Birileri başarılı girişimcilere başarı sırlarını sormazsa, girişimciler deneyimleri hakkında konuşma fırsatına nadiren sahip olurlar.
Geçtiğimiz yıllarda iş dünyasının kazananı olmak için çok sayıda tarif duydum. “Tutku”, “ısrarcılık”, “girişkenlik” gibi kelimeler başarılı girişimcileri tanımlamak için kullanılan sıfatlar arasında en yaygınları. Ancak bazen en değerli ders satır aralarından çıkarılır.
İşte sizlere başarılı girişimcilerin sırları:
1-İnsanlar Tembeldir
Bu biraz ağır gelebilir ama gerçekten tembeliz. İnsanlar mümkün olan en az çabayla ihtiyaç duydukları şeyleri tamamlamaya çalışırlar. Bunu verimlilik olarak sayıyoruz ancak aynı yere çıkıyor. Geçtiğimiz on yıl ya da geçtiğimiz yüz yılın icatlarını düşünün. Şimdi kendinize sorun. Harcanan eforu azalttılar mı yoksa hayatlarımızı zorlaştırıp daha fazla efor harcamamıza mı neden oldular? Bunda kar payı olan otomobilleri, bilgisayarları, cep telefonlarını ya da uzakdan kumandayı -benim favorim- düşünün.
Bunu düşünmenin diğer yolu bazı icatların neden başarılı olamadığını kendinize sormanız. Klasik bir örnek:Dvorak klavyesi.Geleneksel “QWERTY” klavyeden daha “verimli” ancak başarısızlığa mahkum oldu. Çünkü kullanıcıların yeni bir beceriyi öğrenmelerini gerektiriyordu. Girişimciler kullanıcıların birşeyler öğrenmesini gerektiren yeni bir ürün veya hizmeti piyasaya sürmeye çalıştıklarında dikkatli olmalılar. Kolay kullanım başarıyı garanti etmez ancak zor kullanım bir felakettir.
Tembellik nasıl düşündüğümüzle de belirlenebilir. Nobel ödüllü Daniel Kahneman problemleri çözmek için ne kadar zihinsel enerji harcadığımızla alakalı olarak “Az Efor Yasası” na değinir. Sonuç olarak minimumu yapmaya ve ciddi hatalara son vermeye eğilimliyiz.Kısaca düşünmek zor bir iştir ve tam olarak gerekenden daha fazla iş yapmayız(hatta genelde bu kadarını da yapmayız.) Hepimiz biraz tembeliz. Başarılı girişimciler de bunun farkında ve adamlarını buna göre atmaktalar.
2-İnsanlar sabırsızdır
Bazı şeylerin kolay olmasını isterken aynı zamanda da hızlı olmasını isteriz. Şu anda olduğu gibi.B ir web sayfasının yüklenmesi için ne kadar beklemeye razısınız? Bekletiğildinizde nasıl tepki verirsiniz?
Psikolojideki en meşhur deneylerden biri Marshmallow Testi olarak bilinir. Çocuklara hemen bir Marshmallow (ya da Oreon bisküvisi) ya da on dakika bekleyebilirlerse iki tane Marshmallow (ya da Oreon bisküvisi) verildi. Tahmin edebileceğiniz gibi bazısı ödülü hemen alırken, bazısı da bekleyebildi. Araştırma ekibi şimdi ve sonraki çocuk grubunun yaşam yörüngelerindeki farklılıkları belirlediğinde araştırmanın çarpıcı tarafı yıllar sonra belli oldu. Erken yaşta elde edilen mutluluğu erteleyebilenlerin okullarını bitirme, derece elde etme ihtimalleri daha yüksekti. Boşanma, bağımlılık, obesite vb miktarları düşüktü ve daha iyi ekonomiye sahip olma eğilimindeydiler.
Çıkardığımız ders nedir? Memnuniyet isteğimizi erteleyebilirsek önemli avantajlara erişiriz. Girişimci olarak, müşterilerin çok çalışmalarına neden olacak icatları piyasaya sunarken dikkatli olmamız gerekir, aynı şekilde müşterilerin beklemesini gerektiren icatlar konusunda da dikkatli olmayız.Fast food endüstrisinin başarısı anlık memnuniyet hakkında bilmemiz gerekenleri çok iyi özetliyor aslında.
3-Her şey düşündüğünüzden daha uzun sürer
İnsanlar anlık memnuniyeti tercih etmeye eğilimli olsalar da yeni bir işletme kurmak ve çalıştırmak zaman alır ve yatırımcısına hemen karşılık vermez.
Bu ilkeyi genellikle “ herşeyin evrensel yasası” olarak niteliyorum.Herhangi bir göreve ne kadar zaman tanıdığınız önemli değil. Zaman buharlaşıyor ve bize düşen onu yakalamak için çaba harcamak. Yeni bir girişiminde bulunan bir girişimciyi izleyin.Uyanık olduğu her an çalıştığını ve hatta hiç uyumadığını görürsünüz. Eğer işletmeyi ayakta tutacak hızda gelir ve kar elde edemezseni, başarısız olursunuz.Yeni başlayanların yarısı ilk 5 senede başarısız olurlar.Bunun temel sebebi işleri yapmak için yeterli ölçüde zaman harcanmamasıdır.
4-Başlangıç için cesur olun
Başarılı girişimciler işletme modellerinin değiştiğini ve teknolojinin geliştiğini ancak müşteri zevklerinin daim olduğunu bilirler..
