Sorumluluk almak doğuştan gelen bir özellik değil, okula gittiğinizde veya iş hayatına atıldığınızda yani bir nevi yaş aldıkça edinilen bir şeydir. Sorumluluk duygunuz aile üyelerinizden, arkadaşlarınızdan veya televizyonda gördüğünüz herhangi bir şeyden kaynaklanabilir. Tabi yaşamınız süresince hem iyi hem de kötü sayılabilecek pek çok farklı şeye tanık olabilirsiniz. Bu yüzdendir ki iyiyle kötüyü ayırt etmek ve sorumluluk duygusu geliştirmek temelde bir tek size bağlı olan bir süreçtir. Kendi davranışlarınızı, hareketlerinizi veya sözlerinizi siz seçersiniz.
Sorumluluk bir beceridir. Öğrenilebilir… Ancak, bunu gerçekleştirmenin farklı yolları vardır. Kişiliğinizi hareketlerinizle, yani tavır veya davranışlarınızla şekillendirirsiniz. Tembel olmayı ya da her gün erken kalkmayı seçen de, para biriktirmeyi veya har vurup harman savurmayı tercih eden de sizden başkası değildir. Bu tamamıyla istediğinizde gerçekten de sorumlu bir insana dönüşebileceğinizi veya zaten öyle biri olduğunuzu kendinize kanıtlamakla ilgilidir.
Anlayacağınız, hayatınıza dair her şey eninde sonunda özgür iradenize yani kendi bilinçli kararlarınıza dayanacaktır. Bu nedenle, hatalarınız için başkalarını suçlamaktan söz etmek dahi anlamsızdır. Bu gerçeği kulağınıza küpe etmeniz gerektiğini belirtelim ve hayatınızı değiştirebilecek bu sorumluluk duygusunu nasıl edinip geliştirebileceğinizle ilgili birkaç ipucu verelim:
Sorumluluk Duygusu Nasıl Kazanılır?
1.Mazeret üretmeyi bırakın.
Eğer bir hata yaptıysanız hatanıza sahip çıkmayı bilin. Suçu bir başkasına ya da başka bir şeye yüklemek yerine başarısız olmanızın gerçek nedenini söyleyin. Bunun yerine bir mazeret ile gelirseniz sorumsuz olduğunuzu kabul ediyorsunuz demektir. Dahası bu durum sizi tam bir korkak yapar. Bir toplantı veya benzeri bir işi tam zamanında yapamayacağınızı düşünüyorsanız, işin en başında zamanında bitirme sözü vermekten kaçının. Gerçekleştireceğinizden emin olmadığınız işlerin altına imza atmaktan kaçının.
Mazeret üretmekten kaçınmak için ne yapıp ne yapamayacağınızı net bir biçimde belirlemeniz gerekiyor. Daha da iyisi, kendinizi bu türden bir durum içinde bulduğunuzda küçük beyaz yalanlara sığınmak yerine neden bu işi halledemediğinizi sorgulamak olacaktır.
Mutlaka okuyun: Başarılı Girişimciler Neden Bahanelere İhtiyaç Duymazlar?
2.Şikayet etmeyi bırakın.
Her şeyden şikayet eden insanlar genellikle çok fazla konuşup hiçbir şey yapmayan insanlardır. Büyük laflar ederler, ancak bir konu hakkında bir şeyler yapmak yani harekete geçmek söz konusu olduğunda ise dut yemiş bülbüle döner, hiçbir şey yapamazlar. Siz de böyle bir insansanız, bunun yerine şikayet etmeyi bırakabilir ve sorumluluğu üstlenmeyi deneyebilirsiniz. Belirli bir görevin yerine getiriliş tarzından hoşnut değilseniz, görevi kendiniz yapabilir ya da yanlış yaptığını düşündüğünüz kişiye rehberlik etmeyi deneyebilirsiniz.
Bu şekilde hem daha iyi bir çözüme ulaşmak için yardımcı olur hem de söz konusu kişiye kendisini toparlaması için bir şans sunarsınız. Unutmayın, şikayetleriniz içi boş ve sinir bozucu kelimeler olmaktan öteye gitmeyecektir.
Ayrıca sürekli söylenirseniz kafanızı da hayatınızı da olumsuz duygularla doldurmuş olursunuz. Yaşadığınız tek bir güzel şey dahi yokmuş gibi görünür. Olumsuzluk sizi derin bir mutsuzluğa sürükler. Bu nedenle şikayet etmeyi kesmek size daha sağlıklı bir zihniyet ve uzun süreli bir mutluluk getirecektir.
Mutlaka okuyun: Mutlu değilseniz şikayet etmeyi bırakın ve harekete geçin!
3.Gelirinizi nasıl yöneteceğinizi öğrenin.
Bir yetişkin olarak sahip olacağınız en büyük sorumluluklardan biri paranıza sahip çıkmaktır. Bir iş sahibi olacak, maaş alacaksınız ve bu maaşla tam bir ay yaşamanız gerekecek.
Ancak çoğumuz ay sonunu dahi zor getiriyoruz. Hatta bazen kredi kartıyla sorumsuzca yapılan harcamalardan dolayı faturaları dahi ödeyemez hale geliyoruz.
Ciddiye alınmak ve normal standartlarda bir hayat yaşamak istiyorsanız para ile nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerek. Maaşınızı alır almaz tüm faturalarınızı ödemeli, market alışverişinizi halletmeli ve paranın geri kalanını nasıl kullanacağınıza dair etkili bir plan yapmalısınız. Tasarruf hesabınızda da bir miktar paranız olmalı hatta belki de bu paranın bir kısmıyla yatırım yapmayı dahi düşünebilirsiniz. Her iki yöntem de sizi borç batağına veya daha pek çok farklı soruna sürükleyecek dikkatsiz harcamalar yapmanızdan iyidir.
Mutlaka okuyun: Paranızı başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlayacak finansal tavsiyeler
4.Erteleme hastalığına kapılmayın.
Başarılı insanlar çalışkan insanlardır. Hayatınızın her alanında kazanmak ve başarılı olmak için çok çalışmanız gerekir. Tam da bu yüzden sorumlu bir insan olmanız gerekiyor. Sorumluluk sahibi olmadan büyük sıçramalar yapamayacaksınız. Zirve yolculuğunuz için atabileceğiniz ilk adım ertelemeyi bırakmaktır. Değerli zamanınızı boşa harcamaktan vazgeçmelisiniz.
İnternette gezinirken veya sosyal medyada harcadığınız zamanı ya da hiçbir şey yapmadan geçirdiğiniz onca vakti çok daha iyi şeyler için kullanabilirsiniz. Örneğin, bir kitap okuyabilir, yürüyüşe çıkabilir veya spor yapabilirsiniz. Hatta bu süre içerisinde geride kaldığınız bir projeyi tamamlamış dahi olabilirsiniz. Anlayacağınız, zaman kaybetmekten başka her şey sizin için çok daha iyi olacaktır.
İşleri ertelemek sizi hiçbir yere götürmez. Boş zamanınız varsa bu zamanı akıllı ve yaratıcı bir şekilde kullanmalısınız.
Mutlaka okuyun: Erteleme Alışkanlığından Kurtulmanın Yolları
5.Tutarlı olun ve programınıza sadık kalın.
Rutinlere sahip olmak güzeldir. Rutin düzen demektir ve bu da doğru yolda olduğunuz anlamına gelir. Eğer çalışıyorsanız, her gün aynı zamanda uyanmaya çalışın. Hafta sonları dahi öğlene kadar yatakta kalmak yerine erken kalkabilirsiniz. Bu tutarlı olmanızı sağlayacaktır.
Ayrıca, erken kalkmanız o günkü işleri halledebilmeniz için çok daha fazla zamana sahip olmanızı sağlar. Ya da bu vakti yalnızca rahatlamak ve günün keyfini çıkarmak için kullanabilirsiniz. Eğer bir öğrenciyseniz, düzenli olarak ders çalışma alışkanlığı edinmelisiniz. Yurt dışında yaşıyorsanız, her hafta arkadaşlarınızı ve ailenizi aramayı alışkanlık haline getirmeli, bunu asla ihmal etmemelisiniz.
Ayrıca, işle ilgili meseleler veya kişisel görevleriniz için de bir program yapmalısınız. Hafta boyunca birkaç şeyi tekrar tekrar yapıyor olsanız dahi onları listenize dahil edin. Programınızdan çıkmak bütün rutininizi bozacağından dengenizi de alt üst edecektir.
Sorumluluk sahibi olmak yaptığınız her şeyin kontrolünü elinizde tuttuğunuz anlamına gelir. Başkalarının suçu üstlenmesine izin vermeyin, hele arkadaşlarınızı ya da ailenizi bu işe hiç karıştırmayın. Hem tembelliğin işinize olan yaklaşımınızı bu denli olumsuz etkilemesine de izin vermemelisiniz. Bir görev üstlendiyseniz bu görevi sonuna kadar yürütmeyi bilmeniz gerek.
Sorumlu insanların yaptığı tam olarak budur. Daha da önemlisi, ister iş ister özel hayatla ilgili olsun, kendilerine verilen her türlü sorumluluğu kabul ederler. İşlerini yarım bırakmazlar veya kurbanı oynamazlar. Sorumluluk sahibi insanlar, ayakları yere sağlam basan ve ne yaptıklarının bilincinde olan insanlardır.
Mutlaka okuyun: Girişimcilik Hayatında Tutarlılığın Gücü