Stres yönetimiyle ilgili verilen en iyi tavsiye Paul McCartney’in yazdığı şarkı sözünde geçiyor. Şarkıyı milyonlar dinlemiş olsa da çok azı işleri “akışına bırakmayı” becerebilmiştir. (‘Let It Be’).
McCartney kesinlikle haklı. Günlük hayatımızda duyduğumuz endişe, beynimizin işleri akışına bırakamamasından kaynaklanıyor. Köpekler ya da kediler işleri akışına bırakmaya daha yatkındır. İnsanlar ise maalesef bu beceriyi geliştirememiştir.
1.KENDİNİZİ RAHATLATMANIN YARARLARI
Gün içinde sürekli düşünüp durduğumuz ve kendi kendimize kafamızda büyüttüğümüz korkular ve düşüncelerin sonunda stres açığa çıkar. Bir konu üzerinde sürekli düşündüğünüzde bir süre sonra gerçek olmayan şeylere inanmaya başlarsınız. Bu oldukça mazoşist bir davranıştır ama aslında çok meşgul bir savunma mekanizması tarafından planlanan otomatik bir davranıştan kaynaklanır. Bilinçli davranarak bu döngünün içinden çıkabilirsiniz.
Endişe döngüsünden çıkmanın, iş stresinden kurtulmanın ve iş-hayat dengesini daha iyi oturtabilmenin en iyi yollarından biri de işte yaşananları eve getirmemektir. Bu şekilde gün içinde stres yapmanıza neden olacak uyarıcılardan uzak kalırsınız ve vücudunuz da gerginliğin yarattığı etkilerden kendini iyileştirmeye çalışır. Araştırmacılar buna kendini rahatlatma adını veriyor. Bu aslında kişinin işiyle ilgili düşüncelerini zihninden uzaklaştırdığı ve vücudunu stresin etkilerinden arındırabileceği etkinliklerle ilgilenmeyi içeren bir süreç ve kendinizi rahatlatma stratejilerini devreye sokan bir nevi yeniden başlatma düğmesidir.
Boş zaman geçirmek ve kendimizi rahatlatacak aktivitlerle ilgilenmek, boş boş gezinmenin hoş görülmediği bir kültürde yaşamayan çok azımız için geçerlidir. Sonuç olarak da çoğumuz o gün geçirdiğimiz olayları nasıl unutacağımızı bilmeden ve kafamızı dağıtamadan eve gidiyoruz. Yöneticiler de bu konuda hiç yardımcı olmuyor. Aslında çalışanlarını işten sonra sevdikleri bir şey (egzersiz, müzik ve hobiler) yaparak kafa dağıtmaya teşvik etseler bu süreçte çok önemli bir rol oynamış olacaklar.
Rahatlayarak ve kafa dağıtarak işle ilgili düşünceleri aklınızdan psikolojik olarak uzaklaştırmak bilime göre yanlış bir şey değil. Tam tersine bunları yapmak dikkatinizi daha iyi verebilmeniz, daha iyi odaklanabilmeniz ve sağlığınız için oldukça önemlidir. Yerine getiremediğiniz taleplerden kaynaklanan gerginlik kalp hastalıklarından huzursuz bağırsak ve tükenmişlik sendromuna kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir ve aynı zamanda da performansınızın düşmesine, sinizme, işe kendinizi verememeye ve hatta işe gelmemenize neden olabilir.
2. RAHATLAMANIN İKİ YÖNÜ VARDIR
Yapılan bir araştırmaya göre bir süreliğine işle ilgili düşüncelere bir kenara bırakmanın gerginliği azalttığı ve kötümserlik ve kronik strese yol açan olumsuz düşünce döngüsünden çıkmayı sağladığı keşfedildi. Araştırmada gün sonunda işle ilgili düşünceleri bir kenara bırakan insanların ertesi sabah daha olumlu düşüncelerle güne başladığı ve daha az stresli olduğu gözlemlendi. Ayrıca bu insanlar, stres beyindeki eğlenme bölgesini bastırdığı için diğerlerine göre daha da çok eğleniyor.
