Sizce erkekler girişimcilik konusunda kadınlardan daha mı başarılı? İnsanlar bunu alenen beyan etmeseler de, genellikle cevabın “evet” olduğuna inanıyorlar. Farklı yazarların rastgele denekler kullanarak ve bilimsel deneyin altın standartlarına başvurarak yaptığı birbirinden bağımsız üç akademik çalışma bunun gerçekliğini gözler önüne serdi. Erkeklerin girişimcilik konusunda kadınlardan daha iyi olduğu algısı, etkisini korumaya devam ediyor ve bu açığı kapatmak için politika üreticilere büyük iş düşüyor.
İnceleyeceğimiz ilk çalışma, Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesi’nde çalışan sosyolog Sarah Thébaud’un yürüttüğü bir çalışma. İkisi ABD’de, biri İngiltere’de olmak üzere rastgele üç deney yapan Thébaud, girişimcilik yeteneği ve yeni iş fikirlerinin kalitesi konularında cinsiyet algısının etkisini görmeyi amaçladı. Öğrencilerden, onlara verilmiş olan yeni girişimlerin açıklamalarına ve bunları kuran girişimcilere bakarak bu girişimleri değerlendirmeleri istendi. Aynı girişimler hem erkek hem kadın girişimci isimleriyle öğrencilere sunuldu. Hem ABD hem de İngiltere’deki deneylerde öğrenciler, erkek girişimcilerin iş fikirlerine ve yeteneklerine daha yüksek puan verdi.
İkinci çalışma Harvard Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacıların birlikte yürüttüğü iki deneyli bir çalışma. İlk deneyde 521 yetişkin, üniversiteyle alakalı bir iş planı geliştirme yarışmasına dair iki video izledi. Araştırmacılar, birbirleriyle aynı olan iş fikirlerinden birini bir erkeğe, diğerini ise bir kadına seslendirttiler. Öbür deneyde ise 194 katılımcı, girişimcinin cinsiyetinin rastgele olduğu tek bir video seyrettiler. Her iki deneyde de, jüri üyeleri, aslında birbiriyle aynı olan girişimlerin erkek tarafından sunulan versiyonuna güvenmeyi tercih ettiler.
Üçüncü çalışmada ise, Case Western Reserve Üniversitesi ve Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, yeni girişimleri rastgele erkek ve kadın görselleriyle eşleştirdi ve ABD üniversitelerinde çalışan 239 lisanslı teknoloji uzmanından fikirleri inceleyerek hangilerinin denemeye değer olduğuna karar vermesini istedi. Uzmanlar, birbiriyle aynı olan fikirlerin kadınlara ait olan versiyonunun daha az denemeye değer olduğu kanaatine vardılar.
Üç farklı çalışmaya, üç farklı girişimcilik alanına ve altı farklı deneye rağmen kadın olmak olumsuz bir unsur olarak görüldü. Kadın ismi, görseli veya sesi fikre yatırım yapılma ihtimalini azalttı, jürilerin fikrin kalitesine verdiği puanı düşürdü ve fikrin denemeye değer olma niteliğini aşağıya çekti. Bütün bu çalışmalar rastgele yürütüldüğü için, olumsuz değerlendirmelerin tek sebebi girişimcinin cinsiyeti olabilir.
Peki neden kadın olmak daha olumsuz bir değerlendirmeye sebep verdi? Sebebi erkeklerin kadınlara karşı önyargısı olamaz. Zira fikirleri değerlendiren jüri üyeleri arasında hem erkekler hem de kadınlar vardı.
Sebep, yaşı geçkin neslin kafasındaki cinsiyet algısı da olamaz. İlk çalışmadaki bütün jüri üyelerinin yaşları gençti. İkinci ve üçüncü çalışmalardaysa jüri üyelerinin yaşlarının verilen puanlar üzerinde etkisi olduğuna dair somut bir kanıt bulunmuyor.
Üç çalışma da şu sonucu ortaya koydu: İnsanların kafalarında hayal ettikleri ideal girişimcinin cinsiyeti erkek. Bu bilinçli ya da bilinçsiz algı, hem erkeklerin hem de kadınların, erkek girişimcilerin daha başarılı olduklarına inanmasına sebep oluyor.
Esas soru, insanların bu algıya çoğu girişimcinin erkek olması sebebiyle mi inandıkları, yoksa birçok insan bu algıyı savunduğu için mi çoğu girişimcinin erkek olduğu. Yanıt her ne olursa olsun, çalışmalar girişimcilikteki cinsiyet adaletsizliğinin kökünden kazıması zor bir durum olduğunu ortaya koyuyor.