Cuma, Kasım 22, 2024
Ana SayfaKişisel Gelişim YazılarıBaşladığı İşi Yarım Bırakmak İstemeyenlere 10 İpucu

Başladığı İşi Yarım Bırakmak İstemeyenlere 10 İpucu

Yeni işlere girişip onları bitirmeden bırakma gibi bir alışkanlığınız mı var?

Belki de yeni bir işe girişmek istiyorsunuz; ancak planlama aşamasında takılıp kaldınız. Bir ihtimal, yeni bir albüm çıkarmak istiyorsunuz ama ilk şarkıyı yazdıktan sonra albüm fikrinden caydınız. Başka bir ihtimal, bir kitap yazmak istediniz fakat ilk 500 kelimeyi yazdıktan sonra bu işten de vazgeçtiniz.

Eğer hedefleriniz için çalışmaya başlayıp hâli hazırda bir şeyler yapıyorsanız kendinizle gurur duymalısınız! Bu kadarı bile büyük bir başarı sayılır.

Öte yandan, birçok yeni şeye başlayıp onları yarı yolda bırakma gibi bir alışkanlığınız var ise bu durumu gözden geçirmeniz gerekmektedir. Başladığınız işleri bitirmek için işte size 10 tavsiye:

 

1. Girişeceğiniz iş konusunda seçici olun

Herhangi bir projeye başladığınızda ve özellikle bu büyük çaplı bir projeyse girişeceğiniz projenin gerçekten sizi heyecanlandırdığından ve işin sonunu getirmeyi istediğinizden iyice emin olun. Kişisel olarak eğer gerçekten aşırı bir istek hissetmiyorsanız işe başlamayın.

Geçmişte, biraz ilgi duyduğum konulara da giriştim. Örneğin, tenis oynamayı ve Japonca konuşmayı öğrenmek istedim. Zamanla her ikisini de yarıda bıraktım. Maalesef bu durum bana çok zaman ve para kaybına mal oldu. Oysa zamanımı da paramı da çok daha yararlı işlerde kullanabilirdim.

Dolayısıyla, enerjimi ve zamanımı nasıl kullandığımın artık daha çok farkındayım. Eğer hedefinizi yüksek belirlerseniz o işin tamamlanma ihtimali de yüksek olacaktır.

Şayet girişeceğiniz işi veya uğraşı gerçekten isteyip istemediğinizden emin değilseniz, işe biraz başlayıp kendinizi yoklayabilirsiniz. Küçük miktarlarda çalışmaya başlayın ve kendinizi nasıl hissettiğinizi görün. Örneğin yeni bir işe başlamak istiyorsanız o konuyla ilgili şeyler okuyabilirsiniz. Diyelim ki yazar olmak niyetindeydesiniz kişisel yazı projelerini deneyebilirsiniz. Ulusal Roman Yazma Ayı (NaNoWriMo) ’nda yazmayı denemek güzel bir başlangıç olabilir. Hatta kendi başınıza yazı ödevleri belirleyebilirsiniz. Bir başka yol ise kararınız üzerinde birkaç hafta düşünmek olabilir. Başlamak istediğiniz iş veya uğraş hakkında her gün düşünüp üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra aklınızdaki işe şans verebilirsiniz.

 

2. İhtiyaç duyacağınız kaynakları hesaplayın

Şirketlerde kaynak planlaması oldukça yaygın bir durumdur. Bu planlama dahilinde, seçilen proje için genel olarak ne miktarda kaynak gerekebileceğine dair tahmini bir hesap yapılır. Sonrasında, ihtiyaç olacak insan gücü ve harcamaların bir planı yapılır. Bir projeyle ilgili çalıştığımızda, gerekecek zaman ve emek gücünün hızlı bir planını çıkarırız. Böylece ne kadar kaynak gerekeceği konusunda önceden bir fikre sahip oluruz.

Bu ön planlamanın çok yorucu bir uğraş hâline gelmesine gerek yok, hızlı bir taslak dahi iş görür. Amaç, önünüzde adımlarınızı atabileceğiniz bir planınızın olması.

Örneğin, ilk kitap projemi tam zamanlı çalışıp yapmam tam üç ay sürdü. Bu proje üzerinde çalışmaya başladığımda ilk yaptığım şey, işe doğrudan girişip yazabileceğim kadar kelime yazmak olmadı. Eğer öyle yapmayı seçseydim, maratona başlar başlamaz tüm gücüyle kendini zorlayan birine benzerdim. Hiçbir işe yaramayıp üstelik bir şey de yapamadan gücünüzü harcamak anlamına gelirdi.

Bu durumlara düşmek yerine, önemli işlere yer veren bir taslak hazırladım. Önemli dediğim noktalar ise sırasıyla şunlardı: 1) Kitabın taslağını çıkar, 2) Kabataslak içeriği bir araya getir, 3) Fotoğrafları sıraya diz, alıntıları seç vb., 4) İçeriği yaz, 5) Kapağı ve iç sayfaları tasarla, 6) Satış sayfasını ve grafikleri oluştur, 7) Detayları toparla, 8) Pazarlama, 9) Piyasaya sürmeye hazırla.

Taslakla işimi bitirdikten sonra, her maddeyi daha küçük parçalara ayırdım. İlk iş olarak kitabın taslağını hazırlamaya başladım, sonrasında taslaktaki diğer başlıklara geçtim. Böyle bir taslağa sahip olmam, her an bana neyin yapılması gerektiği hakkında ön bir bilgi veriyordu. Böylelikle, her işe gerektiği zamanı ayarlayabildim. Bu konu beni bir sonraki ipucum olan kaynak planlama konusuna getiriyor.

 

3. Zamanınızı ve enerjinizi iyi ayarlayın

Taslağınızı hazırladıktan sonra yapmak istediğiniz işi bitirmek için ne kadar zaman ve efor harcamanız gerektiği hakkında gerçekçi bir fikre sahip olmasınız. Zamanınızı ve kaynaklarınızı doğru şekilde planlayın, önünüzdeki işleri yapılacaklar listesine geçirin. Yapılacak işleri ayrıca takviminizde işaretleyin. Aynı zamanda kendinize fazladan da zaman vermeyi unutmayın çünkü karşınıza ufak tefek aksilikler çıkabilir ve işinizi uzatabilir.

Heves kaybının en önemli nedenlerinden biri, insanların hedeflerine ulaşmaları için yapılacak iş miktarını küçümsemeleridir. Geçen sene, bir kitap projesine başladım. Kitabı yazma işine doğrudan giriştim, herhangi bir plan, taslak hazırlamaksızın. Birkaç hafta boyunca sürekli yazarsam, kitabı eninde sonunda bitirebileceğimi düşünüyordum. Bitirmek bir yana, sayısını unuttuğum günler, gecelerce yazmama rağmen, aylar sonrasında bile kitabım hâlâ gelişme aşamasındaydı. Sonunda, yazmaya çalıştığım kitaptan ayrı birçok yeni fikir geliyordu aklıma ve kitabı geride bırakma zamanı gelmişti. Şimdi dönüp o zamanlara baktığımda, kitabı asla bitirememiş olmamın en büyük nedenlerinin şunlar olduğunu söyleyebilirim: 1) kitabı bitirmek için gereken işi küçümsedim, 2) önemsiz detaylar üzerinde çok fazla takılı kaldım (mükemmeliyetçilikle ilgili olan 4 numaralı ipucuma bakın). Bu gereksiz detaylar, birçok şeyi yeniden yazmama neden oldu. Bu da beni kitapta ilerlemekten alıkoyan şey oldu. Bugün bile o yazmaya çalıştığım kitap bilgisayarımda yarım bir hâlde duruyor. Belki bir gün kitabı tamamlayabilirim ancak şu an için yapmam gereken çok fazla şey var.

İyi yapılan planlamalar, enerjinizi ve beklentilerinizi planlamanıza yardımcı olur. Sonuca oluşabilmek için, kaç saat ve ne kadar çaba göstermeniz gerektiğini aşağı yukarı bilmiş olacaksınız. Dolayısıyla, kendi hızınızı hedefinize ulaşmak için ayarlayabiliceksiniz. Bu durum da başarı ihtimalinizi artıracaktır.

 

4. Mükemmeliyetçi olmayı bırakın

Kaçımız işleri istediğimiz düzeyde yapabilmek adına onları erteleyip duruyoruz? Mükemmeliyetçiliği ve en iyi sonuç almayı istemeyi destekliyorum ancak eğer mükemmeliyetçiliğiniz işleri halletmenize engel oluyorsa bu konuda kendinize meydan okumanız gerekiyor. Projenizde bir aşamada takılı kaldıysanız sürekli dönüp aynı noktayı gözden geçirip duruyorsanız o noktayı bir kenara koyun ve bir sonraki aşamaya ilerleyin. Takıldığınız noktayı ise daha sonra tekrar ele alın. Takılıp kaldığınız noktanın aslında o kadar da önemli bir şey olmadığını fark edebilirsiniz. Ayrıca, sürekli olarak taslağınıza başvurmanız size yeni bakış açıları kazandırabilir (bkn. İkinci ipucu). Unutmayın, hedefiniz, projeyi tamamlamak olmalı, dolayısıyla kendinizi işi tamamlaya verin. Mükemmeliyetçiliğiniz işe başlamanıza engel oluyorsa bu iki tüyoyu deneyebilirsiniz: Öncelikle işi olabildiğince küçük parçalara bölün, sonrasında parçaları daha da küçük hâle getirin. Sonunda elinizde o kadar basit küçük işler kalacak ki daha önce neyle bu kadar zaman uğraştığınıza şaşacaksınız. Diğer bir taktik ise kendinize taslak hazırlamak için izin vermek. Yani, bir şeyi ilk denemenizde doğru yapacaksınız diye bir kaide yok. Çok kötü bir tane olsa da taslağınızı hazırlayın, sonuçta bir şeyler yapmak hiçbir şey yapmamaktan iyidir.

 

5. Kendinize işe adayın

İşe bir kez başladınız mı kendinizi ona iyice adayın. Her ne planladıysanız yapın. Tabii ki, eğer yaptıklarınız vizyonunuzla uyuşmuyorsa (9 numaralı tavsiyeme gönderme) işi bırakın ancak bunun dışında sözünüzü tutun ve planınızı takip edin.

Geçen ay, bir konferans ve iş toplantısı için Hong Kong’daydım. Oradayken, arkadaşlarım turistik yerleri gezip görmek isteyip istemediğimi sordular. Tekliflerini reddettim çünkü o zamanlar önemli bir projem üzerine çalışıyordum ve üstelik kendi zaman çizelgemin gerisinde seyrediyordum. Onlarla birlikte gitmiş olsaydım, programı asla zamanında bitiremeyeceğimi biliyordum. Öncelikle daha yapacak çok iş vardı, ikinci sebep olarak da o projemden sonra sırada bekleyen diğer projeler de vardı. Hem gitmiş olsaydım bile kendimi gerçekten iyi hissetmeyecektim çünkü kendime karşı dürüst davranmamış olacaktım. Sonuçta, etrafı gezip görmek, boş zamanlarımda her zaman yapabileceğim bir etkinlik.

Benzer şekilde, kendinize neyin daha önemli olduğunu sorun. Hafta sonu partiye gitmek mi yoksa kendinizi zaten çalışmak üzere ayarladığınız işiniz üzerine emek harcamak mı? Partiye gidip eğlenmek, size geçici bir mutluluk getirebilir belki ama işiniz üzerinde çalışmak sizi gerçekten tatmin edecektir. Çalışmaktan alacağınız meyveleri, uzun süre toplamaya devam edeceksiniz.

 

