OnePlus akıllı telefonların neden bu kadar pahalı olduklarını sorgulamamızı sağlayan, uygun fiyatlı premium akıllı telefonlar üreten bir marka. Yani söz gelimi Samsung’un 4500 liraya sattığı bir akıllı telefondan daha iyi donanım ve yazılıma sahip bir OnePlus telefon, 2500 liraya satılabiliyor.
Çinli üretici, en son özellikleri en uygun fiyatla satmayı kendine şiar edinmiş durumda. Şirketin verimliliğe büyük önem veren iş modeli sayesinde premium ürünler, bütçe dostu bir şekilde piyasaya sunuluyor. Diğer bir deyişle fiyat/performans konusunda Oneplus’un eline su dökebilecek pek kimse bulunmuyor.
OnePlus’un İş Modeli
Bir akıllı telefon üretildiğinde bu ürünün lansmanı ve reklamı için devasa paralar harcanıyor. Öyle ki ürünün tanıtım masrafları ürünü satın alan kişilere yansıtılıyor. Bu da akıllı telefonun fiyatını direkt olarak artırıyor.
OnePlus’ta ise işler daha farklı seyrediyor. OnePlus, başarılı ve kalite bir ürünün kendini pazarlayacağına inanıyor ve bu nedenle özel bir pazarlama kampanyasına gerek olmadığını düşünüyor. İnternetin ve sosyal medyanın gelişmesiyle insanlar telefonları birbiriyle kolay bir şekilde kıyaslayabiliyor, Youtube üzerinden inceleme videolarını izleyebiliyorlar. Yani artık şaşaalı lansmanlar, televizyona ve billboardlara verilen reklamlar insanların satın alma kararına eskiden olduğu gibi direkt etki etmiyor. İnsanlar bizzat araştırma yaparak, video izleyerek ürün satın alıyorlar.
OnePlus’un mottosu da en iyi ürünü en uygun fiyata sunmak… Fabrikadan kullanıcıya ulaşan ürünler sayesinde aracı bir kuruma gerek kalmıyor ve bu da telefonun makul bir fiyata sahip olmasını sağlıyor.
Şirket aynı zamanda kulaktan kulağa pazarlama tekniğini çok iyi kullanıyor. Uygun fiyata şahane özellikleri olan bir telefon ürettikleri için bir Oneplus kullanıcısı, etrafındaki herkese bu markayı tavsiye ediyor. Mutlu olan müşteri, markayı da mutlu ediyor yani.
Mevcut olan en kaliteli malzemeler (RAM, işlemci, kamera, ekran) kullanılarak üretilen telefonlar, Oneplus’un depolarında muhafaza ediliyor. Müşteri ürünü online olarak sipariş edince direkt depodan kullanıcıya kargo yapılıyor ki bu da aracı maliyetini ortadan kaldırıyor.
OnePlus, ayrıca diğer akıllı telefon üreticilerinin katlanmak zorunda oldukları bazı maliyetleri de kısmayı çok iyi beceriyor.
Örneğin; ürün fabrikadan müşteriye ulaştığı için herhangi bir distribütör maliyeti bulunmuyor. Zira yine bu süreçte perakende zinciri bulunmadığı için büyük perakende şirketlerine de herhangi bir harcama yapılmıyor. Ve son olarak ürünün internet üzerinden gayet iyi bir şekilde kendini pazarladığını gören Oneplus, abartılı reklam ve pazarlama kampanyaları da yapmıyor. Bu yöntem sayesinde şirket epey bir tasarruf sağlıyor ve bunu da telefon fiyatlarını makul düzeyde tutmasını sağlıyor.
OnePlus Kurucusu Pete Lau ile Soru-Cevap
Şimdi gelin, OnePlus CEO’su Pete Lau ile Entrepreneur tarafından yapılan bu doyurucu röportaja bakalım.
⇒ Akıllı telefon sektöründe durum nasıl?
Akıllı telefon sektörü şahane fırsatlar sunuyor. Tabii yine büyük zorlukları da beraberinde getiriyor. Örneğin sektöre giren bazı şirketler kısa süre içinde iflas etti. Şu anda bile rekabet çok yoğun ve her gün bu rekabetle mücadele etmek zorundasınız. Biz hayatta kaldığımız için şanslıyız. Geçtiğimiz 3-4 yıl içinde piyasaya giren firmaların pek çoğu bugün kapandı. Ancak biz Hindistan pazarındaki başarımız sayesinde premium segmentinde iyi bir konumdayız.