Yeni yapılan bir araştırmada çalışanların ve yöneticilerin işten sonra stresi bir kenara bırakması çalışma saatlerinde olduğu kadar önemli olduğu ve yöneticilerin çalışanların evde kendilerine gelmesini sağlamada önemli bir rol oynadığı keşfedildi. Bir araştırmada yöneticileri tarafından kafa dağıtmaya teşvik edilen çalışanların bu tavsiyelere uyduğu ve bunun da daha sağlıklı çalışanlara ve daha sağlıklı bir çalışma ortamının yaratılmasını sağladığı gözlemlendi. Araştırmacılar, “Eğer yöneticiler çalışanların iş yerinden çıktığı anda işle ilgili her şeyi unutmasını sağlayan bir yaklaşım benimserse çalışanlar da bu beklentilere göre davranacaktır.” diyor.
Egzersiz, kafa dağıtma ve uğraşları destekleyen yöneticiler, çalışanların iş mentalitesinden çıkmasına ve kendilerini rahatlatabilmek için ihtiyaç duydukları sosyal etkileşimi kurmalarına ya da kafa dağıtmalarına yardımcı oluyor. İşin yarattığı gerginlik ve zaman baskısı gün içinde artarak zihninize baskı yapabilir ve bu da işlerinizi halletmek için ekstra çaba harcamanızı gerektirir. Gün içinde harcanan kaynaklar tekrar yerine konmazsa bir sonraki gün performansınız etkilenir ve daha sonra yorgunluk belirtileri göstermenize sebep olur. Her günün sonunda enerjinizi yeniden kazanmanın yollarını bulmalısınız.
Mutlaka okuyun: Başarının Gizli Anahtarı: Dinlenmek ve Rahatlamak
3. İŞARETLERİ TAKİP ETMEK
Bir araştırmaya göre, yöneticiler işten sonra rahatlamanın iyi bir şey olduğunu çalışanlarına benimsetemediğinde çalışanlar eve iş götürmeye ve işle ilgili sorunları evde çözmeye başlıyor. Bu genellikle çalışanlarla yöneticiler arasında iyi şekilde sıkı bir bağ olduğunda gerçekleşiyor. Ancak insanlar yöneticilerine kendilerini çok yakın gördüklerinde, bu arzularında ileri gidiyorlar ve mesaileri bittikten sonra bile çalışmayı bırakamaz hale geliyorlar.
Aslında bunu önlemenin çok basit bir yolu vardır. Çalışanlarınıza kafalarını dağıtmak ve enerji toplamak için neler yaptığını sorun. Hobilerini öğrenin. Egzersiz olarak ne yapıyorlar? Performanslarının enerji, sağlık, iyimserlik ve içinde bulundukları ruh halinin tamamından oluştuğunu onlara hatırlatın. İşten sonra evine olumsuz düşüncelerle ve stresli bir halde giden insanlar ertesi gün işe tekrar olumsuz düşünceleriyle gider. Çalışanlarınızın işlerini ofiste bırakmaları ve iş dışında sağlıklı bir yaşam sürmeleri gerektiğini onlara anlatın çünkü berrak bir zihin verimliliğin anahtarıdır.
Peki gün sonunda nasıl enerji depolayıp stres döngüsünden kurtulabiliriz? Kendinizi rahatlatmanın dört ana yolu vardır: psikolojik rahatlama, dinlenme, olumsuz düşünceleri bastırma ve kontrolü ele alma. Araştırmalar bu süreçlerin yorgunluğu azalttığını, kişilerin kendilerini işlerine daha çok verdiğini ve onları iyileştirdiğini gösteriyor.
4. RAHATLAMANIN DÖRT YOLU
- Psikolojik rahatlama. Bu aslında oldukça mantıklı bir yöntemin havalı bir tanımı. İşiniz hakkında düşünmeyin ve her şeyi akışına bırakın. Ancak zor bir günden ve/ya işe geliş gidişten sonra ve zihniniz sürekli bir şeyler hakkında endişelenirken bunu söylemesi oldukça kolaydır. İşle ilgili sorunları sürekli düşünmek ve bunlar hakkında konuşmak sizi sürekli iş yerinizdeymiş gibi hissettirir, bu nedenle başka şeylerden konuşmaya çalışın. Bir başka yöntem de işle ilgili maillerinizle kendi kişisel maillerinizi ayırmak olabilir. Böylece işinizle hayatınızı ayırmış olursunuz. Işten çıkarken bir düğmeyi kapattığınızı düşünün. Kapıdan çıktığınız an başka bir işe, yani hayatınızı yaşamaya geçtiniz.
