Bedenimizin de kendine ait bir dili vardır. Beden dili bir insanın kişiğinini ayrılmaz parçasıdır.
Bu bağlamda özellikle iş hayatında beden dilini doğru ve etkili kullanmak büyük önem taşır.
TalentSmart adlı şirket 1 milyondan fazla kişinin beden dilini inceledi ve duygusal zekası yüksek olan ve iyi maaş alan kişilerin beden dili kullanımında daha başarılı olduğunu tespit etti. Bu kişiler iletişimde beden dilini doğru ve başarılı bir şekilde kullanan insanlardan oluşuyor.
Biz de bu yazımızda iş hayatında daha başarılı iletişim kurabilmek için dikkat etmeniz gereken 15 beden dili yönteminden bahsediyoruz.
Hazırsanız başlayalım.
Etkili Bir Beden Dili İçin Kaçınmanız Gereken Şeyler
1. Kambur durmak, saygısızlık işaretidir. Karşınızdaki kişiden sıkıldığınızı ve o ortamda bulunmak istemediğinizi gösterir. Patronunuza nasıl “Neden seni dinlemek zorundayım?” demeyeceğiniz gibi onun karşısında da kambur ve eğik durmamalısınız.
İnsan beyni güç ve kişiler arası mesafeyi otomatik olarak ayarlar. Omuzlar geride dik bir şekilde durmak güç sahibi olunduğunu gösterir ve mekanda daha fazla yer kaplamanızı sağlar. İki büklüm durmak ise daha az yer kaplamanızı ve dolayısıyla kendinizi güçsüz, çaresiz hissetmenize neden olur.
İyi bir postür, hem kendinize hem karşınızdaki kişiye saygı gösterdiğinizi ve çaresiz olmadığınızı işaret eder.
Mutlaka okuyun: Vücut Diliniz Kim Olduğunuzu Belirliyor!
2. Abartılı el hareketleri de doğruyu söylemediğiniz anlamına gelebilir. Küçük ve kontrollü el hareketleri liderlik ve özgüven işaretidir. Kollarınızı açmak, avuç içinizi göstermek gibi şeyler saklayacak bir şeyinizin olmadığını gösterir.
3. Saate bakmak, net bir biçimde saygısızlık örneğidir. Bir kişiyle konuşurken saatinizi kontrol etmek sabırsızlık ve abartılı ego anlamına gelir. Bu da karşınızdaki kişiye “Benim vaktimi çalıyorsun” mesajını iletir ki iş hayatında bu tür bir saygısızlığın bedeli ağır olabilir bazı durumlarda.
4. Vücudu başka tarafa çevirmek, konuştuğunuz kişiye sırtınızı dönmek de saygısızlık işareti olarak okunabilir. Olayla ve kişiyle ilgilenmediğiniz, rahatsız olduğunuz, aklınızın başka yer olduğu gibi anlamlar çıkabilir böyle bir durumda.
Göğsünüzün konuştuğunuz kişiye doğru yöneldiğinden emin olun. Bu muhatabınızı ilgiyle dinlediğiniz anlamını verecektir.
5. Kolları ve bacakları çapraz bir şekilde kapamak da konuşulan konuya karşı kapalı olduğunuz anlamına gelir. Gülümsüyor olsanız bile muhatabınız onu susturmak istediğiniz gibi bir anlam çıkarabilir.
Kolları çapraz bir şekilde kapatmak sizi rahat hissettirse bile insanların söylediklerine açık olduğunuz imajını vermek istiyorsanız bunu yapmamaya çalışın.
6. Sözler ve beden dili arasındaki tutarsızlık da insanların bir şeylerin yanlış olduğu izlenimine kapılmasına neden olabilir. Onları kandırmaya çalıştığınız, yalan söylediğiniz, ne söyleyeceğinizi bilmediğiniz gibi bir mana çıkabilir.
Örneğin bir teklifi reddederken gülümsemek, bu kişilerle alay ettiğiniz anlamına gelebilir.
7. Sürekli kıpırdamak ve saç düzeltmek gergin ve aşırı enerjik olduğunuz anlamına gelir. Sürekli giysinizi, saçlarınızı kontrol etmek kariyerinizden ziyade fiziksel görünüşünüzle daha alakalı olduğunuz anlamına gelebilir.
8. Göz temasından kaçınmak, bir şeyler sakladığınızı düşündürür ve şüpheye neden olur. Göz teması kurmamak ayrıca özgüvensizlik ve ilgisizlik anlamları da taşır.
Konuşurken yere bakmak da yine aynı şekilde özgüven eksikliği yaşadığınız izlenimi bırakır ve sözlerinizin tesirini azaltır. Önemli ve karışık konularda direkt göz teması kurmak çok mühimdir.
Göz temasını sürdürmek de özgüven, liderlik, güç ve zeka belirtisidir. Sürekli göz teması kurmak pek mümkün olmasa bile göz temasından kati surette kaçınmaz kabul edilemez bir şeydir.
9. “Delici gözlerle bakmak” ise agresiflik ve dominantlık belirtisidir. Ortalama bir Amerikalı örneğin, 7 ila 10 saniye göz teması kurar. Göz temasını nasıl bıraktığınızın bile bir anlamı vardır. Yere bakmak teslimiyet, sağa ya da sola bakmak ise özgüven belirtisidir.
10. Gözleri devirmek de yine saygısızlık ve tahammülsüzlük anlamı içerir. Ancak bu jestin bilinçli olarak yapıldığını ve gözlerinizi devirmekten vazgeçebileceğinizi unutmayın.
11. Kaşları çatmak ya da daha genel anlamda mutsuz bir yüz ifadesi de bulunduğunuz ortamdan memnun olmadığınız anlamı taşır. İnsanlar sizi mutsuz ettiklerini düşünür ve sizden ulaşmaya çalışır.
Gülümsemek ise açık, güvenilir, arkadaş canlısı olduğunuz anlamı içerir. Nörolojik çalışmalar gülümseyen bir insana karşı beynin daha olumlu bir sinyal verdiğini göstermiş durumdadır.
12. Zayıf tokalaşmak da kendine güvensizlik anlamı taşır. Çok sıkı tokalaşmak ise agresif ve baskınlık anlamına gelebilir. El sıkışırken duruma ve kişiye göre kendinizi ayarlayın ancak her halükarda sıkı şekilde el sıkışın.
13. Yumrukları sıkmak muhatabınızın söylediklerine karşı kapalı olduğunuzu gösterir. Sizi savunmacı bir pozisyona sokar ve insanların sizle iletişim kurmaktan imtina etmelerine neden olur.
14. Sürekli baş sallamak da mutabakat konusunda gergin olduğunuzu gösterir. Her söylenen şeyi baş sallayarak teyit etmek, karşınızdaki kişiyi dinlediğinizden çok o kişiye katılmak zorunda olduğunuz anlamını taşır.
15. Muhataba çok yakın durmak da bu kişinin kişisel alanına saygı duymadığınız anlamı taşır. Bu nedenle konuştuğunuz kişiyle ortama, bağlama ve kültüre göre belli bir mesafede durmanız önemli bir konudur.
İnsanlarla Tanışırken Beden Dili Nasıl Kullanılmalı?
Diyelim ki sektörel bir konferansa gittiniz. Konferans bitiminde ya da çay-kahve molasında yeni insanlarla sohbet edip tanışıyorsunuz. Bu esnada karşı tarafta olumlu bir izlenim bırakmak için beden dilini doğru ve etkili bir şekilde kullanmak büyük önem taşır.
Peki network etkinliklerinde, sektörel toplantılarda nasıl bir beden dili kullanmak gerekir? Bu konuda size 4 tavsiyemiz var.
1. Özgüvenli ve Sıcakkanlı Olun
Karşınızdaki insanı can kulağıyla ve ilgiyle dinleyin. Biriyle tanışırken bu kişiye sahici sorular ve sorun ve verilen cevabı iyi dinleyin. Bu kişi hakkında bilgi edinin, jest ve mimiklerinizle dinlediğinizi belli edin. Sıkılmış bir görüntü çizmeyin. Dinlerken bazen gülümseme bazense yorumla karşılık verin. Tabii kaşlarınızı da konuşulan konuya göre etkili bir biçimde kullanabilirsiniz. İnsanları cidden dinlediğinizde anlatılacak hikayelere şaşıracağınıza emin olabilirsiniz. Tüm bunları yaptığınız da ise sıcakkanlı ve özgüvenli bir imaja sahip olursunuz tanıştığınız kişinin zihninde.
Mutlaka okuyun: İyi Bir Dinleyici Nasıl Olunur?
2. Jestleri Etkin Bir Biçimde Kullanın
Holler ve Beatie tarafından yapılan bir araştırmaya göre jest kullanımı bir insanın söylediklerinin etkisini %60 oranında artırıyor! Binlerce TED konuşmasını inceleyen ikili en çok izlenen TED konuşmalarının mimik ve bilhassa jest kullanımı konusunda başarılı konuşmalar olduğunu saptamış.
Ortalama 18 dakikalık bir TED konuşmasında 272 jest olduğu, en popüler konuşmalarda ise 465 jest olduğu tespit edilmiş durumda. Neredeyse iki katı!
Unutmayın, jest iletişimi etkili kılar ancak konuşurken sürekli el hareketleri kullanmak da dikkati bir hayli dağıtır. Dengeli olmakta fayda var.
Tabii konuştuğunuz ortamı düşünerek kullanmalısınız ellerinizi. Bazı kültürlerde birtakım jestler abes kaçabilir. Bu bakımdan bağlamı, dinleyici kitlesini dikkate almanızı tavsiye ederiz.
3. Göz Teması Kurun
Süpermen’in meşhur pozunu bilirsiniz. Bu poz sizde Süpermen’deki kadar etkili olmayabilir. Yani Süpermen’i taklit etmek yerine kendiniz olun. Göz temasına önem verin. İnsanlara hitap ederken onlarla göz teması kurun. İnsanlarla konuşurken hem onların ilgisini çekin hem de onları önemsediğinizi gösterin.
4. Kişisel Alana Dikkat Edin
Proxemics diye bir bilim olduğunu biliyor muydunuz?
Kişisel alan bilimi olan proxemics hakkında Ekşi Sözlük’te şöyle bir tanım yapılmış:
“Proxemics, kişisel alanları daha çok ırklar üzerinden araştırır. Şöyle ki, rastgele bir doğu ülkesinde rastgele bir otobüste tüm koltuklar dolduktan sonra, ayakta kalan iki kişinin arasındaki mesafe; daha batıdaki bir ülkede aynı durum oluştuğunda ayakta kalan iki kişinin arasındaki mesafeden daha kısadır.
Bir Avrupa ülkesinde yol sormak için durdurulan herhangi bir insanın, yol sorana, bildiği yolu anlatırken durduğu mesafe; bir Asya ülkesindekine göre daha fazladır.
Tanımadığınız bir çocuğun bazı ülkelerde başını okşayabilirsiniz, bazı ülkelerde kucağınıza bile alabilirsiniz; lakin bazı ülkelerde dokunmanız bile size şüpheyle yaklaşılmasına sebep olabilir.”
Bu bağlamda insanlarla konuşurken aranızdaki mesafeye dikkat etmelisiniz. Özellikle karşı cinsten bir insanla konuşurken buna daha da çok dikkat etmenizi öneriyoruz.