Küçük bir işletmenin sahibi olarak temel amacınız büyük olasılıkla şirketinizi daha da büyütmektir. Hem zaten dünya geneline bakıldığında tüketicilerin büyük çoğunluğunun ülke dışından olduğu görülür ki bu durum uluslararası bir genişlemeye odaklanmayan girişimcilerin büyük çaplı büyüme fırsatlarını kaçırabilecekleri anlamına gelir.
Sizler de yurt dışına açılarak işletmenizi büyütmeyi mi düşünüyorsunuz? O halde bu işe girişmeden evvel şu önemli noktaları hesaba katmalısınız:
1-Ödevinizi Düzgün Yapın.
İşletme faaliyetlerinizi yurt dışına taşımadan önce ürün veya hizmetinize yönelik gerçek bir ilginin varlığını ve hedeflediğiniz pazarın rekabet durumunu belirlemek adına biraz araştırma yapın. Nişinizde halihazırda faaliyet gösteren başka işletmeler mi var? Öyleyse, onlardan farklı olarak ne tarz bir hizmet sunabilirsiniz?
Yurt dışına açılmaya hazırlanan bir şirket olarak zaten doymuş bir pazara girmekten veya benzer hizmetler sunan işletmelerin olduğu ülkelere yönelmekten kaçınmanız önemlidir.
2-Gideceğiniz Ülkenin Dilini Öğrenin.
Söz konusu olan işletme ağınızı yurt dışına taşımak olduğunda dil engeli genellikle sürecin en büyük zorluklarından biri olarak karşınıza çıkar. İşletme sahiplerinin yüzde 20’sinden azı ikinci bir dil konuşmaktadır, zaten yalnızca İngilizce konuşabiliyor olmanız ticaretin anadiline sahip olduğunuz anlamına gelmez- uluslararası pazarların çoğunda müşteriler ürün veya malzemeler kendi dillerinde sunulduğunda bir işi yapma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu belirtmektedirler.
Herhangi bir dil üzerine çalışma yapmak başlı başına önemli bir yaklaşım olsa da, ana dil konuşmacılarından oluşan bir çağrı merkezi ağı kurarak veya farklı dillerde hizmet verecek tercümanlar işe alarak çok dilli bir işletme yaratabilirsiniz.
3- Farklı Teknoloji Kaynaklarından Yararlanın.
Teknoloji, işletmenizi uluslararası boyuta taşıma planınızın önemli bir parçasıdır. Bu nedenle yurt dışı ortaklarınızla iletişim kurmak ve iş birliği yapmak için teknolojik araçlardan faydalanın. Bu sayede çok daha düzenli bir iletişim ağı kurmakla kalmaz, aynı zamanda seyahat masraflarına harcayacağınız zaman ve paradan da tasarruf etmiş olursunuz. Teknoloji ayrıca gönderilerinizi takip etmenize, evrak işlerini yönetmenize ve diğer önemli görevlerle ilgilenecek zaman yaratabilmenize yardımcı olacaktır.
4-Uluslararası İşletmelere Has Kuralları Öğrenin.
Ülke sınırları dışındaki bir işletmeyi yönetmek yerel bir işletmeyi yürütmekten bir hayli farklıdır. Yani sadece olası bir dil engeli ile savaşmak zorunda kalmazsınız, aynı zamanda farklı yasal prosedür veya kurallar, farklı kültür ya da gelenekler, kurallar veya beklentiler nedeniyle de işlerinizin sekteye uğraması mümkündür. Üstelik bu durum işletmenizin geleceğini etkileyecek geri dönülmez hatalar yapmanıza da yol açabilir.
Yurt dışına açılmadan önce uluslararası ticaret odaklı bir işletme eğitimi almak için zaman ayırmanız, uluslararası büyümenin getireceği bu karmaşık süreci yönlendirmenize yardımcı olacaktır. Potansiyel tuzaklardan kaçınmanın diğer yolları ise bir mentor edinmek veya çok uluslu girişimciler için özel olarak tasarlanmış devlet programlarıyla çalışmaktır.
5- Bağlantı Ağı Oluşturun.
Bağlantı ağı kurmanız hem piyasalara sizden önce girmiş olan ve size öneride bulunabilecek kişilerle bağlantı kurmanızı sağlar hem de hedef pazarınızda yurt dışına yönelik bilgi ve destek sağlama konusunda kaynak niteliği taşıyan insanlarla bir araya gelebilmenizi sağlaması açısından uluslararası işletme yürütmenin kilit yönünü oluşturur. Bu sık seyahat etmenizin gerekebileceği anlamına gelir, ancak ağ oluşturma faaliyetlerinizi çevrim içi olarak da yürütebilir veya farklı ülkelerden iş insanlarını bir araya toplayan yerel fuarlara katılmakla işe başlayabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Doğrudan Çin’deki fabrikalardan ürün alıp satmak
6- Odaklanın.
Söz konusu olan küresel genişleme olduğunda küçük işletmeler olarak önünüze gelen her fırsattan yararlanamama ihtimaliniz yüksektir.
Sınırlı kaynaklarınızı size azımsanmayacak ölçüde bir müşteri tabanı sağlayabilecek, daha ucuz işçilik ve malzemelerle maliyet verimliliğini düşürebileceğiniz veya işletme dostu bir ortam yaratabileceğiniz pazarlara yönlendirmeniz sizin için çok daha avantajlıdır. Eğer herhangi bir iş fırsatı bu avantajlardan bir veya daha fazlasını sunuyorsa peşinden gitmeye değer demektir. Her şeyden önce, hedefinize odaklanmayı tercih etmeli ve harika görünen, ancak belirli sınırlamaları olan her fırsatın peşinden koşmamalısınız.
7- Kaynaklarınızı Hazır Bulundurun.
Uluslararası girişimcilerin karşılaştıkları ortak sorunlardan biri de işletmelerini küreselleştirme sürecini başlatmadan önce ihtiyaç duydukları tüm kaynaklara sahip olmayı ihmal etmeleridir.
Herhangi bir sorunla karşılaştıklarında – güvenilmez bir nakliye tedarikçisi gibi – gecikmeleri önlemek için alternatif çözümleri yoktur. Uluslararası bir iş yapmak, olası tüm durumların planlanmasını ve bir sorunla henüz karşılaşmadan önce o soruna çözüm bulunmasını gerektirir.
8-Evrak İşleri İle İlgilenmeye Hazır Olun.
Her ülkenin kendine has düzenlemeleri olduğundan işletmenize uluslararası bir boyut katmanız hiç şüphesiz önemli miktarda evrak işini de beraberinde gerektirecektir.
Bu tarz evrak işleri ile uğraşabilmeye hazır olmalı ve tüm sözleşmeleri, formları ve yazışmaları takip etmenize ya da ihtiyaç duyduğunuzda her birine anında erişmenize izin verecek bir dosyalama sistemi kurmaya çalışmalısınız. Olası yasal engellere takılmamak adına uluslararası ticarete hakim ve işletmenizi taşımak üzere olduğunuz ülkeye ilişkin deneyim sahibi bir avukat edinmeyi düşünün.
İşletmenize uluslararası bir boyut katmanız büyük bir sıçrama yapmanız ve bunu yaparken işletme karınızı katlamanız anlamına gelir. Tüm seçeneklerinizi keşfedin ve böylesi bir karar vermeden önce dersinize çok iyi çalışmayı ihmal etmeyin; unutmayın, bu bugüne kadar aldığınız en iyi karar olabilir.
