Çarşamba, Kasım 20, 2024
Ana SayfaReklam ve PazarlamaE-Mail Marketing Nedir? Nasıl Yapılır?

E-Mail Marketing Nedir? Nasıl Yapılır?

E-mail marketing, işletmelerin/markaların ürün veya hizmetlerini mail yoluyla tanıtmaları anlamına gelir. E-mail marketing, en işlevsel dijital medya kanallarından biridir ve müşteri kazanma ya da mevcut müşteriyi elde tutma konularına katkısı yadsınamaz.

Yazımızda e-mail marketing ve kullanımına ilişkin ayrıntılı bilgilere yer vereceğiz.

 

E-Mail Marketing Neden Önemlidir?

  • Yatırım getirisi yüksektir.
  • Yeni müşteriler kazanmada kullanılacak aktif bir kanaldır.
  • Farklı iletişim kanallarıyla kolayca entegre edilebilir.
  • SEO/Arama motoru optimizasyonu çalışmalarına yardımcı olur.

E-mail marketing, pazarlama iletişiminin birincil kaynaklarından olup buna ek bir dizi önemli avantaja daha sahiptir.

  • Yatırım getirisi oranı yüksektir. E-mail marketing için harcanan her 1 TL, 44 TL getirir.
  • Yeni müşteriler kazandıracak aktif bir kanaldır. E-mail marketing yeni müşteriler kazanma konusunda Facebook veya Twitter’dan 40 kat daha etkilidir.
  • Farklı iletişim kanallarına kolaylıkla entegre edilebilir. E-maillerinizi sosyal medya platformları, SMS veya web push bildirimleri ile harmanlayarak hedef kitlenizi büyütebilirsiniz.
  • SEO düzenlemelerine yardımcı olur. Paylaşmaya değer içerikler oluşturabilir, içeriklerinizi abonelerinize gönderebilir, backlink alabilir (Backlink, bir sitenin başka bir siteye ait bir içeriğe veya sayfaya tıklanabilir bir link vermesidir. Bu sayede link verilen sayfa Google’da üst sıralarda çıkması kolaylaşır) ve ziyaretçi trafiğinizi artırabilirsiniz.

E-mail marketinge başlamak için ilk olarak sistemin nasıl çalıştığını öğrenmeniz gerek.

O halde e-mail marketing ve temel kavramlarına hızlı bir bakış atalım.

 

E-Mail Marketing Ne Amaçla Kullanılır? 

İyi tasarlanmış bir e-mail marketing stratejisi uzun ya da kısa vadeli pek çok hedefe ulaşmanızı sağlayacaktır. E-mail marketingin en yaygın kullanım amaçları ise şunlardır:

 

1) Marka bilinirliğini artırır.

E-mail kampanyaları müşterilere markanızı hatırlatmada kullanabileceğiniz harika bir fırsattır. Müşteriler gelen kutularında markanızla alakalı mailleri ne kadar sık ​​görürlerse ürün arayışı esnasında işletmenizi seçme olasılıkları o derece artar. Yalnızca satış odaklı maillerler müşterinin kafasında arzu ettiğiniz marka imajını yaratabileceğinizi zannetmeyin. Bunun yerine satış maillerinizi eğitsel içeriklerle birleştirmeye odaklanın.

Mutlaka okuyun: Marka Bilinirliği Nedir? Nasıl Artırılır?

 

2) Satışları artırır.

Satış yapmak muhtemelen her pazarlamacının başlıca hedefidir. Markanız yeterince güvenilir ise müşterileriniz ürünlerinizi doğrudan mail üzerinden satın almak konusunda en ufak bir tereddüt yaşamazlar. Ayrıca, mailler aracılığıyla abonelerinizi indirim fırsatlarından haberdar edebilir veya onlara kişiselleştirilmiş teklifler sunabilirsiniz.

Mutlaka okuyun: Etkili Satış Stratejileri

 

3) Güvenilir bir marka/işletme imajı yaratır.

Halen daha müşterilerinizin güvenini kazanamadınız mı? O halde mailleri kullanın. Açık sözlü ve net olun – bu sayede müşterilerinizin takdirini kazanabilirsiniz. Kampanyalarınıza kullanıcı incelemeleri veya referanslarını da dahil edin. Bu, abonelerinize somut kanıtlar sunmanızı sağlayacaktır. Ayrıca mailinize müşteriyi direkt olarak web sitenize yönlendirecek ve müşterilerden gelen geri bildirimlerin tamamını görmelerini sağlayacak bir bağlantı da ekleyebilirsiniz. En azından ürün tanıtım kartlarınızda bir inceleme bölümü bulundurmaya çalışın.

Mutlaka okuyun: Müşteri Güveni Nasıl Kazanılır?

 

4) Web sitenizin ziyaretçi trafiğini artırır.

E-mail marketing sürecinde ziyaretçi trafiğini artırmak yoğun bir çaba gerektirmez. Zira her mail kampanyası, müşteriyi direkt olarak web sitenize yönlendirecek bağlantılar içerir. Dolayısıyla, dikkat çekici bir konu satırı veya teklif oluşturmayı başarırsanız müşteriler bu bağlantıyı gönül rahatlığıyla takip edecektir. Bu, popüler sayfalara yönelik web trafiğini daha da artırabileceğiniz, kullanıcı etkileşimi az olan sayfaların ise tanıtımını yapabileceğiniz anlamına gelir.

Mutlaka okuyun: SEO Nedir? Nasıl Yapılır?

 

5) Satış döngüsünü kısaltır.

 

Karmaşık hizmetler veya ürünler mi satıyorsunuz? Durum buysa potansiyel müşterilerinizin satın alma kararını vermesi sandığınızdan daha çok zaman alabilir. İşte e-mail kampanyaları tam da bu noktada devreye girer. Müşterilerin ürününüzü kullanmanın yararlarını net bir şekilde görmesine yardımcı olmak adına maillerinize ürün kullanımını adım adım anlatan kılavuzlar, kontrol listeleri ve videolu anlatımlar ekleyin. Bu, müşterinin satın alım kararını hızlandıracak ve satış döngüsünü kısaltacaktır.

 

6) Rutin işleri otomatiğe bağlamanızı sağlar.

Bu daha çok harekete geçirici veya işlemsel maillerle ile ilgili bir maddedir. Otomasyon sayesinde müşterilerinizin eylemlerine cevap niteliğindeki mailleri rahatlıkla gönderebilirsiniz- hoşgeldin mesajları, kayıt onayı, terk edilmiş alışveriş sepeti hatırlatma uyarısı, sipariş onayı, şifre sıfırlama  ve hesap etkinleştirme mailleri gibi… Bu şekilde, söz konusu süreçleri manuel olarak yönetmenin yaratacağı işletme maliyetlerini düşürmüş olur ve böylece siz de çok daha önemli şeylere odaklanabilirisniz.

 

E-Mail Marketing Araçları Nelerdir?

Piyasada pek çok e-mail marketing hizmeti mevcuttur. Bu hizmetler birbirinden çok da farklı değildir. Her biri müşterilere kampanya tasarımları için sürekle ve bırak editörleri, abonelik formları, A / B testi, kişiselleştirme araçları vb. hizmetlerden oluşan bir paket sunar.

Aralarındaki temel fark ise fiyattır. Bazıları 7 veya 14 günlük ücretsiz deneme imkanı sunarken, diğerleri tam teşekküllü kullanıma yönelik bir plan hazırlar. Kimileri yalnızca pazarlama odaklı çalışırken kimileri ise bu hizmete mail, SMS ve web push bildirimleri gönderme imkanlarını da dahil etmiştir.

 

E-Mail Marketing Nasıl Yapılır?

  • Profesyonel bir mail hizmet sağlayıcısı seçin.
  • Mail listenizi oluşturun.
  • Pazarlama kampanyanızı oluşturun.
  • Kampanyanızın etkinliğini ölçün.

Pazarlama stratejinize e-mail marketingi entegre etmeye karar verdiyseniz, sizin için hazırladığımız bu kılavuzu takip edin. Yazımızın bu bölümünde sizlerle mail kampanyanızı oluştururken size yol gösterecek ve müşterilerinizle uzun süreli ilişkiler kurmanızı sağlayacak etkili ipuçlarını paylaşacağız.

 

1) Profesyonel bir mail hizmet sağlayıcısı seçin.

Bu işe yeni başlayanlardansanız, neden profesyonel bir mail hizmet sağlayıcısına ihtiyacınız olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. E-mail hizmet sağlayıcılarının her biri e-mail marketing için tasarlanmamıştır. Bu nedenle, gönderi hacmi ve tasarımına yönelik belirli kısıtlamalar içerirler.

