Biriyle tanıştığınızda; “Sizin memleket nereydi?” ya da “Siz hangi işle iştigal ediyorsunuz?” gibi sıkıcı sorular yerine daha etkili sözler ve sorular aracılığı ile daha unutulmaz bir tanışma gerçekleştirebilirsiniz.
İşinizle alakalı bir etkinlikteyken ya da herhangi bir ortamda yeni insanlarla tanışırken “Siz ne iş yapıyorsunuz?” sorusuna defalarca mutahap olmuş, hatta bu soruyu siz de defalarca kez sormuş olabilirsiniz.
Bu soruya o kadar aşinayız ki adeta bir refleks gibi “X şirketinde Y olarak çalışıyorum.” cevabını veririz. Bu makul bir cevaptır ancak tanıştığınız kişinin zihninde yer etmesi oldukça güçtür.
Kişisel ve kurumsal koçluk hizmeti veren Amplify Labs’in CEO’su Joanna Bloor bu konuda yaptığı araştırmalar sonucu şöyle konuşuyor:
“Ne iş yaptığınıza dair bir soruya pozisyon ve şirket ile cevap vermek kültürel bir norm gibidir. Ancak bu cevap, karşınızdaki kişiye sizin gerçekten kim olduğunuzu anlatma fırsatını tepmeniz anlamına gelir. Yani esasında her şey kendinizi nasıl tanıttığınızda saklıdır.”
Örneğin “Arçelik’te yazılım mühendisiyim.” gibi bir cevap verdiğinizde, size soru soran kişi Arçelik’teki çalışma ortamını ya da yazılım mühendisliğinin tam olarak ne işe yaradığını da soracaktır. Ama bir düşünün: “Siz ne iş yapıyorsunuz?” sorusu size sorulduğunda bu sorudan pek de hoşlanmazsınız. Herkes bu soruyu cevaplamakta güçlük çeker, fakat bu soruya vereceğiniz cevabın etkisi de büyük olur. Bu yüzden bu soruya cesur, ikna edici, özgün bir yanıt vermek gerekir.
Kendinizi bu şekilde tanıtmak, hem kalabalık içinden sıyrılıp tanıştığınız kişinin zihninde yer etmenizi sağlar, hem de bu kişinin size bir katkı sağlamasını, size bir fırsat sunmasını da kolay hale getirir.
“Kendinizi doğru bir şekilde takdim ettiğiniz zaman, karşınızdaki kişiyle hem anlamlı bir ilişki kurmuş olur hem de yapmak istediğiniz iş için yeni bir fırsat yaratmış olursunuz.”
Ancak şuna dikkat etmek gerek: Kendinizi nasıl tanıtacağınız konusunda biraz zaman ve çaba gerekir. Yani öncelikle kendinizi iyi tanımalı, sizi farklı kılan özellikleri tespit etmelisiniz.
Bu yazımızda sizlere kendinizi etkili bir şekilde tanıtarak nasıl insanların zihninde yer edinebileceğiniz hakkında ipuçları sunacağız:
1. Çalıştığınız Pozisyondan Öteye Gidin
Öncelikle kim olduğunuzu bilmeniz gerekiyor.
İnsanların sizi hangi yönünüzle bilmesini istiyorsunuz?
Bu soruya cevap aramalısınız yani. Bu soruya yanıt aramak sizin için zor olabilir, ancak daha önceki başarılarınızdan ziyade karşıdaki kişi üzerinde yaratmak istediğiniz etkiyi düşünmelisiniz.
Örneğin “Gazeteci ve senaristim.” demek yerine bu meslekler aracılığı ile neyi başarmak istediğinizi düşünün.
Şöyle demek muhatabınız üzerinde daha kalıcı bir etki yaratır: “Dünya zaten yeterince zor bir yer. Ben de bir gazeteci ve senarist olarak insanların hikayesini anlatıyorum.”
2. Çözebileceğiniz Problemleri Düşünün
Mesleğinden bağımsız olarak herkes temelde birtakım problemler çözer.
