Girişimcilik herkese göre bir şey değildir. Temel olarak 7 gün 24 saat çalışırsınız. Bu denli hayatınıza işleyen bir şeyi de ancak işinizi severseniz başarıyla yapabilirsiniz. Kendinize inanmanız ve özgüven sahibi olmanız gerekir.
Tabii girişimcilerin başarısında zihin yapıları da büyük rol oynar. Çok fazla düşünen bir girişimci başarısız olmaya mahkumdur. Zira düşüncelerini gereğinden daha fazla tartar.
Bu noktada bir girişimcinin ödevini yapması önemli bir konudur. Uzmanlaşmak istediğiniz bir konu hakkında sıkı bir çalışma yürütmek başarının sırrrıdır. Ancak hangi noktada eyleme geçmek gerektiği de dananın kuruğunun koptuğu yerdir. Yeterince piyasa araştırması yaptınız mı? Deneyimli insanlarla konuştunuz mu? Çevrenizi genişlettiniz mi?
Girişimcilik serüvenine çıkmadan önce çok soru sormak, araştırma yapmak, bilgi birikimini artırmak önemlidir fakat bir noktada eyleme geçmek gerekir. Harekete geçmek için çeşitli mazeretler üretmek de girişimcinin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına gelir.
İnsanlar olarak çoğu zaman ufak detaylara takılır kalırız, bunu obsesyon haline getiririz. Fakat detaylara takılıp büyük resmi gözden kaçırmak bir girişimcinin mutlaka kaçınması gereken bir durumdur.
Bir girişim üzerinde çalışmak heyecanlıdır, eğlencelidir. Ama girişimci olmak başarısızlığın da ihtimal dahilinde olduğunu kabullenmekle başlar. Bu nedenle bir aşamadan sonra düşünmeyi bırakıp harekete geçmek büyük önem taşır. Her detayın mükemmel olmasını bekleme lüksünüz yoktur. Beklerseniz piyasadan silinirsiniz.
Yani ilk adımı atmadan 7. adımı düşünmenin hiçbir anlamı yoktur. Her şeyi aynı anda düşünmeye başladığınızda tahmin yürütmeye başlarsınız ki bu tahminlerin çoğu yanlış çıkacaktır…
Kafanızdaki tüm soruların cevabını bilemezsiniz. Girişimci olmak cesaret işidir ve herkese göre değildir. Eğer bilinmezlikten ve hata yapmaktan korkuyorsanız, girişimciliğe atılmayı bir kere daha düşünmenizde fayda var.
Neyse ki fazla düşünmeye başladığınızı kolay bir şekilde fark edebilirsiniz. Yani geceleri düşünmekten uykusuz kalmak, kendinize ekstra bir stres kaynağı yaratmak gibi durumlardan kaçınmak için yapabileceğiniz bazı şeyler mevcut. Şimdi onlara bakalım…
1. Fazla Düşünmek Başarının Düşmanıdır
Bir insanı ya da bir milleti diğerlerinden üstün kılan iki şey vardır: Bilgi ve eylem. Ne ten rengi ne din ne de başka bir şey…
İnsanlar hata yapma korkusuyla olabildiğince çok bilgi edinmek isterler. Ama hayat bir süreçtir. Yol aldıkça bilgi ve deneyimlerimizi artırırız ve hepimiz bir noktada başarısız oluruz. Üstelik erken başarısız olmak da kişiye paha biçilemez bir fayda sağlar. Bilgiden farklı olarak bilgelik ve erdem neyin yapılmaması gerektiğini öğrenmekle mümkün olur ve zamanla elde edilir.