Örneğin, Gmail kullanıyorsanız 24 saat içinde gönderebileceğiniz e-mail sayısı 500’dür. Tasarım beceriniz yoksa markanıza uyacak bir naşk şablonu oluşturmanız neredeyse imkansızdır. Mail listelerinizi yönetmek, e-maillerinizi kişiselleştirmek ve aboneleri segmentlere ayırmak için hazırlanmış hiçbir özellik yoktur. Ayrıca, e-mail kampanyalarınızın performansını değerlendirebileceğiniz herhangi bir rapor da alamazsınız. Daha da kötüsü, gönderilerinizi otomatik hale getiremezsiniz.

Bu nedenle, profesyonel bir e-mail marketing hizmeti kullanmanız bir lüks değil zorunluluktur. Bu alanda uzman bir hizmet sağlayıcısı ile e-maillerinizin doğrudan müşterilerin gelen kutusuna ulaşmasını sağlayabilir, mail listenizin büyüklüğüne uygun bir plan seçebilirsiniz; üstelik HTML bilgisi olmadan profesyonel kampanyalar oluşturmayı mümkün kılan işlevsel bir sürükle bırak editore de sahip olursunuz. Ve bu yalnızca buz dağının görünen kısmıdır!

Markanızla ya da işletmenizle birebir uyumlu ve değerli kampanyalar oluşturmak için kişiselleştirme, segmentasyon, A / B testi araçlarından herhangi birini kullanabilirsiniz. E-mail otomasyon işlevi ise günlük görevleri otomatik hale getirmenize dolayısıyla sizin için çok daha önemli konulara odaklanmanıza imkan verir.

Hizmet sağlayıcılarını araştırırken zamandan kazanmak adına en popüler 10 hizmetin ücretsiz plan sınırlamalarını karşılaştırın. Araştırmanız esnasında hizmet sağlayıcıların pazarlamacıların düzenli olarak ücretsiz e-mailler göndermesine izin verdiğini ya da onlara hizmetlerini test etmek adına ücretsiz deneme sürümü sunduklarına şahit olacaksınız. Hangisini seçeceğiniz ise size kalmış.

Örneğin, 500 aboneye 15.000 e-maili ücretsiz olarak gönderebileceğiniz ve hizmet planına önceden tasarlanmış e-mail şablonları, abonelik formları, pazarlama otomasyonu, A / B testi, e-mail analitiği, kişiselleştirme, segmentasyon, e-mail kimlik doğrulaması vb. profesyonel pazarlama araçlarını da dahil etmiş hizmetleri tercih edebilirsiniz.

 

2) Mail listenizi oluşturun.

E-mail marketingin en önemli adımlarından biri de mail adresi toplamaktır. Mail listenizin kalitesi pazarlama stratejinizin performansını doğrudan etkiler. Pazarlama stratejinizin başarılı olması için tek yol markanızla ilgilenen insanlarla iletişim kurmaktır. Bu nedenle, doğru kitleyle muhatap olmak adına düzgün bir mail listesi hazırlamanız şarttır. Bu liste yalnızca e-mail adreslerini değil, abone adlarını, konumlarını, listenize dahil olma tarihlerini veya farklı bilgileri de içermelidir. Çünkü bu verilere dayanarak kişiselleştirilmiş ve işletmenizle birebir uyumlu kampanyalar oluşturabilirsiniz.

E-mail listesi oluşturma sürecinin temel kuralı müşterilerin iznini almaktır. Asla ama asla hazır abone listeleri satın almayın. Unutmayın, bu insanlar sizden mail almayı özellikle talep etmiş değiller. Dolayısıyla markanızla ne bir etkileşimleri ne de markanıza yönelik bir ilgileri var. Bu da kampanya e-maillerini spam olarak işaretleyerek marka itibarınıza zarar verebilecekleri anlamına geliyor.

Kabul edilebilir bir e-mail listesi için bir abonelik formu oluşturun, bunu web sitenizin uygun bir noktasına yerleştirin ve abonelerinizi yasal yollardan toplayın. Kullanıcılardan herhangi biri formunuzu doldurduğu an, belirttiği mail adresi listenize otomatik olarak eklenecektir. Formlarınız GDPR yani veri güvenliği yönetmeliğine uygun olmalıdır. Bu, kullanıcıların sizden e-mail alma konusundaki taleplerini iki kez onaylamaları gerektiği anlamına gelir. Böylece çok daha yüksek etkileşimli bir mail listesi oluşturabilirsiniz.

Formunuzun etkinliğini artırmak istiyorsanız kullanıcılara cazip fırsatlar sunmalısınız-bunlar abonelerin size mail adreslerini vermeleri karşılığında alacakları özel teklifleri ifade eder. Teklifiniz hedef kitleniz için değerli herhangi bir ürünle alakalı olabilir- kısa bir kontrol listesi, e-kitap, rehber, ilk satın alım indirimi vb. Bu sayede potansiyel müşteri sayınızı daha kolay artırabilirsiniz.

 

3) Pazarlama kampanyanızı oluşturun.

Bu adımı alt başlıklara ayırabiliriz. Öncelikle, gönderileri planlamak için bir e-mail marketing planı oluşturmalısınız. Bu, stratejinizi tutarlı hale getirmenize, rastgele e-maillerle abonelere saldırmamanıza, performansınızı etkili bir şekilde izleyebilmenize ve en etkili taktikleri iş başında geliştirmenize olanak tanıyacaktır.

E-mail marketing planı: İlk iş olarak mail gönderim sıklığını yaklaşık olarak da olsa belirlemelisiniz. Neden mi? Çünkü abonelerinizin sizden ne sıklıkla haber almak istediklerini seçmelerine izin vermeniz, işletmeniz için çok daha iyi olacaktır. Onlara bu soruyu doğrudan abonelik formunuz üzerinden sorabilir veya gönderi seçeneklerini e-mail kampanyalarınıza dahil edebilirsiniz.

Ardından, önünüzdeki ay boyunca göndereceğiniz e-maillerin türüne karar vermelisiniz. Bu önemlidir, böylece abonelerinizi kampanya bombardımana tutmamış olursunuz. Promosyon ve satış dışı e-mailler arasında doğru bir denge tutturmalısınız. Unutmayın, her ne kadar nişinize bağlı olarak değişse de çoğu abone her Allah’ın günü sıcak fırsatlar veya satış hatırlatıcı mailler almak istemez. Bunları tetikleyici ve işlemsel maillerle birleştirmelisiniz.

Tetikleyici mailler aynı zamanda birer takip mailidir. Pazarlamacılar bunları kullanıcı eylemlerine karşı bir yanıt olarak gönderirler.

  1. Bir kullanıcı mail listenize abone olur – bir karşılama/hoş geldin maili veya bir başlangıç ​​mail serisi alır.
  2. Kullanıcı alışveriş sepetine bir ürün ekler ancak ürünü satın almaz-“sepetinde ürün unuttun” maili alır.
  3. Kullanıcı bir satın alma işlemi yapar – bir sipariş onayı maili ile sevkiyat durumuna yönelik mailler alır.
  4. Kullanıcı bir web seminerine kaydolur – web semineri katılım onay maili alır.
  5. Kullanıcı, sitenizdeki belirli bir ürünü görüntüler – bu ürüne özel bir indirim maili alır.
  6. Kullanıcının hizmet kullanım süresi dolar – ücretsiz bir plan yükseltme maili alır.
  7. Kullanıcı, maillerinizi üç ay boyunca açmaz – yeniden etkileşim maili alır.

Bu maillerin neredeyse tamamı yüksek bir tıklanma oranına sahiptir, zira her birini tetikleyen kullanıcı davranışları olmuştur. Yukarıda listelenen mail türlerinden bazıları işlemsel mail kategorisine de dahil edilebilir.

İşlemsel mailler de abonelere eylemleri temelinde gönderilir. Herhangi bir tetikleyici mail ile işlemsel mail arasındaki fark, ikincisinin dönüşüm odaklı olmamasıdır. Burada amaç güven duygusu yaratmak ve müşteriyi elde tutma ihtimalini artırmaktır. İşlemsel mailler örnek olarak sipariş onayı , sevkiyat durumu, şifre sıfırlama, fiyatlandırma veya hizmet planı yükseltme mailleri sayılabilir.

Diyelim ki haftada üç mail göndereceksiniz ve müşteriniz mail kampanyanızda yer alan bazı ürünleri görüntüleyecek, sepetine ekleyecek, sipariş verecek veya bir web seminerine kaydolacaksa – bunlar en az 4 ekstra e-mail daha göndereceğiniz anlamına gelir ki bu belirli bir hafta için toplamda 7 mail göndermek demektir.

Artık neyi, ne sıklıkla göndereceğinizi bildiğinize göre işe koyulabilirsiniz. Belirli bir IP adresinden daha önce hiç mail göndermediyseniz, unutmamanız gereken bir nokta daha var. Yeni bir IP adresi ile ilk seferde 5.000 mail gönderirseniz, spam olarak algılanma riskiyle karşı karşıya kalırsınız. E-mail servis sağlayıcıları, yeni IP adreslerinden yapılan gönderimler konusunda temkinlidir, çünkü spam gönderenler sıklıkla yeni IP’leri kullanır ve bir anda büyük hacimli gönderiler yapmaya başlarlar. Dolayısıyla, spam filtrelerine takılmamak ve gelen kutusuna girme oranınızı artırmak için mail gönderimine başlamadan önce IP adresinizi ısındırmanız şarttır.

IP Isındırma; Outlook, Gmail, Yahoo vb. mail servis sağlayıcılarının güvenini kazanmak için belirli bir IP adresinden gönderilen maillerin zaman içinde, yavaş ve kademeli olarak artırılmasını ifade eder. İyi bir gönderici itibarı oluşturmak ve yasal bir gönderici olduğunuzu ispat etmek istiyorsanız, IP ısındırmayı ihmal etmemelisiniz. Unutmayın, gönderi güvenilirliğini oluşturmanız 4 ila 8 ​​hafta sürebilir.

 

Şimdi, işin en ilginç kısmına geçelim: E-mail marketing kampanyası oluşturmak.

Bu aşamada ilk olarak markanızın tarzına uygun bir e-mail şablonu oluşturmanızı tavsiye ediyoruz. Bu şablonu her kampanya için kullanabilirsiniz. Ancak, sıfırdan bir tasarım yapmayı düşünmüyorsanız, hazır email şablonlarını da tercih edebilirsiniz.

Şimdi kullanıcıların mailinizin açılmaya değer olup olmadığına karar verme sürecini lehinize sonuçlandırabilecek önemli öğelere bir göz atalım. Bunlar gönderici adınız ve e-mail konu satırınızdır. Aboneleriniz kampanya mailinizi almalarının hemen akabinde bu iki öğe ile karşılaşırlar.

Gönderen e-mail adresi ve adı: Bu aşamada ilk kural “noreply@ABC.com” adresini kullanmanın sizi çıkmaza götüreceğini anlamaktır.  Bu tarz adresler robotik olup kişisellikten uzaktır, dostane görünmez ve hedef kitlenizle etkileşim kurmanıza yardımcı olmaz.

Bunun yerine, gönderen adresinde şirket adınızı kullanmayı deneyin. Mail adresinizde gönderinin yapıldığı departmana yer verebilir veya adrese mail iletişimlerinden sorumlu kişinin ismini ekleyebilirsiniz. Bu, müşterilerin işletmenizle etkileşime girmesi adına bir fırsat yaratacağınız anlamına gelir.

Gönderen adınız da önemlidir. Zira gönderen adı marka farkındalığınızı ve tanınırlığınızı artırmanızı sağlayacaktır. Etkili bir gönderen adı bulmada kullanacağınız birkaç seçenek mevcuttur. Bunlardan ilki ve en güvenli olanı gönderen adı olarak şirket isminizi kullanmaktır. Böylece, aboneleriniz gönderenin kim olduğunu ilk bakışta anlayabilirler.

Victoria’s Secret, Nike vb. ünlü markalar gönderen adında marka isimlerini kullanırlar.

Bazı markalar, samimiyet algısı yaratmak adına gönderen adlarında “ekip” ifadesini yer vermeyi tercih ederler. Marka adı veya herhangi bir departman adının devamında gelen “ekip” ifadesi -örneğin pazarlama ekibi- uygun bir gönderen adı olabilir.

Diğer bir seçenek ise bir temsilcinin veya e-mail iletişiminden sorumlu kişinin adını kullanmaktır. Bir süre sonra müşteri markanızı bu kişiyle ilişkilendirecektir. Bu da abonelerin direkt olarak bu kişi ile ya da şirketinizle iletişim kurmasına yardımcı olacaktır.

Çok daha kişisel bir dokunuş için müşteri temsilcinize ait bir fotoğraf kullanabilirsiniz. Bu, abonelerinizin işletmenize yönelik bir tanışıklık hissi geliştirmesine yardımcı olacaktır.

E-mail konu satırı: Şimdi e-mailler söz konusu olduğunda göze çarpan ikinci öğeye, yani konu satırına değinelim. Konu satırı alıcılara e-maile ilişkin bazı temel bilgileri sunar. Dolayısıyla, konu satırınız mail içeriğinizi birebir yansıtmalıdır. Amacınız, bilgi vermekten de öte abonelerin ilgisini çekmek ve kampanyanıza dahil olmaları konusunda onları motive etmek olmalıdır.

Diyelim ki bir web semineri duyurusu için e-mail gönderdiniz. Seminer konusunu doğrudan konu satırında belirtirseniz aboneler bunu okur okumaz olaya hakim olur ve etkinlikle ilgilenip ilgilenmediklerine karar verebilirler.

E-mail konu satırınızı kişiselleştirmek de etkili bir strateji olacaktır. Abonelik formuna isim bölümü ekler, böylece müşterilerinize direkt olarak isimleriyle hitap edebilirsiniz. Bu, her müşteri ile özel olarak ilgilendiğinizi ya da ilgileneceğinizi gösterir.

Abonelerin dikkatini e-mailinize çekmenin bir diğer yolu ise emoji kullanmaktır. Doğru olanı bulduğunuzdan veya kullanacağınız emojilerin marka sesinizle uyumlu olduğundan emin olun.

Daha iyi bir performans için deneme yanılma yöntemini kullanın- sorular, sayılar, aciliyet duygusu, ima ve daha fazlasını deneyin.

E-mail metni: Bir e-mail metni oluştururken hatırlamanız gereken ilk kural kendiniz için değil, okuyucularınız için yazmak olmalıdır. Gönderilerinizi abonelere markanızın harikalığı hakkında böbürleneceğiniz ya da başarılarınızı listeleyeceğiniz bir kanal olarak kullanmaktan kaçının.

İnsanlar markanın kendisiyle değil, sundukları çözümün işlevselliği ile ilgilenirler.

Çünkü her biri en kolay ve en etkili çözümün peşindedir. Öyleyse onlara çözümünüzü sunun ve ürününüzün/hizmetinizin hangi problemli alana hitap ettiğini ya da problemleri nasıl yok edeceğini açıklayın.

Bu konu ile layıkıyla başa çıkmak için gönderi metninizi kısa ve öz tutmaya gayret edin. Okuyucuların e-mailinizi okumak dışında yapacakları pek çok iş vardır, bu nedenle zamanlarını boşa harcamayın. Mailinizi anlaşılır kılın, ters piramit tasarımına bağlı kalın. Bu, önemli bilgileri en üste yerleştirmeniz ve e-mailinizi çarpıcı bir CTA(Call to Action/Eylem çağrısı) ile sonlandırmanız gerektiği anlamına gelir.

Mimailist e-mailler çok daha yüksek bir performans gösterme eğilimindedir. Tek sütunlu tasarımlara sadık kalın.Çünkü:

Ortalama bir kullanıcının dikkat süresi yalnızca 8 saniyedir.

Bu yüzden mesajınızı baştan sona dikkatle okumaları imkansızdır. Başlıklar, eylem çağrıları vb. önemli öğelerin etrafında boşluk-beyaz alan- bırakın. Bu sayede, abonelerin temel öğelere kolayca yoğunlaşmalarına yardımcı olur ve e-mailinizin “nefes” almasını sağlarsınız.

Her e-mail başına yalnızca bir CTA düğmesi kullanın. Eylem çağrısı düğmeleri, abonelerinizin kampanyanızı okuduktan sonra gerçekleştirmelerini arzuladığınız temel eylemi ifade eder. Bu nedenle, bir kampanyada üç ya da daha fazla CTA kullanırsanız müşterinin kafası karışabilir – tüm bu mesaj yığını müşterinin odak noktasını temel mesajdan uzaklaştıracaktır. Etkili bir eylem çağrısında bulunmak için lafı dolandırmaksızın direkt olarak konuya girin. Mümkün olduğunca az metin kullanın. Net olmayı ve kullanıcılara bundan sonra ne yapacaklarını açıkça söylemeyi unutmayın. Mesaj renginin e-posta arka planınızla kontrast oluşturmasına izin verin – bu kullanıcıların eylem çağrınızı ilk bakışta fark etmelerini sağlayacaktır.

E-mail resimlerinizi tıklanabilir hale getirin. Hemen her kullanıcı e-mail okurken resimlere tıklar. Bu resimler sayesinde müşteriyi ilgili site sayfasına yönlendirin. Dahil ettiğiniz tüm resimler için alt metin yazın. Böylece kullanıcılar resimleri açıklayan bu metinleri de rahatlıkla okuyabilirler.

E-mailinizin hem alanınızdaki profesyoneller hem de bu konuda yeni olanlar için eşit derecede net ve anlaşılır olması gerekir. Bu nedenle, aşırı terimsellikten veya argo ifadeler kullanmaktan kaçının. Unutmayın, burada amaç herkesin neden bahsettiğinizi kolaylıkla anlayabilmesini sağlamaktır.

