2020 yılı Apple’a cömert davrandı. 26 Aralık’ta biten son çeyrekte Apple, İphone taleplerinin piyasaya sürülen İphone 12’nin de etkisiyle artması ve diğer ürün gruplarının da bu artıştan nasibini almasıyla ilk defa 100 milyar USD’nin üzerinde çeyreklik satış gerçekleştirdi.
Son çeyrek, Apple’ın 5G’li yeni İphone 12 modelini piyasaya sürmesiyle akıllarda yer etti ve bu pazarlama başarısı şirketin en büyük satış kategorisindeki gelirini bir önceki yıla göre %17 artırmasına yardımcı oldu. Hem de bu artış insanların yeni modelleri beklediği için alımı bir önceki yıla göre azalttığı bir çeyreğin, yani üçüncü çeyreğin sonrasında meydana geldi.
Aynı zaman diliminde MAC satışlarında yıllık %21 artış, İpad satış gelirlerinde ise %41’lik etkileyici bir yükselme görüldü. Giyilebilir teknolojiler, ev ve aksesuarlar kategorisi (Apple Watch’ı da içeren) satışlarda %30 oranında artış kaydetti.
Tüm bu büyüme rakamları Apple’ın Wall Street tahminlerinin üzerine çıkmasına yardımcı oldu. Toplam ciro 111 milyar USD’yi aşarken hisse başına kazanç 1,68 USD’ye ulaştı. Bu büyüklükte bir şirket için şaşırtıcı bir şekilde %35’lik hisse başına kazanç artışı görülmüş oldu.
Tüm bu rakamlar, insanların pandemi döneminde uzaktan çalışırken, öğrenim görürken, alışveriş yaparken veya eğlenirken Apple’ın elektronik ürünlerinden yararlanmaya fazlasıyla devam ettiğini gösteriyor. Apple’ın “evde kal ticareti” stratejisi, önemli nakdi varlıklara sahip istikrarlı şirket olma statüsüyle birleştiğinde hisse fiyatlarının rekor düzeye ulaşması çok da sürpriz olmadı. Nitekim yatırımcılar pandemi döneminde nispeten güvenli limanlara sığınma ihtiyacı hissetti. Bununla birlikte mevcut hisse fiyatının ucuz olduğu söylenemez; zira şirketin fiyat/kazanç oranı şu sıralarda 35 civarına seyrediyor.
Bu yüksek değerleme bir yandan bazı yatırımcıları çekimser davranmaya ve hisseden durmaya iterken diğer yandan başka yatırımcılar için mevcut performansı ve gelecek vadeden uzun vadeli potansiyeliyle bir kısım yatırımcı açısından da hala çok cazip bir hisse senedi görünümünü koruyabilir. Biz de Apple hissesi almak isteyen yatırımcılara yardımcı olabileceğini düşündüğümüz hususları birkaç alt başlık halinde toparlamaya çalıştık:
- Bir Bakışta Apple hissesi
- Hissenin Avantajları
- Hissenin Riskleri
- Sonuç: Apple Hissesi Almalı Mısınız?
Bir Bakışta Apple Hissesi
1976 yılında kurulan Apple, ana akım piyasaya ilk olarak 1984 yılında piyasaya sürdüğü Macintosh ile kişisel bilgisayar endüstrisinde çıktı. Sonradan bir Silikon Vadisi ikonu haline gelecek olan Steve Jobs tarafından yönetilen ve hikâyesi bir garajda başlayan bu şirket, IBM ve Hewlett-Packard gibi milyarlarca dolarlık köklü endüstri devlerine karşı hızla yükselecekti.
Jobs’ın Microsoft gibi kitlelere hitap etmek yerine kendi kapalı ekosistemini oluşturmak yönündeki ısrarı kendi şirketinden ayrılmak zorunda kalmasına yol açtı ve ancak 1997’de şirket derin sıkıntılar içerisindeyken geri dönebildi.
2001 yılında piyasaya sürülen ve gişe rekorları kıran İpod ile şirket tekrardan ön plana çıktı. 2007 yılında çıkan İphone ise günümüzde hala süren durdurulamaz ivmenin işaret fişeği rolünü üstlendi.
Şirketin kendi ürettiği donanım ve yazılımı birleştirmedeki üstün becerisi ve İphone, MAC, İpad, Apple Watch ve Apple TV’yi içeren ve tüm cihazlarda kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunan geniş ürün ekosistemi, sürekli değişen ve gelişen teknoloji ortamında rekabete karşı bir ekonomik hendek ve tampon işlevi görüyor.