6. İşinizin bitmiş son hâlini aklınızdan çıkarmayın

Bu durumu daha önce yaşamış olabilirsiniz. Yeni bir projeye başladığınızda, enerjiniz ve isteğiniz doruk noktada olur. Sonrasında, işinizde orta zorlukta yerlere geldiğinizde enerjinizin yavaş yavaş sönümlendiğini fark edersiniz. Proje hakkında hâlâ heyecanlısınızdır ancak zorlu kısımlar konusunda artık o kadar da heyecan duymazsınız. Sonuçta istediğiniz şey işin sonunda oluşacak o güzel eve ulaşmak, o evin tuğlalarını döşemek değil. Ne var ki tüm bu tuğla örme işi ulaşacağınız o güzel evinizin bir kısmını oluşturuyor. Yaptığınız her ufak şey sonuçta ulaşacağınız hedef için birer adım aslında. Bunu unutması ise oldukça kolay çünkü sürekli küçük boyutta işler silsilesi ile uğraşmak durumunda kalıyoruz. Hedefinizin yani sonuçta ulaşacağınız şeyin görüntüsü bazen elinizden kayıp gidebilir. Yapmanız gereken o görüntüyü hem fiziksel hem zihinsel olarak geri getirmeniz. Etrafınızı, hedefinizin son hâlini size hatırlatabilecek şeyler ile donatabilirsiniz. Bu, benzer bir hedefe daha önce ulaşmış birilerinin fotoğrafları ya da hedefinizi hatırlatabilecek nesneler de olabilir. Örneğin, müşterilerimden birinin hedefi kendisine Cadillac model araba almaktı. Bu yüzden, istediği aracın küçük model bir oyuncağını satın alıp çalışma masasına koydu. Benim masamda ise ilham verici bir alıntı ile en yüksek hedeflerimin resimleri duruyor. Bütün bunlar bana hedeflerimi hatırlatıyor. Buna iş yerinde çevre takviyesi diyebiliriz. Oldukça yararlı bir taktik olması dışında eşyaları bulup yerleştirmek dışında sizi pek uğraştırdığı da söylenemez. Görsel bir öngörünüm oluşturmak ya da çalıştığınız işin son hâlinin bir modelini yakınınızda bulundurmak size fazlasıyla yardımı dokunabilir. Bir kitap projem üzerinde çalışırken, ara sıra o ana kadar yaptığım işi görmek ve taramak adına PDF formatına dönüştürürdüm. Yapmış olduğum bu küçük şey bile beni heyecanlandırırdı çünkü yaptığım işin sonunda nasıl bir şeye benzeyeceğini görmeme yardımcı olurdu. Siz de bu teknikten faydalanabilirsiniz. Örneğin bir blog ya da internet sitesi üzerinde çalışıyorsanız yaptığınız sitenin veya yazdığınız yazıları okuyuculara nasıl görüneceğine bakabilir ya da bilgisayar programları üzerinde çalışıyorsanız programı çalıştırıp kullanıcıymış gibi test edebilirsiniz.

 

7. Hangi aşamada daha çok eğlenecekseniz ondan başlayın

Projelerimi bitirmemin en kolay yollarından biri de proje yönetiminde esnek olabilmekten geçiyor. Birinci ve ikinci tavsiyelerimde, nelerin yapılması gerektiği ile ilgili adım adım taslak hazırlamaktan bahsettim. Genelde insanlar, işlerini önceden hazırladıkları sıraya göre halletmeyi tercih eder.

Önce virinci adım, sonra ikinci, üçüncü vb. kulağa oldukça basit geliyor değil mi? Ben de uzun bir süre projelerimi oluşturduğum taslaktaki iş sırasına göre yaptım ancak daha sonra bu yöntemin en etkili yöntem olmadığını fark ettim. Örneğin, bazı günler üçüncü aşamadaki işleri yapmak istiyorum ama projemin zaman çizelgesini takip edersem, önce birinci adımı sonra ikinciyi yapmalıyım ki sıra anca üçüncüye gelsin. Önce ilk iki adımı yapmak zorunda olmak hevesimi kaçırıyordu. Bu da ister istemez projenin gidişatını etkileyip işi yavaşlatacaktı. Belki de sonunda iş, durma noktasına kadar gelecekti. Sonuçta iş eğlenceli olmaktan çıkıyordu, artık. Bu şekilde hedefim için çalışmak boş bir etkinlikle uğraşmaya benziyordu, sonuçta sürekli yönergeler takip etmemi gerektiriyordu.

Öte yandan, kendime ne yapacağım konusunda, sonuç hedefime sadık kalarak esneklik tanıdığımda proje üzerinde çalışmak oldukça eğlenceli bir macera hâlini aldı. Örneğin kitap projemde kitabın kapak tasarımı, taslağımda daha sonraki adımlarda bulunmasına rağmen, kitabın kendisini yazmaya başlamadan önce bu adımı yaptım ve kapak tasarımı işini, başladığım günün akşamında biterebildim. O günkü yaptığım işlerden fazlasıyla keyif aldım, çoğu zaman yaptığım iş pek çaba gerektirmiyormuş gibi bile hissettim. Bu işleri bitirdikten sonra, üzerinde çalışmak istediğim iş adımını ele aldım ve o noktadan çalışmaya devam ettim. 