Uygun bir e-mail alt bilgisi oluşturun. Sayfa alt bilgisi ana mesajınızla birebir ilgili olmasa da marka kimliğinize katkıda bulunduğu ve müşteride güven oluşturmaya yardımcı olduğu için özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur. E-mail imzası olarak da adlandırılan bu öğe şu bilgileri içermelidir: Abonenin e-maili neden aldığına dair bir açıklama, abonelikten çıkma bağlantısı, e-mail ​​yönetim merkezine yönlendirecek bir bağlantı linki, şirket logosu ve fiziksel adresi, telif hakkı verileri, sosyal medya paylaşım düğmeleri ve iletişim bilgileri.

E-mail imzaları, müşteriye işletmenize ilişkin gerekli tüm bilgileri sağlamaları bakımından faydalıdır. Bu bölümde yer alacak abonelikten çıkma bağlantısının yeterince görünür olması gerektiğini de unutmayın – onu metin aralarına gizlemeyin veya küçük bir yazı tipi kullanmayın. Kullanıcı bu bağlantıyı kolayca tıklayabilmeli ve abonelikten çıkma işlemi tek adımda tamamlanacak basit bir işlem olmalıdır. Bu, e-mail kampanyanızı çok daha işlevsel kılar.

E-mail kampanyanızı markanızla çok daha alakalı kılmak için segmentasyon kullanın. Segmentasyon, pazarlamacıların müşterilere cinsiyetlerine, yaşlarına, konumlarına, satın alma geçmişlerine, ilgi alanlarına bağlı olarak farklı mailler göndermesine olanak tanır. Bu türden maillerin açılma oranları yüksektir ve çok daha yüksek etkileşimli bir alıcı kitlesine hitap ederler. Müşterilere benzersiz bir kişileştirilmiş hizmet sunmak istiyorsanız onlara eylemlerine göre düzenlenmiş mailler gönderin: Maildeki bir bağlantıyı açıp tıklayanlar, maili açmayanlar, maildeki birkaç bağlantıyı tıklayanlar vb. bölümlerden oluşan bir segmentasyon işinizi görecektir.

 

4) Kampanyanızın etkinliğini ölçün.

Profesyonel bir e-mail marketing hizmeti, kampanyanızın performansını gönderdikten hemen sonra raporlamalar yoluyla izlemenize olanak tanır.

Temel bir rapor, gönderilen ya da teslim edilen maillerin sayısını, açılma oranını, tıklamaları, spam olarak işaretlenen mailleri ve aboneliğini iptal eden kullanıcıların yüzdesini kapsar.

Örneğin, “Konuma göre açılma oranları” raporu, maillerin en çok hangi ülke veya bölge tarafından açıldığını anlamanıza ve durumu analiz etmenize olanak tanır.

Tıklanma haritaları, mailinizde yer alan her bir bağlantı veya resmin tıklanma sayısını gösterir.

“Cihazlar” raporu,maillerin cihaz ve tarayıcılara göre açılma oranını verir. (masaüstü veya mobil cihazlar ya da kullanılan platform veya tarayıcılar)

“Hata istatistikleri” raporu, mailinizin teslim edilmesini engelleyen tüm hataları gözler önüne serer.

Bu detaylı raporlarla hedef kitlenizi analiz edebilir, hedefinize ulaşıp ulaşmadığınızı anlayabilir ve bunu yapmada kullanacağınız en etkili teknikleri belirleyebilirsiniz.

 

E-Mail Marketing Hedefleri Nasıl Belirlenir?

İşletmenizi neden e-mail kullanarak pazarlamanız gerektiğini iyice anladığınızdan emin olun.

E-mail pazarlama hedefleriniz şunlar olmalıdır:

  • Netlik – hedef kitlenizi ve her kampanyadan en yüksek verimi nasıl alabileceğinizi belirleyin.
  • Ulaşılabilirlik – bütçenizi, kaynaklarınızı, zamanınızı ve becerilerinizi kullanın ve çoğaltın.
  • Dakiklik – hedeflerinizi tamamlamak için uygun bir son tarih belirleyin.
  • Ölçülebilirlik – hangi anahtar performans göstergesini kampanyanızın başarısını izlemede kullanacağınızı belirtin.

 

E-Mail Listesi Nasıl Oluşturulur?

E-mail marketing hedeflerinizi belirlediğiniz ve içselleştirdiğiniz anda, mail gönderilecek kişilerden oluşan bir veri tabanı oluşturmanız gerekir. Yeni aboneleri kolayca çekmek için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • E-mail kampanyanızı web siteniz üzerinden tanıtın.
  • Bir abonelik formu oluşturun. Facebook Messenger ve Telegram’daki sohbet robotları aracılığıyla da kullanıcıların markanızla iletişim kurmasını sağlayacak çok kanallı formlar oluşturabilirsiniz.
  • Abonelik formunuzu web sitenizin yüksek trafik alanlarına yerleştirin. Formları alt bilgi, kenar çubuğu veya blog yazılarının sonuna yerleştirebilirsiniz.
  • Abone olma sürecini kolaylaştırın. Kullanıcının e-mail adresini kolayca yazabildiğinden ya da kendisine listenize abone olması için harika bir neden sunduğunuzdan emin olun – ilk sipariş indirimi veya ücretsiz gönderim seçeneği olumlu sonuç verecektir.

Veri koruma yönetmeliğine(GDPR) uyan bir e-mail pazarlamacısı olmak için, kullanıcılara aboneliklerini doğrulamalarını isteyen onay e-mailleri gönderin. Onlara abone olduktan sonra ne olacağı, hangi içeriklere ulaşabilecekleri veya sizden ne sıklıkla haber alacakları konusunda net bir bilgi sunun.

Halihazırda bir mail listeniz varsa listenizin geçerliliğini e-mail doğrulayıcı web araçları kullanarak kontrol etmenizi öneririz. Geçersiz e-mail adreslerini listeden çıkarın. Bu sayede, e-mail teslim edilebilirlik oranınızı ve gönderen itibarınızı artırabilirsiniz.

 

E-Mail Marketing Kampanyaları Nasıl Oluşturulur?

  • Mail listenizi seçin.
  • E-maillerinizi mevcut bir şablona veya kendi tasarımınıza göre oluşturun.
  • Kampanyaya ilişkin düzenlemeleri yapın ve takip sürecini yönetin.
  • Bir test/deneme maili gönderin.

Kampanyalarınızda aşağıdaki e-mail türlerinden yararlanabilirsiniz:

Tetikleyici e-mailler: Bu mailler otomatiktir ve kullanıcı davranışları veya kullanıcıların müşteri yaşam döngüsündeki mevcut aşamaları temelinde gönderilirler: hoş geldiniz e-mailleri, yıl dönümü e-mailleriı, terk edilmiş sepet e-mailleri, işlemsel e-mailler ve yeniden etkileşim e-mailleri gibi.

Olağan iş e-mailleri: Bu mailler, hedef kitlenizle birincil diyaloğunuzdur. Özel teklifler, indirimler, eğitim bilgileri veya duyuruları içeren promosyon maillerini ifade ederler.

Ne tür gönderiler yapmayı seçerseniz seçin, abonelerinizin okuyacağı bir e-mail metni hazırlamanın bazı standart kuralları olduğunu unutmayın.

 

Pazarlama E-Mailleri Nasıl Yazılır?

E-mailinizi oluştururken şu ipuçlarından yararlanabilirsiniz:

  • Dikkat çekici bir konu satırı oluşturun. Konu satırınızı 20 karakterle sınırlayın ve başlığınızın preheader-önbaşlık- ile anlamlı bir ilişki içinde olduğundan emin olun. Böylece aboneleriniz gelen kutularını kontrol ederken dahi mailinize dair olabildiğince fazla bilgi edinebilirler.
  • Alakalı içerikler kullanın ve e-mailinizi kişiselleştirin. Gelecek günlerde çok daha alakalı ve işlevsel mailler hazırlayabilmek için kitlenizi yaşlarına, konumlarına, cinsiyetlerine ve tercihlerine göre bölümlere ayırın.
  • E-mailinizi olabildiğince kısa tutun. Bir maili okumak ortalama 11 saniye sürer, bu nedenle mailinizin sıkıcılıktan uzak ve bilgilendirici olması önceliğiniz olmalıdır.
  • Aktif bir eylem çağrısı/CTA düğmesi oluşturun. Bu düğme net bir eylem çağrısı içermelidir: “Satın al” veya “Abone ol” gibi.

 

E- Mail Marketing Kampanyaları Ne Sıklıkta Gönderilir?

İstatistiklere göre şirketler günde 2 ila 4 e-mail göndermektedir. Peki, müşterilerinize ne sıklıkla pazarlama maili göndermelisiniz?