Mutlaka okuyun: Apple’ı Dünyanın İlk Trilyon Dolarlık Şirketi Haline Getiren 3 Faktör
Hissenin Avantajları
Logan Capital Management şirketinin kurucu müdürü Stephen Lee’ye göre Apple’ın sahip olduğu en önemli özelliklerden birisi, şirketin birbiriyle kolayca bağlantı kurabilen ve iCloud sayesinde rahatlıkla veri depolayabilen “sıkı bir şekilde entegre edilmiş” ekosistemidir.
Bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi farklı cihazların birbiriyle bu denli uyum içerisinde çalışması Apple’ı tek bir ürüne daha fazla odaklanan ancak Apple’ın sunduğu yazılım deneyimini kullanıcılara sağlayamayan şirketlere karşı önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır.
Lee, uzun bir süre ihmal edilmiş bir segment görünümünde olduğunda MAC satışlarında son dönemde yaşanan artıştan da bir hayli memnun gözüküyor.
Lee, Apple’ın veri güvenliği gizlilik konusundaki olumlu itibarının da kullanıcı gözünde önemli bir unsur olduğunu savunuyor. Genel olarak kullanıcılar, Apple’ın verileri yeteri derecede koruyabildiği inancına sahip.
Hissenin Riskleri
Apple’ın uygulama mağazası olan Apple Store üzerinde antitröst denetimlerinin sıklaşmaya başlaması önemli bir yasal risk unsuru teşkil ediyor. Amazon ve Facebook gibi şirketlerin son dönemde gücünü önemli düzeyde artırması BigTech şirketleri üzerindeki politik baskının da artmasına sebebiyet vermektedir.
Lee, Apple Store’un uygulama geliştiricilere yönelik %30’luk standart komisyon oranının da bir risk teşkil ettiğini düşünüyor. Nitekim şirket bu oranı yıllık satış miktarı 1 milyon USD’den az olan geliştiriciler için yarı yarıya azalttı. Bu kesim uygulama marketteki yayıncıların çoğunluğunu oluşturmakla birlikte Apple Store’un 2020’nin ilk 10 aylık diliminde elde ettiği yaklaşık 60 milyar USD’lik gelirin %5’inden azını ilgilendirmektedir.
Şirketin mevcut fiyatlaması da şu sıralarda Apple hissesi almak isteyen yatırımcılar için risk teşkil edebilir. Şirketin şu anda “çılgın derecede pahalı” olduğunu savunan analistler bulunmaktadır. Yüksek F/K oranı da piyasada şirket hakkında olumsuz kanaatler oluşmaya başladığı takdirde hisse fiyatında hızlı bir geri çekilme olabileceğine işaret ediyor.
Spark Asset Management Group baş yatırım sorumlu Tim Bain, Apple hisselerinin şu an sahip olduğu 30’ların ortasındaki F/K oranının tarihsel süreç içerisinde hatırladığı en yükseği olduğunu ifade ederken bu durumun hisse senedini büyük çaplı piyasa fiyat düzeltmelerine karşı daha savunmasız hale getirdiğini ve şirketin mevcut beklentileri aşmasını da gittikçe zorlaştırdığını belirtmektedir.
Sonuç: Apple Hissesi Almalı Mısınız?
Tüm bu açıklanan tabloya göre yatırımcılar, Apple’ın mevcut yüksek fiyatlamasının sürekli büyüme beklentisi olan kaliteli bir şirket olmasıyla nasıl bağdaştırılabileceğini merak ediyorlar.
Bazı analistler, hiç Apple hissesi sahip olmayan yatırımcılar için bu hisseyi portföyüne eklemelerini tavsiye ediyorlar. Ancak aynı analistler, hâlihazırda önemli oranda hisseye sahip olanlar açısından, eğer portföylerinde hiç Microsoft hissesi yoksa ellerindeki Apple hisselerinin bir kısmını satarak Microsoft hissesi almalarını öneriyor. Bunun sebebi Microsoft hisselerine sahip olmanın BigTech büyümesinden yararlanmanın mevcut hisse değerlemelerine göre daha ucuz bir yolu olarak görülmesidir.
Lee ise şirketin dayanıklılık ve kalitesi göz önüne alındığında mevcut fiyatlarda dahi Apple hisselerini almak konusunda rahat olacağı ve olası fiyat düşüşlerinin satın almak için iyi fırsatlar yarabileceği kanaatindedir.
Not: Bu makale yatırımcılara bilgi ve eğitim amacıyla yayınlanmıştır. Yatırım tavsiyesi değildir.