“10 kere ölç, bir kere kes” anlayışı önemli bir bilgidir ve asırlardan beri insanlar bunu şiar edinmiştir. Bu bilgi bugün bile önemini korur. Fakat bu bilginin hayattaki uygulanışı sürekli değişir. Bugünün büyük hızla gelişen ve değişen dünyasında 10.kere ölçüm yapmaya çalıştığınız zaman 10. ölçümde o ölçü birimi, o cetvel demode olabilir. Bu farkındalığa sahip olarak fazla düşünmeyi bırakmalı ve eyleme öncelik tanımalısınız.
Mutlaka okuyun: Girişimcilikte Hızlı Hareket Etmenin Önemi
2. Mükemmeliyetçiliği Bırakın
Hayattaki hiçbir şey kağıt üzerinde olduğu gibi yürümez. Esasında fazla düşünmenin temelinde yatan en önemli nedenlerden biri de her şeyin kusursuz olmasını arzulamaktır.
Bir cümleyi yazarken yaptığınız küçük bir yazım hatası nedeniyle tüm cümleyi silip tekrar yazarsanız hoşunuza gitmeyen minik bir ayrıntı yüzünden tüm projeyi çöpe atmış olur ve asla gelişme gösteremezsiniz. Sürekli sil baştan yapılan projeler bir noktada çökmeye mahkumdur.
Şöyle de düşünebilirsiniz: Mükemmeliyetçi bir insan, bir ürünü veya hizmeti satışa sunmadan önce o ürünün kusursuz olmasını ister. Lakin ürün tam hazır olmadan piyasaya sürülürse insanlardan oldukça yararlı yorum, öneri ve feedback alınabilir. Feedback ise o ürünün en optimal düzeyde olabilmesi için son derece önemlidir. Yani bazen ürünü piyasaya sürmek için uzun uzun beklemenize gerek olmayabilir. Ürünü satışa koyup gelen yorumlar üzerine 2. versiyonda gereken iyileştirmeleri ve geliştirmeleri yapmak da başarılı bir yöntemdir.
Mutlaka okuyun: Başarıyı Yakalayabilmek İçin Mükemmelliyetçilikten Kurtulma Yolları
3. Kendinize Bir Zaman Sınırı Koyun
İyi bir karar vermek zaman alır. Kimse size acele etmeniz konusunda da diretmiyor. Bazen çok uzun süre düşünseniz de kötü bir karar verebilirsiniz. Hayat böyledir. Hata yapmanın size ket vurmasına izin vermeyin. Eğer girişimciliğe cidden baş koyduysanız yaptığınız hatalardan ders alır ve bu hatayı lehinize kullanabilirsiniz. Esnek ve açık görüşlü olduğunuz sürece işler yoluna girer.
Mutlaka okuyun: Hatalarınızdan Çıkarabileceğiniz Dersler
4. Özgüven Temel İlkedir
Yaptığınız işten ve kimliğinizden dolayı özgüven duyana kadar kimse size güven duymaz. Önce siz kendinize güvenmelisiniz. Kendinize dair güvendiğiniz 3 özelliğinizi belirleyerek bu özellikleri tüm benliğinizde hissetmeye çalışın. Daha sonra bu özellikleri olmak istediğiniz insana, sahip olmak istediğiniz geleceğe yöneltin.
Mutlaka okuyun: Özgüven Nasıl Kazanılır?
5. Eyleme Geçin!
Fazla düşünmenin en açık çözümü, bir karar vermek ve o kararı eyleme dökmektir. Karar verdikten sonra bu karara sahip çıkarak tüm enerjinizi bu kararı icraate dökmeye harcayın.
Başarılı olmak sandığınızdan daha uzun sürebilir. Koyduğunuz hedefin gözden kaçmasına ve aynı zamanda bu hedefin gözünüzü korkutmasına izin vermemelisiniz. Sizin yolunuz herkesinkinden farklı olacaktır. Nasıl herkesin el yazısı kendine özgü ise, iki girişimcinin de yolu da birbirinden farklı olacaktır.
Mutlaka okuyun: Fark Yaratmak İçin Elon Musk Olmanıza Gerek Yok