  • Bu soruyu abonelik formunuza dahil edin. Kullanıcılara mailinizi günlük, haftalık veya aylık olarak alma seçenekleri sunun. Kullanıcıların bu seçimi abone olma sürecinde yapmalarını sağlayın.
  • Açılma oranları ile abonelik iptallerinin sayısını takip edin. E-mailinizin sıklığını bu rakamlara göre değiştirin.
  • Kullanıcıların etkileşime girme sebeplerini derinlemesine inceleyin. Bazı aboneler yalnızca promosyon mailleri almakla ilgileniyor olabilir. Kimileri ise satış tekliflerinizle ilgilenir ancak en iyi blog yazılarını içeren haber bültenlerinizi de görmek isteyebilirler. Kullanıcıların içerik tercihlerini bizzat belirlemelerine izin verin ve maillerinizin sıklığını bu yanıtlar ışığında planlayın.
  • Bir A / B testi yapın. Mail listenizde yer alan eşit nitelikteki iki ayrı gruba aynı anda mail gönderin, maillerin açılma oranını kontrol edin ve gönderi sıklığını buna göre belirleyin.(A/B testleri müşteri deneyimini ölçer.)

 

E-Mail Marketing Kampanyalarında Kullanılan Mail Türleri Nelerdir?

  • Hoş geldin/karşılama e-mailleri
  • Haber bültenleri
  • E-mail özetleri
  • Ürün lansman e-mailleri
  • Etkinlik veya web semineri davet e-mailleri
  • Promosyon e-mailleri
  • Yıl dönümü ve doğum günü e-mailleri
  • Müşteri başarısı e-mailleri
  • Terk edilmiş alışveriş sepeti e-mailleri
  • Yeniden etkileşim e-mailleri
  • Geri bildirim talepleri
  • Anket e-mailleri
  • Takip e-mailleri
  • Hediye e-mailleri

Yazımızın bu bölümünde, pazarlama kampanyalarınızda kullanacağınız e-mail fikirlerini paylaşacağız. Kullanıcılar mail listenize abone olmalarıyla birlikte markanızdan değerli içerikler almayı umarlar. Bu fikirler sayesinde hedef kitlenizle etkileşim kurmayı, satışları olduğu kadar müşteri etkileşimi ve sadakatini de artırmayı başaracaksınız. İlhamınızı bulmanız dileğiyle!

Hoş geldin/karşılama e-mailleri: İletişimin kilit noktası olan ilk izlenim aslında bir nevi son izlenimdir. Hoş geldin e-mailleri, bir markanın yeni müşterilerine gönderdiği ilk kampanyadır. Bu maillerin amacı müşteriyi sıcak bir biçimde karşılamak, ekibinizi veya ürünlerinizi tanıtmak ve abonelere şirketinizle çalışmanın faydalarını anlatmaktır. E postalarınızda müşterinin işini kolaylaştıracak tanıtım kılavuzlarına veya video talimatlarına da yer verebilirsiniz. Okuyucularınızı gülümsetmek adına CEO’nuzla çektiğiniz bir videoyu dahi kullanabilirsiniz.

Haber bültenleri: Haber bültenleri, yüksek kaliteli içeriğin haftalık veya aylık olarak düzenlenmiş halidir. Bu kampanyanın amacı okuyucularınızla olan etkileşiminizi artırmaktır. Bu e-maillerde yalnızca kendi içeriğinizi değil, diğer markalara ait materyalleri de kullanabilirsiniz. En iyi materyali bulmak için tonlarca makale üzerinde çalışmanız gerekeceğini unutmayın. Bu tür e-mailler, alanınızda ne derece uzman olduğunuzu gösterir, markanıza karşı güven duygusu oluşturur ve bir otorite olarak algılanmanızı sağlar.

E-mail özetleri: Bu tür mailler tıpkı haber bültenlerine benzer. Tek fark, yalnızca kendi malzemelerinizi paylaşmanızın beklenmesidir. E-mail özetleri, markaya ait belirli bir süre içinde gönderilmiş haberlerin, makalelerin veya güncellemelerin toplamıdır. Pazarlamacıların potansiyel müşterilerini bilgilendirmesine, site trafiğini ve satışları artırmasına olanak tanır. Bu tür maillerde müşterilerinizin daha iyi algılamasını sağlamak adına materyalleri önem sırasına- birincil ve ikincil bilgi kategorilerine- ayırmalısınız. Boşluklar, resimler, renkler ya da farklı boyut veya hizalamalardan yararlanın.

Ürün lansman e-mailleri: Piyasaya yeni bir ürün mü sunuyorsunuz? Bu sessiz kalamayacağınız bir konudur. Dahası bu yeni ürün/hizmet veya özelliğiniz için heyecan yaratmanız gerekir. Lansman mailleri sayesinde pasif kullanıcılarla yeniden etkileşim kurar ve sadık müşteri sayınızı artırabilirsiniz. Unutmayın, göreviniz müşteriye dahilerden oluşan ekibinizin nihayet yeni bir ürün piyasaya sürdüğünü bildirmekten çok onları belirli sorunlarını çözmeye yardımcı olacak yenilikleriniz hakkında bilgilendirmektir. Müşteri ihtiyaçlarına ve bu ihtiyaçları nasıl karşılayacağınıza odaklanmalısınız.

Etkinlik veya web semineri davet e-mailleri: Pazarlamacılar yaklaşan bir etkinliği veya web seminerini müşterilerine/abonelerine duyurmak için bu iletileri gönderirler. Amaç, aboneleri bu toplantının gerçekten de zaman ayırmaya değer olduğu konusunda ikna etmek olmalıdır. Mevzu bahis etkinliğin avantajlarını ana hatlarıyla belirtmeli ve katılımcıların bu etkinlik sayesinde hangi beceri veya bilgiyi edineceklerini açıklamalısınız. Bu e-mail türü sayesinde müşteri etkileşimini ve marka bilinirliğini artırabilir; etkinliğinize yönelik bir heyecan yaratabilirsiniz.

Promosyon e-mailleri: Pazarlamacılar, satışları artırmak için promosyon mailleri gönderirler. Sıcak fırsatlar, sezon sonu hatırlatıcıları, son şans satışları, stoktaki yeni ürünler ve bu ürünlerin sınırlı sürümlerini bu yolla duyururlar. Promosyon mailleri kişiselleştirilebilir. Yani, müşteriler kendi ilgi alanlarına yönelik belirli teklifler alabilirler. Bu amaçla müşterilerinizin satın alım geçmişinden yararlanabilir veya müşteriye hitap edecek alakalı teklifler üretmek için ziyaretçi davranışlarını gözlemleyebilirsiniz.

Yıldönümü ve doğum günü e-mailleri: Bu tür mailler, abonelerin doğum günü, bültene kaydolma yıldönümü veya ilk satın alım yıl dönümü vb. özel günleri veya olayları kutlamak için gönderilir. Şu iki temel amaca hizmet edilir: Müşteriyi elde tutma oranı ile satışları artırmak. Tatil mailleri kişiselleştirildikleri ve alıcıya benzersiz bir deneyim sundukları için yüksek tıklanma oranlarına sahiptir. Bu mailler aynı zamanda marka itibarını da olumlu yönde etkilerler.

Müşteri başarısı e-mailleri: Pazarlamacılar bu maillere adeta bayılır. Neden mi? Çünkü pazarlamacıların müşterilerle güçlü ilişkiler kurmasına, her kullanıcıya özel, kişiselleştirilmiş bir yaklaşım sergileyebilmesine, müşteri etkileşimi ile bağlılığın kayda değer miktarda artmasına yardımcı olurlar. İnsanlar herhangi bir konuda kaydettikleri ilerlemeyi bilmek ister ve bunu takip ettiğinizi fark ettiklerinde gerçek bir mutluluk duyarlar. Bir markadan alınan onuncu ürün, platform üzerinde oluşturulmuş ilk site, gönderilen ilk e-mail kampanyası veya kullanıcıların herhangi bir yabancı dili çalışırken kaydettiği ilerlemeler bu e-mail türü kapsamındadır.

Terk edilmiş alışveriş sepeti e-mailleri: Kullanıcılar satın alma işlemini tamamlamadan önce web sitenizden- çeşitli nedenlerle- ayrılabilir. (Uzun ödeme işlemleri, beklenmedik ek maliyetler, kayıt olma veya hesap oluşturma ihtiyacı, teslimat süresi, ödeme seçeneklerinin yetersizliği, eksik iade politikası vb. sebepler yüzünden) Böyle durumlarda onlara bir “sepetinde ürün unuttun”  maili göndererek satışlarınızı artırabilirsiniz. Etkileyici bir kampanya oluşturmak için mailinize kullanıcıların alışveriş sepetlerinde bıraktıkları ürünleri de dahil edin, sepete bağlı bir CTA düğmesi ekleyin, toplam fiyatı ve nakliye masraflarını da mutlaka belirtin. Kampanyanızı sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu olarak adlandırılan psikolojik durum(Fomo) ile harmanlayabilir ve kullanıcılara zaman kısıtlamalı özel bir indirim sunabilirsiniz.