Siz de iş yerinde ne tür problemler çözebildiğinizi düşünün. Bu problemleri çözerken sizi özgün kılan şeyler neler?
Kendinizi sorun çözücü olarak ele alırsanız tanıştığınız kişilerin sizin halledebileceğiniz sorunları olduğunu görecekseniz.
Örneğin “Sigorta hukuku alanında çalışan bir avukatım.” demek yerine “Hukuk sistemimizin en büyük sorunlarından biri X’tir. Ben de Y konusunda çalışan bir avukat olarak Z yöntemi odaklı hizmet veriyorum.” demeniz daha etkili olur.
3. Arkadaşlarınızdan Geri Bildirim Alın
İnsanların kendi becerilerini fark etmesi genelde zordur. Zira siz becerilerinizi nefes alıp vermek kadar doğal bir şey olarak görürsünüz ve kendi değerinizin farkına varamayabilirsiniz. Ancak arkadaşlarınıza ve çevrenizde düşüncelerine önem verdiğiniz kişilere sizi tarif etmelerini isteyin. Onlardan en iyi olduğunuzu düşündükleri alanları ve becerileri söylemelerini isteyin.
4. Çocukluğunuzu Düşünün
İlkokul 3. sınıfa gittiğiniz zamanları düşünün. O yaşlarda nelerle uğraşıyor ve en çok zamanınızı nerelerde harcıyordunuz?
O zamanlar sahip olduğunuz bir özellik ve beceri bugün de sizin üzerinizdedir ve bu özellik sizi diğer insanlardan farklı kılar.
Örneğin çocukken harita ve yön bulma konusunda çok iyi iseniz bugün üç boyutlu düşünme ve mimarlık alanında faaliyet gösteren bir mimar olabilirsiniz.
Yani kendinizi takdim etmeden önce, kendinizi takdim etme biçimleri üzerine düşünürken çocukluğunuzu gözden kaçırmayın.
5. Özdeşim ve Empati Kurulabilir Olun
Özdeşim ve empati kurulabilecek birileriyle tanışmak zordur ancak böyle birini bulduğunuz zaman daha anlamlı bir iletişim kurmak mümkündür.
İş yerindeki gereksiz öfkenin temelinde ise insanların birbirini gerçekten tanımıyor olması bulunur. Siz de kendinizi anlatırken dürüst olun. Karizmayı çizdirme korkusu yaşamayın ve kendiniz hakkında samimi bir itirafta bulunun.
“Çocukken X konusuna deli gibi meraklıydım.”
“Beni Y konusunda en çok heyecanlandıran şey Z.” gibi samimi itiraflar ve sohbetler, insanların sizle empati ve özdeşim kurmasına olanak sağlar.
6. Pratik Yapın
İnsanlarla tanışırken kullanacağınız ifadeleri önce 5 arkadaşınıza söyleyin. Birkaç gün sonra bu arkadaşlarınıza bu ifadelerden neleri hatırladıklarını sorun. Bu süre içinde onların zihninde en çok yer eden şeyleri not alın ve gerekliyse bu ifadelerde düzenleme yapın.
Bu süreç içinde biraz gergin hissedebilirsiniz, ancak yine de arkadaşlarınızdan bu konuda yardım istemek iyi bir fikir olacaktır.
7. Eski Yönteme Dönmeyin
Evet, kabul: “X şirketinde Y mühendisi olarak çalışıyorum.” demek her zaman daha kolaydır. Ancak bu ifade karşı tarafta anlamlı bir şeyler çağrıştırmaz, sohbeti ileri bir aşamaya taşımaz. Sonuç olarak herkes bir şirkete bir pozisyonda çalışır.
Bu nedenle daha özgün ve kişisel sözlerle kendinizi tanıtmak, hayatınız ve hikayeniz hakkında etkili birkaç söz söylemek tanıştığınız kişiler üzerinde kalıcı bir etki bırakır. Böylece insanlarla yüzeysel bir ayaküstü muhabbet yerine sahici bir diyalog kurabilirsiniz.