- Dinlenme. İş kültürümüzde bayılmanın ya da acı çekmenin eşiğine gelene kadar dinlenmeye hakkınız yokmuş gibi yanlış bir inanç hakim. Kendinizle ilgilenmek için hiçbir sebebe ihtiyacınız yok. Dinlenmek ve rahatlamak insan fizyolojisinin bir parçasıdır. Stresli olduğunuz zamanlardan sonra kendinizi iyileştirecek dinlenme ve bakıma alma sisteminin devreye girmesi gerekiyor. Dinlenmek vücudun iyileşmesi ve dinlenmesi için ve beyinin normal işleyişine dönmesi için çok önemlidir. İşten eve geldiğinizde 30 dakika ya da daha fazla süre boyunca rahatlamak için yapmaktan hoşlandığınız şeylerle ilgilenin. Koşuya gidin, meditasyon yapın, spor salonuna gidin, müzik dinleyin (stres moral bozukluğundan güç aldığı için bu etkinlikler stres atmak için harika yöntemlerdir). Bunu bir rutin haline getirin.
- Olumsuz düşünceleri bastırma. Araştırmalar olumsuz düşünceleri bastırmanın stresi düşürmenin ve rahatlamanın en etkili yöntemlerden biri olduğunu gözler önüne seriyor. Bunu iş dışında yapabileceğiniz ve kişisel gelişiminizi destekleyen, yeni beceriler elde etmenizi ve yeni şeyler öğrenmenizi sağlayan aktivitelerle sağlayabilirsiniz. Hepimizin üç temel ihtiyacı var: otonomi, kabiliyet ve başkalarıyla kurduğumuz ilişki. Olumsuz duyguları bastırmak bu ihtiyaçlara bizi bir adım daha yaklaştırır ve gerçek benliğimizle birleştirir. İster bisiklet sürün ister dans edin ister yeni bir dil öğrenin ya da bir enstrüman çalmayı öğrenin, araştırmalara göre olumsuz duyguları bastırarak çalışırken, yemek yerken ve evdeyken bile stresi azaltabilirsiniz. Öğrenmek istediğiniz şeyleri belirleyin, daha sonra da otonomi ve kabiliyetinizle olumsuz duyguları bastırmaya çalışın. Tutku duyduğunuz bir konuyla ilgilenmek haftada sekiz saat daha fazla mutlu olmanızı sağlar.
- Kontrolü ele alma. Stresin ortaya çıkmasının sebebi kontrol eksikliğidir. Kontrolü ne kadar fazla elinizde tutarsanız o kadar az stres yaparsınız. Kontrol konusu iki uçludur, ilk olarak iş yerinizde kontrolü ele almalısınız, yani işinizle ilgili değil de bu süreçte yaşadığınız şeylerle ilgili kararlar vermelisiniz. İkinci olarak da boş zamanınızın kontrolünü ele alarak onu nasıl değerlendireceğinize karar vermelisiniz. Gün içinde nasıl çalıştığınızla ilgili düşünmeye fırsat yaratın. Yapılan bir araştırmaya göre molalarda bilgisayar oyunu oynamak insanları rahatlatıyor.
Boş zamanlarınızı planlı bir şekilde geçirmek hayatınızın kontrolünü elinizde tutmanıza ve moralinizi düzeltecek aktivitelerle gerginliğinizi azaltmaya yardımcı olur. Burada amaç diğerlerinin değil sizin kafa dağıtmak için neleri yapmaktan hoşlandığınızı belirlemektir. Sizden başka kimse ne yapacağınıza karar veremez. İş dışında yaptığımız çoğu şeyin bir amacı vardır. Boş zamanlarında yapacağınız aktiviteleri önceden planlamazsanız bu aktiviteler hiçbir zaman hayata geçmez. İşinizi önemsediğiniz gibi hayatınızı da önemseyin.
Stres döngüsü oldukça sinsidir. Kontrolü elimizde değildir ve refleksle tepki veririz, sonucunda da gerçek olmayan şeyler üzerinde sürekli düşünmeye ve çaresiz hissetmeye başlarız. Çözüm otomatik pilot özelliğinden çıkmak, strese karşı koymak ve kendinizi rahatlatacak atkivitelerle uğraşmaktır.