Özel tatillerde birçok dükkan ve ofis fırsatı değerlendirip kepenk kapatıyor, herkes eşe, dosta, memlekete ya da tatile gidiyor. Girişimciler için ise durum biraz farklı. Eğer siz de benim gibiyseniz, tatillerde ne yapacağınızı bilemiyor, dinlenmekle çalışmak arasında kalıp iki arada bir derede kalıyor olabilirsiniz. Sonuçta her birimizin bir rutini var ve bu rutinin bölünmesi bir anda neye uğradığımızı şaşırmamıza sebep olabiliyor.
Halbuki rutininizin bozulması bir sorun oluşturmak yerine, biraz olsun nefes almak için bir fırsata dönüşebilir. Son birkaç yılda fark ettiğim en önemli şey, tatillerin tadını çıkararak kendime amaçlarımı gerçekleştirmek yolunda güç verebildiğim. Bu sefer odağınızı çalışmaya değil, dinlenmeye ayırın. Bol bol dinlenin, gezin, tozun, pilinizi doldurun ve sizi bekleyen yeni haftaya gümbür gümbür başlayın.
Birkaç günlüğüne başınızı dinleyin
Gerçekten dinlenebilmek düşündüğünüzden çok daha zor, tatil günlerinde bile yapmamız gereken ufak tefek işler tatilleri verimli geçirmenize engel olabiliyor. İş arkadaşlarınızdan gelen aramalara ve maillere cevap vermek, sosyal medya bildirimlerine göz atmak gibi aktiviteler aklınızı meşgul ederek sizi rahatlamaktan alıkoyuyor. Her nerede olursanız olun, aklınızın geri planında gelecek bir arama, cevaplanması gereken bir mail olduğu sürece tam anlamıyla tatilde sayılmazsınız. İşte bu yüzden yeni bir perspektif kazanmalı ve aklınızı boşaltmalısınız. Dikkatinizi yaptığınız tatilden çalacak tüm bu etmenlerden kurtulmalı ve gerekiyorsan teknolojiyle bağınızı tamamen koparmalısınız.
Tabii böyle şeyleri söylemesi yapmasından kolay. Birçoğumuz gibi ben de bu sürekli bilgi akışına bağımlıyım. Kim nerede ne yapmış, ne söylenmiş, nereye gidilmiş… Bunları bilmek beni içinde yaşadığım dünyaya bağlıyorken aynı zamanda kendimi güvende hissetmeme de sebep oluyor, hatta bir noktada bu akışın içinde olmak beni daha üretken bile yapıyor. Kötü haberse tüm bu iletişim ağının aslında sahte bir konfor hissi verdiği gerçeği. Çoğu zaman, sürekli meşgul oluşumuzu gerçekten üretken olduğumuz gibi algılıyoruz. Halbuki dünyayla iletişiminizi kesip bir süreliğine eski usullerle yaşamak sisteminizi resetleyerek sizi anı yaşamak konusunda geliştirebilir. Yaşadığınız anın daha çok tadını çıkarmanızda size yardımcı olacak olan bu yöntem elbette sizi zorlayacak. Ama eğer gerçekten dünyayla iletişiminizi kesmek ve başınızı dinlemek istiyorsanız yapmanız gereken şey tam olarak da bu. Emin olun akışa daha güçlü, dinlenmiş ve enerjik döneceksiniz.
Mutlaka okuyun: Teknolojiyle Bağınızı Kopartmanın Yolları
Tutkularınızı yeniden keşfedin
Neden bu işi yapmaya başladığınızı unutmak oldukça kolay. Sonuçta yıllar geçtikçe yapmanız gereken iş değişecek ve sizi bekleyen sorumluluklar artacak, bu da zamanınızı tüketecek ve işe başladığınız o ilk gün içinizde olan heyecanı yavaş yavaş solduracak. Şimdi dünyayla bağınızı kestiğinize ve başınızı dinlediğinize göre yavaş yavaş enerjinizi depoluyorsunuz demektir. Sıradaki adımsa tutkunuzu yeniden keşfetmek. Böyle söyleyince çok soyut duyuluyor olabilir, halbuki yapmanız gereken şey oldukça basit ve net.
Şu an yaptığınız işe başlamanızı sağlayan asıl neden, ilham neydi bunu hatırlamaya çalışın. Bu fikir; ne zaman, ne yaparken, kiminle neredeyken doğdu, bunu düşünün. Eğer mümkünse bu şartları yeniden yaratarak o zaman hissettiğiniz gibi hissetmeye çalışabilirsiniz. Örneğin ben şu an yapmakta olduğum işin ilhamını bir lise öğrencisiyken okuduğum bir kitaptan almıştım. Ne zaman kendi kendimle baş başa kalmaya ihtiyacım olsa, o kitabı alır, yeniden okurum ki ta o zamanlarda hissettiğim o keşif ve heyecan duygusunu yeniden hissedebileyim.
Mutlaka okuyun: Tutkunuzu Nasıl Bulursunuz?
Öz değerlendirme yapın
İş hayatında girişimcilerden daha yalnız başka hiçbir meslek grubu yoktur. Sadece çalışanlarınız ve belki de ortağınız vardır. Bir girişimci olarak dürüst ve faydalı geri dönüşler almanız oldukça zordur. Bu yüzden rekabetin bu kadar kızışmış olduğu dünyada hayatta kalabilmek için kendinize karşı dürüst olup kendinizi eleştirebilmeniz gerekir. Alacağınız her kararın ve atacağınız her adımın tüm şirketi etkileyeceğini düşünürseniz bunun önemini çok daha iyi anlayabilirsiniz.
Zayıf ve güçlü yönlerinizi tanımak ve size ilham veren veya kendinizi tehdit altında hissettiren şeyleri bilmek için zaman harcayın. Bu sayede kendinizi ve takımınızı, gelecekteki zorluklara ve fırsatlara karşı hazırlayabilirsiniz.
Her ne kadar kulağa çok mantıksız gelse de, tamamen rahatlamak ve tatil yapabilmek, çalışırken yaptığınız birçok şeyden daha çok odaklanma gerektirebilir. Atılması gereken ilk adım dünyayla bağınızı kopartıp kendinizle baş başa kalmaktır. Bir sonraki adım tutkularınızı ve ilhamınızı yeniden keşfedebilmek için kendinize zaman tanımaktır. Güçlü ve zayıf yanlarınızı düşünün ve kendinize karşı dürüst olun. Bir girişimci olarak, gelişiminizden yine siz sorumlusunuz. Bu yüzden her tatili en iyi şekilde değerlendirmek için elinizden geleni yapın.