Baba (The Godfather) filminin unutulmaz başrolü, New York merkezli mafya ailesinin lideri Vito Corleone çok usta bir iş insanı. İllegal ve kan kokulu olayları bir kenara bırakırsak Baba filminden liderlik, iş dünyası ve girişimcilik adına pek çok şey öğrenebiliriz.
1. İmaj Her Şeydir
Vito Corleone, baba imajına sahip olmasa garip konuşan bir mafya liderinden öte biri olmazdı. Ancak o sağlam bir saygınlığa, başarısını borçlu olduğu bir güvenilirliğe sahip. Baba filminde hiçbir detay atlanmamış ve Vito Corleone’nin gerçekten ailesinin, iş ortaklarının, onu sevenlerin babası olduğu muhteşem bir şekilde vurgulanmıştır. Konuşması, surat ifadesi, odası, odasındaki ışıklandırma, yemek masasındaki duruşu… Her şey ona saygın bir lider imajı vermek üzere tasarlanmıştır.
Günümüz iş dünyasında da imajın çok mühim bir mesele olduğunu söylemekte yarar var. Bu bağlamda siz de hem kendi imajınıza hem de şirketinizin imajına en ufak ayrıntılara kadar dikkat etmelisiniz. Logo tasarımından restoranınızdaki sandalyelerin tasarımına, müşteri temsilcilerinin üslubundan Instagram sayfanızdaki göndere kadar her detaya hakim olmalı ve ne yaptığınızı biliyor olmalısınız.
2. Liderlik Net Olmaktır
Vito Corleone ister dostu ister düşmanı olsun; planlarını, hedeflerini, söyleyeceklerini nazik ve açık bir şekilde ifade eder. O meşhur at kafası sahnesi bile aslında az ve öz konuşmanın acayip bir ifadesidir. Vito Corleone söyleyeceklerini net ve unutulmaz bir şekilde söyler.
İş dünyasında da onu rol model almak faydalı olacaktır. Yani iletişim konusunda net ve açık olmak çoğu zaman en idealidir.
3. Çalışanlarınıza Güvenin
Baba, sahip olduğu (inşa ettiği) saygınlık sayesinde çalışanlarına ne yapmaları gerektiğini söylemekte ve onlara daha fazla karışmamaktadır. Görev dağılımını net bir şekilde yaptığı, onlara net direktifler verdiği için çalışanları da ona sadıktır. Gerçi bu sadakatin ardında korku faktörünün olmadığı söyleyemeyiz.
Fakat her halükarda mutlu ve işini seven bir personel kadrosu için, onlara bazı özgürlükler vermeli ve onlara güvenmelisiniz.
Mutlaka okuyun: Çalışanlarınıza Özgürlük ve Otonomi Vermenin Yolları
4. İyi Müşteri Hizmetleri Çok Değerlidir
Filmin ilk 5 dakikasında Corleone’den çok değerli bir ders alırız:
Yardım istemek için Baba’ya gelen kişiye şöyle der: “Neden ilk bana gelmedin? Ben seni rakiplerimden daha iyi korurum.”
Bu esasında müthiş bir repliktir. Sözünüzde durduğunuz zaman, müşterilere kaliteli hizmet sunduğunuz zaman sizi tercih etmeye devam ederler. Ancak sözünüzde durmaz, müşteriyi sadece tek seferlik müşteri olarak görürseniz gelecekte tekrarlanması muhtemel onlarca potansiyel alışverişten mahrum kalırsınız.
Mutlaka okuyun: Mükemmel Müşteri Hizmetleri Nedir? Nasıl Sağlanır?
5. Karşılıksız İyilik Önemlidir
Biri gelip Corleone’den yardım istediğinde o kabul eder. Ancak sunduğu iyiliğin karşılığını elbet bir gün almak istediğini de kapalı bir şekilde ima eder. Geleceğe yatırım yapar diğer bir ifadeyle. Müşteriler ve rakiplerinize yönelik iyi niyeti elden bırakmazsanız, onlara karşı iyi ve cömert olursanız; geniş bir güven ve destek ağına sahip olursunuz. Sizin bir işiniz düştüğünde ise söz konusu kişiler size bir anlamda yardım etmeye “mecbur” kalır. İnsanlara karşılıksız iyilik yapın ve bu iyiliğin karşılığını hemen beklemeyin. Yaptığınız iyilik ne kadar büyük olursa karşı taraf da bunun altında kalmamak için elinden geleni yapacaktır.
Mutlaka okuyun: Karşılıklılık İlkesi Nedir? Nasıl Kullanılır?