İş dünyasında halkla ilişkiler faaliyetlerinde yaşanan büyük başarısızlıklar, kötü yönetim, ekonomik gerileme ya da çalışanlarla şirket arasında meydana gelen anlaşmazlıklar şirketler için çok büyük problemlere dönüşebiliyor. İnsanlar arasında en çok sevilen şeylerden biri ise çeşitli güçlüklerle karşılaşan şirketlerin bu tür problemlerle başa çıkıp pazara başarılı bir şekilde geri dönüş yapmalarına ilişkin anlatılan hikayelerdir.
Şimdiye dek karşı karşıya kaldıkları problemlerle sonuna kadar mücadele eden, eşi görülmedik bir şekilde pazara geri dönüş yapıp bir kez daha başarılı ve karlı işletmelere dönüşen birçok şirket oldu. Bunların arasında dünyanın en ünlü şirketleri de yer alıyor. Biz de bu ünlü şirketlerin iflasın ya da kapanmanın eşiğinden dönerek pazarda tekrar hayat bulma hikayelerini sizler için derledik:
Apple: Tarihin En Etkileyici Pazara Geri Dönüş Hikâyesi
1985 yılında Apple, şirketin kurucusu olan Steve Jobs’ı işten çıkardı. Bunun ardından ise şirket büyük oranda pazarda Macintosh TV gibi sunduğu ürünlerin tetiklediği bir çöküş yaşadı. Daha sonra Steve Jobs tarafından kurulan Next şirketinin satın alınması ile beraber Jobs şirkete yeniden geri dönüş yapmış oldu ve hızlıca şirketin yönetimini devraldı. Apple’ı bir trilyon dolar değerine yükseltecek 3 nihai kararı hayata geçirdi:
• Microsoft ile yapılan anlaşma çerçevesinde Microsoft Office programlarının ve Internet Explorer’in Macintosh’larda kullanıma sokulması karşılığında sermaye desteği sağlandı.
• Jobs iMac, iPod ve iPhone gibi ürünlerle şirketin ürün gamı çeşitlendirildi.
• Apple Store adında online mağazalar açıldı.
Bugün Apple dünyanın en iyi şirketleri arasında, bu da kuşkusuz son 30 yıl içerisinde pazara en başarılı şekilde dönüş yapan şirketlerden biri olduğu anlamına geliyor.
Mutlaka okuyun: Apple’ın İflastan Kurtuluş ve Başarı Hikayesi
IBM’in Geri Dönüşü
IBM 1980’lerde kişisel bilgisayarlarda devrim yapan öncü şirketlerden biriydi. 1990’larda ise şirket pazar payını kaybetmeye başladı ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre 1993 yılında yapılan teknoloji yatırımlarından 8 milyar dolar zarar edilmişti, ki bu o zamana kadar tarihteki en büyük şirket kaybıydı. IBM bu durum karşısında hızlıca aksiyon aldı ve şirket yönetimini değiştirdi. Şirket CEO’luğuna Lou Gerstner getirildi. Gestner’ın liderliğinde şirket yatırımlarını yazılım ve bilişim hizmetleri alanlarına yönlendirdi. Sonuç olarak IBM büyük bir gelişim göstererek piyasa değerini bugünkü değerine yani, 210 milyar dolara çıkardı.
Marvel
Çizgi roman dünyasına Kaptan Amerika ve Örümcek Adam gibi ünlü eserleri kazandıran Marvel çok uzun bir süre pazar lideriydi. 1990’lara gelindiğindeyse şirket iflasın, çizgi roman pazarı ise yok oluşun eşiğine geldi. Şirketteki kötü yönetim, yenilikçi ve yaratıcı bakış açısının kaybedilmesi bu çöküşün temel nedenlerden biriydi. 1997 yılında Marvel Entertainment Group pazara geri dönüş yapabilmek için Toy Company ile birleşerek Marvel Enterprises isimli yeni bir şirkete evrildi. Yeni şirketin yönetim kadrosu faaliyetlerini çeşitlendirmeye ve kağıt-mürekkep ikilisinden sinema dünyasına geçiş yapmaya karar verdi. Böylece şirket Iron Man, X-Men ve Avengers gibi oldukça başarılı filmlere imza attı. Bugün Marvel, milyar dolarlık bir şirket olmasının yanında dünyanın en popüler markaları arasında yer alıyor.
