Doğal afet sonrası haber kanalları olan biteni 24 saatlik canlı yayınlarla gösterir. Olay üzerinden 48 saat geçtikten sonra insanı yiyip bitiren insan hikayeleri görmeye başlarız. Yani afetin sıcaklığı tam olarak geçmese bile ortaya çıkardığı trajedi görünmeye başlar.
Hayatın bu denli berbat olduğu zamanlarda yine de hayat devam eder. Yani satış, alışveriş süreci devam etmek zorundadır. İşte böyle zamanlarda pazarlamacılar, olayı suistimal etmeden satış sürecine devam etmelidir. (Suistimal kavramı burada çok önemli. İnsanların zaafiyetini ve trajedisini sömürmek insanlığın ulaşabileceği en dip noktadır böyle zamanlarda.)
Empati ve insaniyet başrolde olmalıdır. Yani şirketler de kendini insanların yerine koyabilmelidir. Afet sonrası süreçte hedef müşteri kitlesini anlamak, bu durumlarda insanların duygu ve düşüncelerini öğrenmek çok önemlidir. Zira insanların son derece duygusal, üzgün ve gergin olduğu afet durumlarında insanlara yumuşak bir üslupla, onları darlamadan, onlara zorla bir şey satmadan ilerlemek gerekir.
Müşterilerin alışveriş ve satın alma kararlarının afet sonrası derinden etkileneceğini peşinen söyleyebiliriz. İnsanlar afet sonrası hayatta kalmalarını sağlayacak yiyecek, barınma gibi unsurlara ağırlık verir. Böyle zamanlardan sadece hayatta kalmaya yönelik ihtiyaçlar söz konusudur. Bu sebeple lüks tüketim ürünlerine ayrılacak zaman ve bütçe yoktur.
Afet sonrasındaki dönemde insanların bilgisayarları, internet bağlantıları, televizyonları zarar görmüş olabilir. Sadece cep telefonuna erişimi olan kişilere bir şey satamayabilirsiniz. Hele kargo, telekomünikasyon, lojistik altyapısı da zarar gördüyse böyle durumlarda satış ve pazarlama süreçlerini yavaşlatmakta fayda vardır.
Yine bu dönemde müşterilerinizin ihtiyaçlarını tespit edebilir, onların sorunlarını dinleyerek onlara yardım gönderebilirsiniz. Böyle bir iyi niyet göstergesi, uzun vadede markanızı insanların gözünde çok özel bir yere koyar.
Doğal Afet Sonrası Örnek Şirket Stratejileri
Şimdi farklı markaların doğal afet sonrası uyguladığı süreçlere bakalım ve bu örneklerden ne tür dersler çıkarabileceğimizi görelim.
1. Duracell
Bitmeyen pil markası Duracell, ABD’deki Matthew Kasırgası sonrası PowerForward adlı bir kamyonla afetten zarar gören insanlara pil dağıttı ve cep telefonlarını şarj etti. Sığınaklardaki insanlar ve elektriğe erişimi olmayan kişiler için bu durum çok makbule geçen bir yardım oldu.
Aynı şeyi Alabama eyaletindeki tayfunda da yapan şirket sosyal medyada büyük bir olumlu etkileşim aldı.
2. Verizon ve AT&T
Telekomünikasyon şirketleri Verizon, Sprint ve AT&T, 2016’daki Matthew Kasırgası’ndan etkilenen müşterilerine ücretsiz internet ve dakika hediye etti. Ayrıca Facebook bildirimlerini de SMS olarak gönderen şirketler insanların olan bitenden en kısa zamanda haberdar olmasını sağladı.
26 Eylül 2019 günü İstanbul’da yaşanan 5.7 büyüklüğündeki deprem sonrası operatörlerimizde yaşanan aksaklıklar ve iletişimin tamamen kopmuş olması maalesef ülkemiz adına utanç verici bir durum olarak tarihe geçti.
3. Best Friends Animal Society
Harvey Kasırgası sonrası, Best Friends Animal Society evcil hayvanlar ve sokak hayvanları için çeşitli noktalarda barınak kurdu, çeşitli bağış kampanyaları başlattı.
4. Southwest Airlines
Southwest Havayolları şirketi, kasırganın beklendiği noktalara bölgelere yönelik bilet satışını durduran şirket, olan bitenle ilgili düzenli olarak bilgi paylaşımı yaptı ve insanlara net, kafa karıştırmayan bilgiler verdi.
Sonuç
Özetlersek afet sonrası “empati” en çok dikkat edilmesi gereken kavramdır. İnsanların evi yıkılmış, sevdikleri ölmüşken onlara bir şey satmaya çalışmak, şirketiniz ayakta kalsa bile itibarını feci derecede zedeler.
Eğer sunduğunuz ürün ve hizmetler, o an için insanlara direkt fayda sağlamıyorsa zamanınızı ve kaynaklarınızı muhafaza edin ve sürecin nasıl ilerleyeceğini bekleyin.
Elinizden geldiği kadar topluma katkı sağlamaya çalışın, insanlara yardım eli uzatın.
