Cuma, Kasım 22, 2024
Ana SayfaGenelİş Yemeğine Çıkmanın Olumlu ve Olumsuz Yönleri

İş Yemeğine Çıkmanın Olumlu ve Olumsuz Yönleri

Ortak iş yapılan (ya da iş yapmaya hazırlanılan) kişilerle birlikte yemeğe gitmek, yemek masasında iş konuşmak dünya genelinde var olan bir uygulamadır.

Zira yemek, kimlik fark etmeksizin tüm insanların ortak noktalarından biridir. Bu bağlamda iş toplantılarında alınan kararlar ve birlikte yemek yemek arasındaki ilişkiyi irdelemek önemlidir.

Araştırmacılar birlikte yemek yemenin, ortak bir karara varmak konusundaki etkisini son yıllarda araştırmaya başlamıştır. Pek çoğumuz beraber yemek yemenin iki tarafın da lehine bir durumla sonuçlanacağını, birlikte yemek yemenin ortadaki anlaşma ve müzakere için olumlu etki yapacağını düşünürüz.

Fakat araştırmalar bu varsayımı daha da ayrıntılarıyla ele alıyor. Yemek ve yemeğin sunumu, özellikle iş dünyası söz konusu olunca farklı sonuçlar doğurabiliyor.

Gelin şimdi, yemekli iş toplantılarının nasıl sonuçlar doğurduğunu bilimsel araştırmalar ışığında inceleyelim.

Cornell Üniversitesi’nden Kevin Kniffin, Brian Wansink ve Carol Devine’in ortaklaşa yazdığı bir makalede itfaiye merkezlerindeki itfaiyecilerin yemek yeme pratikleri inceleniyor. Zira uzun nöbet gecelerinde itfaiyecilerin birlikte pişirip birlikte yemeleri yaygın bir durum.

Araştırmada itfaiyecilerin birlikte yemek yemeleri ve ekipçe gösterdikleri performans arasında pozitif bir ilişki var.

Fakat beyaz yakalı olarak tabir edilen çalışanlar söz konusu olunca ekipçe performans sadece yemek birlikte pişirildiğinde artış gösteriyor. Yani beyaz yakalılar bir masanın etrafına toplanıp birlikte yemek yediklerinde performanslarında herhangi bir değişim yaşanmıyor.

Bu da birlikte yemek yemenin iki taraf için de faydalı bir karara varmak için en etkili nedenlerden biri olmadığına götürüyor.

Harvard Üniversitesi Kennedy School of Government profesörlerinden Lakshmi Balachandra da bu konuda deney yapmış bir akademisyen. Balachandra 132 MBA öğrencisinin hayali olarak gerçekleştirdiği birkaç iş ortaklığı toplantısını incelemiş.

İlk deneyde (ilk toplantıda yani) bir grup öğrenci yemek yiyerek müzakere etmiş. Diğer grup ise bir konferans salonunda hiçbir şey yemeden müzakere etmiş.

Diğer deneyde ise iki farklı grup karşı karşıya getirilmiş. Gruplardan biri toplantı öncesi yemek yemesine rağmen diğer grup toplantı öncesinde birlikte yemek yememiş.

Yapılan kurgusal iş toplantısının sonucunda ilk deneyde birlikte yemek yiyen grup %12, ikinci deneydeki müzakereye birlikte yemek yiyerek gelen grup ise %11 kar etmiş.

Bu deneylerden hareketle 32 MBA öğrencisi üzerinde bir deney daha yapılmış. Yemek yemeyi, birlikte yapılan başka bir etkinlik( problem çözme vs.) ile karşılaştırılmış. Bunun için müzakereden önce bir grup öğrenci birlikte puzzle çözerken diğer grup hiçbir şey yapmamış. Sonuç olarak ise bu iki grubun müzakere sonucunda kayda değer bir fark bulunmamamış. Burdan hareketle Balachandra, ortada bir biyolojik etkeninvar olduğuna inanmakta. Birlikte yemek yemek glikoz seviyesini yükseltir, bu da insanların kendilerini daha iyi kontrol edebilmelerini sağlar, agresiflik azalır ve önyargılar dengelenir.

Yani yemek yemenin biyolojik etkisi müzakerelerin sonuçlarını olumlu etkiler gibi bir sonuca varabiliriz. Diğer çalışmaları da inceleyen Balachandra, insanların birlikte yemek yediklerinde topluluğa ayak uydurma konusunda daha dikkatli olduklarını, bunun da karşı tarafa daha olumlu düşünceler geliştirmeye yol açtığını düşünüyor.

Ancak yukarıdaki deneyler hep, iş birliği için müzakere edenler üzerinde yapılan deneyler. Bu deneyler rakip kişiler için yapıldığında birlikte yemek yemenin çok da bir şeyleri değiştirmediği bulunmuş.

Balachandra’nın bulduğu iki açıklamayı da “kesin” olarak görmemek lazım.

Peki ama bu aşamada hangisine inanacağız?

Birlikte yemek yemek iş toplantılarında olumlu bir etki mi yapıyor? Yoksa sonuca hiçbir etkisi yok mu?

 

Belirsizlik İlkesi

Üçüncü bir araştırma ise Stanford Üniversitesi’nden Margaret Neale tarafından gerçekleştirilmiş.

Neale’nin deneyinde birlikte yemek yeme eylemi bağlamında rekabetçi ve dayanışmacı müzakereler ele alınmış.

Ayrıca müzakere yapan kişilere ya soslu cips ya da karamel soslu elma verilmiş. Böylece yemek türünün müzakereye nasıl etki edeceği gözlenmek istenmiş.

İki tarafın birbirinin rakibi olduğu bir görüşmede birlikte yemek yemek belirsizlik yaratmış. Zira rekabet söz konusu olunca aldatma, güç gösterisi, manipülasyon kavramları işin içine girmiş. Bu tür bir belirsizlik unsuru müzakere yapan kişilerin daha dikkati olmasına yol açmış ve sorulan soruların karşı tarafın değerlerini anlama odaklı olmasını sağlamış.

Rekabetin değil de dayanışmanın, ortak çıkarların söz konusu olduğu bir müzakerede ise beraber yemek yemenin iki tarafın da uykusunu getirdiği tespit edilmiş. Bunun nedeni olarak ise iki tarafın da muhatabına duyduğu güven ve güvenin yol açtığı rehavet diyebiliriz. Yani sonuç olarak rekabetin olmadığı bir toplantıda birlikte yemek yemek insanların dikkatinin dağılmasına, uykusunun gelmesine, karşı tarafın tutumunu anlamak için ekstra çaba sarf etmemesine neden oluyor

Rekabetin ve üst düzey belirsizliğin söz konusu olduğu bir toplantıda birlikte yemek yemek iki tarafında çok daha dikkatli olmasını sağlayarak her iki tarafın da kendi hakkını sonuna kadar savunmasını, dolayısıyla iki tarafın da toplantıdan en yüksek verimi almasını sağlamış.

Dayanışmanın, birlikte iş yapmanın, partnerliğin söz konusu olduğu bir toplantıda birlikte yemek yemek ise belirsizliğin azalmasına, muhatabını çok dikkatli bir şekilde incelemeyi bırakmaya neden olmuş.

Ayrıca yenen yemek türünün de sonuca hiçbir etkisi olmamış. (Soslu cips vs karamel soslu elma)

 

Sonuç

Yani rekabetin olduğu iş toplantılarında birlikte yemek yemek belirsizlik doğurarak iki tarafı da daha dikkatli yapıyor ve iki tarafın da ortak bir fayda temelinde buluşmasına yol açıyor. Diğer bir ifadeyle eğer müzakere yapacağınız şirket yetkilileriyle aranızda bir anlaşmazlık, rekabet varsa birlikte yemek yedikten sonra başlayın toplantıya.

Fakat eğer karşı tarafla yapacağınız görüşmede ortaklık, partnerlik gibi dayanışmacı bir durum söz konusu ise birlikte yemek yemekten kaçınmanız daha iyi olur. Zira ortak iş yapmayı planlayan kişilerin birlikte yemek yemesi, gereksiz bir güven ve rehavet doğurarak, karşı tarafı iyi bir şekilde anlamaya engel olabiliyor.

Durmuş BAYRAM
Durmuş BAYRAMhttps://www.linkedin.com/in/durmus-bayram/
Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar