Başarılı bir iş sahibi olmak her iş verenin hayalidir, bu nedenle de şirketler çalışan bağlılığına çok önem veriyor. Çalışanların katılımını sağladığınızda cironuzun düşme riskini azaltır, müşteri memnuniyetini ve şirketinizi başarılı olma ihtimalini artırırsınız. Çalışan katılımının şirketinizin finansal duruma birçok katkı sağlamasından bahsetmiyorum bile.
Ne siz ne de çalışanlarınız katılımı sonradan artıramaz. Bunun iş kültürünüzün bir parçası haline gelmesi ve her çalışanın bunu benimsemesi gerekir. Aşağıda çalışan katılımını sağlamanız için yararlanabileceğiniz yöntemler okuyacaksınız:
Çalışan Bağlılığı Oluşturmanın 5 Yolu
Çalışan bağlılığı, çalışanların işlerine ve şirkete verdikleri önem, duydukları tutku ve geliştirdikleri sadakatle ölçülebilir. Bir çalışan şirketine ne kadar bağlıysa ortaya o kadar iyi iş koyacaktır.
Yapılan bir ankete göre çalışanların sadece %32’si şirketine bağlılık gösteriyor. Başka bir deyişle, ülke çapında çalışanların üçte ikisinden fazlası kendisini işine vermiyor.
Diyelim ki iki çalışan var: Bir tanesi her gün işe 10 dakika erken geliyor, işe gelirken heyecanlanıyor ve şirketi iyileştirebilmek için her gün yeni bir fikirle geliyor ve fikirlerini diğerleriyle de paylaşıyor. Diğer çalışansa her gün işe zamanında geliyor, neredeyse hiçbir şey yapmıyor ve mesainin bitişi için dakika sayıyor. Sizca hangi çalışan işine daha çok bağlı?
Bir işveren olarak çalışanlarınızın kendini yaptığı işe adamasını ve çok çalışmasını istersiniz. Aşağıdaki adımları takip ederek kurumsal seviyede bağlılığ artırabilirsiniz.
1. Oryantasyon ve Eğitimi Atlamayın
Bir çalışan sorumluluklarını nasıl yerine getireceğini bilmezse kendini işine vermez. Aksine, kendilerini kaybolmuş, kızgın hissederler ve diğerlerine yetişmek için acele ederler, bu da motivasyonlarının düşmesine yol açar.
İş yükünün altından kalkabilen çalışanlar yaptıkları işle daha çok gurur duyar. Hedeflerine ulaşmak konusunda daha istekli olan işçiler şirkette daha çok bağlılık gösterirler. Yeni işe alınan çalışanlar için oryantasyon ve eğitim, çalışan bağlılığını sağlamanın önemli bir adımıdır. Yapılan bir araştırmaya göre yeni işe alınan çalışanların üçte biri altı aydan sonra işi bırakıyor. Bu da demek oluyor ki çalışanlarınızı pozisyonlarına alıştırabilmek için altı aydan az zamanınız var.
Başarılı bir oryantasyon ve eğitim programıyla çalışanlar görevlerini verimli bir şekilde yerine getirmeyi öğrenebilirler. Size bu dönemde sorular sorar, fikirler önerir ve endişelerini dile getirirler.
Pek çok çalışan için oryantasyon ve eğitim süreci, diğer çalışanlarla kaynaşmak ve kendini ait hissetmenin bir yolu. Araştırmalara göre, çalışanların şirkette ne kadar fazla çalışanı varsa şirkete o kadar bağlılık gösterir. Bir araştırmada iş yerinde hiç arkadaşı olmayan çalışanların sadece %28’inin şirkete bağlılık gösterirken 25 ya da daha fazla arkadaşı olanların bağlılık oranının %69 olduğu gözlemlendi. Oryantasyon, çalışanların birbiriyle kaynaşmasını sağladığı için de çalışan bağlılığını sağlamada hayati öneme sahiptir diyebiliriz.
2. Şirket Hedefleri Koyun
Başarılı bir şirket yönetebilmek için başarmak istediğiniz hedeflerin de yazıldığı bir iş planına ihtiyacınız vardır. Çalışan bağlılığını sağlamak istiyorsanız, şirket hedeflerine ulaşmaya çalışırken onların da bu süreçte aktif olarak rol alması gerekir.
Yıllık, 6 yıllık, 3 aylık ve aylık hedefler koyarsanız çalışanlarınıza da bir amaç vermiş olursunuz. Hedeflere ulaşma dürtüsü çalışan bağlılığını artıran bir şeydir.
Çalışanlar kendi pozisyonların şirketteki başka pozisyonlarla uyum içinde olup olmadığını ve yaptıkları işin bütün şirkete nasıl bir etkisi olduğunu da görmek isterler. Şirket için hedef koyabileceğiniz gibi ayrıca departmanlar için de hedef koyabilirsiniz. Bu şekilde çalışanlar, yaptıkları işin hem departmanlarının hem de tüm şirketin başarısını etkilediğini bilirler.