Mutlaka okuyun: İflastan Milyar Dolarlık Bir Şirkete Dönüşen Marvel’in Başarı Hikayesi
Starbucks
2000’li yıllarda Starbucks tüm dünyada geniş bir satış noktası ağı yaratmıştı. Bu, hızla yükselen karlılığın yanında marka imajının da sert bir şekilde zarar görmesi sonucunu doğurdu. Durum o kadar kötüleşmişti ki hisse bedeli neredeyse yarı değerine düştü, şirket CEO’su Howard Schultz şirkete geri dönüp Starbucks’ın geleceğini değiştirene dek de böyle sürdü. Howard’ın temelde odaklandığı şey müşterilere tutarlı ve kaliteli ürünler sunmak oldu. Ayrıca, müşterilerin kendi seslerini duyurabileceği bir iletişim kanalı yarattı, bu sayede şirket tüketicisi ile birebir bağ kurmayı başardı. Böylece Starbucks bir kez daha pozitif büyüme sağlayarak pazarın en güçlü oyuncuları arasına girdi.
Mutlaka okuyun: Howard Schultz Liderliğinde Starbucks’ın Başarı Öyküsü
Ford Motor Company
Bir zamanlar iflasın eşiğine gelmesine rağmen pazara tekrar güçlü bir geri dönüş yapan Ford Motor Company şirketlerin geri dönüş hikayeleri arasında kuşkusuz en çok iz bırakanlardan. 2006 yılında şirket yönetiminin Allan Mullaly tarafından devralınmasından önce şirket yok olmanın eşiğine gelmişti. Hisse değerinde sert bir düşüş yaşanmış, hisse başına 1.01 dolar gibi oldukça düşük bir seviyeye gelinmişti. Finansal problemler bununla da bitmedi çünkü şirket borç içindeydi ve 2006 yılında sunulan rapora göre 12 milyar dolarlık kayıp yaşanmıştı. Herkes Ford’un pazarda daha fazla tutunamayarak iflas edeceğini düşünüyordu. Fakat Mullaly’nin liderliği sayesinde şirket 2014 yılına kadar hızlı bir şekilde toparlanıp tarihin en ünlü geri dönüşlerinden birini yaptı.
Mutlaka okuyun: Henry Ford’un Başarı Hikayesi
Tesla Motors
Hepimizin bildiği gibi, iki inovatif proje olan Space X ve Tesla Motors’un ardında yatan beyin, seri girişimci Elon Musk’tır. Tesla Motors da kapanmanın eşiğine gelip pazara geri dönüş yapmak için başarılı şekilde mücadele veren şirketlerden biri. Kaliforniya menşeli şirket, ana yatırımcılardan sağlanan finansal güç tükendiğinde bazı problemlerle de karşı karşıya kaldı. Fakat Elon Musk şirketi yeniden yapılandırarak Tesla Motors’un son birkaç yıl içerisinde başarılı bir noktaya gelmesini sağladı. Bugün şirket 7 binden fazla çalışana sahip ve dünyanın her yerinde artık çok daha fazla insan elektrikli araç satın almak istediğinden pozitif bir büyüme seyrediyor. Tesla hisse değeri hisse başına 250 dolar iken, şirket ise pazarda 35 milyar dolar piyasa değerine sahip.
Mutlaka okuyun: Elon Musk Kimdir?
Chrysler
2000 yılında Chrysler hiç satış yapamaması nedeniyle zor zamanlar yaşamaya başladı. Satışların düşmesi müşterilerin Japonya gibi ülkelerin ürettiği daha ucuz ve yakıt tasarruflu araçlara yönelmesine dayanıyordu. Ford ve General Motors gibi diğer araba üreticileri Chrysler ile aynı durumdaydı. Müşterilerin birçoğunun şirket ürünlerini satın almayı bırakmasıyla Chrysler 2008 yılında iflasın eşiğine geldi. Fakat aynı yıl Amerikan hükümetinin ve Avrupa menşeli araba üreticisi Fiat’ın desteğiyle şirket yeniden pazara geri dönüş yaptı. O zamandan beri Chrysler satış hacminde kayda değer bir iyileşme gösterdi ve içlerinde Dodge ve Jeep’in de bulunduğu şirketin birçok markası pazarda başarılı performanslar sergiledi.
Lego
Lego Company, 1932 yılında Danimarka’da marangozluk yapan ve tahtadan yaptığı oyuncakları satmaya başlayan Kirk Christiansen tarafından kuruldu. 1947 yılına kadar oyuncakları tahtadan üreten Lego bu yıldan sonra ham madde olarak plastiği kullanmaya başladı. Şirket daha o zamanlar oyuncak sektöründe ikonik bir markaya dönüştü. Birbirine kenetlenen parçalar fikri oyuncak tarihinin en büyük satışını getiren en iyi fikirlerinden biriydi. Lego parçaları çocukların favori oyuncaklarından birine dönüştü çünkü çocuklar bu parçaları bir araya getirerek yaratıcılıklarını artırıyordu. 2003 yılına gelindiğindeyse Lego oyuncakları mali kayıplar yaşamaya başladı, şirket nakit para sıkıntısı çekiyordu. Şirket 300 milyon dolar kaybetmişti ve bir sonraki yıl için öngörülen kayıp 400 milyon dolardı. Fakat akıllı yönetim anlayışı ve yaratıcılığı da beraberinde getiren şirket CEO’su Jorgen Vig Knudstorp sonunda şirketi kurtarmayı başardı. Operasyonel maliyetleri azalttı, pazara Ninjago gibi popüler Lego serilerini sundu ve “Yıldız Savaşları”, “Oyuncak Hikâyesi” ve “Yüzüklerin Efendisi” gibi video oyunlarını ürün gamına ekledi. Bu başarılı hamleler sayesinde Lego bir kez daha oyuncak pazarının en favori markalarından birine dönüştü.
Mutlaka okuyun: Lego’nun Hikayesi: Eğlenceli Oyunların 80 Yıldır Değişmeyen Adresi
Nintendo
Nintendo dünyanın en büyük video oyunu üreticisi. 1889 yılında kurulmasına rağmen şirket video oyunu üretimine 1966 yılında başladı. Nintendo Company’e sahip olduğu ünü getiren video oyunlarının arasında ise dünyanın pek çok yerinde oynanan Donkey Kong ve Süper Mario da yer alıyor. Şirket 1989 yılında Game Boy video oyununu pazara sunduktan sonra ise tarihinin en büyük karlılığına erişmiş oldu. Fakat 200 yılında şirketin ana rakibi Sony “PlayStation 2”yi tanıttı ve Nintendo’nun durumu kötüleşmeye başladı, öyle ki şirket video oyunu sektöründe yok olmanın eşiğine geldi. Buna rağmen 2006 yılında pazara sundukları, hareket algılama teknoloji ile çalışan oyun konsolu “Wii” ile Nintendo sektöre güçlü bir geri dönüş yaptı ve “PlayStation3” ve “Xbox 360” gibi ürünlerle başarılı şekilde rekabet ederek başlangıçtaki Pazar payını geri kazandı.
Converse
Converse 20. yüzyıl başlarında kauçuk ayakkabı üreticisi olarak kurulduktan sonra 1970’li yıllara kadar atletizm sektörünü domine etti fakat daha sonra Nike ve Adidas pazarda hakim olmaya, Converse ise Pazar payını kaybetmeye başladı ve 2001 yılında iflasın eşiğine geldi. Fakat kısa sürede yeniden toparlanarak güçlü bir geri dönüş yaptı. 2003 yılında ise Nike’ın sunmuş olduğu 305 milyon dolarlık alım tekflini kabul ederek Nike ailesine katılmıştır.
Lacoste
1930’lu yıllarda Fransız tenis kortlarında doğan ve kısa sürede özellikle de polo yaka tişörtleri ile ün yakalayan Lacoste timsah logolu markasının ayırt ediciliğini kaybetmesi nedeniyle 1990’larda gerileme göstermeye başladı. Genç nesli yeniden kazanabilmek umuduyla Lacoste marka kullanım hakkını üçüncü kişilere devretmeyi bıraktı, Walmart gibi mağazalarda ürünlerinin satışını durdurdu ve marka değerini arttırabilmek için kreatif direktör pozisyonunu açtı. Ayrıca oldukça iyi tasarlanmış butik dükkanlar açtı ve el çantası gibi ürünlerle kadınları hedef müşteri kitlesine dahil etti. Tüm bu çabalar sonunda meyve vermeye başladı ve şirket pazardaki marka imajını yeniden kazanarak satışlarını başarılı şekilde artırdı.
Mutlaka okuyun: Lacoste’un Kuruluş Hikayesi