Eğer e-ticaret işine girmek, birtakım ürünler satarak kendi işinizi kurmak istiyorsanız internetteki varlığınızı ciddiye almanız gerekiyor.
E-ticaret alanındaki kıyasıya rekabet ortamında, kendi markanızı kurmak ve pastadan pay kapmak kolay değildir. Ayrıca hem lokal e-ticaret siteleriyle hem de Amazon, Hepsiburada, N11 gibi devlerle yarışmanız gerekir.
Bu nedenle e-ticaret sitesine büyük önem vermeniz şart.
Bu yazımızda internetten faaliyet gösteren ticaret platformlarına oldukça yararlı olacağını düşündüğümüz tavsiyelerde bulunacağız. Tabii bu tavsiyelerden bir AVM’de mağazası olan fakat aynı zamanda internetten de satış yapan işletmeler de faydalanabilir.
Aşağıdaki ipuçlarını dikkate alarak e-ticaret siteniz üzerinden daha çok satış yapmanız mümkün olacaktır.
O halde gelin başlayalım:
1. Sadeliğe Önem Verin
Sade tasarıma sahip e-ticaret sitelerinin “conversion oranları” daha yüksektir. Conversion oranını ise siteye giren kişi sayısının, alışveriş yapan kişi sayısına oranı olarak açıklamak mümkün. Yani şöyle açıklayabiliriz: 24 saat içinde siteye giren 100 kişiden 5 kişinin alışveriş yapması ile 100 kişinin siteye girip bunlardan 15’inin alışveriş yapması gibi bir durumdan bahsediyoruz.
Bir e-ticaret sitesine giren kişi ilk olarak neyi görmelidir?
Ziyaretçi ilk olarak sattığınız ürünlerin fotoğrafını görmelidir. Eğer sitenizde gereksiz ayrıntı fazla ise insanlar nereye tıklayacaklarını bilemezler ve muhtemelen siteyi fazla incelemeden çıkarlar.
Yukarıda da görüldüğü üzere web sitelerinin %53’ü, ziyaretçiyi nereye bakması konusunda üç saniyeden fazla zaman geçiriyor. Siz bu süreyi düşürmeyi hedeflemelisiniz. Yani bir kişi web sitenize girdiğinde 3 saniyeden kısa bir sürede gitmek istediği bölüme tıklayabilmeli. Bu nedenle bu süreci olabildiğince sadeleştirmeli, kafa karıştıran unsurları ortadan kaldırmalısınız.
2. Menüleri Sadeleştirin
Menüler de hem siteyi derli toplu hale getirmek hem de ürünleri gruplamak için idealdir. Tabii yukarıda da değindiğimiz gibi işleri karmaşık hale getirmemek gerekir.
Çok fazla kategori menüsü insanların kafasını karıştırabilir. Yani aşırı spesifik menülere gerek yoktur.
Örneğin tişört, kazak, hırka, ceket gibi giysileri ÜST GİYİM kategorisine dahil edebilir, tek bir menüde toplayabilirsiniz.
3. Arama Motoru Ekleyin
Sadelikten devam ediyoruz.
Gereksiz detayları attıktan ve menüleri sadeleştirdikten sonra daha az menü opsiyonu olur. Bu da insanların bir menüye tıkladıklarında, “ÜST GİYİM örneğin” daha fazla ürün görmelerini sağlayacaktır.
Sizin sitenizde belki 10 çeşit ürün olabilir, ancak bazı e-ticaret sitelerinde binlerce farklı ürün satılabilir. Bu nedenle ziyaretçileri binlerce ürün arasında istediklerini bulmaya zorlamak yerine siteye bir arama motoru yerleştirmek çok daha mantıklı olacaktır.
Nike web sitesine bakalım mesela:
Nike web sitesinde binlerce spor ayakkabısı çeşidi var. Ancak arama motoru sayesinde insanlar aradıklarına çok daha kolay ulaşabiliyor.
Koşu ayakkabısı yazdığınız zaman binlerce ayakkabıdan sadece koşu ayakkabıları ortaya çıkıyor. Yukarıda gördüğünüz gibi Nike web sitesinde 155 tane koşu ayakkabısı mevcut. Bu bile aslında yüksek bir sayı.