3. Çalışanlarınızı Görmezden Gelmeyin
Çalışanlarınızı daha çok övdüğünüzde, onlara daha çok teşekkür ettiğinizde veya başka türlü ödüllendirdiğinizde otomatik olarak daha fazla bağlılık göstermeye başlamazlar. Ancak çalışanlar kimsenin dikkatini çekemediklerini hissederlerse motivasyonları düşer.
Kendilerini işine veren çalışanlar, kendilerini rahat ve şirketin bir parçası gibi hissederler. Çalışanların ekip arkadaşlarını tanıması ve onlarla arkadaşlık kurmaları da önemlidir. Çalışanların iş verenleriyle saygı ve dostluk ilişkisi kurması da ayrıca önemlidir.
Çalışanlarınızı görmezden gelmeyin derken yaptıkları her şey için onları ödüllendirin demiyorum. “Merhaba,” “İyi akşamlar,” ya da “Teşekkürler” gibi basit cümlelerden bahsediyorum. Tabii çalışanlarınız ekstra çaba harcadığında onlara mutlaka geri bildirimde bulunun.
Çalışan bağlılığında sorumlu biriminiz onların çabalarının ödüllendirilmesini öncelik haline getirmeli. Aksi halde, görmezden gelinen çalışanların işi bırakma oranı daha yüksek olduğunu unutmayın.
Şirketinize, başarıları, yıldönümlerini, doğum günlerini ve başka şeyleri gösteren ekranlar yerleştirebilirsiniz. Ayırca aylık bültenimizde de çalışanlarımıza teşekkürlerinizi iletebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Çalışanlarınızı Dikkate Aldığınızı Göstermenin 11 Basit Yolu
4. Çalışanların Gelişimine Odaklanın
İş arayanların bir pozisyona başvurması ve kabul edilmesinin maaş ve yardımlar gibi pek çok sebebi vardır. Ancak pek çok çalışan ayrıca kariyerlerini de geliştirmek ister. Yapılan bir araştırmaya göre Y kuşağı (ve diğer kuşakların %69’u), %87’si işlerinde kendilerini geliştirmeyi çok önemli görüyor.
Çalışanlar becerilerini geliştirmek ve kendilerini zorlamak isterler. Çok fazla çaba gerektirmeyen aynı işleri yapmak istemezler.
Çalışanların gelişimine farklı şekillerde önem verebilirsiniz. Sıkılmalarını engellemek için çalışanların görev tanımında değişiklik yapabilir, kendilerini geliştirmeye imkan tanıyabilir veya çalışanların sıklıkla farklı işleri yapmasını sağlamak için rotasyon uygulayabilirsiniz.
Ayrıca çalışanlarınıza eğitim vererek de onların gelişimini destekleyebilirsiniz. Bu şekilde çalışanlarınızın kendilerini geliştirmeyi ve eğitmeyi bırakmamasını sağlarsınız. Hem çalışanlarınıza onların kariyerlerini desteklediğinizi göstermiş hem de şirketinize yeni beceriler kazandırmış olursunuz.
Mutlaka okuyun: Çalışanlarınızı Neden ve Nasıl Eğitmelisiniz?
5. Çalışanlarınızın Tepesinde Beklemeyin
Çalışanlarınıza neyi nasıl yapacaklarını kesin olarak söylerseniz kendilerini kısıtlanmış hissettikleri için kendilerini işe veremezler.
Bu haliyle işinize de zarar verebilir. Bir şirkette bu şekilde davranmanın çalışanların %68’inin moralinin bozulmasına ve %55’inin de verimin düşmesine yol açtığı gözlemlendi.
Kendi şirketimde böyle davranmayı sevmiyorum, zaten yöneticilerim de sevmiyor. Çalışanları kendi başlarına çalışmaları, kendi fikirlerini üretmeleri ve bu fikirleri bizimle paylaşmaları için teşvik ediyoruz. Eğer attıkları her adımda onları izlersek çalışanlarımız sorunlara kendi çözümlerini getiremez ve kendilerini işlerine veremezler.
Bunu yapmak yerine görevini yerine getirirken her çalışanı rahat bırakıyorum. Bu da katılımın artmasını sağlıyor. Sorun yaşadıkları takdirde yöneticilerine (veya bana) ulaşabileceklerini de biliyorlar.
İşe büyük resme bakarak başlayın. Ayrıntıları çalışanlarınıza bırakın ve göreceksiniz, kendi yöntemlerini kullanarak fikirlerini hayata geçiren mutlu çalışanlarınız olacak.
Mutlaka okuyun: Şirkette Güven Ortamı Yaratmak İçin 10 Tavsiye