Çalışanlarınıza nasıl ilham verebileceğinizi biliyor musunuz?
Mutlu çalışanların şirketlerine daha sadık olduğu, müşterilerin ve patronlarının istekleriyle daha alakadar olduğu hepimizin malumu. Bazen böylesi bağlı çalışanları şirket içinde yetiştirmek imkânsız gibi görünebilir. Yine de ümidinizi hemen kaybetmeyin, yazımızı okuduktan sonra mutlu çalışanların sadece peri masallarında yer alan hayal ürünü karakterler olmadığına siz de ikna olacaksınız.
Birazcık eforla siz de çalışanlarınızı tatmin edecek mutlu bir iş ortamı yaratabilirsiniz hem de böylesi bir ortamı inşa etmek tahmin ettiğiniz kadar zor olmayabilir. Buradaki püf nokta yöneticiyle lider arasındaki farkı kavrayabilmek. Yönetici planlar, organize eder, görev verir, takip eder. Liderse ilham verir, motive eder ve yüreklendirir.
Bulunduğunuz mevkinin hakkını verebilmek için iki görevde de başarılı olmalısınız. İyi bir yönetici olmak daha kolay olabilir ama iyi bir lider olup çalışanlarınızı iyi yönde etkilemek onları motive etmek için ikili ilişkilerinizin çok kuvvetli olması gerekir. Şimdi çalışanlarınızı nasıl motive edebileceğinize geçelim…
Dikkat Edin!
Daha önce muhakkak duymuşsunuzdur ama tekrar etmekte fayda var. Bir yönetici olarak çalışanlarınızla insani ilişkiler kurmanız çok önemli. İnsani ilişkiler ekseriyetle çok yakın olup aradaki resmiyeti kaybetmek anlamına gelmez. Çalışanlarınıza tatilleri, aileleri ya da hobileriyle ilgili sorular sormaya vakit ayırarak sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz. Böylece iki tarafa da birbirini tanıması için şans verebilirsiniz.
Böylesi ilişkileri kurarken çok kişisel alanlara temas etmenize gerek yok. Pazartesi sabahı, kızını okula bırakırken trafikten illallah eden formeninizle ya da hararetle derbi pozisyonlarını tartışan çalışanlarınızla iki laf etmek insani ilişkilerin en tipik örnekleri.
Yapılacak bir sürü önemli iş varken böylesi muhabbetlerle vakit kaybetmenin çok gereksiz olduğunu düşünebilirsiniz. Yine de ekibinizi tanımak, güçlü ve zayıf yanlarını bilmek ya da onları verimli çalışmaktan alıkoyan özel sebepler hakkında bilgi sahibi olmak çalışanlarınızdan maksimum verimi almanızı sağlayacak formülü bulmanızda size çok yardımcı olacaktır.
Çalışanlarınızla insani ilişkiler kurarken her birine eşit mesafede durmakta büyük fayda var. Eğer bir çalışanınızla çok daha yakın bir ilişki kurarsanız ekibin diğer üyeleri bunu adam kayırma olarak yorumlayabilir. Böylesi bir durum hem onlarla olan ilişkinizi zedeler hem de motivasyon eksikliği yaratır.
Yukarıdaki yöntemleri uygulayarak çalışanlarınızın günlük telaşlarıyla ilgilenirseniz, onlara değer verdiğinizi ve onları umursadığınızı gösterebilirsiniz. Eğer bir müdür olarak çalışanlarınıza değer verip, önemli olduklarını hissettirebilirseniz, şirkete olan sadâkatlarını perçinler ve daha sıkı çalışmaya motive edersiniz.
Ekibinize ayak uydurun
Eskilerin de dediği gibi “her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.” İş sosyalleşmeye geldiğinde de durum böyle. Ekip lideri olarak bireysel farklılıkları iyi analiz edip her bir çalışanın nabzına göre şerbet verebilmek çok önemli bir yetenek.
Diyelim ki bir subay çocuğu olarak çok katı, disiplinli bir aileden geliyorsunuz ve sizin üstünüzdeki bir kimsenin otoriter davranışlar sergilemesini çok doğal karşılıyorsunuz. Verimli bir çalışma ortamı yaratabilmek için kendi doğrularınızı uygulamaya koymadan önce bu davranışınızın bazı çalışanlarınızın üstünde olumsuz etkiler yaratabileceğini kestirmeniz gerekir. Yoğurt yiyişinizi takımın dinamiklerine göre ayarlamanız bu açıdan çok önemli.
Ekibiniz her bir parçasını iyice analiz edin. İçe kapanık mı? Bire bir ilişkilerde çok mu başarılı? Analitik zekâsı yüksek mi? Müşteri hizmeti için biçilmiş kaftan mı? Böylece hedeflerinize ulaşmak için her bir çalışanınızı en doğru şekilde kullanabilir ve onlara sevdikleri bir alanda çalışma fırsatı sunabilirsiniz.
Çalışanlarınıza kabiliyetlerini gösterebilecekleri pozisyonlara atamak onları motive etmenin en etkili yollarından biri. Güçlü özellikleri sayesinde bulunduğu konuma geldiğini bilen bir çalışan, gerektiğinde karşısına çıkan engelleri kaldırmak için fazladan efor sarf etmekten kaçınmaz.
Beklentilerinizi Paylaşın
Ekibinizin hedeflerinizin üstüne çıkmasını ister misiniz? O halde çalışanlarınızın büyük resmi görmelerini sağlayın. Organizasyon şemasını kendi gördüğünüz yerden anlatın. Çalışanlarınızın şirket için neler yaptığını, yaptıklarının genel işleyiş için neden önemli olduğunu vurgulayın ve beklentilerinizi karşı tarafa açıkça aktarın. Her bir ekip çalışanının şirket için neden önemli olduklarını anladıklarından emin olun.
Örneğin üretim kapasitenizi %10 artırmak istiyorsunuz. Çalışanlarınızın, bu hedefe ulaşmak için neler yapabileceklerini bilmeleri gerekir. Hedefinizi paylaşın ve yenilenen hedefler doğrultusunda direktifler verin. En iyi verimi alabilmek için onları fazla zorlamadığınızdan emin olun.
Beklentilerinizi açıkça paylaştıktan sonra haftalık veya aylık denetlemelerle çalışanlarınızın sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini kontrol edin ve hedeflerinizi tutturduğunuzdan emin olun. Bu periyodik kontrollerde başarılı çalışanları takdir etmeniz veya beklentilerinizi karşılamayan çalışanlarla özel bir değerlendirme yapmanız çok önemli.
Değerlendirmelerde pozitif tutumunuzu kaybetmeyin. Özellikle işin doğası gereği oluşan zorluklarda göstereceğiniz anlayış çalışanınızı problemi çözme konusunda teşvik edecektir.
Kapınızı açık tutun ve müsait olmaya çalışın
Hizmetkar liderlik yükselen bir trend. James Hunter’ın “Hizmetkar” adlı kitabında dediği gibi hizmetkar lider gerekli olduğunda çalışanının yardımına koşan liderdir.
Hunter, hizmetkar liderliğin önemini şu satırlarla anlatmış: “Patron olarak gün içinde yaptıklarımız, akşam çalışanların evlerinde yemek masasında kendine yer buluyor. Kötü bir patronu olan herkes ne demek istediğimi anlamıştır. Hizmetkar liderlik işte tam da bu noktada başlıyor. Yüklendiğimiz bu muhteşem sorumluluk üzerine kafa patlatmalıyız ve aldığımız her kararın, takındığımız her tavrın bir sürü insanın hayatını etkilediğini unutmamalıyız.”
Diyelim ki bir çalışanınınız doğru verilere ulaşamaması sebebiyle ay sonunda ondan beklenen hedefi yakalayamadı. Ekibinize yaptığınızı düzenli kontroller sayesinde sorunu çözebilecek konumda olacaksınız. Gerektiğinde onu motive edebilecek, gerektiğinde sorularını cevaplayacaksınız ve sene sonunda tüm ekibinizin hedefini tutturduğundan emin olacaksınız.
Eğer kollarınızı sıvayıp ekibinizle birlikte işe koyulursanız, mesafeli ve acımasız bir patron olarak değil, gerçek bir lider gibi saygı görürsünüz. Bu sayede çalışanlarınızın duygusal bağlılığını üst seviyede tutabilir ve onların harika fikirlerini kaynağında destekleyebilirsiniz. Bu esnada geri bildirimlere açık olarak onları desteklediğiniz gibi onların da sizi desteklemesine izin vermeniz birçok açıdan değerli.
Mutlaka okuyun: Açık Kapı Politikası Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Her fırsatta takdir edin
Son olarak, çalışanlarınızın başarısını takdir etmeyi ve onları ön plana çıkarmayı unutmayın. Uzman oldukları konularda kendilerini gösterebilmeleri için fırsat tanıyın. Örneğin, üst düzey yöneticiler için hazırlamanız gereken bir sunum varsa iş bitirici çalışanlarınıza beraber sunma fırsatı tanıyın. Çalışanlarınıza böylesi önemli kariyer fırsatları sunarak onlara değer verildiklerini ve takdir edildiklerini hissettirebilirsiniz. Yüreğinizle yönetin, yönettiğiniz insanlara yürekten inanın ve onlarında sizle büyümesine izin verin. Böylece bir ömür sürecek ilişkiler elde edebilirsiniz.