⇒ OnePlus öncesi Oppo’da çalışıyordunuz. OnePlus’ı kurma fikri nasıl oluştu?
Ben daima en iyi ürünü üretme fikrini savunurum. Eğer sunduğunuz ürün kaliteliyse, başarı otomatik olarak gelir. 2013 yılında piyasadaki akıllı telefon seçenekleri pek de iyi değildi. Ürünler belli bir sınırı aşamıyordu ve bu beni tatmin etmiyordu. İnternet merkezli bir iş modeli de ben aklıma çok yatıyordu.
⇒ OnePlus 6 tasarımında müşterilerin görüş ve önerilerini dikkate aldınız mı?
Elbette. Örneğin suluboya etkisi veren özelliği müşterilerin istekleri doğrultusunda geliştirdik. Kuzey Amerika’da fotoğraf kalitesi büyük önem arz ediyor. Çin ve Hindistan’da güzellik filtreleri büyük önem taşıyor.
Başka bir örnek: Geleneksel olarak bir çağrı geldiğinde aşağı doğru kaydırıp telefonu cevaplarsınız, yukarı doğru kaydırınca da çağrıyı reddedersiniz. 2017 yılında Londra’daki bir fuarda müşterilerden biri bu opsiyonların değiştirilebilmesini istedi. Benim de aklıma yatan bu fikir sayesinde OnePlus 6 modelinde bu aşağı-yukarı kaydırma seçeneklerini ayarlanabilir yaptık.
⇒ Yakın gelecekte OnePlus’ın pazarlama stratejisinde bir değişim olacak mı?
Çok büyük bir değişim olmayacak. Hindistan’taki deneyim mağazalarımız bizim için çok önemli, bu nedenle bu mağazaların sayısını artıracağız. İnsanlar bu mağazaları gezip satın almadan önce telefonu bizzat deneyimleyebiliyorlar. Bu model bizim için başarılı oldu, neticede pahalı bir ürün satıyoruz.
⇒ OnePlus’un pazar boyutu nedir?
Hindistan, toplam gelirimizin 1/3’ünü oluşturuyor ve şu anki en büyük pazarımız. Avrupa, Çin ve ABD de yine sırasıyla en önemli marketlerimiz.
⇒ Hindistan dışında ne kadar güçlüsünüz?
Farklı bölgelerde farklı aşamalardayız. Biz faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerde mükemmel odaklı bir global standart yaratma peşindeyiz. Örneğin Çin’de rekabet yoğun olduğu için bir ürünümüz 10 üzerinden 8 alıyor olabilir. Bizim oradaki amacımız 8.5, 9’a ulaşmak. Buna karşın farklı bölgelerde rakiplerimiz 10 üstünden 7-8 alıyor olsa bile bizim amacımız yine 9’a ulaşmak.
⇒ İlham aldığınız birileri var mı?
Steve Jobs’un mükemmeliyetçiliğine hayranım. Her yeni üründe aşama kat ediyor olması benim de inandığım bir felsefe. Yani onun tutarlılığını benimsiyorum. Bentley otomobilleri de zarafetin en yüksek noktası olması nedeniyle oldukça ilham verici buluyorum.
⇒ Mükemmeliyetçilik, kar marjını düşürüyor mu?
OnePlus olarak ana hedefimiz, şahane ürünler üretmek ve ürünün fiyatını hak etmesini sağlamak. Yani temel felsefemiz, insanların ödediği parayı kuruşu kuruşuna onlara iade etmek. Örneğin Oneplus 6’da kameranın etrafında çizgilerin olması sadece estetik bir tercihti. Kameranın işlevine direkt bir etkisi yok bu çizgilerin. Ancak bu yine de ürünü farklılaştıran bir durum. Bu durum maliyeti artırsa bile yine de kabul ettik. Pek çok şirket ürünün dış yüzeyindeki dokuya önem vermiyor. Ancak biz ürünün eldeki hissiyatına ve dokusuna büyük önem veriyor, bu konuda yoğun çalışmalar yapıyoruz.
Bir keresinde telefon lansmanını bir hafta ertelemek zorunda kaldık, çünkü ürün son haline kavuşmamıştı. Telefon dünyanın farklı bölgelerine önceden gönderilmiş olmasına rağmen yine erteledik. Her şeyin kusursuz olması gerektiğine inanıyoruz çünkü.