Arama motoruna ilaveten bir de filtre seçenekleriyle bu sayıyı düşürmek mümkün. 155 koşu ayakkabısı var ama bunlarda söz gelimi 90 tanesi erkekler için. Ya da bu ayakkabılardan sadece 16 tanesi pembe renkte vs.
Seçenekleri daraltmak, müşterinin aklındaki spor ayakkabı modeline daha çabuk ulaşmasını sağlar.
Eğer bu tür bir filtreleme ve arama motoru stratejisi uygulayacaksanız, ürünlerinizin doğru bir biçimde açıklamaya sahip olmasına özen gösterin. Bu sayede arama motoru çok daha kesin sonuçlar gösterecektir.
4. Premium Bir Hosting ve Tema Satın Alın
Kimse 5 saniye içinde yüklenmeyen bir web sitesine ikinci şansı tanımaz. Bu bakımdan hızlı bir web sitesi, e-ticaret açısından hayati öneme sahiptir. Ziyaretçiler sitenizdeki her sayfaya hızlı bir şekilde ulaşmalıdır. Tabii ziyaretçinin internet hızı düşükse sizin yapabileceğiniz bir şey yok, ama kendi adınıza hızlı bir web sitesi hazırlamakla mükellefsiniz.
Hosting hizmeti satın alırken düşük özellikli bir hosting planı seçerseniz bu durum size uzun vadede pahalıya mal olabilir.
Araştırmalar, web sitelerindeki 1 saniyelik gecikmenin müşteri memnuniyetini %16 oranında, satış oranını ise %7 oranında düşürdüğünü gösteriyor. Eğer 2-3 saniye gecikme varsa durum daha da vahim bir hal alıyor tabii.
Sitenin hata vermesi, 404 not found hatası vermesi, çökmesi gibi durumlar ise e-ticaret için “kıyamet” anlamına geliyor.
Bu nedenle premium ve yüksek hızlı bir hosting hizmeti almanızı kesinlikle öneriyoruz. Belki aylık 100-200 lira daha fazla ödersiniz, ancak uzun vadede yapacağınız satışlarla bu parayı misliyle çıkarırsınız.
Hosting’e ek olarak premium bir tema kullanmanız da çok iyi olur. ThemeForest üzerinden binlerce e-ticaret temasını inceleyebilirsiniz. Sıfırdan bir site yaratmak yerine bu temalardan birini 200-300 liraya satın alabilir ve ömür boyu kullanabilirsiniz. Ayrıca buradan alacağınız temayla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşadığınızda müşteri hizmetlerinden yardım alabilirsiniz.
Son olarak domain’den bahsedelim. Domain sitenizin ismidir. N11.com, hepsiburada.com, gittigidiyor.com vs. Satış yapacağınız ürünler spesifik bir kategori ise, örneğin sadece bıçak satacaksanız domain’in de spesifik olması iyi olabilir: bicakmarketi.com, bicakevi.com, bicakdukkani.com gibi…
Tüm bu süreçlerde teknik altyapınızı hazırlaması konusunda bir web developer ile çalışmanız da yine ideal olur. Özellikle daha önce e-ticaret siteleri konusunda deneyimi olan bir personel, sitenizin 7-24 sorunsuz çalışması bakımından çok iyi olacaktır. İşlerinizi rayına koyduktan sonra, eğer sitenin teknik işlerini kendiniz halledebilecek olursanız bu işi de siz devralabilirsiniz. Ancak kazancınız, bir web developer çalıştırmayı haklı kılabilecek düzeyde olursa, bir web developer’a sahip olmak daima iyidir.
5. Ödeme Sürecini Kısaltın
Sitenizi gezen bir kişi, bir ürünü satın almak istediğinde ödeme süreci mümkün olduğunca basit olmalıdır. Sizin asli göreviniz de tam olarak bunu sağlamaktır.
Ödeme sürecindeki her ekstra adım, müşterinin ürünü satın almasına bir engel oluşturur. Bir araştırmaya göre müşterilerin %28’i ödeme sürecini karışık ve çok uzun bulduğu gerekçesiyle ürün satın almaktan vazgeçiyor.
Ödeme esnasında yapmanız gereken tek şey önemli bilgileri almak olmalıdır. (İsim soyisim, adres, telefon, e-mail) Bu bilgiler, ürünü satıp kargolamanız için yeterlidir.
Yani kot pantolon alan bir kişiye annesinin kızlık soyadını sormak, eğitim düzeyini sormak vs. oldukça gereksizdir.
6. Üye Olmaya Zorlamayın
Yukarıda bahsettiğimiz gibi ödeme sürecini mümkün olduğunca hızlı ve kolay bir hale getirmek gerekiyor.
Bu bakımdan, sitenizden bir şey satın alacak kişileri, sitenize üye olmaya zorlamamanız şart. Yani “üye olmadan ödeme” opsiyonu sunmalısınız. Buna karşın üye olmayı da teşvik etmeniz çok iyi olur.
Örnekte görüldüğü gibi insanlar Hepsiburada’ya üye olmadan da alışveriş yapabiliyorlar, ancak alışveriş sonunda da siteye üye olma hakları mevcut.
Aşağıdaki örnekte ise üye olmanın neden avantajlı olduğunu gösteren bir durum söz konusu.
İnsanlara siteye üye olurlarsa ödeme işleminin bir sonraki sefere daha hızlı olacağını, zira tekrar adres ve diğer bilgileri yazmak zorunda olmayacaklarını belirtmek, hem müşterilerin işine gelir hem de bu kişiler “üye olma zorunluluğu” gibi bir baskı hissetmezler.
7. SEO’ya Önem Verin
Sattığınız ürünlerden satın almak isteyenlerin bazıları, direkt sitenize girmek yerine bu ürünleri Google’da aratacaktır.
Araştırmalar, tüketicilerin bir şey satın almadan önce %46 oranında Google araştırması yaptığını gösteriyor.
Bu bakımdan eğer e-ticaret siteniz Google aramalarında ilk sayfada çıkmıyorsa bu müşteriyi rakiplerinize kaptırmanız işten bile olmaz. O nedenle arama motoru optimizasyonuna, yani SEO’ya önem vermeli, Google’da ilk sayfada çıkmaya gayret etmelisiniz.
Bunun için de güncel SEO kriterlerine uygun bir içerik yönetimi yapmanız ve sitenizi bu yönde optimize etmeniz gereklidir.
8. Blog Yazılarını İhmal Etmeyin
İnsanların e-ticaret sitenizi düzenli takip etmelerini sağlamak için yapabileceğiniz yöntemlerden biri de blog oluşturmaktır.
Bir insan ayda bir kez sizin sitenizden alışveriş yapıyorsa sitenize de ayda bir girer diyebiliriz. Hatta en sıkı müşterileriniz ayda bir alışveriş yapar bile denebilir.
Sitenize ayda bir giren bir insan ise ayda bir harcama yapar.
Bunu değiştirmek de mümkündür. Eğer e-ticaret sitenizde bir blog oluşturur, burada alışverişle, modayla ya da sattığınız ürünlere uygun konularla ilgili yazılar yazarak insanların web sitenizi daha sık ziyaret etmenizi sağlayabilirsiniz.
Yazdığınız blog yazıları, insanların hayatına bir değer kattığı için sitenizi daha sık ziyaret ederler. Örneğin Minigi adlı bebek ürünleri satan e-ticaret sitesindeki “Bebekler İçin Zıbın ve Tulum Giymenin Sağladığı Faydalar” adlı blog yazısı bu konuda şahane bir örnektir.
Bir insan e-ticaret sitesine günlük olarak girerse, ayda bir alışveriş oranı da artarak 15 günde bir alışveriş yapmaya çıkabilir ve bu da sizin için 2 kat kazanç anlamına gelir.
Şunu unutmayın: İnsanların hayatına hiçbir beklentiye sahip olmadan da değer katmalısınız. İnsanlara bilgi vererek, onları eğlendirerek onların hayatına bir değer katabilirsiniz. Beklentisiz olarak yürüttüğünüz bu girişimin karşılığını maddi olarak elde edeceğinize şüpheniz olmasın.
9. E-mail Listesi Oluşturun
Başarılı bir e-ticaret sitesine sahip olmak istiyorsanız sitenize düzenli olarak trafik çekmelisiniz.
Bunu yapmanın en iyi yollarından biri de e-mail listesi oluşturmaktır. İnsanlar sitenize üye olurken onların e-mail adresini alıyorsunuz. Bu e-mail adreslerini bir liste haline getirmeli ve belli aralıklarla bu kişilere yeni ürünler, indirimler konusunda toplu e-mail atmalısınız.
E-mail alma konusunu ya insanlar sitenize üye olurken halledersiniz. Üye olmadan alışveriş yapan kişilerden de yine e-mail adresi alabilirsiniz. Sitenize üye olmazlar ancak alışverişi tamamlamak için e-mail vermek durumundadır bu kişiler.
İnsanların e-mail adreslerini alınca onlara toplu mail atarak sitenize trafik çekebilirsiniz. Hatta e-mail listesine üye olan müşterilerinize ufak da olsa indirimler sunabilirsiniz. Böylece insanlar sizden e-mail alma konusunda daha gönüllü olurlar.
Mutlaka okuyun: E-Mail Pazarlama Nedir? Nasıl Yapılır?
10. Farklı Ödeme Yöntemleri Kabul Edin
Herkesin VISA veya MasterCard uyumlu banka-kredi kartına sahip olduğunu bekleyemezsiniz.
Discover, American Express, Paypal, Payoneer, Apple Pay gibi yöntemlerle de ödeme kabul etmelisiniz. İnsanların bu yöntemlerden biriyle alışveriş yapmaları onlara bonus ya da farklı faydalar kazandırıyor olabilir, bunu siz önceden bilemezsiniz.
American Express ile ödeme kabul ederken işlem ücreti sizin için biraz yüksek gelebilir, ancak uzun vadede bu yöntemle de ödeme kabul etmenin faydasını görebilirsiniz.
11. Sepette Ürün Kaldığını Hatırlatın
Bazen insanlar sepete birkaç ürün atar, ancak bu ürünleri o an için satın almaz.
Zaman zaman insanlara e-mail atarak sepette birkaç ürün olduğunu hatırlatabilirsiniz.
Zira sepete atılan ürünler, satın alma işleminden sadece birkaç tık uzaktadır. İnsanlar o ürünlerle ilgilendikleri için sepete atmışlardır. Yani çok sık olmamakla birlikte insanlara sepette satın alınmayı bekleyen ürünleri olduğunu hatırlatarak satışı tamamlamalarını sağlamanız son derece mümkün.
12. Ürün Açıklamalarına Önem Verin
Bir ürünü, o ürün hakkında bilgilendirme metni olmadan satamazsınız. O ürünle ilgili mutlaka bir açıklama girmeniz gerekir.
Açıklama yaparken de 1500 kelimelik uzun metinlerden kaçının. Maksimum 150-200 kelimelik açıklamalar yeterlidir.
Ürünün özelliklerini, boyutlarını; ne tür konularda fayda sağladığını açıklayın. Halihazırda üretici firma belli bir açıklama hazırlamış olur zaten. O metni baz alarak kendiniz de bir açıklama yazabilirsiniz.
Madde madde açıklama yapmak da yine okumayı kolaylaştırır.
13. Reklam Koymayın
E-ticaret sitenizde, ürünleriniz dışında hiçbir şey olmamalıdır. Yani Google Ads bazlı reklamlar alarak sitenizin güvenilirliğini düşürebilir, sitenin şüpheli gözükmesine neden olabilirsiniz.
Popup reklamlar ve kenar sütunlardaki alakasız reklamlar insanların kafasını karıştırır ve sitenin güvenilir olduğu konusunda şüpheye kapılmasına neden olur.
Yapılan araştırmalara göre insanların %80’i e-ticaret sitelerindeki reklamların alışveriş yapma isteklerini baltaladığını belirtiyor.
Bu nedenle sitenizde reklam varsa bu reklamları kaldırmalı, siteyi olabildiğince sade bir görünüme kavuşturmalısınız.
14. Müşteri Hizmetlerine Büyük Önem Verin
Sitenizdeki bazı işlemlerde sorun çıkabilir.