Yeniden etkileşim e-mailleri: E-mail abonelerinizin kampanyalarınızla sonsuza dek ilgilenmesi imkansızdır. Neden mi? Sorunlarını markanızın yardımıyla çoktan çözmüş olabilirler ya da e-mail gönderme sıklığınızı veya içeriğinizi fazla satış odaklı ya da rahatsız edici bulabilirler. Her şeye rağmen onları geri kazanmanın bir yolu vardır. Maillerinizi en az üç aydır açmayan kullanıcılara yönelik yeniden etkileşim kampanyaları oluşturun. Bu şekilde, bazı pasif aboneleri yeniden etkinleştirebilir, mail listenizi çok daha sağlıklı ve işlevsel hale getirebilir, gönderi itibarınızı yüksek tutarsınız.

Geri bildirim talepleri: Bu tür mailler müşteriler ürün ya da hizmet satın aldıktan veya bir etkinliğe katıldıktan sonra gönderilir. İşletmeler/Markalar bu sayede kullanıcıların ürünleri/hizmetleri kullanırken karşılaştıkları sorunları anlayabilir, hizmetlerini daha da geliştirebilir, yeni fırsatları keşfedebilir ve müşteri sadakati oluşturabilirler. Üstelik bu maillerin her birini manuel olarak göndermenize gerek yoktur – pazarlama otomasyon araçlarını kullanabilir, gönderilerinizi otomatiğe bağlayabilirsiniz.

Hediye e-mailleri: Eşantiyon ürün ya da hediyeler mail listenizi büyütmenize, marka bilinirliğinizi artırmanıza, mevcut hedef kitlenizle etkileşim kurmanıza ve ürününüze yönelik bir heyecan yaratmanıza yardımcı olur. Pasif kullanıcılarla yeniden etkileşim kurmak ve mevcut müşterilerin ilgisini her daim canlı tutmak adına bu maillerden yararlanabilirsiniz.

Anket e-mailleri: Bu mailler de tıpkı geri bildirim talebine yönelik gönderilere benzer. Pazarlamacılar maillerine kullanıcıların marka hakkındaki düşüncelerini paylaşmalarını sağlayacak bir anket ya da form eklerler. Müşteriler bu sayede markaya ait ürünlerde sevdikleri ya da beğenmedikleri şeyleri dillendirebilir ve markayı geliştirmeye yönelik fikirlerini paylaşabilirler. Üstelik işletmeler/markalar böyle bir anketi doldurmanın karşılığında bir indirim veya değerli başka şeyler sunmayı asla ihmal etmezler. Bu, markaların müşteri sadakatini ve bağlılığını artırmasına olanak tanır.

Takip e-mailleri: Bu tür mailler, müşterilerin eylemlerine yanıt olarak gönderilir. İşlemsel ve tetikleyici mesajları da içerirler. Takip maillerinin temel amacı, e-mail gönderimini otomatik hale getirmektir. Ayrıca, pazarlamacıların hedef kitleyi davranış temelli bir segmentasyona tabi tutması, e-mail katılımını ve dönüşüm oranlarını artırması ve müşteride güven ya da sadakat oluşturmasına da yardımcı olurlar.

 

E-Mail Marketing Otomasyonu

E-mail marketing otomasyonu, pazarlamacıların aşırı kaynak kullanmaksızın çok daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Otomasyon, siparişleri onaylama, karşılama ya da takip maili gönderme gibi rutin görevleri otomatik bir e-mail hizmetine devretmenizi ifade eder.

Otomasyonlar, zamandan ve paradan tasarruf etmenize, üst düzey görevlerle başa çıkmanıza, kendinizi marka ve pazarlama stratejilerinizi geliştirmeye adamanıza, satışlarınızı artırmanıza, müşteri elde tutma oranı ile müşteri sadakatini artırmanıza, müşterilerinizi daha iyi anlayıp onlara kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmanıza olanak tanır.

Otomasyon işlevselliği ve verimliliği artırır. Bu sayede abone eylemlerine yanıt niteliğindeki promosyon ya da işlemsel kampanya maillerini otomatik olarak gönderebilirsiniz: Kullanıcılar kaydolduktan, sipariş verdikten veya rezervasyon yaptıktan sonra onlara rahatlıkla onay mailleri gönderir; hatırlatıcılar oluşturabilirsiniz – abonelerin alışveriş sepetlerinde bir şeyler unuttuğunu veya yaklaşan bir etkinliği hatırlatmak adına. Müşterilerden geri bildirim talep edebilir, özel bir teklifle karşılarına çıkarak pasif müşterilerle yeniden etkileşime geçebilirsiniz. Ya da e-mail gönderimini tetikleyecek herhangi bir özel etkinlik oluşturabilirsiniz. Anlayacağınız, yapabileceklerinizin sınırı yoktur.

 

E-Mail Marketing Otomasyon Sistemleri Nasıl Çalışır?

  1. Bir etkinlik yaratılır. Etkinlik, e-mail gönderimini tetikleyecek bir olayı ifade eder. Örneğin, bir satın alımı.
  2. Bir otomasyon akışı tasarlanır. Bu süreçte alaka düzeyi yüksek mesajlar oluşturmak adına filtreleri ve mevcut işlemleri kullanın. Daha güçlü bir etkileşim için e-mail, SMS ve web push bildirimlerini tek bir akışta birleştirebilirsiniz. Örneğin, müşteriye hem sipariş onay maili gönderin hem de kendisini SMS yoluyla nakliye süreci hakkında bilgilendirin. Daha başarılı bir kişiselleştirme için mail listenizdeki değişkenlerden yararlanabilirsiniz.
  3. Etkinlik tetiklenir ve otomasyon akışı başlar. Kullanıcı bir satın alım işlemi gerçekleştirdikten sonra etkinlik tetiklenmiş olur ve bir sipariş onayı veya bir teşekkür maili ile otomasyon akışı başlar.
  4. İşlem tamamlanır. Artık dönüşümleri izleyebilirsiniz.

 

E-Mail Marketing Otomasyon Sistemlerinin Maliyeti Nedir?

E-posta pazarlama maliyetleri kullandığınız platforma ve veri tabanı boyutuna bağlı olarak değişse de ciddi boyutlarda değildir- aylık 9 ila 1000 dolar arasında değişir.

 

E-Mail Marketing Kampanya Performansı Nasıl Ölçülür?

Kampanyalarınızın başarısını ölçmek adına aşağıda listelenen anahtar performans göstergelerinden birini seçebilirsiniz:

  • Geri dönüş oranı – abonelerin gelen kutularına teslim edilemeyen e-maillerin sayısı.
  • Açılma oranı – açılan e-maillerin sayısı.
  • Tıklama oranı – e-maillerinizi açan ve bağlantıları tıklayan kullanıcıların sayısı.
  • Abonelikten çıkma oranı – abonelikten çıkma bağlantısını tıklayan alıcıların sayısı.
  • Spam şikayet oranı – e-maillerinizi spam olarak işaretleyen kullanıcıların sayısı.
  • Dönüşüm oranı – istenen eylemi gerçekleştiren kullanıcı sayısı: satın alım, indirme veya abonelik gibi.

 

E-Mail Marketing İpuçları

  • E-mail adreslerini yasal yollardan toplayın.
  • CAN-SPAM Yasasına uyun.
  • GDPR/Veri Güvenliği Yönetmeliğine uyun.
  • Tanıdık bir gönderen adı kullanın.
  • IP ısındırma işlemi yapın.
  • Yeni aboneleri 24 saat içinde karşılayın.
  • Dikkat çekici bir konu satırı yazın.
  • Kısa ve öz bir e-mail metni oluşturun.
  • Spam kontrolü yapın.
  • Sosyal medya hesaplarınızı da e-malinize dahil edin.
  • E-maillerinizi mobil uyumlu hale getirin.
  • A / B testi yapın.
  • Pasif abonelerle yeniden etkileşime geçin.
  • Kampanyalarınızın etkinliğini ölçün.
  • Mail listenizi düzenli olarak temizleyin.
  • Kampanya gönderilerinizi otomatikleştirin.

 

1) E-mail adreslerini yasal yollardan toplayın.

Asla hazır mail listeleri satın almayın. Bu yasaktır. Para cezası alabilir daha da kötüsü marka itibarınıza zarar verebilirsiniz. Zaten kampanyalarınıza abone olmamış kişiler ürünlerinizle ilgilenmezler.

Oyunu kurallarına göre oynamak için bir abonelik formu oluşturun ve formu sitenizin herhangi bir noktasına yerleştirin. Zaman kazanmak için önceden tasarlanmış bir form da seçebilirsiniz.

Çevrim içi ve çevrimdışı etkinlikler, yarışmalar, açılış sayfaları, anketler, sınavlar, sosyal medya hesapları ve ortak web sitelerinin yardımıyla da bir mail listesi oluşturabilirsiniz. Kullanıcıları birer aboneye dönüştürmek için potansiyel satış tekliflerini kullanabileceğiniz gibi sosyal kanıt sunabilir veya insanların e-mail gönderim sıklığı veya gönderi içeriği ile ilgili tercihlerini belirlemesine izin verebilirsiniz.