Bu yöntemi kullanmak kendimi şekerci dükkanındaymışım da istediğim herhangi bir şekeri alabilirmişim gibi hissettirdi. Bu durum beni gerçekten heyecanlandırıyor; çünkü ortada bir seçim özgürlüğü var. Ayrıca, kendime herhangi bir iş adımında çalışırken o adımı bırakıp bir başkasına geçme özgürlüğü tanıyorum. İstediğim zaman ise önceki yarım bıraktığım işe dönüp onu yapıyorum. Temelde, hedefim üzerinde çalıştığım sürece ilerleme gösteriyorum. Dolayısıyla, bir iş adımının tamamlanıp tamamlanmadığı pek de önem teşkil etmiyor; sonuçta bu sadece geçici bir durum. İşim hakkında heyecanlı olduğum içinse işle alakalı fikirlerim hazır bir şekilde kendiliğinden oluşuyor, daha hızlı çalışıyorum. Bu yönteme, eğlencenin dorukta olduğu yol adını veriyorum. O an en çok mutlu hissedeceğiniz şeyi yapın. Bu şekilde yaptığınızda istemsiz olarak işinizde daha üretken hâle geliyorsunuz. Bu yöntemi siz de deneyin, sizde nasıl çalıştığını görün.

 

8. Gelişiminizi takip edin

Gelişiminizi takip etmek ne durumda olduğunuz hakkında size bilgi verimesinin yanısıra ulaşılacak bir hedef sağlar. Bu şekilde hızınızı korumak da kolaylaşır. Son durumunuzu ve hedeflerinizi kaydedebileceğiniz boş bir proje sayfası çıkartın. Ulaşmak istediğiniz önemli performans göstergelerinizi belirleyin.

Eğer hedefiniz kilo vermekse, performans göstergeleriniz, kilonuz, yağ oranınız ve antrenmanlarınız sırasındaki performanslarınızdan (30 dakika içinde kat edilen mesafe, kaç kilo kaldırdığınız vb.) oluşabilir. Hedefiniz yeni bir işletme kurmak isebu göstergeleriniz, haftalık müşterileriniz, satışlarınız ve net geliriniz olabilir.

Her hafta, gelişiminizi gözden geçirin. Hedefinizin yüzde kaçına ulaştınız? Hedefiniz için doğru yolda mısınız? Neden doğru yolda veya neden değilsiniz? Bir sonraki adımda yapılması gereken önemli şeyler nelerdir? Bir sonraki hafta için hedefiniz nedir? Gelişiminizi takip etmek, sizi hedefinize karşı sorumlu kılmakla birlikte amacınızdan sapmamanızı sağlar.

 

9. Şimdiye kadar yaptıklarınız için kendinizi tebrik edin

Bazen tüm yapmamız gereken işlerden dolayı hevesimiz kırılır. Ne yaparsak yapalım her şeyi bitirmenin imkânsız gözüktüğü zamanlar vardır. İş yükünün ağırlığı bizi bunaltabilir ve işi, ortasında bırakmak durumunda kalabiliriz.

Gerçek şu ki şimdiye kadar yaptıklarınız büyük bir başarı sayılır. Çoğumuz son aşamayı en önemlisi gibi görüp ona yoğunlaşır ancak işin gerçeği, şimdiye kadar yapmış olduğunuz her şey, işin son hâline önemli birer katkı niteliğinde. Uzun lafın kısası kendinizi tebrik edin, bunu hak ettiniz. Kendinizi ve bu süreci bir güzel kutlayın! Bu anı enerjinizi yeniden toplamak için kullanın. Hazır olduğunuzda ise yaptığınız işe devam edin. Gerçekten mükemmel bir iş çıkartıyorsunuz!

 

10. Gerçekten olmuyorsa kendinizi çok fazla zorlamayın

Kimi zaman, hedefimize karşı duyduğumuz ilgiyi kaybedebiliriz. Bu durum gayet normal bir durum. Hepimiz değişiyoruz, ilgi duyduğumuz alanlar değişiyor, tüm zaman boyunca yeni fikirler ve ilhamlar ediniyoruz. Bazı insanlar yaptıkları şeyi tamamlamamanın zaman kaybı olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de kendilerini o işi bitirebilmek için zorluyorlar.