Kısacası, hiçbirşey pazarın bir parçası olmanın yerini tutmaz. Sadece başlamanız ve öğrenebileceğiniz kadar öğrenmeniz önemlidir. Ne satarsanız satın sattığınız ilk şeyin mükemmel olmayacağını kabul edin. Deneme, düzeltme ve terkar deneme süreci, girişimcilerin müşterilerin isteklerini anlamasını ve bu istekleri karşılamayı öğrenmesini sağlar.
Basit bir şey yapmak bazen iyi bir reaksiyonu tetikler. Hayalperest ile girişimci arasındaki fark bunlardan birinin harekete geçen kişi olmasıdır. İlk olarak bir başlangıç yapmazsanız hiçbir zaman gelişemezsiniz.
5- Zor kararlar verin
Harvard Profesörü Michael Porter stratejinin özünü “ne yapmayacağına karar vermek” olarak tanımlar. Zor seçimler yapamayan liderler, beğenilen standartlara göre üstünlüğü olmayan çok sayıda şeyi yalnızca uygun şekilde yaptıklarında organizasyonlarını sıradanlığa mahkum ederler. Yeni bir firma için en zoru müşteriye hayır demektir. Ancak kaldırımda yürürken gördüğünüz her kuruşu takip ederseniz, istemedğiniz bir noktada tükenirseniz şaşırmamalısınız. İşletmeler gelişir ancak herkes için herşeye sahip olamazlar. Bir şeyi elde etmek için diğer şeyden vazgeçmek gerektiğinin farkında olmak gerekir ve zor seçimler yapmak için zihinsel disipline sahip olmak gerekir.Bu özellikler kazananı kaybedenden ayıran özelliklerdir.
6-Kötü süprizlere açık olun
Olaylar bazen, beklentilerimizin çok dışında gerçekleşir. Bunların gerçekleşme nedenini farklı zihinsel modellerle açıklarız: Şans, kader, kısmet, alın yazısı gibi. Hangi ifadeyi ya da mantığı kullanırsak kullanalım her şeyi planlayamayacağımız gerçeğini inkar edemeyiz. Dahası, bazen en az umduğumuz şey en çok başımıza gelir.
Peki beklenmeyen kötü bir durumla karşılaşırsak nasıl tepki vereceğiz? Örneğin belli bir teknolojiye bağlı kalmak, yeni teknoloji eskisiyle yer değiştirdiği zaman şirketin yok olmasına neden olabilir. Bu durumdan kötü etkilenmiş olsanız da tekrar sıfırdan başlayabilir misiniz?
7-Vücudunuzu ihmal etmeyin
Biyolojik makineleriz ve vücudumuzu ihmal edersek iyi çalışamayız. Bana inanmıyorsanız küçük bir deneme yapın: Bütün gece uyumayın ve ne derece iyi karar verdiğinizi ve insanlarla ne derece iyi anlaştığınızı görün. Bu beynimizin ve vücudumuzun birbiriyle nasıl yakından bağlantılı olduğunu gösterir; yorgunluk ve düşük kan şekeri buzdağının tepe noktalarıdır. İyi kararlar almada hafif bir atıştırmanın ya da şekerleme yapmanın değerini hafife almayın.
8-Detaylara çalışın
Girişimdeki özel detayları anlamak gereklidir. Şansın yanınızda olmasını sağlamaya yetmese de başınızı suyun üstünde tutmak için gereklidir.2008’deki kredibilitesi düşük kişilere verilen krediler mortgage krizi ile sonlanmış olup karar mercilerinin detayları takip etmediğinde neler olabileceğini bizlere göstermiştir.
9-Her şeyden bir şeyler öğrenin
Başarıdan bir şey öğrenebiliriz.Başarısızlıktan bir şey öğrenebiliriz.Kendi deneyimlerimizden ve diğer kişilerin yaşadıklarından öğrenebiliriz.Geçmişte olduğu kadar bugün gördüklerimizden ve duyduklarımızdan öğrenebiliriz.Paragrafın başlığı herşeyi anlatıyor.Ancak herşeyden birşeyler öğrenebiliriz demek bunu gerçekten yaptığımız anlamına gelmiyor.
Son 24 saatte veya geçen hafta yeni ne öğrendiğinizi kendinize sorun.Bulamazsanız, önceden okumadığınız bir magazin dergisi edinin, ilginç bir blog bulun. Faydası olmasa bile yeni bir şey öğrenmekten zarar gelmez.
10-Kaliteli insanlarla çalışın
Başarı girişimcilerin sırları listesinin sonuna geldiğimiz için bu maddenin en az önem taşıdığını düşünmeyin. Mükemmel insanlarla bir organizasyon kurmak istiyorsanız onların da takımınızın parçası olmayı istemeleri gerekir.Hepimizin bildiği gibi hayat ahmaklarla çalışıp zaman kaybetmek için çok kısa bu yüzden bulabileceğiniz en kaliteli insanlarla çalışın.
Bir dahi ya da dünya standartlarında bir satış elemanı olabilirsiniz. Ancak bu aynı zamanda kibar, düşünceli ve empatik olduğunuz anlamına gelmez. Dünyadaki en başarılı şirketler, ne yaptığına gönülden inanan ve orada olmayı seçen kişilerden oluşur.