Kredi kartından fazla para çekilebilir, XL olarak aldığınız gömleğin L bedeni gönderilmiş olabilir vs…
Bu durumlarda müşterinin sorunlarını derhal çözüme kavuşturmalısınız. Bunun için telefonla, e-mail ile ya da canlı sohbet ile müşteriler size direkt olarak ulaşabilmelidir.
Müşteri hizmetlerinin hızlı olması ve çağrı merkezi çalışanlarının anlayışlı, sıcakkanlı olması da yine oldukça önemlidir.
Gereksiz yere bekletilen, tatsız bir üslupla konuşulan müşteriler bir daha sitenizden alışveriş yapmaya “tövbe” edebilirler ki bu isteyeceğiniz son şey olur.
Mutlaka okuyun: Mükemmel Müşteri Hizmeti Nasıl Sağlanır?
15. Mobil Cihazlarla Uyumlu Olun
E-ticaret sitenizin mobil cihazlarla uyumlu olması, hatta mobil bir uygulamaya sahip olması son derece iyi olur.
Zira son 6 aylık rakamlara baktığımızda e-ticaret alanında mobil cihazların %62 oranında masaüstü bilgisayarlara üstünlük sağladığını görüyoruz.
Bundan sonra online alışverişin telefonlarla yapılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Mobil bir uygulama sayesinde insanların bilgilerini kaydedebilir ve böylece her alışveriş için tekrar tekrar kredi kartı bilgilerini girmelerini engelleyebilirsiniz. İnsanlar bazen sırf kredi kartı bilgilerini girmekten üşendikleri için alışverişten vazeçebilmektedirler. Ancak mobil uygulamada bilgiler kayıtlı olduğu için tek tıkla alışverişi sonlandırabilme imkanına sahip olurlar. Bu sizin için şahane bir şeydir.
16. Ücretsiz Kargo Sunun
Sitenizde ücretsiz kargo sunmak için elinizden geleni yapın.
Zira araştırmalar, beklenmedik bir masraf olarak nitelendirilebilecek kargo ücretinin, insanları alışverişi sonlandırmaktan en çok caydıran unsur olduğunu gösteriyor.
Kendinizi müşterinin yerine koyun.
50 liralık bir ürün görüyorlar ve daha önce bu ürünün 70-80 lira bandında olduğunu bildikleri için hemen ürünü satın almak istiyorlar, ancak ödeme sayfasında bir de 5.50 liralık bir kargo ücreti çıkıyor.
50 liranın yanında 5.5 lira düşük gibi gözükse de insanlar böyle ekstra bir masraftan psikolojik olarak etkilenip ürünü satın almaktan vazgeçebilirler. Bu nedenle ürünlerinize kargo fiyatını ekleyip öyle bir fiyatlandırma yapmanız daha ideal olacaktır.
17. Depolama Çözümü Bulun
Satacağınız ürünleri nerede ve nasıl muhafaza edeceğinize karar vermeniz gerekir. Örneğin satacağınız tüm ürünleri kendi deponuzda saklayabilirsiniz ya da dropshipping yönteminde olduğu gibi ürünleri hiç depoda tutmadan üreticiden satıcıya kargolatabilirsiniz. Dropshipping yönteminde sadece web sitesi üzerinden satış yaparsınız; geri kalan stok yönetimi, kargo gibi işlemlerle bizzat uğraşmasınız.
Mutlaka okuyun: Dropshipping ile para kazanmak kolay mı?
18. Tedarikçilerle Aranızı İyi Tutun
Örneğin sadece bebek kıyafeti satan bir e-ticaret siteniz var. Bu ürünleri üreten firmalarla aranızın iyi olması son derece lehinize olur. Bu firmalarla sıkı ve sağlıklı bir ilişkiniz olursa alacağınız fiyatlar daha uygun olur. Bu kişilerin piyasadaki deneyimlerinden ve öngörülerinden istifade edebilirsiniz, bir sonraki sezonun moda ürünlerini önceden öğrenebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Doğrudan Çin’deki fabrikalardan ürün alıp satmak
19. Fenomenlerle İşbirliği Yapın
Sitenize trafik çekmek ve sitenizi daha bilinir hale getirmek için sosyal medya fenomenlerinden yardım alabilirsiniz.
Örneğin bilgisayar malzemeleri satan bir e-ticaret sitesi olduğunuzu farz edelim. Youtube üzerindeki gamer’lar ile işbirliği yaparak bu kişilerin videolarında sitenizin reklamını yaptığını düşünün.
Elbette popüler Youtuber’ların bu iş için isteyeceği paralar, 5-10 bin civarında olacaktır, ancak bu reklam sayesinde sitenize gelen trafikten bu parayı amorti etmeniz son derece mümkün.
20. Kaliteli Ürün Görselleri Kullanın
E-ticaret sitesi demek, insanların satılan ürünlere dokunmadan, denemeden alışveriş yapması demektir.
Bu nedenle insanlar alışveriş yaparken görsellere bakarak karar verir.
Bu da ürünlerin farklı açılardan çekilmiş, kaliteli fotoğraflarının bulunmasını şart koşar.
Zoom özelliği de koyarak sitenizdeki ürünlere yaklaşılmasını sağlamalı, sitenizdeki ürünlerin kaliteli fotoğraflarını kullanmaya özen göstermelisiniz.
21. Videoyu İhmal Etmeyin
Kurulum gerektiren ürünler de fotoğrafın yanında video da koymalısınız.
Forbes’a göre tüketicilerin %90’ı alışveriş yaparken alacakları ürünün videosunu görmek istiyor.
Örneğin kaliteli çantalar üreten Thule markasının sitesinde çantanın özellikleri video ile anlatılıyor.
Bu da ürünün nasıl kullanıldığını, nasıl farklı şekillerde kullanılabileceğini göstermesi bakımından müşterilerin oldukça işine yarar ve onları satın almaya teşvik eder.
22. Müşteri Yorumlarını Gösterin
Müşteri görüşleri ve yorumları; sattığınız ürünlere olan güveni tesis etmek için idealdir.
Müşteri bir ürün satın aldıktan sonra onlara bu ürünü oylamalarını ve hakkında yorum yazmaları konusunda bir e-mail gönderin. Ürünü alıp deneyimledikten birkaç gün sonra gönderin bu e-maili.
Tabii herkes alışverişten memnun olmayabilir. Biri ürünün görsellerdeki kadar kaliteli olmadığını söyleyebilir, biri kargonun çok uzun sürdüğünü söyleyebilir.
Ancak bunlar kabul edilebilir şeydir. Olumsuz yorumlar her zaman olacaktır, kimseyi %100 memnun edemezsiniz.
Olumlu ya da olumsuz yorumlar, sitenizin güvenilir olduğunu, ürünleri müşteriye ulaştırdığını gösterir. Birkaç olumsuz yorum, olumlu yorumların daha güçlü olmasını sağlar. Diğer bir deyişle olumsuz yorum gelecek diye yorum özelliğini kullanmamazlık etmeyin.
23. Sitenizi Test Edin
Sitenizin gerek tasarımı, gerek yerleşimi bakımından en optimal düzeyde olduğunu nasıl bilebilirsiniz?
Bilemezsiniz.
Bunun için “A mı B mi?” olarak da bilinen A/B testini uygulayabilirsiniz.
Yani sitenizde düzenli aralıklarla denemeler yaparak A’nın mı yoksa B’nin mi daha çok satış sağladığını öğrenebilirsiniz.
Bu testlerden elde edilen bilgilerle gereken düzenlemeleri yapmanız daha kolay olur.
Öyle ki bazen “Satın Al” butonunun kırmızı yerine yeşil olması bile müşteri davranışına büyük etki edebilmekte.
24. Google Shopping ve Facebook Katalog’undan Yararlanın
Google Shopping ve Facebook Katalog hizmetleriyle de arama motoru optimizasyonuna katkı yapabilirsiniz.
Örneğin site tamamlandıktan sonra Google Shopping kampanyasına üye olun ve ürünlerinizin insanlar Google’da araştırma yaptıklarında “Alışveriş” bölümünde yer almasını sağlayın. Aynı şeyi Facebook Ürün Katalogu için de yapabilirsiniz.