Kişisel olarak bu yargının duruma bağlı olduğunu düşünüyorum. İşiniz için koyduğunuz herhangi bir emek zaten batık masraftır. Dolayısıyla, bu durum işinize devam edip etmeyeceğinizi belirleyecek bir etken olmamalı. Düşüncenizi gerçekten etkilemesi gereken şeyler: 1) işi tamamlamaktan saylayacağınız fayda, 2) işe devam etmek için gereken masraflar (buna zaman, efor ve kullanılması gereken kaynakları sayabiliriz). Hedefiniz gerçekten size uygun değilse onu bırakıp sıradaki işinize geçmenizi tavsiye ederim.

İşe yaramayacağını düşündüğünüz işe daha fazla zaman harcamak tam anlamıyla zaman kaybı olur. Ayrıca, o işi yapmak için herhangi bir isteğinizin olmadığını da hesaba katarsak işi bırakmamak için gereğinden fazla enerji harcamaktasınız demektir. Bunu, yokuş yukarı araba itirmeye benzetebilirsiniz. İşi bırakmamak uğruna harcadığın bütün enerjiyi başka bir şey için kullanabilirsiniz.

İşi bırakmanız büyük bir kayıp gibi gözükebilir ama inanın durum hiç de öyle değil. Farkında olduğunuzdan çok daha fazlasını başarma gücüne sahipsiniz. Şimdiye kadar yaptıklarınız, gelecekte başarabileceklerinizin sadece küçük bir yansıması sayılabilir. Ve yaptığınız işe tutunmaya çalışmak, daha iyilerini başarabilmenize engel oluşturabilir.

Ben de ‘bırak ve devam et’ yöntemini ihtiyaç duydukça kullanıyorum. Şimdiye kadar yayımlamış olduğum onlarca kitabım var ancak yarım bırakmış olduğum birçok kitabım da bulunuyor. Bunlardan bazılarının yüzde 10’unu, bazılarının yüzde 30’unu bazılarını ise yarısını yazıp bıraktım. Daha sonra fark ettim ki yazma isteğimi kaybettiğim birçok kitap için fazlasıyla zaman harcıyormuşum. Öte yandan, yazma isteğimi takip ettiğimde yazma işinin kendisi de oldukça kolaylaşıyor.

Aklınıza şu soru gelebilir: Bitirilmeden bırakılmış kitapların hepsi mi boşa gidiyor? Tabi ki hayır. Hepsi 10.000 saatlik tecrübelerime ekleniyor. Onlardan yazmasını öğreniyorum. Öğrendiğim bilgiler ise gelecekteki yazılarıma yardımcı oluyor. Olmadığını düşündüğünüz işinizi bırakabilme iznini verin kendinize, böylelikle sonrasında karşınıza çıkabilecek yeni şeyleri keşfedebilirsiniz. Yalnız bu durum her başladığınız işi bırakabileceğiniz anlamına da gelmemeli. Yapmanız gereken basitçe kâr zarar denklemini uygulamak. Eğer işiniz neredeyse bittiyse ve hedefinize çok yakınsanız, devamını getirmeniz katlanmaya değer sayılabilir. Böyle bir durumda devam edin ve işinizi bitirin. Sonuç olarak devam edip etmeme konusundaki belirleyici kararı ancak işe devam etmenin fayda ve zararlarını düşünerek karar verebilirsiniz.

 

Tavsiyeleri uygulayın

10 tavsiyemi de tekrar gözden geçirin. Şu an üzerinde çalıştığınız işe tavsiyelerimi nasıl uygulayabilirsiniz? Cevapları bir kâğıda yazın ve karar almaya başlayın.

Bu sayfayı sık kullanılanlara eklemeyi unutmayın çünkü gelecekte mutlaka işinize yarayacaktır. Yeni bir projeye başladığınızda, bu listeyi, kendinize bir rehber olarak kullanın. Yarı yolda sıkılıp bunalırsanız tavsiyelerimi uygulamaya çalışın, yol almanıza yardımcı olacaktır.

Anıl ERSOY
Anıl ERSOYhttps://www.linkedin.com/in/anilersoy6/
Boğaziçi Üniversitesi "Çeviri Bilimi" bölümünden mezun olduktan sonra, Milliyet, Doğan Burda ve Protranslate gibi birçok kurumda yönetici pozisyonlarında çalıştı. Son olarak uluslarası bir finansal firma olan Citi'de uygulama müdürü olarak çalışmakta. Sizler için marka, pazarlama ve girişimcilik alanında rehber niteliğinde içerikler oluşturuyor.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar