Yapılan tahminlere göre yasadışı ve kaçak balıkçılığın küresel çapta neden olduğu zarar yıllık olarak 24 milyar doları bulmaktadır. Bu miktar küresel balık üretiminin yüzde 10 ila 20’sine tekabül etmektedir. Bu şekilde gerçekleştirilen kaçak balıkçılık, balık stoklarını azaltmakta, deniz yaşam alanlarını yok etmekte ve gelişmekte olan ülkelerdeki kıyı habitatını yoksullaştırıp dürüst balıkçılar için bir dezavantaj oluşturmaktadır. Bu gibi yasadışı balıkçılıkla başa çıkmak, düzenlemeleri uygulamak için var olan sınırlı kaynaklardan ve yasadışı balıkçılığa dahil olan yüksek miktardaki teknelerden ötürü oldukça zordur. Her ne kadar uydu izleme sistemleri bulunsa bile bir teknenin denizde bu gibi bir etkinlik gerçekleştirdiğini kesin olarak tanımlamak mümkün olmamaktadır.
Ancak Zishing adındaki Perulu bir firma bu durum için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Üç genç girişimci tarafından kurulan Zishing bir uygulama geliştirdi ve bu uygulama denizde kimlerin balık tuttuğuna dair ilgili kurum ve kuruluşları bilgilendirecek şekilde ulusal ve uluslararası balıkçılık izleme platformuna entegre edilebiliyor. Bu platform, yasaklı bölgelerde veya yasadışı olarak balıkçılık yapan tekneleri tespit etmek için uydu izleme sistemleri ile deniz yollarının geçmiş bilgilerini, balıkların bulunduğu alanları ve yaşam döngülerini ve aynı zamanda doğal yaşam alanlarını kullanmaktadır.
Her ne kadar daha geliştirilme aşamasında olsa bile Zishing, deniz türlerinin korunması ve düzgün bakımı için bir destek sağlamayı vadediyor. Balıkçılık geleneği günümüzde giderek bir endişe kaynağı olmaya başladı ve bunun üzerine, balık çiftliklerindeki kirliliği azaltan biyolojik olarak çözülen yuvalar gibi çeşitli yenilikler görmeye başladık. Sizce balıkçılık sektörü için teknoloji başka ne şekillerde kullanılabilir?