 

2) CAN-SPAM Yasasına uyun.

CAN-SPAM (Controlling the Assault of Non-Solicited Pornography And Marketing) Yasası, ticari e-mail veya mesajlara ait kuralları belirleyen bir ABD yasadır. Eğer ABD ‘de menşeli Hotmail, Gmail, Yahoo, aol gibi servislere toplu mail gönderimi yapıyorsanız bu kurallara uymanız gerekmektedir. Aksi halde cezalandırılırsınız.

Bu kanuna göre gönderenin kimliğini açıkça belirtmesi şarttır, her kampanya için geçerli bir fiziksel adres eklenmelidir, her e-mailde açık ve dokunması kolay bir abonelikten çıkma düğmesine/bağlantısına yer verilmeli ve alakalı ya da anlaşılır konu satırları kullanılmalıdır. Pazarlamacıların kullanıcıların e-mail adreslerini üçüncü taraflara satmasına veya aktarmasına da izin yoktur.

 

3) GDPR/Veri Güvenliği Yönetmeliğine uyun.

GDPR, amacı kullanıcı verilerini korumak olan bir dizi standarttır. Bu düzenleme Avrupa Birliği’ne bağlı ülkeler için geçerlidir. Bu yönetmeliğe göre web siteleri, kullanıcılarına kişisel bilgileri kontrol etme sorumluluğunu bizzat üstlendiklerini bildirmelidir. Pazarlamacılar kullanıcıların abone olma isteklerini iki kez onaylamaları için çift katılımlı bir abonelik formu kullanmalıdır. Ayrıca gizlilik politikaları da gözden geçirilmelidir – müşterilerin kişisel verilerini toplamak için onay alınmalı, bunları saklama ve aktarım şekli açıklanmalı ve başka hiçbir üçüncü şahsın bunlara erişemeyeceğinden emin olunmalıdır.

 

4) Tanıdık bir gönderen adı kullanın.

Gönderen kısmında tanıdık bir isim kullanmanız marka bilinirliğiniz kadar işletmenize duyulan güveni de artırmanıza yardımcı olacaktır. “Noreply” veya “marketingteam” uzantılı mailler göndermemeye çalışın. “Noreply” yani yanıt vermeme üzerine programlanmış mailler, markanın kullanıcı geri bildirimleriyle ya da müşterilerle iletişim kurmakla ilgilenmediğini ima eder. Gönderen adını “marketingteam” yani pazarlama ekibi uzantılı yapmanız ise güven oluşturmanıza yardımcı olmaz, çünkü insanlar markalardan çok insanlara inanma eğilimindedir. Müşteriler her zaman harika ürünlerin arkasında duran kişiyi görmek isterler. Bu yüzden, yaklaşımınızı olabildiğince kişiselleştirmelisiniz.

Müşterilerle e-mail iletişimi kurmaktan sorumlu kişi yeterince tanınır değilse, gönderen adına söz konusu şahsın isminin yanı sıra şirket adını da ekleyebilirsiniz.

İlk e-maili yeni müşterilerinizden birine gönderiyorsanı, işe kendinizi tanıtmakla başlamanız harika bir fikir olabilir. Onlara kim olduğunuzu, işletme içindeki görevinizi ve abonelerin sizinle iletişimlerinden ne beklemeleri gerektiğini açıkça belirtin. Bu, dostane bir etkileşimin fitilini ateşlemenize yardımcı olacaktır.

 

5) IP ısındırma işlemi yapın.

Yeni bir IP adresinden e-mail gönderecekseniz, IP ısındırmanız şarttır. Bu, e-mail gönderi hacmini kademeli olarak artırmanız ve e-mail hizmet sağlayıcılarının gözünde yasal bir statü elde etmeniz anlamına gelir. E-mail hizmet sağlayıcıları yeni bir IP adresinden gelen büyük bir e-mail gönderi hacmini keşfettikleri vakit bu bilinmeyen gönderenin spam olmasından şüphelenirler. Sonuç olarak, e-mailleriniz geri dönebilir veya spam klasörüne düşebilir.

İyi bir gönderen itibarı oluşturmak ve mailin teslim edilebilirliğini artırmak için mail sayısını tutarlı bir şekilde artırmalı ve her daim etkileşim seviyenizin en yüksek olduğu kullanıcılara e-mail göndermelisiniz. Böyle bir ısındırma süreci genellikle 4 ila 8 hafta sürer. Bu sürecin ardından hizmet sağlayıcılar yasal ya da yetkili bir gönderen olduğunuzu görür ve mail teslimatlarınız güvenle yapılır.

 

6) Yeni aboneleri 24 saat içinde karşılayın.

Mail listenize yeni katılmış bir kişiye sıcak bir karşılama sunmak için elinizden geleni yapın. Kullanıcılar mail listenize abone olduktan sonra sizden bir şeyler duymayı umarlar. Aksi takdirde, markanıza olan ilgileri çabucak kaybolabilir veya markanızı unutabilirler. İşler bu aşamaya geldiğinde ise onları yeniden işletmenize yönlendirmeniz oldukça güç olur.

O halde geç kalmadan işletmenizle kuracakları iletişimin abonelerinize ne gibi bir fayda sağlayacağını açıklayın. Samimi bir atmosfer oluşturmak adına mailinize fotoğraf veya kısa bir karşılama videosu da ekleyebilirsiniz. Abonelerin sizden ne bekleyeceklerini iyi anladıklarından emin olun. Abonelerinize karşılama mailinde yer alan ilgili bağlantıyı izleyerek e-mail tercihlerini yönetme fırsatı sunun.

Daha güçlü bir etkileşim için “ilk katılım e-mail kampanyası” adı verilen bir dizi başlangıç ​mailini de kullanabilirsiniz. Bu, müşterilerinizi ürününüz hakkında bilgilendirmek için birkaç gün içinde birkaç mail göndereceğiniz anlamına gelir. İlk katılım e-mail serisi, pazarlamacıların mesajlarını müşteriyi rahatsız etmeden tutarlı bir şekilde iletmelerini sağlar.

 

7) Dikkat çekici bir konu satırı oluşturun.

mail

Abonelerin gelen kutularında gördükleri ilk şey gönderen adınız ve konu satırınızdır. Bu iki öğeyi, mesajınızın okunmaya değer olup olmadığına karar vermek için kullanırlar. Bu nedenle, konu satırınızın e-mailin ana fikrini yansıtmasını sağlamalısınız. Gelen kutularını mobil cihazlarından kontrol eden kullanıcıları da hesaba katmalı ve konu satırını kısa tutmalısınız. Maillerinizde spam içerikli kelimelerden, ünlem işaretinin aşırı kullanımından veya büyük harf kullanmaktan kaçının.

Kişisel bir dokunuş eklemek adına konu satırınızda emojileri de kullanabilirsiniz. Tabi kullanacağınız emojinin konuyla alakalı olması gerektiğini unutmayın. Konu satırında yer alan emojiler okuyucuların dikkatini ilk bakışta çekecek ve işletmeniz ya da markanızla olan etkileşimlerini artıracaktır. Bir başka güçlü araç ise kişiselleştirmedir. Kitlesel kampanya gönderileri yerine kişiselleştirilmiş bir e-mail almak her daim daha kullanışlı bir pazarlama yöntemidir.

 

8) Kısa ve öz bir e-mail metni oluşturun.

E-mail kampanyası oluştururken okuyucuların dikkat süresinin yaklaşık sekiz saniye olduğunu hesaba katmalısınız. Hatta mailleri baştan sona okumadıklarını – en önemli bilgiye ulaşmak adına iletiyi şöyle bir gözden geçirdiklerini de unutmamalısınız.

Dolayısıyla etkili bir kampanya oluşturmak için ters piramit tasarımına bağlı kalmalı ve önemli bilgileri mailin en üstüne yerleştirip iletinizi net bir eylem çağrısı ile bitirmelisiniz.

E-mailinizin nefes alması adına yeterli miktarda boş alan bırakmalısınız. Paragraflar arasında boşluk bırakmanız gerekli bilgileri vurgulamanıza yardımcı olacaktır. Eylem çağrısından önce veya çağrı düğmesi etrafında kullanacağınız boşluk ise okuyucuların hedeflenen eyleme odaklanmalarını sağlar.

Mükemmel bir eylem çağrısı düğmesi mi tasarlamak istiyorsunuz? O halde eylem çağrısı için belirlediğiniz rengin e-mailin arka planıyla zıt olduğundan emin olun. Dikkat çekici bir renk belirleyin. Eylem çağrınız kullanıcılara bir sonraki adımda ne yapmaları gerektiğini net bir biçimde söylemelidir, bu nedenle onu kısa ve öz tutmalısınız. Düğmeyi mobil cihazlar üzerinden kolaylıkla tıklanabilir hale getirin. Okuyucuların dikkatini temel mesajınızdan uzaklaştırmamak adına e-mail başına yalnızca bir eylem çağrısı düğmesi kullanmanızı öneririz.

Marka bilinirliğinizi artırmak için gönderilerinizin markanızın ruhunuzu yansıtmasını sağlayın. Tüm kampanyalar için aynı renk ve yazı tipini kullanın. E-maillerinizi göndermeden önce bir şablon oluşturabilir ve gerekli düzenlemeleri bu şablon üzerinden tamamlayabilirsiniz.

 

9) Spam kontrolü yapın.

Göndereceğiniz her maili spam kontrolünden geçirme alışkanlığı edinin. Konu satırında yanlışlıkla spam içerikli kelimeler veya fazla sayıda ünlem işareti mi kullandınız? O halde mailinizin teslim edilme olasılığı son derece düşük olacaktır. Güvenli gönderiler yapmak için üçüncü taraf bir hizmetten yararlanabilir ve kampanya oluşturmanın son aşamasına geçtiğinizde bir e-mail spam kontrolü başlatabilirsiniz.

Emaila spam denetleyicileri kullanarak mailinizin teslim edilebilirlik oranını artırabilirsiniz. Bu denetleyiciler size spam göndermekten kaçınmada kullanacağınız öneriler de sunacaktır.

 

10) Sosyal medya hesaplarınızı da e-maililerinize dahil edin.

Abonelerinizle ya da müşterilerinizle daha güçlü bir etkileşim kurmak için e-mail pazarlama kampanyalarınızı diğer pazarlama kanallarıyla entegre edin. Nasıl mı? Web push bildirimleri, SMS ve sohbet robotlarını kullanabilir, yeni aboneleri ilk katılım e-mail serisiyle karşılayabilir, onlara satış sürecine ilişkin bildirimde bulunabilir veya yeni içerikler hakkında bilgi verebilirsiniz.

Kullanıcıların size Facebook ve YouTube üzerinden ulaşmasına izin vermek için e-mail kampanyanıza sosyal medya düğmeleri de ekleyebilirsiniz. Bu şekilde, hem profil erişiminizi hem de web trafiğinizi artırırsınız.

 

11) E-maillerinizi mobil uyumlu hale getirin.

E-mail pazarlama stratejinizi geliştirirken mobil cihazların günümüz dünyasının vazgeçilmezlerinden biri olduğu gerçeğini asla göz ardı etmemelisiniz. Bu, mobil kullanıcılarınızın ihtiyaçlarını karşılamak için de elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerekeceği anlamına geliyor.

Bunun için responsive/esnek e-mail kampanyaları oluşturun. Responsive e-mail tasarımı, e-maillerinizin hem masaüstü hem de mobil cihazlarda mükemmel şekilde okunur ve görünür olması anlamına gelir. Kullanıcıların e-mailinizi okumak için kaydırma, yakınlaştırma veya uzaklaştırma yapmaları gerekmez.  E-mailinizi mobil cihazlara göre optimize edemezseniz, aboneler mesajınızı okumak için çaba sarf etmeyecektir.

Responsive e-mailler oluşturmak için HTML bilgisine ya da herhangi bir teknik beceriye ihtiyacınız yoktur. Hatta profesyonel pazarlama hizmetleri kullanıyorsanız, bu konuda endişelenmenize dahi gerek kalmaz-zira bu hizmetlere ait tüm e-mailler mobil uyumludur ve her ekran çözünürlüğünde mükemmel görünürler.

Bunun dışında, kampanyanızın birkaç noktasına özellikle dikkat etmelisiniz: E-mail düzeni, eylem çağrısı düğmesi ve abonelikten çıkma bağlantısı vb.. Kolay okunabilir oluşu ve abonelerin yatay kaydırma çubukları kullanmasına gerek olmaması açısından tek sütunlu bir e-mail şablonu kullanın. Eylem çağrınızın tek parmakla dokunulabilir olduğundan emin olun. 45 pikselden daha büyük formatta bir eylem çağrı düğmesi oluşturun. Son olarak abonelikten çıkma bağlantınıza dikkat edin-onu rahatlıkla bulunabilir veya dokunulabilir hale getirin. Dahası onu kullanıcıları kandırmaya çalışır gibi altbilgi bölümünde bir yerlere gizlemeye çalışmayın ya da tıklanmasını imkansız hale getirmeyin. Aksi takdirde, kullanıcılar e-mailinizi spam olarak işaretleyecektir.

 

12) A / B testi yapın.

Pratik her daim mükemmelleştirir. Henüz yeterli e-mail marketing deneyiminiz yok mu? O halde A / B testi yapın. Bu, en iyi performans gösteren e-mail türünü keşfetmek için e-mailin çeşitli unsurlarını karşılaştıracağınız bir pazarlama araştırmasıdır. A/B testi ile e-mail konu satırı, preheader/ön başlıklar, gönderen verileri, CTA/eylem çağrısı düğmeleri, resimler, videolar, bağlantılar, renkler ya da yazı tipleri vb. pek çok unsuru test edebilirsiniz. Bu sayede işletmeniz/markanız için en karlı değişkeni bulmanız mümkündür.

Mutlaka okuyun: A/B Testi Nedir, Nasıl Yapılır?

 

13) Pasif abonelerle yeniden etkileşime geçin.

Aboneleriniz er ya da geç markanıza yönelik ilgilerini kaybeder. Endişelenmeyin. Böylesi bir senaryo karalar bağlamanız gerektiği anlamına gelmez. Aksine bir an önce harekete geçmenizi sağlar.

Aboneleriniz maillerinizi en az üç aydır açmıyor mı? O halde onlara yeniden etkileşim e-mail kampanyaları gönderin. Gönderinizde markanızın sunduğu avantajları hatırlatın ve müşteriyi/aboneyi geri kazanmanızı sağlayacak güçlü bir teklif sunun.  Artık hizmetinizle ilgilenmiyorlar mı? Bırakın gitsinler. Siz mail listenizi güncel tutmaya odaklanın. Bu aşamada yapacağınız tek şey onlara mail listenizden ayrılma nedenlerini sormaktır. Verecekleri cevap performansınızı iyileştirmenize yardımcı olacaktır.

 

14) Kampanyalarınızın etkinliğini ölçün.

Etkinliğini analiz etmeden e-mail göndermek zaman kaybından başka bir şey değildir. Stratejinizin işlevselliğini ölçmeli ve hangi taktiklerin en etkili sonucu getirdiğini bilmelisiniz. Performansınızı analiz etmek için temel performans göstergelerini kullanabilirsiniz- bu göstergeler e-mail teslim edilebilirliği, açılma, tıklama ve hemen çıkma, aboneliği bırakma ve dönüşüm oranlarından oluşmaktadır. Yapacağınız ölçümler, abonelerin kampanyalarınızı nasıl algıladığına yönelik bilgi de sunacaktır.

Unutmayın, temel e-mail marketing performans göstergelerini izlemek için herhangi bir üçüncü taraf hizmete ihtiyacınız yoktur.

 

15) Mail listenizi düzenli olarak temizleyin.

İyi bir e-posta listesi, sağlıklı ve güçlü bir e-mail marketing performansının garantisidir. Her şey müşterilerin e-posta adreslerini yasal yollardan elde etmenizle başlar. Ardından, listenizin kalitesini düzenli olarak kontrol edersiniz. Bu aşamada abonelerin maillerinizle kurduğu etkileşimin de takipçisi olmalısınız. Aboneler maillerinizi 3 ila 6 ay süresince görmezden mi geldiler? O halde bu adresleri listenizden çıkarın. Markanızla ilgilenmeyen insanlarla konuşmanın bir anlamı yoktur, öyle değil mi? Böylece, gönderen itibarınızı koruyabilir ve teslim edilebilirlik oranlarınızı yüksek tutabilirsiniz- unutmayın, e-posta hizmet sağlayıcıları alıcıların asla okumadığı gönderileri spam olarak algılarlar.

 

16) Kampanya gönderilerinizi otomatikleştirin.

Günümüz pazarlama dünyasında otomasyon sistemlerinden yararlanmak adeta bir zorunluluktur- çünkü otomasyon sistemleri markaların zaman ve kaynak tasarrufu yapabilmesine ve enerjilerini  çok daha önemli görevlere harcamasına olanak tanır. Yeni kullanıcıları karşılama, siparişleri işleme, pasif abonelerle yeniden etkileşim kurma ve çok daha fazlası için e-mail otomasyonuna güvenmelisiniz.

Otomatik e-mail gönderilerini tetikleyecek etkinlikler oluşturun. Alaka düzeyi yüksek kampanyalar göndermeye odaklanın. Dönüşüm oranlarını takip edin ve iş akışınızı iyileştirin.

Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar