Ünlü hisse senedi yatırımcısı, Berkshire Hathaway şirketinin kurucusu Warren Buffett’ın iş ortağı ve sağ kolu olan Charlie Munger bugün elde ettiği sıra dışı başarı ile göz doldurmaktadır. Ancak bu başarıyı başlı başına bir muamma olarak görenlerin sayısı hiç de az değildir.
Munger, başarısını büyük ölçüde aldığı nitelikli eğitime borçludur. Kendisi İkinci Dünya Savaşı sırasında orduya katılmış ve meteoroloji uzmanı olarak görev yapmıştır. Ardından Harvard Hukuk Fakültesine girmiş ve mezuniyetinin ardından kendi hukuk bürosunu açmıştır. Hayatının bu bölümündeki başarısı mantık dahilindedir.
Ancak, sizin de fark ettiğiniz üzere burada ekonomi, işletme, pazarlama, finans, psikoloji veya muhasebe konularında tek bir ders dahi almadığı halde çağımızın en büyük, en beğenilen, en onurlu iş adamlarından/yatırımcılarından biri olmayı başarmış birinden söz ediyoruz. Başarısının bir muamma olarak görülmesinin temel sebebi de uzmanlığı ile kariyerinin bu denli farklı evrilmesidir. Dahası Munger özellikle de iş hayatı ve insan psikolojisi hakkındaki özgün düşünceleri ile dikkat çeken bir isimdir. Bunun ne ne Harvard’da ne de başka bir yerde öğrenilmesi pek de mümkün değildir.
Microsoft’un yaratıcısı Bill Gates Munger’ın karşılaştığı en ufku açık düşünür olduğunu iddia eder. İş ortağı Warren Buffett ise kendisine ilişkin görüşlerini şu sözlerle açıklar: “Munger, rasyonelliğin ve mantığın vücut bulmuş hali gibi. Dünya üzerinde onun yaptıklarını yapabilecek tek bir kişi olduğunu dahi sanmıyorum. Zira o kendi şahsına münhasır bir kişidir.”
Peki, sizce Munger bu olağandışı başarısını neye borçludur? Bir zihnin böylesine özgün ya da bir insanın bu denli yetenekli olması nasıl mümkün olabilir? Munger örneği için bu sorunun cevabını sıra dışı bir genetik yapıya sahip olmak ile öğrenmeye ve yaşama ilişkin alışılmadık bir bakış açısı geliştirmek oluşturuyor.
Genetik açıdan Charlie Munger kadar şanslı olmayabilirsiniz. Ancak, onun rasyonel yaklaşımından öğreneceğiniz çok şey olduğu kesindir.
Yazımızda Buffett’in sağ kolu Charlie Munger’ın yatırım, başarı, zenginlik, öğrenme ve bilgelik üzerine tavsiyelerine yer vereceğiz. Munger’dan öğrenebileceklerinizin sınırı yoktur. Tam da bu yüzden burada başarılı yatırımcıya ait altın değerindeki tavsiyelerin yalnızca bir kısmına değinebileceğiz. Okuyacaklarınızın iş hayatınızda ya da kişisel yaşamınızda kullanabileceğiniz sağlam bir kılavuz niteliğinde olacağına inanıyoruz.
1) Bildikleriniz kadar bilmediklerinizin de farkında olun.
“Bilmediklerinizin farkında olmanız zeki olmaktan çok daha faydalıdır.”
“Asıl bilgelik hiçbir şey bilmediğinizi kabul etmekle başlar.”
Yetkinlik alanınızı belirleyin ve anlamadığınız şeylerden uzak durmak adına mevcut bilgi birikiminizden yararlanın. İş hayatınızı ya da özel yaşamınızı zora koşmanın hiçbir manası yoktur. Aptalca davranmamak parlak fikirler arayışına girmekten çok daha kolaydır.
Munger bu konuya şu şekilde açıklık getirir: “İnsanlar her daim çok daha akıllı olmaya çalışır – benimse yapmaya çalıştığım tek şey aptalca davranmamaktır-ki bu iş çoğu insanın düşündüğünden daha zordur. ”
2) Farklı olun.
“Çoğunluğa uyum sağlamak adına taklide başvurmak vasatlığa davetiye çıkarır.”
Herkesin yaptığını yaparsanız, onlarla tamamen aynı sonuçları elde edersiniz. Şans faktörünü göz ardı edildiğinde dahi bu ortalama düzeydeki bir hareketin ortalama-yani vasat-sonuçlar doğuracağı anlamına gelir. Ortalamadan uzaklaşmak istiyorsanız, sürüden ayrılmayı öğrenmelisiniz. Farklı olmaya odaklanın. Başkalarından çok daha iyi bir performans sergilemek istiyorsanız, hem farklı hem de doğru olanı yapmanız gerekir. Munger’ın da dediği gibi karşılaştığınız her durumu “Başka türlü nasıl olabilir?” vb. bir sorunun ışığı altında değerlendirmelisiniz.
3) Ne zaman mücadele edip ne zaman geri çekileceğinizi bilin.
“Hayat, harika bir ele sahip olsanız dahi kimi zaman oyundan çekilmenizi gerektirecek bir poker oyununa benzer. Bu nedenle, olasılıkları değiştirecek güçteki hatalarla mücadele etmeyi olduğu kadar yeni gerçekleri layıkıyla ele almayı da öğrenmelisiniz.”
Hatalar ya da problemler size kendinizi geliştirme fırsatı sunar. Problemleri nasıl ele alacağınız ise tamamıyla size bağlıdır. Sorunlarla başa çıkmada kullanacağınız yöntem sizi kırılgan bir yapıya sahip olmaktan kurtaracak nitelikte olmalıdır.
Mutlakao okuyun: Girişimciler Ne Zaman Vazgeçmeli ya da Mücadeleye Devam Etmeli?
4) Yatırım yalnızca “sayıları okuma becerisinden” ibaret değildir.
“Sayılması mümkün olan her şey önem arz etmeyebilir. Her önemli şey ise sayılamayabilir” diyen Munger yatırım söz konusu olduğunda sayıların tek başına bir anlam ifade etmeyeceğini vurgular. Berkshire Hathaway’in bünyesine katılacak yüksek kalite işletmeleri tespit etme sürecine ilişkin ise şunları söyler:
“Benjamin Graham’ı dahi dehşete düşürecek bir gerçeği fark edip aslında her şeyin nicel ölçütlere dayalı bir pazarlık unsuru olabileceğini anladığımız vakit, Berkshire Hathaway’e dahil olabilecek çok daha güçlü ve kaliteli işletmeler bulmaya odaklandık.”
Munger, Akıllı Yatırımcı kitabının yazarı ve yatırımcılığın duayeni Benjamin Graham’ın dahi yatırım konusunda öğreneceği çok şey olduğunu savunur. Graham hisse seçiminde formülleri kullanan ve genel olarak bilanço değerleri üzerinden ucuz gördüğü hisselere yatırım yapan bir yatırımcıdır. Bunu yaparken de çoğu zaman hisse senedine ilişkin değer tahminleri, sektör trendleri ya da yönetim kalitesini göz ardı eder. Yani o değişime kapalı ve risk almaktan oldukça uzak bir yatırım anlayışını savunur. Buffett, Graham’ın görüşlerinin koyu bir savunucusu olsa da Charlie Munger onları bir türlü benimseyemez. Ve işi bir adım daha ileriye götürüp yatırım sürecinde yanlış rol modeller edinmenin kişiyi başarısızlığa götürebileceğini iddia eder.
5) Tembel olun.
Burada bahsi geçen tembellik düşündüğünüzden biraz daha farklıdır. Charlie Munger “tembellik sınırındaki iyi huylu bir hareketsizliğin” yatırımın temelini olduğunu savunur.
“Tembel bir yatırımcı nasıl zengin olabilir ki?” dediğinizi duyar gibiyiz?
Yatırım yaparken daha çok son 5 -10 yılda hisse senetlerine değer kazandırmayı başarmış ya da yüksek kar marjlarının yanı sıra öz kaynak / sermaye getirilerini de koruyabilmiş şirketleri tercih edersiniz, öyle değil mi? Çünkü bu türden şirketlerin kaydedeceği ilerleme çok daha öngörülebilir boyuttadır. Yatırımın temelinde bir hisse senedini satın aldıktan sonra senede ilişkin mümkün olduğunca az işlem yapmak vardır, hisse senedinin kendi kendisini kotaracak güçte olması arzulanır. Bahsi geçen tembelliğin mantığı da budur. Zira büyük kazançlar/karlar elde etmenin yolu seçtiğiniz hisse senedinin zamanla veya kendiliğinden bir büyüme eğilimi gösterecek nitelikte olmasıdır.
Özetle, yatırım yapacak kaliteli işletmeler bulma konusunda olabildiğince aktif olmalı, söz konusu şirketi bulduğunuzda ise olabildiğince tembel bir tavır takınmalısınız. Munger da aynı fikirdedir: “Bu sayede broker’lara daha az ödeme yapar, daha az saçmalık dinlersiniz. Şanslıysanız, vergi sistemi size yıllık ekstra bir, iki veya üç puan ekleyecektir.”
Ayrıca, zamanın yatırımlar üzerindeki etkisini de yadsımamak gerekir. Zira zaman iyi ve kaliteli işletmelerin dostudur. Zayıf ya da vasat olanların ise aleyhine işler. Bilginin dostu; yeni ya da ilginç olanın ise düşmanı olabilir. Seneca’nın da dediği gibi, “Zaman tüm gerçekleri ortaya döker.”
6) Yatırımın müşterek bir bahis sistemi olduğu gerçeğini kabullenin.
“Yatırım, bir çeşit kumardır. Ve oynadığınız bu kumarın sizi bozguna uğratıp uğratmayacağını anlamak için konuya ilişkin yeterli bilgi birikimine sahip olmanız gerekir. Bu da değer yatırımını tanımlar.” Munger’a göre parlak fikirler nadir bulunur – bu nedenle, olasılıklar, oranlar ve şans lehinize olduğunda büyük oynamaktan çekinmemelisiniz.
Şansın sonsuza dek sizden yana olmasını dileriz elbet, ancak yine de yatırımcılığa dair öğrenmeniz gereken en önemli noktalardan birinin bu olasılıkları lehinize çevirmek olacağını hatırlatmadan geçmeyelim.
7) Odak sürenizi artırmaya odaklanın.
Munger başarısının sırrı sorulduğunda, “Uzun bir dikkat süresine sahip olduğum için bu denli başarılı oldum” der.
Odaklanma ve dikkat sürenizin uzunluğu konulara ilişkin derinlemesine bir kavrayış geliştirmenizi sağlayacaktır. Bu süreyi artıracak bir dizi çalışma yaptığınızda ise odaklanma becerilerinizi daha da artırabilir ve alışkanlıklarınızın/konfor alanınızın dışına çıkabilirsiniz. Odak sürenizi artırmanız, yatırım çalışmalarınıza ilişkin eksikleri belirlemenizi ve tüm çabalarınızı bu eksiklikleri kapatmak uğruna harcamanızı sağlayan en farklı ve en doğru stratejidir.
Mutlaka okuyun: Girişimcilere, Odaklanma Konusunda 8 Etkili Tavsiye
8) Her duyduğunuza inanmayın.
Başkalarının görüşlerini sorgulamaksızın benimsemeye o denli alışkınız ki bir şeyi tüm yönleriyle değerlendirmenin nasıl bir şey olduğunu unuttuk. Bunun ne denli büyük bir iş olduğunu ve ne denli sıkı bir çalışma gerektireceğini de… Üstelik bu iş yükünden kaçmak artık yalnızca bir tık uzağımızda. Zira bugün internette tonlarca sahte bilgi veya yalan habere rastlamak mümkün.
Manşetleri okuyayım ya da haberlere şöyle bir göz atayım derken aslolanı gözden kaçırmak ve zihninizi yalan yanlış bilgilerle doldurmak kulağa son derece zararsız bir durummuş gibi geliyor, değil mi? Ancak işler hiç de sandığınız gibi değil. Bu türden körü körüne inanışlar aşırı bir öz güvene kapılmanıza sebep olur. Aşırı öz güven ise sizi hataya sürükler. Şu basit gerçeği hatırlamanızda yarar vardır: Google veya Twitter üzerinden kolayca elde ettiğiniz her bilgi çoğunluk tarafından bilinir, dolayısıyla bu tarz bilgilere gereğinden fazla değer verilmemelidir.
Tabii sahte bilgilere kanıp hataya düşmenin iyi tarafları da yok değil. Bundan olacak ki Munger “İnsanlar bu denli sık hata yapmasaydı, o kadar kolay zengin olamazdık” diyor.
Mutlaka okuyun: Haberler Borsayı Nasıl Etkiler?
9) Sessizliğin ve düşüncelerinizle baş başa kalmanın avantajından yararlanın.
Tıpkı “İnsanlığa dair tüm sorunların bireylerin tek başlarına bir odada sessizce oturmayı başaramamalarından kaynaklandığını” söyleyen matematikçi Pascal misali Munger da bir yatırımcı olarak size yardımcı olacak yegane şeyin durup beklemek olduğunu söyler. Ne var ki çoğu insan bu duruma katlanamaz.
“Bir şeyler yapma” telaşına kapılmadan önce düşüncelerinizle baş başa kalmalı ve aklınızdan geçenleri tekrar tekrar değerlendirmelisiniz. Böylesi bir yetenek, hayatınızı olumlu etkileyecektir. Yatırım söz konusu olduğunda en makul seçenek, ayaklarınızın yere sağlam basacağı kadar bir süre beklemek ve bu süreçte olabildiğince çok bilgi edinmektir.
10) Gerçekleri kabullenin.
“Bir insan durumdan hiç hoşlanmasa dahi gerçeklerle yüzleşmeyi bilmeli ve onları olduğu gibi kabul etmelidir. ”
Munger, başka şartlar altında görmezden gelmeyi tercih edebileceğiniz en acımasız gerçeklerle dahi yüzleşmenizi öğütler. Yani, dünyayı görmek istediğiniz şekilde değil, olduğu gibi algılamanız gerekir. Ne o? Bu durumun canınızı acıtacağını mı düşünüyorsunuz? Bırakın acıtsın. Zira deneyimlediğiniz bu acı zihninizi perdeleyen kabuğun kırılmasına sebep olacaktır.
Mutlaka okuyun: Başarılı Girişimciler Neden Bahanelere İhtiyaç Duymazlar?
11) Emeksiz yemek olmayacağını bilin.
Çaba göstermeksizin çözüme ulaşmayı kim istemez ki? Her birimiz gerektiğinde her derde deva bir ürün sattığını iddia eden hayalperest sokak satıcılarının modern versiyonu gibi davranabiliriz. Ancak, gerçek dünyada işler tam olarak böyle yürümez.
“Yatırımcılıkta başarı için tek bir formül yoktur. İş hayatı, insan doğası/psikolojisi ve sayılar hakkında çok şey bilmeniz gerekir… Bunu sizin için yapacak sihirli bir değnek beklemenin ise hiçbir mantığı yoktur. ”
Bilgi edinmek kolay değildir. Mevcut bilgi birikiminizi ancak ve ancak okuyup araştırmak suretiyle artırırsınız. Bilgi birikiminiz zamanla artacak ve akıcılık kazanacaktır. Her konuda olduğu gibi bilgi konusunda da emek harcamaksızın belirli bir altyapıya sahip olmak imkansızdır.
Mutlaka okuyun: Etkili Kitap Okuma Tekniği: Bir Ceo Gibi Okuyun!
12) Yatırım değişkenlerini iyi yönetin.
Her şeyi öncelik haline getirmek nihayetinde hiçbir şeyin öncelik olamaması ile sonuçlanır. Rakip yatırım değişkenlerini aynı anda maksimize etmeye çalışmanız felakete davetiye çıkarmak demektir. Tek bir değişken seçip yalnızca ve sürekli olarak ona odaklanmak ise çok daha etkili bir strateji olacak, genel kanının aksine bir duruş sergilemenizi sağlayacaktır. Değişkenleri doğru tanımlayan ve hangilerini maksimize edip hangilerini minimize edeceğini iyi bilen işletmelerle rekabet etmek zordur. Tek bir değişkene odaklandığınızda hızlı ve atik davranabilir, böylece sizi bekleyen değişime kolaylıkla ayak uydurabilirsiniz.
13) Planlarınızı esnetin/değiştirin.
“Berkshire şirketi hiçbir zaman temel bir kalkınma planı üzerinden ilerlemeyi tercih etmedi. Öyle ki bunu yapmak isteyen herkesi kontrol edilemez görüp yeni koşullara uyum sağlayamadıkları gerekçesiyle işletmemizden uzaklaştırdık. Çalışanlarımızın yeniliğe açık olmalarını arzu ediyoruz.”
Planlar iş hayatının en temel gereksinimlerinden biri olarak görülür ve bir işletmenin faaliyet alanını belirleyeceği gibi rotasını da çizer. Çalışanlarınıza böyle bir planın varlığından bahseder, özellikle de uzun vadeli planlarınıza vurgu yaparsanız hizmetleri süresince işletme planınıza sadık kalma ihtimalleri artar. Ancak, bu konuda yeterince esnek bir yaklaşım sergileyemezseniz, bu plan üzerinde herhangi bir değişikliğe gitmeniz yanıldığınızı kabul etmek anlamına gelecektir- bu durum stratejik değişiklikleri yapmanızı da engeller.
Bu nedenle, planlamada esnekliği sağlamalı, maksimize veya minimize edeceğiniz anahtar değişkenleri önceliklendirmeli ve gerektiğinde tıpkı Buffett ile Munger’ın savunduğu türden, kıvrak zekanın ürünü anlık rotalar belirleyebilmelisiniz.
14) Yatırım yönetiminde ustalaşın.
Yatırım yönetimi söz konusu olduğunda önem arz eden üç temel kavram vardır: Dürüstlük, etkinlik ve verimlilik. Munger’a göre: “Demokraside herkes söz sahibidir. Ancak gerçek bir bilgelik için karar sürecini tek bir kişiye bırakmak en iyisidir. Singapur’un yatırım alanında Birleşik Devletlerden çok daha başarılı işlere imza atmış olması tesadüf değildir. Zira orada tüm güç Singapur’un Warren Buffett’ı kabul edilen, yetenekli yatırımcı Lee Kuan Yew üzerinde yoğunlaşmıştır. ”
Lee Kuan Yew da demokrasinin gelişmekte olan ülkeler için etkili bir yatırım yönetimi imkanı sunamayacağını iddia eder. “Asyalıların değer verdiği şey, Amerikalıların ya da Avrupalıların değer verdiği şeyle aynı olmayabilir. Batılılar bireyin özgürlüğüne odaklanır. Çin içinse odak noktası dürüstlük, etkinlik ve verimliliktir. Bu anlayışı yatırım yönetimi sürecinize yansıtabildiğiniz ölçüde başarılı olursunuz.”
Unutmayın, herkes için geçerli olacak tek bir çözüm, dolayısıyla da tek bir yatırım anlayışı yoktur.
15) Her gün bir önceki günden daha akıllı olmaya uğraşın.
“Her yeni gün bir önceki günden daha zeki biri olarak uyanmaya çalışın. Görevlerinizi bitmek tükenmez bir bağlılık ve düzen içinde yerine getirin. Küçük ancak kendinden emin adımlarla ilerleyin. Günün sonunda – elbette ki yeterince uzun yaşarsanız – hak ettiğinizi alacağınızı unutmayın. ”
Kademeli ilerleme temelli bir yaklaşım benimseyin. Unutmayın, her daim sizden çok daha hızlı ilerleyen birileri olacaktır, ancak yine de yeterince çabalarsanız belirli bir IQ seviyesinin üstüne çıkmanız mümkündür. Bu yaklaşımın etkili olabilmesi için, uzun bir zaman dilimi ile kademeli bir ilerleme sürecine ihtiyacınız olacağını aklınızdan çıkarmayın.
16) Kolay yoldan zengin olmaya çalışmayın.
“Kolay yoldan zengin olma arzusu tehlikeli olabilir.”
Charlie Munger’a göre zenginlik fahiş miktarda bir paraya sahip olmayı değil, mevcut şartlarla yetinebilmeyi ifade eder. Kazandığınızdan çok daha azını- para ya da zaman-harcamaya odaklanmalısınız.
17) Zihinsel modellerden yararlanın.
“Büyük disiplinlerin savunduğu büyük fikirlerin farkında olun ve bunları kendi hayatınıza dahil etmekten çekinmeyin- hatta yalnızca birkaçını değil, hepsini kullanın.”
Zihinsel modeller, çoklu disiplinlerden gelen büyük fikirlerdir. Dünyanın işleyişine ilişkin sahip olduğumuz değerleri, inançları ve varsayımları tanımlar. Başkalarından farklı düşünmek adına beynimizi eğitmek için bu modellerin tamamına vakıf olmamız gerekir. Çoğu insan bunların öğrenmeye değer olduğunun farkındadır, ancak genellikle işletmeleri ya da yatırımları için en avantajlı olanı belirleyeyim derken asıl noktayı kaçırırlar. Borsanın “Belirsizlik” endeksinin neredeyse her zaman her şeyi bildiklerini düşünen yatırımcıları bozguna uğratmasının nedeni de budur. Zihinsel modellerden yararlanmanız borsa verilerini nasıl okuduğunuz da dahil olmak üzere yatırıma ilişkin pek çok şeyi değiştirecektir. Seçici olmaksızın tüm büyük fikirleri benimserseniz, belirsizlik endeksinin kurbanı olmazsınız.
Mutlaka okuyun: Zihinsel Modeller ile Akıllı Kararlar Vermek
18) Her şeyin en doğrusunu bildiğinizi sanmayın.
Munger, en ufak bir bir bilgi birikimine sahip olmadıkları halde kendisine yöneltilen soruları büyük bir özgüvenle cevaplayan insanlardan olabildiğince uzak durmaya çalıştığını söylüyor.
“Hayatıma ilişkin aldığım en mantıklı belki de en işlevsel karar her şeyin cevabını bildiğini düşünen insanları sistematik bir biçimde hayatımdan çıkarmam oldu. Bu sayede hayatımda belirgin bir fark yaratabildim.”
Mutlaka okuyun: Beynimiz, Yatırım Kararlarımızı Nasıl Etkiliyor?
19) Hatalarınızı kabullenin.
Munger, hatalar söz konusu olduğunda stoik bir yaklaşım benimsemenizi öğütler. (Acılara karşı kayıtsız kalmak ve sabırla dayanmak gerektiğini savunan, acı çekmeyi ve acıya katlanmayı erdem olarak gören kişiler “stoik” olarak adlandırılır.) Çünkü “ Hataya düşmeksizin tatmin edici bir yaşam sürmenin yolu yoktur. Hatalarınızı kabullenmeniz onlarla başa çıkmanın ön koşuludur. Çoğu insanın akıl sağlığını yitirmesinin başlıca nedeni psikolojik inkarla başa çıkamamaktır. ”
Hepimiz hataya düşeriz, önemli olan bizi tanımlayan başarısızlıklara/hatalara vereceğimiz tepkidir.
Mutlaka okuyun: Hatalarınızdan Çıkarabileceğiniz Dersler
20) Çok yönlü düşünün.
“Sürekli yeni bir şeyler öğrenir, mevcut bilgimizi yenileriyle değiştirir veya yok ederiz. Bu nedenle, fikirlerin doğru zamanda ve hızla değişimi konusunda uzmanlaşmak sahip olacağınız en değerli niteliklerden biridir. Kendinizi her daim madalyonun öteki yüzü üzerine düşünmeye zorlamalısınız. ”
Munger, karşıt argümanları rakiplerinizden daha iyi ifade edemediğiniz durumlarda gurur duyulası bir fikre sahip olmanın dahi bir anlam ifade etmeyeceğini söyler. Zira düşünmek başlı başına zor bir eylemdir. Aklımıza gelen ilk fikir her daim en parlağı olmaz. Hatta çoğu zaman bize ait dahi olmayıp konuya ilişkin kulaktan dolma bilgilerle şekillendireceğimiz genel bir kanıyı temsil etmenin ötesine geçemezler. Bu nedenle, çok yönlü düşünme odaklı bir zihinsel disiplin geliştirmelisiniz.
21) Doğru iş ortağını seçtiğinizden emin olun.
Herkes Charlie Munger ile Warren Buffett’ın birlikte mükemmel bir ikili olduklarını bilir. Munger, bu konudaki görüşlerini şu sözlerle ifade eder: “Güvenebileceğiniz insanlarla bir arada olup diğerlerine ise ‘Cehenneme kadar yolunuz var!’ diyebilmek ne büyük bir lükstür! Öyle ki bu beceri ders kitaplarında dahi okutulmalıdır. Zeki insanlar etraflarına adeta zehir saçan kişilerden uzak durmaları gerektiğini bilirler-ve maalesef iş hayatında böylesi insanlara sık rastlanır.”
Mutlaka okuyun: İş Hayatında Doğru Arkadaş Nasıl Bulunur?
