tuzağa düşmez. Örneğin şahane bir metin yazarı olduğunuzu düşünelim. Zorluk çekersiniz, zira şirket sizden oluşur. Siz yazmazsanız iş alamazsınız. Bu nedenle farklı bir iş modeline geçmek faydalı olabilir bu hususta. Aksi halde büyüyemezsiniz.

McDonalds neredeyse tamamen asgari ücretle personel çalıştırıyor. Süreç şöyle: burgerler en verimli şekilde üretiliyor. Hepsi birbirinin aynısı ve hiçbir şey şansa bırakılmıyor. Ve marka o kadar güçlü ki insanlar buradan yemek için sıraya giriyorlar. Sizin sektörünüz tamamen farklı olabilir, ancak tıpkı bu şekilde sağlam bir sisteme sahip olmalı. Bunu başarırsanız kendi kendini sürdürebilen bir şeye sahip olursunuz. İşe gitmediğiniz zamanlar bile güzel bir maaşınız olur. İşinizi daha da iyi hale getirmek için yeterli zamanınız olur. Şimdi dünyayı fethetme zamanı. Yapmanız gereken tek şey işi büyütmek. Kim Milyoner Olmak İster programındaki gibi bildiğiniz her doğru cevap, attığınız her doğru adım paranızı ikiye katlar. Bunu başaramazsanız eve dönmek zorunda kalırsınız.

Büyük şirketleri, küçük şirketlerden ayıran tek şeyin boyut olduğu yanılgısına düşmeyin. Bu çocuklarınıza içki içmemelerini söylemenizin sizi daha güçlü bir baba figürü haline getirmemesi gibi bir durumdur. Zor yolu geçmeniz gerekir. Bir şirket büyüdükçe kültürü ve kuralları tamamen değişir. Yarattığınız şirketi beğenmez hale gelebilirsiniz. (Birçok kurucu bu durumu yaşamaktadır). Bu kadar aşama kaydettiyseniz birçok seçeneğiniz vardır. Yardım alabilirsiniz, yeni personeller işe alabilirsiniz ya da şirketi satabilirsiniz.

Hiçbir işin sınırsızca büyümediğini unutmayın. Birçok sektör farklı verimlilik oranlarına sahiptir. 2 kişilik bir tamir atölyesi açmak kolaydır, ancak 1000 kişilik bir tamir atölyesi açamazsınız. Şirketinizin ve sektörünüzün sınırlarını önceden bilin. Yazılım sınırları geniş bir sektördür, bu nedenle genç milyonerlerin çoğu yazılım sektöründen çıkıyor.

Son olarak, şirket kurmak bir macera yolculuğudur. Yurt odasında arkadaşlarınızla birlikte hiçbir evrak işine bulaşmadan da şahane bir ürün ortaya koyabilirsiniz. Facebook böyle kurulmadı mı? Girişimcilikte beceri ve azim çok önemlidir, ancak şans faktörü de hesaba mutlaka katılmalıdır. Düştüğünüz zaman kalkabiliyorsanız ve farklı şeyler öğrenip yeni şeyler yeniyorsanız şans sizin yanınızda olur. Sadece denemeye cüret edebilmelisiniz.

Hepsi bu.
* * *

 

Girişimci Olmak İçin 2. Tavsiyeler

Girişimci olmak özel bir iş fikrine sahip olmaktan çok bir hayat biçimidir. Girişimci kendini startup olarak gören kişidir. İş, sizin ta kendinizdir.

Girişimcilik illa şirket kurmak demek de değildir. Kariyerinize farklı bir açıdan yaklaşmak demektir. Bu felsefeyi benimsemek potansiyelinizi tamamen kullanmanıza yardımcı olur ve mesleki hayatınızda büyük atılımlar yapmanızı sağlar.

Şunları aklınızdan çıkarmayın.

Kendinize yatırım yapın. Kod yazmayı öğrenebilirsiniz mesela. Ancak kalbiniz başka bir alandayken kod öğrenmenin faydası olmaz. Tutkunuz olan şeylerde uzmanlaşmaya çalışın.

İnsanlardan ne açıdan farklı ve ne açıdan daha iyi olduğunuzu keşfedin.

Piyasadaki değişimlere uyum sağlayın. Sürekli güncellemeler yaptığınız bir planınız olsun.

Tedbirli olun ancak riskten korkmayın

Hayata bu şekilde yaklaşmak, becerilerinizi ve isteklerinizi piyasaya en iyi şekilde uygulamanızı sağlar.
* * *

 

Girişimci Olmak İçin 3. Tavsiyeler

Nasıl girişimci olunur? Harika bir soru.

Normal insanlar sorunları görürken girişimciler fırsatları görür. Bu nedenle fırsatları görmeye çalışarak başlayabilirsiniz. Gördüğünüz zaman o şeye tutunun ve ondan para kazanmaya yarayan bir sistem kurun. Bunu yapmadan önce doğru bir tutum sergilemelisiniz. Yani:

  • En parlak fikir bile doğru uygulanmadığında değersizdir. Bu nedenle uygulama fikirden çok daha değerlidir.
  • Kendinizi en kötü senaryoya göre hazırlayın. Kötü bir şey olduğunda pes etmeyin ve başka bir fikir üzerinden yolunuza devam edin.
  • Planınız başarısız olursa başka bir fırsata geçiş yapın. Burada önemli olan, ilk seferde tüm paranızı ve enerjinizi kaybetmemenizdir.
  • İş arkadaşlarınızla, partnerlerinizle, müşterilerinizle ve ödünç para aldığınız kişilerle tartışmaya, müzakere ve istişare etmeye hazır olun.
  • Ve başlangıçta çaldığınız 100 kapıdan bir tanesinin açılmasını umun.

* * *

 

Girişimci Olmak İçin 4. Tavsiyeler

“Nasıl başlamalıyım?”

“Aklımda bir fikir var. Onu projeye dökmeli miyim?”

“İşe koyulmak için doğru zaman mı?”

Bu sorular iş kurmak isteyen kişilerin sorabileceği türden normal sorulardır. Bu kişiler için 7 basamaklı yol haritası şöyle:

1. Risk almak: İş kurmak riskli bir iştir. Çok azı başarılı olur. Buna hazırlıklı olun. Sizi en çok rahatsız eden şeyleri düşünün: Bu ay kiramı nasıl ödeyeceğim ya da kimleri işe alacağım? Şayet kira ödeme meselesi sizi daha çok rahatsız ediyorsa girişimcilik pek size göre değildir.

2. Öncelik sırasına koymak: Göz açıp kapayıncaya kadar değişebilir işler. Bu bir planlama ve tedbir meselesidir. Bunun için de önceliklendirmeyi öğrenmeniz gerekir. Bu çok ama çok önemlidir! Bir sanattır adeta. Sınırlı kaynaklarla farklı değişkenleri dengelemek ve bunu yaparken işleri öncelik sırasına koymak muhtemel riskleri ortadan kaldırmak isteyen bir kişinin öğrenmesi gereken bir sanattır.

3. Sektördeki gelişmeleri takip etmek: Yapılacak işleri öncelik sırasına koyup riskleri azaltmak için nelerin öncelik sırasına konacağını bilmek gerekir. Bu ancak konuya odaklanırsanız olur. Yani sektörünüzle, rakiplerinizle, iş fikrinizle ilgili gelişmeleri takip ediyor olmalısınız. Nasıl bebeğinize bakarken ilaçların özelliklerini, oyuncakların kalitesini, mamanın son kullanma tarihini dikkate alıyorsanız işiniz için de aynısını yapmalısınız. Fikrinizin her adımını düşünmeli ve konuyla bağınızı sıkı tutmalısınız.

Bu nasıl yapılır? Okumayı bırakıp konuşmaya başlayarak yapılır. Girişimcilik toplantılarına katılın,  girişimcilerle tanışın ve muhabbet edin.

4. Doğru sorular sormak: Faaliyet gösterdiğiniz alanda bilgi birikiminizi artırmak için doğru sorular sormalısınız. Doğru bir soru belirsiz değildir. Net cevapları vardır. “Data analizini nasıl kullanmalıyım?” ve “Facebook data analizini nasıl yapıyor?” sorusu arasında bariz bir fark var. İkincisi daha doğru ve net bir cevaba sahiptir. İlkiyse daha muğlaktır, cevap tatmin edici olmayabilir bu nedenle. Karşınıza bu ve benzeri konularla alakalı önemli biri çıktığında bu soruları hemen sorabiliyor olmanız gerekir.

5. Doğru malzemeleri seçmek: Her türlü iş için mevcut olan birçok malzeme mevcut. İş kurarken doğru anda doğru malzemeleri seçmek son derece önemlidir. Örneğin, şirketi kurmadan önce insanlarla tanışıp onlara doğru soruları sordunuz diyelim. Bu konuşmaların notlarını tutmalısınız ve orada size verilen kartvizitlerin, broşürleri saklamalısınız. İhtiyacınız olduğunda bunlara dönerek faydalanabilirsiniz. Onenote adlı uygulama bu iş için ideal. Sektörünüzle ilgili gelişmeleri takip edip bunlarla ilgili notlar almak hem daha verimli olmanızı hem de zaman ve para anlamında tasarruf yapmanızı sağlar.

6. Kimi takip edeceğinizi belirlemek: Bu aşamaya kadar geldiyseniz tebrikler! Bu aşamada tanıştığınız insanlardan elde ettiğiniz izlenimler ve bilgiler doğrultusunda kimlerin izinden gideceğinize karar vermeniz gerekir. Jobs mu Zuckerberg mi? Reid Hoffman mı Larry Page mi? Kişiye özel mi seri üretim mi? Agresif büyüme mi yavaş büyüme mi? Takip edeceğiniz felsefe sabit olmak zorunda değil. Size uyacak yaklaşımları benimseyebilirsiniz. İlham almaya açık olun yeter.

7. Seri olmak: Çabuk olun! Aksi halde planlarınız ve fikirleriniz bayatlayabilir. Başlangıçtaki iş fikri demode olabilir. Nakit akışı sekteye uğrayabilir. Müşteri ödeme yapmak için çok yavaş hareket ediyor olabilir. Eğer yukarıdaki tavsiyelere kulak verdiyseniz bunları atlatabilirsiniz. Bir şekilde atlacaksınızdır. Ancak unutmayın, bu yolda kolaylıklardan çok zorluklarla karşılacaksınız. Girişimcilik denizin sular genelde dalgalıdır.
* * *

Girişimcilik kişinin kendisinde başlar. Kendi şirketinizi kurma istiyorsanız dünyayı yerinden oynatacak büyük fikirleri bir kenara bırakın. Tüm gün boyunca hepimizin aklına gelen küçük fikirlerden hareket edin.

 

İlginizi çekebilir

Başarılı Girişimcilerin 25 Özelliği
Girişimciliğin Şahane Olmasının 60 Nedeni
Durmuş BAYRAM
Durmuş BAYRAMhttps://www.linkedin.com/in/durmus-bayram/
Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar